-
Yeni Zelandali modernist kisa oyku yazari Katherine Mansfield'in dogum yil donumu (14 Ekim 1888)
"Hayat ne kadar korkunc.Yalnizlik cok guzel gorunuyor. Yapraklar gibi savruluyoruz, kimse nereye dustugumuzu bilmiyor, kimsenin umurunda degil hangi siyah nehrin bizi alip goturdugu." Album Yapragi
https://images.gr-assets.com/books/1...l/18459570.jpg
"Oh, how terrifying life was, how dreadful. It is the loneliness which is so appalling. We whirl along like leaves, and nobody knows - ťnobody cares where we fall, in what black river we float away."
"Yureklilik, soz dinlemeyen kopege benzer, bir kez kacmaya koyuldu mu ne kadar cagirmaya kalkissaniz o kadar hizla kosar." Cocuksu Bir Sey
https://pictures.abebooks.com/isbn/9...186-us-300.jpg
"Courage is like a disobedient dog, once it starts running away it flies all the faster for your attempts to recall it."
-
Amerikali sair, ressam, deneme ve oyun yazari E. E. Cummings'in dogum yil donumu (14 Ekim 1894)
https://s3-us-west-2.amazonaws.com/h...ry/1590/tw.jpg
Seviyorum beraberken vucudumu
vucudunla. Oylesine yepyeni bir sey ki bu.
kaslar daha bir gergin sinirler daha da
vucudunu seviyorum senin. Yaptigini seviyorum
nasillarini seviyorum. Belkemigini seviyorum
vucudunun, kemiklerinin titreyisini sonra
sert duzgunlugunu ve art arda, art arda
opecegim, opmeyi seviyorum sununu bununu
seviyorum carpici elektrikli kurkunu
okasmasini yavaaca kivircikligini
ve ikiye ayrýlan etten cikani, geleni
seviyorum... Ve gözlerin iri ask kirintilari,
ve belki de kivancini seviyorum
altimda benim yepyeni
https://s3-us-west-2.amazonaws.com/h...ry/1621/tw.jpg
Askim
krali karanlik olan
bir ulkedir sacin
ciceklerin kacisidir alnin
uyuyan kuslarla dolu
yasayan bir ormandir basin
bedeninin dallarinda kaynasan
beyaz arý surusudur memelerin
koltuk altinda bahar yeserir
Nisan’imdir bedenin
-
Alman asilli Amerikali siyaset bilimci Hannah Arendt'in dogum yil donumu (14 Ekim 1906)
"Dunyanýn elli yil icinde nasil olmasini istersiniz? Kendi yasaminizin bes yil icinde nasil olmasini istersiniz ? Yanitlar genellikle soyle baslayacaktir: Eger hala dunya diye bir yerin var olacagini kabul edersek ve hala yasiyor olursam..." Siddet Uzerine
https://images-na.ssl-images-amazon....4,203,200_.jpg
"How do you want the world to be in fifty years? and What do you want your life to be like five years from now? The answers are quite often preceded by Provided there is still a world and Provided I am still alive..."ť
http://celebrifrasi.it/wp-content/up...endt-15934.jpg
"Eichmann Aptal biri degildi. Donemin bas suclularindan biri haline gelmesine olanak saglayan - aptallikla kesinlikle ozdes olmayan bir seyden- fikirsizlikten baska bir sey degildi. Aslinda insanin Kudus'teki durusmadan cikarabilecegi ders buydu. Ama bu bir dersti, sozu edilen fenomenle ilgili bir aciklama veya teori degildi." Kotunun Siradanligi
https://images-na.ssl-images-amazon....1br2NHyOoL.jpg
-
-
Amerikali ekonomist Milton Friedman, 14 Ekim 1976 tarihinde Nobel Ekonomi Odulunu kazandi.
http://media.hoover.org/images/hillside1.jpg
"Eger kasitli olarak, yaratici, atilgan ve kendine guvenen insanlari isten cikarip onlarin yerine kalin kafali, siradan ve hayal gucunden yoksun olanlari ise alacak bir sistem gelistirmek isterseniz yapmaniz gereken tek sey bugun buyuk kentlerde ve ulke capinda uygulanan sistemi taklit etmek ve ogretmen olabilmek icin diploma zorunlulugu koyarak standart maas sistemi uygulamaktir."
https://upload.wikimedia.org/wikiped...nd_Freedom.jpg
"If one were to seek deliberately to devise a system of recruiting and paying teachers calculated to repel the imaginative and daring, and to attract the mediocre and uninspiring, he could hardly do better than imitate the system of requiring teaching certificates and enforcing standard salary structures that has developed in the largest city and state-wide systems. The alternative system would resolve these problems and permit competition to be effective in rewarding merit and attracting ability to teaching."
