https://scontent-otp1-1.xx.fbcdn.net...a4&oe=59520F2B
Printable View
Cumhurbaşkanlığı yemin metnini hatırlatayım...
Mevcut anayasada da böyle yazıyor.. Değişikliklik teklifinde de değiştirilmesine dair bir ibare yok..
Sakince, nokta ve virgüllere riayet ederek seslice okuyunuz..
Gerekirse bir daha okuyunuz...
Sonra da "dünyanızı da, ahiretinizi de tehlikeye atmayın," cümlesini düşünün..
MADDE 103- Cumhurbaşkanı, görevine başlarken Türkiye Büyük Millet Meclisi önünde aşağıdaki şekilde
andiçer:
“Cumhurbaşkanı sıfatıyla, Devletin varlığı ve bağımsızlığını, vatanın ve milletin bölünmez bütünlüğünü,
milletin kayıtsız ve şartsız egemenliğini koruyacağıma, Anayasaya, hukukun üstünlüğüne, demokrasiye, Atatürk
ilke ve inkılâplarına ve lâik Cumhuriyet ilkesine bağlı kalacağıma, milletin huzur ve refahı, millî dayanışma ve
adalet anlayışı içinde herkesin insan haklarından ve temel hürriyetlerinden yararlanması ülküsünden
ayrılmayacağıma, Türkiye Cumhuriyetinin şan ve şerefini korumak, yüceltmek ve üzerime aldığım görevi
tarafsızlıkla yerine getirmek için bütün gücümle çalışacağıma Büyük Türk Milleti ve tarih huzurunda, namusum
ve şerefim üzerine andiçerim.”
Kaynak << https://www.tbmm.gov.tr/anayasa/anayasa_2011.pdf >>
Omaha/Günaydın,
siz de "Allah'ım, ABD'nin attığı füzeleri isabetli kıl" duası yaptınız mı?
http://www.sozcu.com.tr/2017/yazarla...ahawk-1781262/
Sene 1964.
Amerikan donanmasına ait USS Maddox ve USS Turner Joy isimli destroyerler, Tonkin
Körfezi'nde devriye geziyordu. 4 Ağustos akşamı saat tam 20.40'ta Kuzey Vietnam
hücumbotlarının saldırısına uğradılar. Torpiller kılpayı sıyırıp geçiyordu. Maddox'un
komutanı bir yandan toplarını ateşleme emri veriyor, bir yandan da bölgedeki uçak
gemisi USS Ticonderoga'ya yardım çağrısı yapıyordu. 16 jet derhal yetişti ama,
Vietnamlılar kaçmıştı.
Yok öyle kaçmak!
ABD başkanı Johnson kararname hazırlattı, ABD'ye yönelik saldırganca
püskürtmek ve "dünya barışı" için yetki istedi. Temsilciler Meclisi ve Sena
alkışladı. "Misilleme yetkisi" verildi. Başkan teşekkür konuşması yaptı, sonra gitti
Vietnam'ın havadan bombalanmasını emretti.
İki milyon Vietnamlı öldü.
40 sene sonra 2005'te... ABD Ulusal Güvenlik Ajansı "devlet sırrı" niteliğindeki
belgelerin gizliliğini kaldırdı. Tonkin Körfezi'nde yaşandığı iddia edilen ve
mazeret olarak kullanılan hadisenin, baştan sona istihbarat yalanı olduğu
Destroyerlere saldırı maldırı olmamıştı. Hepsi tezgahtı.
Çünkü... Vietnam'daki "kardeş kavgası" 0 güne kadar örtülü şekilde fıştıklanıyordu
Amerikan karşıtı Vietnam'da suikastlar, sabotajlar tertipleniyor, isyanlar çıkarılıyor, buna
rağmen Amerikan yandaşı Vietnam vaziyete hakim olamıyordu. Yandaşlara silah
teçhizat, para veriliyor, becerilemiyor, sonuç alınamıyordu. Öbürlerinin topraklarını
savunma ruhu, yandaşlarda yoktu.
