-
Amerikali bilim kurgu yazari Anne McCaffrey’nin dogum yildonumu (1 Nisan 1926)
“Ejderlere binen adamlar farkli bir soydandi. Ejderler yumurtadan ilk ciktiklarinda secilirlerdi ve kontrol ettikleri bu devasa, muhtesem hayvanlarla omur boyu ruh arkadasi olurlardi. Ejderler Pern Gezegenini, kan kirmizi yildizdan koruyabilecek tek yaratiklardi. Fakat Kralice olmazsa ejderlerin soyu tukenecekti. Yalniz dev, altin Kralice yeni kusaklari dunyaya getirebilirdi. Ve Kralice zayifliyor... oluyordu...Ardinda buyuk, altin bir yumurta birakarak...”
https://images.gr-assets.com/books/1...243l/61975.jpg
“The men who rode the dragons were a breed apart. Chosen when the dragons were first hatched, they became soulmates for life with the huge, magnificent beasts they controlled - the green, blue, brown and bronzes - beautiful - terrible - the only creatures who could defend the planet Pern from the blood-red star. But without the Queen, the dragons would become extinct. Only the gigantic, golden Queen could breed the new flights. And the Queen was fading . . . dying . . . leaving behind one last, huge, golden egg…”
-
Cek asilli Fransiz yazar Milan Kundera'nin dogum yil donumu (1 Nisan 1929)
"Butun ask iliskileri, birbirlerini sevenlerin asklarinin ilk haftalarinda dusuncesizce kabul ettikleri yazin olmayan anlasmalara dayanir. Henuz bir cesit dus icindedirler, ayni zaman da, bilmeden, tartisma kabul etmeyen bir hukukcu gibi, sozlesmelerinin en ince ayrintilarini bile saptamaktadirlar. Ey asiklar, bu tehlikeli ilk gunlerde cok ihtiyatli olmalisiniz! Kahvaltisini yatagina goturecek olursaniz, artik hep oyle yapmak zorunda kalirsiniz, yoksa, sevgisizlik ve ihanetle suclanirsiniz."ť Gulusun ve Unutusun Kitabi
https://media.adelphi.it/spool/6490f...h_cs_cx_cy.jpg
"Ogni relazione amorosa si fonda su un patto tacito che viene inconsapevolmente concluso dagli innamorati nelle prime settimane del loro amore. Sono sempre piuttosto trasognati perň allo stesso tempo, a loro insaputa, giŕ abbozzano le disposizioni dettagliate del loro contratto, simili ad avvocati spietati. Oh innamorati, state attenti in questi primi giorni pericolosi! Una volta che portate la colazione a letto, dovrete portarla sempre a meno che vogliate essere accusi della mancanza dell'amore e del tradimento."ť Il libro del riso e dell'oblio
“Ask, tanim olarak, hak edilmemis bir armagandir; hak etmeden sevilmek, gercek askin eksiksiz kanitidir. Bir kadin bana, ‘Seni seviyorum, cunku zekisin, cunku namuslusun, cunku bana armaganlar alýyorsun, cunku zamparalik yapmýyorsun, cunku bulasik yikiyorsun,’ derse, hayal kirikligina ugrarim; bu askta cikarci bir yan vardir. Soyle bir cumle duymak kim bilir ne guzeldir: ‘Zeki olmamana, namuslu olmamana karsin, yalanci, bencil, alcak olmana karsin senin icin deli oluyorum.” Milan Kundera, Yavaslik
http://browseinside.harpercollins.ca...97800609284141
“Love is by definition an unmerited gift; being loved without meriting it is the very proof of real love. If a woman tells me: I love you because you're intelligent, because you're decent, because you buy me gifts, because you don't chase women, because you do the dishes, then I'm disappointed; such love seems a rather self-interested business. How much finer it is to hear: I'm crazy about you even though you're neither intelligent nor decent, even though you're a liar, an egotist, a bastard.”