-
Amerikali hard rock grubu Kiss, 2.studyo albumu Alive II'yu 14 Ekim 1977 tarihinde yayinladi.
https://jamesostafford.files.wordpre...e-ii-front.jpg
-
Ingiliz heavy metal grubu Iron Maiden, canli yayin albumu Live After Death'i 14 Ekim 1985 tarihinde yayinladi.
https://img.buzzfeed.com/buzzfeed-st...41424214-2.gif
-
"Ask, zorla tomurcuk vermesini istedigin bir sera cicegi degildi. Ask, yol kenarinda beklenmedik sekilde acan bir cicekti."ť Sarah Jio, Mart Menekseleri (Margaret Ayer Barnes, Kaybolan Yillar - Years of Grace)
https://www.royalbooks.com/pictures/medium/131177.jpg
https://images.gr-assets.com/books/1...2l/9724798.jpg
"Love is not a hothouse flower, forced to reluctant bud. Love was a weed that flashed unexpectedly into bloom on the roadside."
-
"Lovers have known sometimes what saints have not known. / Gli amanti hanno conosciuto ciň che neanche i santi hanno conosciuto"
https://pbs.twimg.com/media/DMF2H_gVAAAmsxH.jpg
-
Ingiliz sair Robert Herrick'in dogum yil donumu (15 Ekim 1674)
Guller once sut berrakti
Hatta aralarinda anlasamazlardi
Sappho'nun gogusleri mi
Yoksa onlarýnki mi daha akti.
Fakat gorur gormez gercegi
Yuzleri al al kanlandi
Bundan sonra, sonuna inan
Gullerin yuzu boyle yandi.
http://www.spiderbomb.com/blog/wp-co...esperides1.jpg
Roses at first were white
Till they could not agree,
Whether my Sappho's breast
Or they more white should be.
But, being vanquish'd quite,
A blush their cheeks bespread ;
Since which, believe the rest,
The roses first came red.
-
Alman filolog, filozof, kulturel elestirmen, sair ve besteci Friedrich Wilhelm Nietzsche’nin dogum yil donumu (15 Ekim 1844)
“Pohpohlama, yalan soyleme ve aldatma, arkadan konusma, baska turlu gosterme, sahtelik icinde yasama, maske takma, seylerin uzerini orten uzlasimlar, baskalari karsisinda da kendi karsisinda da oyun oynama, kisacasi tek bir kendini begenmislik alevinin cevresinde ucusup durma, oylesine kural ve yasadir ki, insanlarin arasindan bir durust ve ari dogruluk gudusunun nasil olup da ortaya cikabildiginden daha anlasilamaz bir sey yoktur.Neredeyse, insanlar derinden derine sanrilarin ve hayal tasarimlarinin icinde yuzerler, gozleri seylerin yalnizca yuzeylerinde gezinir ve “bicimler” gorurler.” Ahlakdisi Anlamda Dogruluk ve Yalan Uzerine
https://www.philomedium.com/sites/de...1479183746.jpg
“Deception, flattering, lying, deluding, talking behind the back, putting up a false front, living in borrowed splendor, wearing a mask, hiding behind convention, playing a role for others and for oneself — in short, a continuous fluttering around the solitary flame of vanity — is so much the rule and the law among men that there is almost nothing which is less comprehensible than how an honest and pure drive for truth could have arisen among them. They are deeply immersed in illusions and in dream images; their eyes merely glide over the surface of things and see "forms.”
http://www.azquotes.com/picture-quot...e-34-72-80.jpg
"Bazen insanlar gercegi duymak istemezler cunku yarattiklari iluzyon yikilsin istemezler. / A volte le persone non ascoltano la veritŕ, perché non vogliono che le loro illusioni siano distrutte”
-
Friedrich Nietzsche, Ecce Homo (Kisi Nasil Kendisi Olur)kitabini, 44.dogum gununde, 15 Ekim 1888 tarihinde yayinladi.