Şırrak, Tonkin yalanı İcat edildi. ABD basını yangına körükle gitti, nasıl kalleşce saldırıya
uğradıklarını ballandıra ballandıra yazdılar, milliyetçi duyguları kışkırttılar. I
Johnson televizyona çıktı, ağlamaklı ses tonuyla, ulusa sesleniş konuşması yaptı cesur lider ayaklarıyla kahraman Oldu.
Bilahare...
Aynı filmi Irak'ta izledik.
Ülkeyi parça parça edip, petrolün üstüne oturmak İçin, peşmergeleri ayaklandırdılar
aşiretleri kalkıştırdılar, CIA kamplarında eğittiler, silah verdiler, olmadı, Saddamı'ı
devirmeyi bi türlü başaramadılar.
Şırrak, kitle İmha silahları var, kimyasal biyolojik silahları var, tetiğe basmak üzere
komşu ülkelerdeki milyonlarca masum insanı katledecek dediler. Dumanı tüten füze rampası
fotoğrafları yayınladılar. Boru gibi bi şeylerin videosunu televizyonlarda gösterip bunun
İsmi "cehennem topu†dediler, bu topla ateş ettiğinde tee Paris'i vurabiliyor
mermi atabiliyor dediler.
Bir milyon Iraklı Öldü.
Irak'a özgürlük geldi zannederek, şıpıdık terlikleriyle Saddam'ın heykelini
Iraklıların hepsi imha edildi. Bu zavallı saftiriklerin hepsini gömdükten sonra
ortağı İngiltere'nin başbakanı Tony Blair çıktı, kimyasal silah filan olmadığını istihbaratın
komple uydurma olduğunu itiraf etti, hepsi yalandı, özür dilerim dedi.
Halbuki... O kimyasal silah yalanıyla bir milyon Iraklı'nın canına okunurken
ne diyordu asrın liderimiz?
"Irak'ta savaşan Amerikalı kahraman bay ve bayan askerlere, en az zayiatla ülkelerine
dönmeleri arzusuyla dua ediyoruz" diyordu.
Ve, geldik Suriye'ye...
Ülkeyi bölmek için, Kürdistan petrolüne koridor açmak için, Afganistan'dan Sudan'a
dünyada ne kadar köktendinci terörist varsa, alayını organize edip, Suriye saldılar
olmadı, beceremediler.
Şırrak, kimyasal silah kullanıldı diyerek, füze fırlatmaya başladılar.
Başta bizim yalakalar olmak üzere, tüm Batı basını fotokopiyle çoğaltılmış
manşetleri attı, "günahsız çocuklara karşı kimyasal silah kullanan acımasız
Esad'a tomahawk yağdı."
Kendi payıma, düne kadar bazı belirsizlikler vardı ama, bugün itibariyle şüphem kalmadı
Demek ki, Esad hakikaten kimyasal filan kullanmadı!
ALINTI
''Allah Kur'anda Şura suresi 38. Ayette "ailede, işte, ülke yönetiminde ve her türlü yönetimde şurayı emretmektedir." Şura mana olarak; konsey, meclis, kurul, demokrasi, cumhuriyet demektir. Referandumda yetkilerin bir kişide toplanması için EVET dediğimizde, Kur'ana ve Allahın emirlerine karşı gelmiş ve günahın dibine batmış olmuyor muyuz? EVET diyerek ALLAHA Karşı gelmemizi mi istiyorsunuz? Ben Allah, Kur'ana inanıyorum o yüzden EVET diyemem. Siz inanmıyorsanız EVET deyin Allaha karşı gelin….''
Mhp tabanından bir serzeniş..
"Ee be başbuğ.. e be başbuğ Bahçeli...
Madem evet diyecektin de..
Madem bunlarla ittifaka girecektin de..
Haziran seçimlerinden sonra girseydin de ittifaka, koalisyona evet deseydin de...
