Printable View
Alıntı:
Originally Posted by effendy75
Sn. xrpu bu tartışmanızda effendy'e katıldığımı söylemek durumundayım.Alıntı:
Originally Posted by rxpu
Mevcut iktidara güven hem içerde hem de dışarıda sıfırlanmış durumda. Başımızdaki zihniyet bir şey yapacaksa bile bunu kerhen yapacak bunu herkes biliyor ama kerhen yapılanlarla çözüme ulaşamayacağımızı da biliyoruz.
Ne demiş büyüklerimiz "Gönülsüz yenen aş ya karın ağrıtır ya da baş"
Tamam ama ben de sonuç değişmez diyorum. Ödenecek bir fatura varsa bu ödenir. Yönetim gönülsüz , gönüllü , isteksiz istekli bana göre çok fark etmez.Alıntı:
Originally Posted by ekfuture
Alıntı:
Originally Posted by rxpu
Faturayı her hal ve şartta ödeyeceğiz, hükümet de eli mecbur bu yola başvuracak, orada mutabıkız. Bizim söylemeye çalıştığımız, bu iktidarla ne fatura ödersek ödeyelim düzlüğe çıkma şansımızın çok çok çok zayıf olduğu. Gelin orada da mutabık olalım. :)
Olmazsak da sorun değil, 2-3 ay içinde yaşayıp göreceğiz zaten. Hepimize kolay gelsin, kemerleri bağlamayı unutmayalım.
TV lerde alt yazı geçiyor şu anda...Katara telefon açmış yine para için...Para ver sonra dile benden ne dilersen...Ülke senin misali...
Mutabık olmadığımız bir nokta yok. Ama ince detaylarda bazı nüanslar da yok değil. Örneğin ben halkı da burada hatalı buluyorum. Sonuçta politikacıya her defasında alınan hatalı kararlara rağmen bu onayı verirsen yaptığı yanlışın farkına varamayabilir. Veya halk beni destekliyorsa bu yaptığımın yanlış olma ihtimali olabilir mi diye sorgulamaz. Böyle bir süreç uzun bir zaman dilimine yayılırsa yönetim verimsizleşebilir.Alıntı:
Originally Posted by ekfuture
Ben bu süreçte 2-3ay değil ama 1 yıl içinde işsizlik tarafında toplumun alışık olmadığı bazı deneyimlerin yaşanmaya başlayacağını düşünüyorum. Bu seferki etkileri direk olarak para piyasalarında değil reel sektörde ve mikro ölçekte görebiliriz.
Abd ve Rusya nükleer antlaşmasından çekilmişler .
Dünya bir şeylere hazırlanıyor bakalım hayırlısı.
General Mobile 4G cihazımdan hisse.net mobile app kullanarak gönderildi.
Petrol fiyatlari neden aşağı indi. abd Rusya yi tokezletmek icin alttan destekledi. Rusya daha fazla nasil acik verebilir? Elindekini de silaha yatırırsa..ABD de cok etkilenir ama borcu dolar cinsinden, o nedenle birşey olmaz. olan Rusyaya olur. ikisi de görüyor bence, biz de alttaki çimenleriz..Alıntı:
Originally Posted by tilkiii
Aslında anlaşma 2002 yılında ABD'nin anti balistik füze anlaşmasından çekilmesi ile sonlanmıştı ama adının konması bugüne kaldı.Alıntı:
Originally Posted by tilkiii
1972 yılında ABD ve Sovyetler şu anda çekildikleri anlaşmaya ek olarak anti balistik füzelerin sınırlandırılması konusunda anlaşmışlardı. Bence bu anlaşma balistik füzelerinin üretim ve konuşlandırılmasına getirilen sınırlandırmaları içeren anlaşmadan daha önemliydi ve daha fazla nükleer silaha sahip olmayı anlamsız kılıyordu.
2002'de süresi dolan ve ABD'nin çekilmesi ile kadük olan anti balistik füze anlaşması, tarafların birbirinin balistik füzelerine kalkan olacak füze savunma sistemlerinin yalnızca ülkenin bir ya da iki noktasına kurulmasına izin veriyordu. Bu anlaşma tarafları birbirini yok etme gücünü ellerinde tutmasına mümkün kılıyordu.
Şöyle düşünelim, ABD'nin Rusya'yı 10 kez, Rusya'nın ABD'yi 2 kez yok etmesine olanak veren balistik füzesi varsa, ülkelerin bu füzelere karşı koruması yoksa aradaki kapasite farkına rağmen bir denklik oluşuyordu. ABD Rusya'yı 10 kez yok etsin gam değil, Rusya ABD'yi 1 kez yok etse zaten denklik sağlanıyordu. Bu denklik iki taraf açısında daha fazla nükleer başlıklı füzelere sahip olunmasını anlamsız kılıyordu.
2002 yılında ABD, anti balistik füze anlaşmasından çekilmesi ile bu dehşet dengesini lehine değiştirecek füze kalkanını kuracağı mesajını vermişti. Rusya'nın ise bu duruma balistik füze anlaşmasının sınırlarını zorlayarak nükleer kapasitesini artırmaya başladığı bilgileri kamuoyuna yansımaya başladı. Yani nükleer silah yarışı yeni başlamıyor, startı 2002 yılında verilmiş durumda.
2002 yılından sonra ABD Kuzey Kore ve İran'a karşı olduğunu belirttiği bir füze savunma sistemini oluşturmaya başladı, Rusların buna yoğun itirazları oldu. Bildiğim kadarıyla bu savunma sistemin ayaklarından biri bizim Malatya ilimizde kuruldu, diğerleri de Polonya ve Romanya'da.
Geçenlerde ABD Trump'ın ağzından bu füze savunma sisteminin ülkesine yönelecek her türlü füze saldırısını hedef alınacağını belirterek 2002 yılında anti balistik füze anlaşmasından çekilmesinin amacını da ifşa etmiş bulunuyor.
Rusya nükleer silahlanma anlaşmasının sona ermesini istemese de bu durumdan çok rahatsız değil. Çünkü anti balistik savunma sistemi ABD'ye çok pahalıya mal olacaktır ama bunu delmenin masrafı Ruslar açısından çok büyük olmayacaktır. Rusya ve Çin'in daha fazla nükleer silah donanımlı savaş uçakları ve denizaltıları üretmesine yol açacak bu gelişme bütün dünya için daha büyük bir nükleer savaş riski anlamına gelmektedir.
Asıl risk nükleer silahların dünya coğrafyasında yaygınlaşması kadar bu silahların kullanımı ile ilgili yetkilerin daha alt düzey komuta kademelerine aktarılma ihtimalidir. Nükleer savaş riskinin ortaya çıkması durumunda taraflar birbirlerinin haberleşmesini felce uğratmayı hedefleyeceğinden, böyle bir ihtimale karşı nükleer silahların kullanım kararlarının şu anda aralarında devlet başkanlarının da olduğu dar bir kadrodan, gerekirse seçilmiş bazı denizaltı ve savaş uçaklarına aktarılması ihtimal dahilindedir. Bu durumda ise nükleer silahlar açısından çok riskli bir döneme girdiğimiz açıktır.