“Fisildanan sozlerdir firtinalari getiren. Guvercin ayaklariyla gelen dusunceler yonetir dunyayi.”
http://ekitapalani.com/wp-content/up...alani.com_.jpg
“It is the stillest words that bring on the storm. Thoughts that come on doves’ feet rule the world.”
-
Italyan asilli Amerikali yazar, senarist ve gazeteci Mario Gianluigi Puzo’nun dogum yil donumu (15 Ekim 1920)
“Sevdigin insanlara hayir diyemezsin. Hic olmazsa SIK SIK. Isin sirri burada. Ama hayir demek zorunda kalirsan bunu, evet demek dercesine soylemelisin. Ya da onlari hayýr demek zorunda birakacaksin. Sabirli olmali, zamani beklemelisin.”
http://toptenplus.com/wp-content/upl...ather-puzo.jpg
“Non puoi dire di no alle persone che ami, almeno non sempre. Questo č il segreto. Quindi quando lo fai, deve suonare come un sě oppure portare loro a dire no. Devi prenderti il tempo e il fastidio.”
https://encrypted-tbn0.gstatic.com/i...c5eZW5Zm_424ew
“Arkadaslik her seyden ustundur. Hemen hemen aile gibi bir sey. Bunu hic aklindan cikarma.”
http://nst.sky.it/content/dam/static...si-celebri.jpg
“Ona reddedemeyecegi bir teklif yapacagim.”
http://nst.sky.it/content/dam/static...si-celebri.jpg
Ben… Karima ihanet ettim.
Kendime ihanet ettim.
Adam oldurdum.
Adam oldurulmesi icin emir verdim.
Oldurdum…Agabeyimin olumunu emrettim.
Beni incitmisti.
Annemin oglunu oldurdum.
http://nst.sky.it/content/dam/static...si-celebri.jpg
“Fredo… Sen benim abimsin, ve seni severim. Ama sakin bir daha aileye karsi birisinin tarafini tutma! Sakin!”
http://nst.sky.it/content/dam/static...si-celebri.jpg
“Ailesiyle zaman gecirmeyen biri asla gercek bir adam olamaz.”
-
Italyan yazar ve romanci Italo Calvino'nun dogum yil donumu (15 Ekim 1923)
"Bir kente girer Marco; bir meydanda, birinin, gecmiste kendisinin olabilecek bir yasami ya da bir ani yasadigini gorur; cok zaman once, zamanin icinde durmus olsaydi, ya da cok zaman once, bir yol sapaginda, saptigi yola degil de onun tam karsisindakine sapsaydi ve uzun zaman dolastiktan sonra donup o meydandaki o adamin yerinde durmus olsaydi, orada, o meydanda o adam degil, kendisi olabilirdi simdi. Marco, bu gercek ya da kuramsal gecmisinin disindadir artik; duramaz; kendisini bir baska gecmisinin, ya da bir olasilik, gecmiste onun olasi bir gelecegi olmus ve su anda bir baskasinin simdisi olan bir seyin bekledigi bir baska kente kadar devam etmelidir yoluna. Yasanmamis gelecekler gecmisin dallaridir yalnizca: kuru dallari." Italo Calvino, Gorunmez Kentler
https://pbs.twimg.com/media/C7L87lvX0AIlKci.jpg
"Marco entra in una cittŕ; vede qualcuno in una piazza vivere una vita o un istante che potevano essere suoi; al posto di quell'uomo ora avrebbe potuto esserci lui se si fosse fermato nel tempo tanto tempo prima, oppure se tanto tempo prima a un crocevia invece di prendere una strada avesse preso quella opposta e dopo un lungo giro fosse venuto a trovarsi al posto di quell'uomo in quella piazza. Ormai, da quel suo passato vero o ipotetico, lui č escluso; non puň fermarsi; deve proseguire fino a un'altra cittŕ dove lo aspetta un altro suo passato, o qualcosa che forse era stato un suo possibile futuro e ora č il presente di qualcun altro. I futuri non realizzati sono solo rami del passato: rami secchi."ť
"Keske her sey boyle ikiye bolunebilse.Boylece herkes bon ve cahil butunlugunden kurtulabilse. Bir butundum ben ve her sey dogal, karmakarisik ve anlamsizdi gozumde; her seyi gordugumu saniyordum, oysa gordugum bir kabuktu yalnizca. Eger bir gun kendinin yarisi olabilirsen, ki bunu butun gonlumle dilerim, butunlugu olan beyinlerin siradan zekasini asan seyleri anlayacaksin. Kendi yarini ve dunyanin yarisini yitirmis olacaksin, ama geride kalan o yari, bin kez daha derin, daha degerli olacak. Hatta her seyin sana benzer sekilde ikiye bolunup parcalanmasini isteyeceksin, cunku guzellik, bilgelik ve adalet parcalardan olusan seyde vardir."Ikiye Bolunen Vikont
http://www.mondadoristore.it/img/Il-...=Italo+Calvino
"Cosě si potesse dimezzare ogni cosa intera, cosě ognuno potesse uscire dalla sua ottusa e ignorante interezza. Ero intero e tutte le cose erano per me naturali e confuse, stupide come l'aria; credevo di veder tutto e non era che la scorza. Se mai tu diventerai metŕ di te stesso, e te l'auguro, ragazzo, capirai cose al di lŕ della comune intelligenza dei cervelli interi. Avrai perso metŕ di te e del mondo, ma la metŕ rimasta sarŕ mille volte piů profonda e preziosa. E tu pure vorrai che tutto sia dimezzato e straziato a tua immagine, perché bellezza e sapienza e giustizia ci sono solo in ciň che č fatto a brani."