Kasım seçimleri olmasaydı..
Hükümete ortak olsaydın da.. temizleseydin ya fetöcüleri.. darbe kalkışmalarına engel olsaydın ya..
Sana güvenmiyoruz artık... sen bizim başbuğumuz değilsin artık..
Referanduma da HAYIR, sana da HAYIR..
Kusura bakma ama... Biz koyun değilz, biz kurt'uz.. kurt.. bozkurt..."
RUMENİGGE, ben senin yerinde olsam resmini acilen değiştiririm !
https://scontent-otp1-1.xx.fbcdn.net...69&oe=59580FAE
Son Dakika!
Putin'ci olarak başladığı haftayı ılımlı Trump'çı olarak bitiren AK-Troll, dış politikayla tek ilgisinin arada bir İsrail'e küfür etmek olduğu günleri özlüyor...
Zaytung
Akp tabanının kafası bulandı galiba..
"İki aydan fazladır, hayırlı cumalar mesajı göndermeyen akp'li arkadaşlarım bu cuma hayırlı cumalar mesajı gönderdi."
Aldatıldık / Aldanan olmadım çelişkisinin etkisi olabilir.. :evil:
SINIRSIZ İSTEKLER
İnsan hayatındaki isteklerin sınırı var.
Çalışanın, işverenden;
Kiracının, mülk sahibinden;
Kadının, kocasından;
Ağabeyin, kardeşinden;
İsteklerinin bir sınırı vardır.
++
Her şey istenmez.
İktidar durmak bilmiyor.
Şuursuzca her şeyi istiyorlar.
Her şeyi ele geçirmek derdindeler.
++
Osmanlı’da I. Meşrutiyet
23 Aralık 1876 günü ilan edildi.
Bir süre sonra Sultan II. Abdülhamit,
Bir vişnelik yaptı.
Meclisi tatil etti.
Ayan Meclisi üyeleri 33 sene toplanmadan,
Maaş aldılar.
Sadrazam Mithat Paşa bir takım işler sonunda,
Öldürüldü.
Meşrutiyet rejimi devam etti.
Ama Meclis hiç toplanmadı.
Türkçesi Meşrutiyet işlemedi.
++
İttihat ve Terakki baskısı sonunda
Sultan II. Abdülhamit çaresiz kaldı.
24 Temmuz 1908 tarihinde de,
II. Meşrutiyet ilan edildi.
Bakanlar kurulu ve başbakan
Meclise karşı sorumluydular.
Meclis istediği bakanı düşürebiliyordu.
Meclis, 1909 Şubat tarihinde,
Başbakanı düşürdü.
Bu tarihi hakikat.
++
Referandumda demokrasi hayali satılıyor.
141 yıl önceki rejimi istiyorlar.
İsteğin sonu yok.
İstenen yetki,
Sultan II. Abdülhamit’te yoktu.
++
Ülkede, bu şuursuz isteğe evet, diyen,
Bilmem kaç milyon karpuz var.
T.A.
https://scontent-otp1-1.xx.fbcdn.net...32&oe=598B5EAA
İlkokul mezunu ,18 yaşındaki CB yardımcısına HAYIR .
Referandum yasakları uygulanacak mı ??
Gençlerimizin önünü açmalıyız.. :evil:
http://www.hisse.net/topluluk/showth...314#post246314
Şahıs diyor ki.. "Piramitlerin deniz yoluyla kaçırıldığını sanıyorum.."
Ne iş yapıyorsunuz sorusuna da "Tarih öğretmeniyim." diyor..
Bu şahısı bulup, CB yardımcısı olmak ister misin diye sorsalar sizce ne der.. ?
Hatta sormadan, direkt atamayla CB yardımcısı yapılsa ne olur.. ?
El-Cevap : Mısır piramitlerini deniz yoluyla ülkemize geri !! getirmek için Mısır'a savaş açılır.. :evil:
Muhtarların SGK pirimlerini içişleri bakanlığı karşılayacakmış....
