Emeklilik sistemleri bildiğin saadet zinciri aslında. Başlangıçta sadece prim geliyor, hiç ödeme yok.
Sonra emeklilikler başladıkça sıkıntı doğuyor. Eğer nüfus artış hızı iyi, istihdam güçlüyse sistem devam ediyor. Ama nüfus artış hızı düşüp nüfus yaşlandıkça (Avrupa'da olduğu gibi), yapılacak tek şey emeklilik yaşını ileri çekmek oluyor.
Sistemin ideali 1 emekliye 3 çalışan düşmesi deniyor. Bizde EYT öncesi 1,8 mi neydi, şimdi 1,30'lara düşeceği öngörülüyor. Bu sürdürülebilir değil.
Peki burada kim suçlu? Popülizm yapıp oy uğruna emeklilik yaşını düşüren siyasiler, bunlara oy veren insanlar ve buna sessiz kalan herkes.
Bir EYT'li olarak bunun çıkmasını istemezdim. Ama "bu benim hakkım" diyene de kızamam. Bir hak doğmuşsa ister tabi. Kimseden gelecek nesiller için kendini feda etmesini bekleyemezsiniz. Hele ki bizimki gibi bir ülkede. Çünkü feda etse bile bir şey değişmeyeceğine inanmış artık insanlar. O yüzden herkes kendini kurtarma derdinde.
Bu işten en büyük zararı da maalesef o siyasetçilere oy vermemiş ve olan bitende katkısı olmayan çocuklar, gençler görecek..