-
Emil Jannings, Marlene Dietrich ve Kurt Gerron’un rol aldigi Der blaue Engel (Mavi Melek - The Blue Angel), 1 Nisan 1930’da Berlin’de vizyona girdi.
https://ia.media-imdb.com/images/M/M...4,1000_AL_.jpg
-
Macaristan dogumlu, Amerikan vatandasi roman ve oyun yazari Ferenc Molnár’in dogum yildonumu (1 Nisan 1952)
"Gozlerine ucsuz bucaksiz gibi gorunen arsa ve yaninda kerestelerle dolu arazi tatli bahar gunesinin altinda piril pirildi. Burayi, bu kucuk toprak parcasini sevdikleri, gerekirse onu savunmaya hazir olduklari cocuklarin gozlerinden okunuyordu. Yurtseverligin bir turuydu bu. " Yasasin Arsa" diye bagirirken aslinda " Yasasin Vatan " diye bagiriyor gibiydiler. Gozlere yansiyan bu piriltiydi, kalpleri dolduran bu sevgiydi."Ferenc Molnar, Pal Sokagi Cocuklari
https://pbs.twimg.com/media/C7l8PoVUwAITrN4.jpg
"Intanto guardavano il loro regno, meraviglioso nella luce chiara del giorno, con le cataste illuminate dal caldo sole di primavera. Si sarebbe potuto leggere nei loro occhi che, se fosse stato necessario, lo avrebbero difeso fino all'ultimo sangue. Gridavano "viva il nostro campo" con lo stesso vigore e convincimento che avrebbero impiegato per gridare "viva la nostra patria". In effetti quello era bene una specie di amor di patria."
-
1 Nisan Sakasi
http://www.netanimations.net/april-fools-day-30.gif
https://im-01.gifer.com/T8gb.gif
1 Nisan 1957’de, BBC’nin haber programi Panorama’da, Isvicre’nin guneyindeki basarili spagetti hasadina dair bir program yapildi. Urunun basarisi, kis aylarinin olagandan daha yumuţak gecmesine baglanmaktaydi. Programin saygin Anchorman’i Richard Dimbleby, spagetti hasadina dair ayrintilari buyuk bir ciddiyetle aktarirken, Isvicreli bir koy ailesinin, spagetti agaclarindan makarnalari cekistirerek, sepetlerine yerlestirmesi de arka planda gosterilmekteydi.
https://secure.i.telegraph.co.uk/mul...e_1861930c.jpg
https://www.youtube.com/watch?v=tVo_wkxH9dU
-
Italyan roman ve deneme yazari, gazeteci Sandro Veronesi’nin dogum gunu (1 Nisan 1959)
“Gianni Orzan, otuz yedi yasinda, Trieste’de yasayan, karisive ogluyla sakin bir hayat suren basarili bir yazardir. Bir gun kendisine verilecek bir edebiyat odulunu almak uzere tasrada bir sehre gider.Odulu aldigi gun ani bir kararla, odul cekini cocugu hasta olan bir kadina verir. Orzan, Trieste’ye dondugunde de bu jestinin anlamini cozmeye ugrasirken, endise verici biriyle karsilasir. Bu, calinti bir arabayi suren silahli bir taksi soforudur. Adam Orzan’a ogluyla ilgili sorular sorar, dahasi oglu hakkinda ayrintili bilgi sahibi oldugunu da hissettirir. Panige kapilan Orzan taksiden atlar ve esi ile oglunu Trieste’den uzaklastirir. Tekrar geri donen Gianni Orzan, gorunuse gore aralarinda pek baglanti olmayan butun bu olaylarin esrarini cozmeye girisir. Bu arada yine ayný taksi soforuyle karsilasir ve sasirtici bir dizi gercegi ogrenir.”
https://circololetturecorsare.files....el-passato.jpg
“Gianni Orzan č uno scrittore di libri per bambini, ha una moglie, un figlio di otto anni, vive a Trieste. La sua č una vita tranquilla. Da circa una settimana č morto suo padre, un generale dell’esercito col quale non ha mai avuto un buon rapporto, né durante l’infanzia, né nell’etŕ adulto (periodo nel quale si aggiungono le divergenze politiche: Gianni č di sinistra e parla del padre come di un fascista). Una sera lo scrittore č avvicinato da uno strano tipo, Gianni Bogliasco, il quale pare conoscere molti particolari della sua vita. Bogliasco dice anche di essere un amico del padre, ma soprattutto racconta una storia che per Gianni Orzan č assurda: suo padre sarebbe stato una spia del Kgb e non un vero fascista, un ufficiale dell’esercito russo che al termine del secondo conflitto mondiale avrebbe ucciso un militare italiano prigioniero prendendone il posto. La vita dello scrittore č poi ulteriormente messa alla prova dalla moglie Anna che con una lettera gli confessa d’averlo tradito.”
-
-