İçişleri bakanlığı nereden karşılayacak...
Ek bütçe isteyecek...
Ek bütçeyi kim finanse edecek...
Ben !!!!
Kimin parasını kime veriyorsun....Oy toplamak uğruna yapılmadık şaklabanlık kalmadı...
EVET' ciler bir daha düşünsün !!!!
iŞTE TEK ADAM!!!!!
Daha şimdiden kimseyi konuşturmak istemiyor.....hazmedemiyor....
CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu, TRT Haber ve kuruma ait bazı kanallarda müşterek başlayacağı duyurulan canlı yayınının, Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan'ın konuşması nedeniyle yarım saat geç başlatılmasına tepki gösterdi. Kılıçdaroğlu, tepkisini "Bakın tek adam rejimine en tipik örneği bu akşam yaşadık. Sayın Cumhurbaşkanı konuşuyor, bana saat 19.00'da televizyon programı yapılacak denmiş ama onun sözü kesilemiyor, kimse kesmeye cesaret edemiyor" sözleriyle dile getirdi. Kılıçdaroğlu, "TRT'nin tarafsız davranması lazım. Sayın Başbakan çıktığında ayrı, biz çıktığında ayrı veriyorsunuz. Böyle olmaz. Ben bu kanala vergi ödüyorum" dedi.
Üzerimizde yüzyılın en aşağılık toplum mühendisliği operasyonu uygulanıyor.
https://scontent-otp1-1.xx.fbcdn.net...21&oe=59889E60
Bu yazılanları içeren bir madde yazana BÜYÜK ÖDÜL ( PARA ) verilecektir.
Bu vaatlerin niçin şimdi yapılmadığını, değişecek anayasa maddesiyle birlikte yazınız :)
https://scontent-otp1-1.xx.fbcdn.net...82&oe=595B193B
Osmanlı aydın nesil birikiminin çoğunu Çanakkale savaşlarında kaybetti maalesef...
Kalanlarıyla Atatürk bir Millet yaratmaya çalıştı..
Öğretmenleri cesaretlendirdi.. "Öğretmenler, yeni nesil sizlerin eseri olacaktır.." dedi..
Bir yeni nesil yarattı öğretmenlerimiz.. O nesil de 1980'den sonra erimeye başladı..
Eriyen neslin yerine yeni nesil yetiştirsin dediğimiz, Öğretmenlerimiz bile böyle oldu.. maalesef.. :Sad:
Nerede ne hata yaptık acaba.. ??
Yok mudur bu hatadan dönmenin imkanı.. ??
“FETÖ’nün CIA ile bugünkü projesini başlattığı tarih 1991’dir ve doğrudan CIA’nın projesi olarak başlamıştır. Fetullah Gülen’in yanına iki kişi daha istiyorlardı. İstedikleri kişilerden birisi bendim. Benim bu işin siyasi ayağını örgütlememi istiyorlardı. Ben CIA ile de görüştüm"
1998’lerden başlamak üzere Amerikalılar, sıklıkla bizlerle görüşmeye başladılar. Biri gidiyor, üçü geliyordu. Sordukları şuydu: “Türkiye’de dindar zemini kuvvetli bir iktidar mümkün mü?” Ben ana fikir olarak şunları söylüyordum: “Türkiye’de İslami-muhafazakâr aktörlerin belirleyici rol oynadığı bir döneme giriyoruz. ''
Dilipak, şunları da söyledi: “AK Parti böyle kuruldu ama Erdoğan artık bağımsız hareket ediyor.”
Not ; Wikileak belgeleri Hilary Clinton mailleri : IŞİD, Esad ve Kaddafi’yi alt etmek için kuruldu! Başına Erdoğan getirildi.
( IŞİD 'in bugüne kadar israilde ciddi hiçbir eylemi olmamıştır )
https://scontent-otp1-1.xx.fbcdn.net...93&oe=595854B5
Oydaki tercih sorusu bu değil...
