The Rahmetli salak değildi, cumhurbaşkanı olunca yerine "Hal Müdürünü" Yıldırım Akbulutu getirdi, Mesut Yılmazı değil.Alıntı:
Originally Posted by Desidero74
Printable View
The Rahmetli salak değildi, cumhurbaşkanı olunca yerine "Hal Müdürünü" Yıldırım Akbulutu getirdi, Mesut Yılmazı değil.Alıntı:
Originally Posted by Desidero74
Salak değildi ama yerine getirdiği salaktı o yüzdenAlıntı:
Originally Posted by reha kaya
Mesut Yılmaz15 Haziran 1991 tarihinde yapılan Anavatan Partisi Büyük Kongresi'nde genel başkanlığa seçildi., 2 yıl sonra 1993 de the rahmetli olana kadar kan kustu hatta yeniden CB den inip yeni parti adıyla siyasete başlayacaktı, göçmeseydi Mesut'un siyasete girişi ve bakanlığı onun işidir.
Bu memurlar işçiler ve asg ücretli 15 gün maaş farkı alacakmış :)
Bağkur ve SSK Emeklileri için niye böyle bir hak yok .mk :)
Ben emekli maaşı haricinde fark yattığını hiç hatırlamıyorum :)
böyle fark alan oluyor mu, bana mı garezleri var anlıyamıyorum :he:
macit abi işçi alamaz işçi 1 ay çalışır maaşını alır ayrıldığı günde kaç günü varsa farkını alırAlıntı:
Originally Posted by Maacit
memur önce maaşı alır çalışır ayrıldığı günde çalışmadığı kaç gun varsa o ay içinde iade eder
emekli de önce yatar 1 ay sonra maaşını alır umarım anlatabilmişimdir.
O zaman Atatürk Celal Bayarı, İsmet İnönü Bülent Ecevit'i getirdi diye gider o iş.Alıntı:
Originally Posted by Desidero74
Hal müdürünün yerine salak olmayan birini getirseydi, Mesut olmazdı o salak olmayan herif devam ederdi, yani her durumda The Rahmetli auta çıkıyor,
Reyis bu durumu önlemek için, tek adam rejimini getirdi.
En önemlisi ssk'lı olan emeklilere 2000 sonralılara intibak verilmedi,utanmadanda emekli yılından bahsediyorlar,yani dalgasını geçiyorlar,2025 kadınlar yılıymış, o Atatürkçü laik düzeni savunan kadınları değil yobaz sistemi savunan kadınları kast ediyorlar,Atatürkçü olanlarada turpun büyüğünü öngörüyor,devamlı meydanlarda köpeksiz köy bulmuşlar hava atıyorlar,havlamanında bir süresi vardır şimdi onu test ediyorlar,yani kaşınıyorlar,merak etmesinler herzaman kaşınanlar için kaşayıcı vardır.Alıntı:
Originally Posted by Maacit
Yanlış , Atatürk, Celal Bayar ı getirsede Celal Bayar'ın isyan kültürü olmazdı ,yani Celal Bayar bu örneklere uymaz, akıllıdır haddini bilir , İsmet Paşa ise De fakto olarak zaten aşırı yaşlılıktan bırakmak zorunda idi, bırakmaması kendi hatası zor duyan ,zor yürüyen birinin.Alıntı:
Originally Posted by reha kaya
Verdiğiniz örnekler Özal'la uyuşmaz, Özal için problem her iki yetkiyi kullanma isteğine yani başbakanlık ve CB lığı yetkilerine evet diyecek, bugünkü gibi bu işi çözelim diyecek bir Bahçeli'nin olmaması. Artı askeri bürokrasinin Özal ın heveslerine sıcak bakmaması.
Aslında Özal, CB olarak Yıldırım Akbulutu yapardı sonradan olacakları görse , zira daha rahat ederdi. Ama şişman ve kısa boylu olup bir de Frak giyerek ,Batman daki Penguen rolüne merak ettiği için başına gelmeyen kalmadı I-The Rahmatlı nın.
Reyis bu sistemi getirdi ise de onu bu görevde tutan, gidemezsin diyen , kendi getirdiği bir yeni bürokrasi var. Onlar Reis'in bırakmasına izin vermiyor zira biliyorlar ki O giderse ,kendileri de gider. Pelikancılar ve ilk İBB seçimlerinde gördük anladık. Reyis ben giderim dese hiç bir parti kendisine olumsuz davranmaz yani arkasından bir dava falan açmaz eminim.
Bu ülkede asla devr-i sabık olmaz . Neden olmaz herkeş bir şey söylesin :kahkah:
Özalın hikayesi Kılıçdaroğlu ile daha benzer zira partiye birini alıyorsunuz size amacınıza hizmet etsin diye çok yüksek bir görevde vermiyorsunuz (yani veliaht ilan etmiyorsunuz) ama kısa süre içinde sizi takmıyor ve partinizi ele geçiriyor. Kılıçdaroğlu ne olduğunu bile anlamadan kapının önünde buldu kendini :evil:
Özal CB idi en azından . Kılıçdaroğlu en en olanı..
Şimdi Yılmaz Büyükerşen'e ziyarete falan gidip geri dönmeye çalışıyor. Yani ne yapabilirim diye.
kılıçtaroğlunu genel başkan yapan aydın doğandır. önce medyasında ön plana çıkardı hazırladı. operasyon başlayınca o zaman hürriyette yazan sonradan sözcüyü çıkaran yazar grubu kurultay delegesinin üzerine çöküp kılıçtaroğlunun seçilmesini sağladı. seçtirince kurultay salonunda sandalyelerin üzerine çıkıp başardık diye zıplayarak kutladılar. anayasa referandumunun olduğu yıldır 2010. ne tesadüf diyip kaçayım