Sn DeliKAN,
Tamam, anladım: Sevinebiliriz ve üzülebiliriz; ama belli etmeyeceğiz, hepsinden önemlisi aşırıya kaçmayacağız... :)
Printable View
Sn DeliKAN,
Tamam, anladım: Sevinebiliriz ve üzülebiliriz; ama belli etmeyeceğiz, hepsinden önemlisi aşırıya kaçmayacağız... :)
Sn Delikana katiliyorum. Finansal bilgi ve okuyabilme cok onemli. Ama insanoglu yaradilis itibariyle bazen hatta cogunlukla tum bildiklerine ve tecrubesine ragmen duygularina yeniliyor. Finansal piyasalarsa insan psikolojisi cok ama cok onemli. Eminim piyasalarda belli sure geciren herkes bunu aci Tebrubelerle aynen benim gibi ogrenmistir.
Bence;üzülmek ve sevinmek yatırımcı da olsa insanlara mahsustur. Diğer türlüsü speklere, vampirlere. gömlekçilere ve robotlara mahsustur.
Piyasada ucuz veya pahalı mal yoktur. :he:
Piyasada düşük fiyatlı, görünen fiyatlı ve yüksek fiyatlı mal vardır.
Öngörenler düşük fiyatlıyı alır, görenler görünen fiyatlıyı alır.
Düş görenler yüksek fiyatlıyı.
3 aşamalı, 5 dalgalı dow kuramının temeli de buna dayanır ve 100 küsür yıldır kusursuz şekilde işler.
Nedir dow kuramı.
1. Topla,
2. Yükselt,
3. Dağıt.
Şimdi..ii... Öngören mi, gören mi, düş gören mi. (hangisinde duygu var)
Lütfen cevabı bana vermeyin, kendi kendinize verin. :)
iNANILMAZ DEDİĞİN HİSSE; GÜN GELİR DAYANILMAZ OLUR.
Madem bu alemdesin: AKILLI OYNAYACAKSIN, HER ZAMAN OYNAYACAKSIN.
cüneytt
Merhabalar, forumun sessiz takipçilerindenim.
Eski ve yeni tüm mesajları bir şeyler öğrenmek amacıyla okumaya çalışıyorum. Başta Cautionary ve Dudu olmak üzere katkı sağlayan herkese teşekkür ederim.
Ben iş değiştirip güzel bir maaşla çalışmaya başladığımda, harcamalardan artan para ile birikim yapmaya başladım. Oysa ki geriye dönüp baktığımda aslında her dönem birikim yapabilecek durumda olduğumu ama “o kafada†olmadığımı fark ettim. Yastık altındaki altın ve (vaktiyle fon dağılımını bile değiştirmediğimiz) BES yerine, şimdi bir yatırım portföyümüz ve hedeflerimiz var. İnşallah çocuklarımıza maddiyattan ziyade bu kültürü miras bırakabiliriz..
Borsa ile ilgili, elbette herkesin yolu yöntemi farklıdır, herkes de burada kendi bilgi ve tecrübelerini paylaşabilir. Ancak bazı mesajlardaki tahrik edici/konunun özünden uzak ifadelerin konuyu saptırdığını düşünüyorum. Foruma girip iki üç sayfa yazıldığını görünce mutlu oluyorum ancak gereksiz bir iki mesaj görünce okuyasım gelmiyor kapatıyorum.
Bilgi ve tecrübe paylaşımlarının eskisi gibi devam etmesi ümidiyle..
borsa da üşüş beklemeli mi?
dolar çıkıyor, faiz düşüyor, yabancı çıkıyor, geleneksel olarak bilanço sonrası mayıs sat ayı.
yabancı sattıkça yerli hisse alıyor. niye alıyor; alacağı başka ne var: dolar pahalı almak zor, bilakis satmak mantıklı olabilir. faizde dursa parası eriyor. ev-arsa desen onun devri geçti, ihtiyaçsa alınır.
normal bir ekonomik ortam olsa, normal bir yönetim olsa, dolar alıp başını gidince faizleri yukarı çeker, ortamı dengeler idi. lakin faizlerin baskılanacağı çok açık görülüyor.
bu ortamda hisse fiyatlarında gerileme, borsada düşüş beklemeli miyiz?
Güzel soru. Bu soru son dönemlerde özellikle small cap denen bist30 dışındaki hisselerde yaşanan hareketliliği anlamak için de soruluyor.
Bence de, düşük faiz ortamı ve reel hayatta iş yaparak para kazanma şansı azaldığı için böyle bir eğilim oluştu. Bu eğilimde sosyal medyadaki bazı çok takipçili hesapların da etkisi büyük. Ama ben bu konuda esas parayı götürenin arka taraftaki bazı orta boy spekülatörler olduğunu düşünüyorum. Yani ön tarafta bazı çok takipçili hesaplar, bilinçli bir şekilde desteklendi. Yani adamların yazdığı hisseler bilinçli hareket ettirildi, bir güven oluşması ve fenomen olmaları sağlandı, sonra da bu hesaplar üzerinden manipülasyon yapılmaya başlandı.
Sonuç olarak. Ponzi olayına benzetiyorum bu durumu. Bahanelerden biri olarak da teknoloji, yazılım vs argümanları kullanıldı. Yıllarca sektörde profesyonel olarak çalışmış biri olarak, 5g gelecek, Teknosa bu işten çok olumlu etkilenecek görüşünü okuyunca kahroluyorum. Takipçilerin de eğitim ve bilinç düzeyi düşük olunca, inanlar da çok oluyor...bu iş Nasrettin hocanın koyunların geçerken yünlerinin çalılara takılma işine benziyor.
Neyse, toparlayalım. Her ponzide olduğu gibi, bu işin sonunda birileri servetine servet katacak...aç gözlü, kumar oynama arzusundaki küçük kumarbazkar da para kaybedecek...üzücü ama, 20 yıl aradan sonra yine 100 binlerce borsa küskünü oluşacak...sonra bizim gibi gönüllüler de deniz yıldızı hikayesinde olduğu gibi birer birer kurtarmaya çalışacak bu yaralıları.
Toparlayamadığımın farkındayım:) sadede geleyim. Yabancı sermaye girişi olmadan finansal piyasalarda sürdürülebilir getiri imkansız. Olsak olsak içe kapanık İran gibi bir ülke oluruz. Hem Avrupalı gibi yaşayalım, tüketelim, hem de yabancı sermaye girişi olmadan bunu yapalım dersek, olmaz, olamaz. Sürdürülebilir getiri için iyi büyümemiz, bunun için de çok fazla üretmemiz ve satmamız lazım. Bu da sermaye ile oluyor, yerel kaynaklar kısıtlı, zaten bu nedenle gelişmiş ülke değil, gelişmeye çalışan ülke diyorlar bize.