Mesele İktidar Muhalefet seçimi değil...
İşin özü şu:
AKP, yandaş gazetelere tam sayfa paralı ilanlar veriyor:
“Askeri mahkemeler kalkıyor, yargı sivilleşiyor.”
İyi, güzel… Fakat… Sivilleşince ne oluyor?
Yargı bağımsız olacak mı? Adalet sağlanacak mı? Haksızlıklar ortadan kalkacak mı?
Bütün bunların olması ihtimali yüzde kaç? Yok denilecek kadar az! Çünkü 16 Nisan'da sandıktan “EVET” çıkarsa, Yüksek Yargı'nın hemen hemen tamamını “Parti Başkanı” seçecek!
Cumhurbaşkanı, aynı zamanda siyasi bir partinin de başkanı olacak ve yüksek yargının büyük bir bölümünü tek başına o belirleyecek.
Ee, bu durumda adalet ve tarafsızlık nasıl sağlanacak?
* * *
Hem Parti Başkanı, hem Cumhurbaşkanı olacak kişi, Anayasa Mahkemesi'nin 15 üyesinden 12'sini seçecek.
Parti Başkanı'nın seçtiği Anayasa Mahkemesi'nin kararları nasıl olacak dersiniz? Tarafsız olabilecek mi?
Türkiye'deki bütün hâkimlerin ve savcıların üstü olan “Hâkimler ve Savcılar Kurulu”nun 4 üyesini doğrudan Parti Başkanı tayin edecek. Onun emrindeki Adalet Bakanı ve müsteşarı da 2 üyeyi oluşturacak. Etti mi 6 üye…
Geri kalan 7 üyeyi de Meclis seçecek… Meclis kimin denetiminde? O milletvekillerini kim belirliyor? Parti Başkanı olan Cumhurbaşkanı!
Böylece Hakimler ve Savcılar Kurulu da, Partili Cumhurbaşkanı'na bağımlı olacak…
Nasıl olacak tarafsızlığı? Böyle bir şey mümkün olabilir mi?
Reklamlar defolu malı pazarlamaya yetmez....Tıpkı 2010 Refarandumunda pazarlanan Anayasa değişikliği gibi: özgürlük dediler...
-Katiller ve tecavüzcülerden bilirkişi yapıldı...
- ABD-AB-Yahudi hizmetkarlarından General,Savcı,Polis, hatta Vali Kaymakam yapıldı adamlar, kendilerine ker istediklerini veren CB nını bile öldürmeye kalktı, TBMM ni bombaladı Türk halkının üzerine tankla silahla yürüdü....
Sonuç: Refarandumda 80 Milyonun "Ölümlü kişilere" hatta Tek kişiye teslim edilmesi oylanacak...!!!!!
Şimdi gidin Sandığa ister Evet deyin ister Hayır...ancak gerçekten neyin Oylandığını görmek gerekir!
Sent from my iPhone using hisse.net mobile app
http://www.star.com.tr/guncel/chpli-...haber-1205298/
CHP Kadın Kolları eski Genel Başkanı Deniz Pınar Atılgan, “Cumhuriyet kadını olarak, ekibim ile birlikte yeni anayasaya 'evet' diyeceğiz†dedi.
İHA
CHP Kadın Kolları eski Genel Başkanı Deniz Pınar Atılgan, yurt genelinde, yeni anayasaya 'evet' programları düzenleyen Avrasya Yerel Yönetimler Birliği Genel Başkanı Hasan Cengiz’i, Keçiören’de bulunan merkezlerinde ziyaret etti. CHP Konya Milletvekili Hüsnü Bozkurt’un “Evet çıkarsa hepinizi denize dökeriz†sözlerini eleştiren Atılgan, “Ülkenin ve Türk milletinin geçirdiği bu zor günlerde, ayrıştırıcı ve nefret dili kullanan Sayın Bozkurt, Türkiye Cumhuriyetinin kurucu iradesine ters düşmektedir†ifadelerini kullandı.
