şu anda ev almak ne kadar doğru bir yatırım

Alıntı:

---

Originally Posted by hkm

İstanbulda bir evim var,kira 1300 ev satılığa çıksa 500 falan ediyor.E şimdi bu kiracı kirasını düzenli yatırıyor,site aidatını düzenli yatırıyor,çok güvendiğim biri.Kiranın ucuz kalmasının nedeni çakma tüik enflasyonuna göre kira artışı yapması,kanuni artışını da düzenli yapar o konuda da güvenim tam .Ben bu evi aslında elde tutmakla bu kiracıyı finanse ediyorum,beş yüz bin liramın alternatif getirileri biliyorum ki bu evden daha iyi olacak.Aslında ev sahipleri çok da avantajlı değil,son yıllarda emlak sahibi olmak akıl işi değil gibi.

---

Sn.hkm sizi canı gönülden tebrik ediyorum.
Gerçekler bunlar ışte anlayabilene.
Elimde 4 daire (oturduğum hariç) 1 dukkan var, hepsini satılığa cikardim.

Kiraciyla uğraşmak kira bedelleri bu kararı almama sebep oldu.
+ emlak vergisi
+ kira gelir vegisi
+ tamir tadilat masraflari vs.

Oturdugumuz evden hariç emlak sahibi olmak hataymis.
Geleceği olan arsa tarla gibi yatirimlara karsi degilim.
Ancak ondada şöyle bir sorun var.
Bir sabah uyandiginizda 18 uygulamasiyla arsanizin yada tarlanizin (tarlada bu risk daha yuksek) %50 si buharlasmis.

Biraz da yaşam tarzıyla alakalı. Vizyonu dünya gezmek olan kaç aile var? Mesela evine eşyasına önem veren evde zaman geçirmeyi seven bir aile için kiracı olmak da sıkıntı olabilir çık denme riski, bu risk gerçekleşirse taşınma masrafları eşyanın yıpranması. Eve tadilat yapamamak...

Oturulacak ev gerçekten ihtiyaç...

Alıntı:

---

Originally Posted by vivatrader

Görüşünüze sonuna kadar katılıyorum. Ben tüm bunları yıllar önce öngördüm,
bırakın yatırımlık evi kendi oturacağım evi bile satın almadım. Şu anda kirada oturuyorum ve yaptığım yatırımlarla 7 tane ev alacak kadar birikim elde etmeme rağmen hala kiradayım. Dilediğimce özgür hareket edebiliyorum. Ailemle tüm dünyayı doyasıya geziyorum.

Ama bizim milletin bilinçaltında Kiracı olmayı hep kötü gösterdiler. Bunda yeşilçam filmlerinin de payı büyük...

---

SM-N985F cihazımdan hisse.net mobile app kullanarak gönderildi.

Alıntı:

---

Originally Posted by nosfecagri

Biraz da yaşam tarzıyla alakalı. Vizyonu dünya gezmek olan kaç aile var? Mesela evine eşyasına önem veren evde zaman geçirmeyi seven bir aile için kiracı olmak da sıkıntı olabilir çık denme riski, bu risk gerçekleşirse taşınma masrafları eşyanın yıpranması. Eve tadilat yapamamak...

Oturulacak ev gerçekten ihtiyaç...

SM-N985F cihazımdan hisse.net mobile app kullanarak gönderildi.

---

Konforla alakalı, az eşya ile yaşayan çalışırken şehir değiştirmekten rahatsız olmayan için kiracılık özgürlüktür.
Ama bir yere yerleşmeyi seven, tadilat yaptırmak isteyen , konforuna düşkün olan için kiracılık prangadır.


Tapatalk kullanarak iPhone aracılığıyla gönderildi

Tartışmanın kısır döngüde kalmasının 2 sebebi var.

1- Bir taraf ısrarla vatandaşın maaşına göre ev fiyatı ayarlamaya çalışıyor.
Sanki sıradan vatandaşın maaşı ekonominin en berbat oduğu dönemde bile "bir daire almaya yetmek zorundaymış" gibi bir şartlanmışlık var.
Oysa ki herkes ev sahibi olacak diye bir şart yok. Barınma ihtiyacı kira ile de giderilebilir.
Sürekli meyveye ihtiyacınız var diye hiç biriniz meyve bahçesi satın almıyorsunuz. Meyveyi marketten "kira öder gibi" taksit taksit alıyorsunuz.
Herkes seyahat ediyor ama hayatı boyunca otomobil almayan insanlar var.
Sonuçta herkesin bütçesi farklı.
Sizin maaşınız 2500 lira diye Volkswagen golf 10 bin liraya düşmek zorunda mı?
Ya da birileri size ucuza meyve bahçesi satmak zorunda mı?


2- Alıcı ile satıcı aynı rakamda buluşamıyorsa, alışverişin gerçekleşeceği seviye "alıcının ödediği rakam"dır tabi ki, eyvallah..
Ama satıcı da malını ille o fiyata vermek zorundaymış gibi bir düşünce var.
Satıcı 750 istiyor, alıcı kitlenin verdiği maksimum rakam 500. Tamam o malın piyasada gideceği rakam 500'dür, bunda aynı fikirdeyiz..
Peki satıcı 500'e vermiyor, ne yapacaksınız? Zorla mı alacaksınız? :)
Bir malın 500'e alıcı buluyor olması, 500'e satıcı da bulacağınız anlamına gelmez.