-
Fransiz yazar, sair, ve gercekustucu kuramci André Breton Surrealist Manifesto’yu 15 Ekim 1924 tarihinde yayinladi.
“Ne sekilde ortaya cikarlarsa ciksinlar, siirsel aldirmazlik, sanatin baska yone cekilmesi, bilimsel arastirma, saf spekulasyonla mucadele ediyoruz; buyuk ya da kucuk, zihinlerini bir tasarruf bankasini kullanacaklari gibi kullananlarla hicbir isimiz olsun istemiyoruz.”
http://www.e-skop.com/images/UserFil...nifesto_02.jpg
“We combat, in whatever form they may appear, poetic indifference, the distraction of art, scholarly research, pure speculation; we want nothing whatever to do with those, either large or small, who use their minds as they would a savings bank.”
-
Fransiz dusunur, sosyal teorist, tarihci, edebiyat elestirmeni, antropolog, psikolog ve sosyolog Michel Foucault’nun dogum yil donumu (15 Ekim 1926)
“Agacin bir agaca, yapragin bir yapraga benzemesi de yeterli degildir; agacin yapraginin agacin kendisine benzemesi ve bunun da kendi yapraginin formunu edinmesi (l'Incendie) gereklidir; denizin uzerindeki gemide bir gemiye benzemekle yetinemeyecektir, ama ayni zamanda denize benzeyecektir ve govdesiyle yelkenleri de denizden yapýlmis gibi olacaktir (le Sedacteur) ve bir cift ayakkabinin sasmaz canlandirilmasý, kaplamak zorunda oldugu ciplak ayaklara da benzeyecektir.” Bu Bir Pipo Degildir,
https://images.gr-assets.com/books/1...24l/119933.jpg
“Nor is it enough that the tree so closely resembles the tree, and the leaf the leaf. Rather the leaf of the tree will take on the shape of the tree itself, and the latter will take the form of the leaf (L’Incendie ’). The ship at sea will not resemble merely a ship, but also the sea itself, even to its hull and sails being composed of waves ( Le Seducteur). And the exact representation of a pair of shoes more- over will try to resemble the bare feet the shoes ought to cover.”
http://www.azquotes.com/picture-quot...-157-18-22.jpg
“Bir kitap yazmaya basladiginizda sonunda ne soyleyeceginizi bilseniz, onu yazmaya cesaret edeceginize inaniyor musunuz? Yazi ve ask iliskisi icin gecerli olan, yasam icin de gecerlidir. Oyun, ancak nasil bitecegi bilinmiyorsa zahmete deger.”
-
Ernest Hemingway, Varlik ve Yokluk (To Have and Have Not) romanini 15 Ekim 1937 tarihinde yayinladi.
Sabahin erken saatlerinde Havana'nin nasil oldugunu bilirsiniz. Aylaklar duvar diplerine dayanmis henuz uyurlarken, birahanelere buz getiren buz arabalari daha gelmemisken! Iste boyle bir sabah, rihtimdan dogru geldik, meydani gecip San Francisco Kahvesi'ne kahve icmeye, meydanda uyanik bir tek dilenci vardi, cesmeden su iciyordu.