“Atatürk, küresel güçler ile savaşmış, emperyalist ve işgalci kuvvetleri, ülkemizden kovmuştur†diyen Atılgan, â€Onların taşeron kölelerini de ait olduğu yere gömmüştür†şeklinde konuştu. Türkiye’nin bir önceki yüzyılda mücadele ettiği Kurtuluş Savaşı’nın, içinde yaşanılan bu süreçte de verildiğinin altını çizen Atılgan, Atatürkçü ve devletçi kadroların Kuvayı Milliye ruhunda bir duruş sergilemesi gerektiğini kaydetti.
“Yeni anayasaya 'evet' diyeceğizâ€
Avrasya Yerel Yönetimler Birliği Genel Başkanı Hasan Cengiz’in yurt genelinde düzenlediği “yeni anayasaya evet†programlarına destek vereceğinin altını çizen Atılgan,â€Cumhuriyet kadını olarak, ekibim ile birlikte yeni anayasaya 'evet' diyeceğiz†dedi.
11 Dönem CHP Parti Meclisi üyeliği yaptığını hatırlatan Atılgan, geçen dönem ise partisinin kadın kolları başkanlığı yaptığını ifade etti. 1970'li yıllardan beri aralıksız CHP‘de siyaset yaptığını dile getiren Atılgan, CHP’nin Atatürk’ün çizgisinden uzaklaştığını savundu.
"Cumhurbaşkanımız Recep Tayyip Erdoğan’ın yanında olmalıyız"
Atılgan, şunları kaydetti:
"Atatürk, iç ve dış tehditlerin olduğu bir dönemde halkımızı örgütledi ve işgalci kuvvetler ile mücadele etti. Böyle bir dönemde Cumhurbaşkanımız Recep Tayyip Erdoğan’ın yanında olmalıyız ve desteklerimizi esirgememeliyiz.â€
AK Parti Genel Başkan Yardımcısı Mustafa Ataş ve AYYB Genel Başkanı Cengiz’e de görüşlerini aktardığını söyleyen Atılgan, Ataşâ€™ın birleştirici ve kucaklaştırıcı üslubu ile örnek bir davranış sergilediğini anlattı. Atılgan, bu süreçten sonra milli iradeden yana olacağını da sözlerine ekledi.
HİTLER ALMANLARI NASIL KANDIR DI....
NAZİLERİN REFARANDUM REKLAMLARI.....
***
Dural, Hitler'in sloganlarını o dönemin afişlerini de fotoğraflı olarak göstererek hatırlatıyor:
-Ein volk, ein Reich, ein Führer! Gror Deutfchland!
Yani, tek millet, tek devlet, tek lider! Büyük Almanya!
-Ein volk, ein Führer, ein "Ja"
Yani, tek millet, tek lider, tek evet!
Diğer afişler şöyle:
-Tanrı Bizimle!
-Sen Almanya'sın büyük düşün!
-Büyük Almanya için 10 Nisan'da evet!
-Adolf Hitler sizin için tablo gibi yollar yaptı.
-Bu köprüyü Adolf Hitler'e borçluyuz.
-Führer size 11.5 milyon metreküp kömür verdi, siz de ona oyunuzu verin.
-Liderimiz Adolf Hitler alkol ve sigara kullanmaz.
***
Dural, metinde özetle şöyle diyor:
-6 Kasım 1932'de yapılan seçimlerde, Adolf Hitler'in bir darbe ile el koyduğu ve başkanı olduğu Nasyonal Sosyalist Alman İşçi Partisi, yüzde 33,1 oy alıp, 196 milletvekili kazanarak birinci parti oldu.
-30 Ocak 1933'te Adolf Hitler, Başbakan oldu.
-27 Şubat 1933'te Alman Meclis binası Reichstag yakıldı. Ertesi gün Hükümet, Olağanüstü Hâl ilân etti.