Falanca ülke, filanca şehir, filanca mal mülk, arsa, tarla, elma, armut, kereste, fark etmez.
Bir malın fiyatı falanca ülkede 10000000000 paraya satılıyorsa, demek ki o kadar yükseğe satan vardır.
Benzer malın fiyatı öteki ülkede 10 para seviyesinde sürünüyorsa, o fiyata "satmaya razı olan vardır".

Peki sizin hedeflediğiniz evleri ucuza satmaya razı olan var mı?

Sizler tamamen malın kaç liradan alıcı bulduğuna odaklanmışsınız. Satıcı bulamayınca sinirleniyorsunuz. :)

Şimdi bir gelsin bana desin ki "bizim erzurumda 150 bin liraya daireler satılıyor, sen de istanbuldaki daireni eşşek gibi 150 bine düşürmek zorundasın".
Kusura bakmayın ama önce güler sonra karşımdan sittir ederim.
Orası erzurum, burası istanbul. Orada ucuzsa git oradan al.

Türkiyede, istanbulda, izmirde, ankarada, hayalini kurduğunuz fiyatlara "satıcı bulursanız" ne mutlu size.

Alıntı:

---

Originally Posted by djoz

Tartışmanın kısır döngüde kalmasının 2 sebebi var.

1- Bir taraf ısrarla vatandaşın maaşına göre ev fiyatı ayarlamaya çalışıyor.
Sanki sıradan vatandaşın maaşı ekonominin en berbat olduğu dönemde bile "bir daire almaya yetmek zorundaymış" gibi bir şartlanmışlık var.
Oysa ki herkes ev sahibi olacak diye bir şart yok. Barınma ihtiyacı kira ile de giderilebilir.

---

Bu formül çalışıyor olsa iki çizginin paralel olması lazım, oysa 1986'dan beri fark açılıyor daha da açılacak :

https://i.hizliresim.com/nKIaoA.png

Ne enteresan değil mi? Yıllardır bu başlıkta aynı konular konuşulur durur, bir nevi deşarj oluyor herkes. Bunu görünce yıllar önce uzun uzun yazmayı bıraktım zaten.

Şimdi başlıktaki ev sahiplerinin ortak görüşü...oturacağın ev dışında kiralık olarak ev sahibi olmak enayilik, kiracıyı fonluyorsunuz bir yerde...ben de bu görüşteyim...buna kiracılar da katılıyor genelde...öte yandan iş satmaya gelince, ev sahipleri suçlanıyor, yok pahalı, yok fazla fiyat artışı yapılıyor vs...hayır bir karar verin, ev sahibi enayi mi, kurnaz-çakal mı?

bir de serefsizlik konusu geçmiş bir ara...herhangi bir piyasada, çok zorlanmadan herkesi serefsizlikle suçlayabilirim...bu nedenle ağızdan çıkanı kulağın duyması lazım...mesela, ev piyasası durgunken, dişinden tırnağından arttırarak aldığı ve çoluk çocuk yaşadığı evi, işsiz kaldığı için satmak zorunda olan biri düşünün...fazla bir para da istemiyor, ama sen düşenin dostu olmaz diye, satmak zorunda diye ucuza kapatmaya çalışıyorsun...bu da serefsizlik değil mi?

bakın, bu başlıkta bile, icradan vs ev düşürüp, alıp tadilat yapıp çok karlı satmaya çalışanlar gördük...biz bunları bile serefsizlikle suçlamadık...yapı olarak, zordaki kişinin evini almam, zordaki kişinin malına talip olmam...ama bir başkası ticaret der, başka bir şey der...kimseyi suçlayamam.

av alma ya da satma niyeti olmayan biri olarak yazıyorum bunları...bence konuşurken daha dikkatli olmak lazım...yoksa işin ucu başka yerlere varabilir.

https://www.dirt.com/gallery/moguls/...ls-1203350409/

Inside Billionaire Ali Koç’s Bird Streets Mansion


https://eksisozluk.com/ali-kocun-14m...7247?a=popular


Tapatalk kullanarak iPhone aracılığıyla gönderildi

Alıntı:

---

Originally Posted by Epicurist

Bu formül çalışıyor olsa iki çizginin paralel olması lazım, oysa 1986'dan beri fark açılıyor daha da açılacak :

https://i.hizliresim.com/nKIaoA.png

---

Sn Epicuris uzun vadeli grafikleri lineer değil logaritmik skalada incelemek gerekir. Bu grafikteki iki değeri de logaritmik karşılaştırırsanız geçmiş ile "şu an" arasında yüzdesel olarak şekilde görüldüğü kadar yüksek fark olmadığını görebilirsiniz.

Lineer grafiklerde "yakın zaman" bölgesi çok ayrışmış gibi görünür. Bu tamamen göz yanılmasına yol açar. Çok uzun vadeli grafiklerde logaritmik(yüzdesel) baktığınızda aslında geçmişten pek farkın olmadığı anlaşılabilir.

Sonuç olarak lineer grafikte uzaksama sandığımız şeyler aslında benzer oranda olduğunu ancak logaritmik grafikte görebiliriz.

Selamlar...