-
YEŞİL %3600 lük bir bedelli açıkladı ve SPK bunu onayladı. Eldeki her 1 lot YEŞİL için 36 TL rüçhan bedeli ödenecek. Şu anda 93 TL seviyesinde olan bu hisse için oldukça yüksek bir bedel bu. Ayrıca hisse keskin bir düşüş trendinde ve çok volatil hareket ediyor, her 2 yöne de aniden savrulabiliyor.
-
%3600'lük bir bedelli açıklamak ve SPK'dan bunun onayını almak az buz bir iş değil. Bu şirketin patronu olan Kamil Yeşil işini bilen biridir, çok profesyoneldir. 1962 doğumludur, İTÜ'de mühendislik okuyup Florida Üniversitesinde de İşletmeyi bitirmiştir. Ana ortağı olduğu GYO şirketi Esenyurt'daki İnnovia projesinde maalesef pek çok kişiyi istemeden de olsa mağdur etmiş deniyor.
-
Gelelim Kanal İstanbul'a. Ben şahsen bu projeye karşıyım, fizibilitesi olan bir proje değildir bana göre. Ama benim bu konuda hiç bir söz hakkım yok, tek bir kişinin söz hakkı var ve o da Sn. CB Erdoğan. Erdoğan bu projeye kendini adamış görünüyor, ayrıca da son derece kararlı. Körfez ülkeleri artı Çin vasıtasıyla da finansman sorunu halledilmiş görünüyor, en azından kağıt üstünde. 22 milyar dolara mal olacağı söyleniyor ama bence bu rakamı 2 ile çarpmak lazım çünkü hiç bir büyük proje bütçesinde bitirilemiyor ve ilk maliyetlerle nihai maliyetler arasında genellikle 1 e 2 gibi bir oran çıkıyor.
-
Kanal İstanbul bir rant projesidir bunu unutmayalım. Eğer olur da bu proje start alırsa, bundan nemalanacak şirketlerin arasında YEŞİL de var. İşte bu yüzden ben bu hissenin fiyat hareketlerini yakından takip ediyorum. Şu bedelli bir aradan çıksın ve hisse stabil hale gelsin, o zaman kararımı vereceğim.
-
%3600'lük bölünme ertesinde hisse fiyatı 3 TL civarında bir bölünmüş fiyattan işlem görecek. Şu anki 93 TL yi baz alırsak bölünmüş fiyat (93+36) : 37 = 3.4 tl eder. Bu hisse 2 ay kadar önce 260 tl ye kadar çıkmıştı ama akabinde bir girdaba kapılıp 90 TL ye kadar indi. Geçen sene bu zamanlar da 7-8 TL gibi fiyatlarda idi. Demek ki 40 katına kadar çıkmış. Muhteşem bir prim yapmış. Akabinde de yönetim kurulu %3600'lük bir bedelli ile bu devasa primlenmeyi taçlandırmış.
-
GSRAY'a gelince, son derece spekülatif bir hissedir aynen diğer sportiflerin de olduğu gibi (FENER BJKAS TSPOR). Bunların hepsi sermayelerini çoktan yitirmiş, hatta kat be kat eksiye düşmüş şirketlerdir. Türk Ticaret Kanununa göre bunlarda borca batıklık söz konusudur. TTK der ki; sermayesinin 3 te 2 sini kaybeden bir şirkette borca batıklık durumu söz konusudur. Bunlar ise bırakın 3 te 2 sini, 3 te 3 ünü yıllar önce kaybettikleri gibi kat be kat eksiye geçmişler. Ama TTK'yı bir şekilde bypass ediyorlar işte. Özel açıklamalarda bulunup varlıklarının aslında bilançoda belirtilen rakamın çok üstünde olduğunu belirtiyorlar, SPK da bunu kabul ediyor. Borca batık şirketin hissesi ile ne alakamız olabilir demeyin, BİST'te bu tür hisseler asıl para kazandıran hisselerdir çünkü çıktılar mı tam çıkarlar, ayrıca rutin sezonsal hareketleri vardır. Bu 4 sportif a.ş. arasında mali durumu en iyi olan (özkaynakları en az eksi olan diyelim) GSRAY'dır. Şu anda şampiyonluğu kaçırdı varsayımı ile hisse büyük baskı altındadır. Bu hisse de takibimdedir.
-
PGSUS'a gelince, gayet profesyonelce yönetilen, pazar payını sürekli artıran, normal şartlar altında güzel kârlar elde eden bir şirket. Ciddi şekilde olumsuza dönen pandemi şartları yüzünden bu hisse de baskı altındadır. En son 95 tl'yi görmüştü 1 ay kadar önce ki bu seviye tarihi rekordur. Şu anda 68 tl civarındadır. Bunu da yakından takip ediyorum.
-
Aralık ayından bu yana ful nakitteyim. Yüksek faizlerden nemalanmaya devam ediyorum. Borsadan hisse almak için acele etmiyorum ve mevcut konjonktürün borsada yatırım yapmaya uygun olduğunu düşünmüyorum. Eğer olur da ABD kaynaklı bir satış dalgası gelirse BİST'teki hisseler buna katmerli tepki gösterip çok daha aşağılara gelebilir. İşte böyle bir durum benim için alım fırsatı olur. Dediğim gibi hiç ama hiç acelem yok, ne zaman hisseler alım için beklediğim kıvama gelir işte o zaman hamlemi yaparım.