-Saldırıdan komünistler sorumlu tutuldu ve SA'lar insan avı başlattılar. Gerçekte Reichstag'ı Hitler'in emriyle yakanlar SA'lardı. (SA'lar, 1921'de Hitler tarafından kurulan, yasa dışı silâhlı bir kuruluştu. Sonradan yasallaştırıldı ve Hitler'in iktidarını sürdürmesini sağladı.)
-Başbakan Hitler, terörle etkin ve hızlı mücadele için Parlamentoya Yetki Yasası Teklifi sundu.
-Oylama günü SA'lar, meclise gelen Sosyal Demokrat milletvekillerini içeri sokmadı.
-24 Mart 1933'te "Yetki Yasası", 441 evet, 94 hayır oyu ile kabul edilerek, Alman Meclisi'nin bütçe yapmak ve uluslararası antlaşmalar yapmak gibi temel yetkileri, dört yıl süre ile kabineye, dolayısıyla Başbakan Hitler'e devredildi ve Meclis'in çalışmalarına bu süre için ara verildi.
-Yetki Yasası 1937 ve 1941'de yenilendi, 1945 yılına kadar Parlamento 12 yıl kapandı.
-Adolf Hitler, ülkeyi "Olağanüstü Hal Kararnameleri"yle yönetmeye, devleti kendisine göre şekillendirmeye başladı.
-30 Haziran 1934: "Uzun Bıçaklar Gecesi" diye anılan gece, önde gelen muhaliflerin yüzden fazlası katledildi, binden fazlası tutuklandı. Cinayetler, SS'ler ve rejimin gizli polisi Gestapo tarafından işlendi.
-2 Ağustos 1934'te Cumhurbaşkanı Paul von Hindenburg öldü. Hitler, Cumhurbaşkanlığı makamını da üstlendi. Bunun için bir Anayasa değişikliği hazırlattı ve 19 Ağustos 1934 tarihinde referanduma gidildi. Yüzde 89,93 "evet" oyu ile Hitler'in hem Cumhurbaşkanı hem Başbakan olmasına onay verildi. Hitler, "führer" ilân edildi.
-Hitler, anayasanın 46. maddesi ile verilen, "bütün memurların (Beamte - Üst Kademe Kamu Yöneticileri) atanması ve azledilmesi" yetkisini kullanarak devlet kadrolarını kendisine biat edenlerle doldurdu.
-47. maddeye göre Alman ordusunun tam yetkili başkomutanı oldu. 48. maddedeki orduyu kullanma yetkisiyle, orduyu halkın muhalif kesiminin üzerine sürerek, faşist Almanya diktatörlüğünü kurdu.
-31 Ağustos 1939'da, Polonyalı kılığına bürünmüş Alman askerleri, Almanya sınırları içindeki Çekya'dan Alman sınır ilçelerine saldırdı.
-Başkomutan Hitler, 1 Eylül 1939'da bu bahaneyle, Polonya'ya saldırdı ve 2. Dünya Savaşı başladı!
-Savaş, 17 milyonu Alman olmak üzere, 65 milyon insanın hayatına maloldu!
***
Yorum sizin! Karar da sizin!
hisse.net kullanarak iPhone aracılığıyla gönderildi
https://www.youtube.com/watch?v=OorQ6BN_1G8
izleyin özellikle gençler
neden eveti
çok iyi anlatıyor
Tükendim, vallahi tükendim! Fransa'da referandum için oy vermeye bu kıyafetlerle gitmişler!
https://scontent-otp1-1.xx.fbcdn.net...22&oe=5999EFED
https://scontent-otp1-1.xx.fbcdn.net...59&oe=59901793
başkanlık sistemine evet denirse kan çıkar
evetçileri denize dökeceğiz
vs
bunları söyleyenler sıradan vatandaşlar da değil
hatırladın mı bu sözleri british