hocam kusura bakmada devlet önce son depremde yıkılan binaları yapsın.
sayı muhtelif ama milyon seviyesinde yeni bağımsız konut gerekiyor deprem bölgesine.
Printable View
Ne desek boş arkadaş,
adam malını kiralamak istemez mi?
bunun fiyat artış/azalış ölçüsünü burada yazan sen, ben mi belirleyeceğiz yoksa piyasa dinamikleri mi?
adam mülk sahibi, biz ondan daha fazla tasarrufta bulunuyoruz, bu işte bir terslik yok mu?
Mi A2 cihazımdan hisse.net mobile app kullanarak gönderildi.
Ecevit devrindeki Deprem vergileri
“Deprem Vergisi” Nedir?
26.11.1999 tarih ve 23888 sayılı Mükerrer Resmi Gazete’de yayımlanan 4481 sayılı “17.8.1999 ve 12.11.1999 Tarihlerinde Marmara Bölgesi ve Civarında Meydana Gelen Depremin Yol Açtığı Ekonomik Kayıpları Gidermek Amacıyla Bazı Mükellefiyetler İhdası ve Bazı Vergi Kanunlarında Değişiklik Yapılması Hakkında Kanun’’ ile bazı yeni vergiler getirilmişti. Bu yeni vergiler şu şekildeydi:
Ek Gelir Vergisi,
Ek Kurumlar Vergisi,
Ek Emlak Vergisi,
Ek Motorlu Taşıtlar Vergisi,
Özel İletişim Vergisi,
Özel İşlem Vergisi
Kanunun ismi ve çıkarılma sebebi dolayısıyla, bu vergiler toplum arasında ‘’deprem vergisi’’ olarak adlandırılmaya başlandı. Bu saydığımız vergiler arasında kalıcı nitelikte olan yalnızca “Özel İletişim Vergisi” oldu ve söz konusu vergi kalemi günümüze kadar gelmiş durumda. Bu sebeple “deprem vergisi” ve “özel iletişim vergisi” neredeyse eş anlamlı olarak kullanılıyor.
Evet aynen ne desek boşa gidiyor bu belli !!!! Sn.peyami, galiba siz bazı şeyleri düşünmek veya bilmek istemiyorsunuz.
Kimsenin malına mülküne karışan yok. Burada kınanması gereken ; insanların geçim sıkıntısı içerisinde olduğu bir dönemde üstüne de deprem gibi büyük bir felaket gelmişken elinde bulunan boş dairesini normalin üzerinde kiraya vermeye çalışmasıdır. 6 şubattan önce dairesine aylık 10 bin isteyen ev sahibi 8 şubatta 13-15 istiyorsa bu normal mi ? Serbest piyasa, arz- talep mi demeliyiz ?
Aynı duruma kendiniz düştüğünüzde ne yapardınız ? Bazı şeyler vardır serbest piyasa diyemeyiz. Ekmek , süt , asgari ücret neden serbestçe belirlenmiyor hiç düşündünüz mü ?
Bu memlekette serbestlik de yanlış anlaşıldığından bazı kadınlar 3 kocalı, bazı erkekler 4 kadınlı olabiliyor. Yüzsüzce '' benim özel hayatım , kime ne '' diyebiliyor. Yani bu ucu açık bir serbest piyasası yorumlamaya gider....
Tekrar tekrar söylüyoruz. Kişisel bir mesele olmadan hiç kimseye toptan şüpheli gözüyle bakmadan - her birey istediği gibi tasarruf eder. Tasarruflarını istediği yerde değerlendirir. Bazısı döviz, altın, hisse alır bazısı arsa , ev, araba alır. Ancak , piyasa bozucu manipülatif hareketlere girişemez. manipülasyon sadece borsa da olmaz. Konut fiyatlarında, kirasında, dövizde vb. olabilir. Piyasa düzenleyiciler bu kötü niyetli insanlara müdahale ederek , diğer yatırımcıları korumakla görevlidir. ---
Yoksa isteyen 10 konut edinir, isteyen hiç konut edinmez başka yerlere yatırım yapar. Bu işler son covid salgınından önce bu kadar hiç büyümemişti. Covid, normalin çok üzerindeki sığınmacı durumu, Dövizin bastırılması vb. nedenlerle patladı gitti. Sonuçta ülkenin insanları birbirini eziyor.
Hocam onları mecbur yapacaklar. 400 bin küsür konut yapılacak oraya. Onun kaçarı yok. Yoksa milyonlarca insan kalıcı olarak ülkenin batısına göçer. Batı zaten şişmiş durumda.
Benim isteğim bu depremden ders çıkarıp asıl büyük risk olan Marmara ve Ege bölgelerine el atmaları.
1509 ve 1894 İstanbul Depremi, 1653 İzmir Depremi, 1855 Bursa Depremi.
Bunlar bugün olsa bu şehirler yok olur. Ülke bu sefer ekonomik olarak ta çaresiz kalır.
Bir haftada İskenderun Limanındaki yangını söndüremediler. Marmara Bölgesinde 15 tane liman, 100'e yakın OSB var. Hangisine müdahale edilebilecek?
Hele ki İstanbul'da olursa ne enkazlar kalkar, ne yangınlar söner. Korkunç risk altındayız.
Siyaset üstü makro bir Deprem planı yapıp hızlıca uygulamazsak eğer, bu bölgelerde gerçekleşecek ilk büyük depremde 100 yıl geriye gideceğiz.