Kahveye girip oturunca, ucunun de orada bizi bekledigini gorduk. Iclerinden biri yanimiza geldi.
“E, na haber?” dedi.
“Yapamayacagim,” dedim. “Sizin hatiriniz icin yapmak isterdim ama, dun gece de soyledim size, yapamayacagim.”
http://d28hgpri8am2if.cloudfront.net...6770222_hr.jpg
You know how it is there early in the morning in Havana with the bums still asleep against the walls of the buildings; before even the ice wagons come by with ice for the bars? Well, we came across the square from the dock to the Pearl of San Francisco Café to get coffee and there was only one beggar awake in the square and he was getting a drink out of the fountain. But when we got inside the café and sat down, there were the three of them waiting for us.
We sat down and one of them came over.
“Well,” he said.
“I can’t do it,” I told him. “I’d like to do it as a favor. But I told you last night I couldn’t.”
-
-
-
Turk sair Fazil Husnu Daglarca’nin olum yil donumu (15 Ekim 2008)
Bu eller miydi masallar arasindan
Ruyalara uzattigim bu eller miydi.
Arzu dolu, yasamak dolu,
Bu eller miydi resimleri tutarken uyuyan.
Bilyelerin aydinlik dunyacýklari
Bu eller miydi hayatý o dunyalarin.
Altin bir oyun gibi eserdi
Altin tuylerinden mevsimin ruzgari.
Topraktan evler yapan bu eller miydi
Ki simdi degmekte toprak olan evlere.
El isi vazifelerin onunde
Tirnaklarini yiyerek dusunmek ne iyiydi.
Kaybolmus o cizgilerden
Falcinin saadet dedikleri.
O koylu cakisinin kestigi yer
Sogut dallarindan duduk yaparken...
Bu eller miydi kesen mavi serceyi
Birkac damla kan ki zafer ve kahramanlik.
Yorganin altina saklanarak
Bu eller miydi sevmeyen geceyi.
Ayrilmis sevgili oyuncaklardan
Kirmis kucucuk siselerini.
Ve her seyden ve her seyden sonra
Bu eller miydi Allaha acilan !
https://img.antoloji.com/media/sair_.../71_b_9435.jpg
Erano queste mani che attraverso le favole
Tendevo ai sogni, erano queste mani?
Piene di desiderio, piene di vivezza
Erano queste mani a dormire mentre tenevano immagini?
Piccoli mondi chiari di biglie
Erano questa mani la vita di quei mondi?
Uguale ad un gioco d'oro soffiava
Il vento di stagione tra piume d'oro.
A fare casa di terra erano queste mani
Che ora poggiano su case che sono di terra?
Davanti ai compiti di lavoro a mano
Com'era bello pensare mangiandosi le unghie.
Da quelle linee č scomparsa
Ciň che gli indovini chiamano felicitŕ.
Dove ha ferito quel temperino da campagnolo
Modellando lo zufolo dai rami del salice...
Erano queste mani ad uccidere il passero azzurro
Per qualche goccia di sangue ch'č vittoria e coraggio?
Nascoste sotto le coperte
Erano questa mani a non amare la notte?
Si sono separate dai cari giocattoli
Han rotto quelle minuscole bottiglie.
E dopo ogni altra, ogni altra cosa
Erano queste mani ad aprirsi a Dio!
-
"Bir kentte hayran kaldigin sey onun yedi ya da yetmis yedi harikasi degil, senin ona sordugun bir soruya verdigi yanittir.Ya da onun sana sordugu ve ille de yanitlamani bekledigi sorudur."
https://poetarumsilva.files.wordpres...nvisibili.jpeg
“D'una cittŕ non godi le sette o le settantasette meraviglie, ma la risposta che dŕ a una tua domanda. O la domanda che ti pone obbligandoti a rispondere, come Tebe per bocca della Sfinge.”
-
“Kimiz biz, deneyimlerin, bilgilerin okunmus metinlerin, imgelerin olusturdugu bir bileske degilsek neyiz her birimiz? Her yasam her seyin akla gelebilecek her sekilde yeniden karistirilip yeniden duzenlendigi bir ansiklopedi bir kitaplik, bir nesneler envanteri, bir usluplar dizisidir.
Ama belki de yuregimin en derinliklerindeki yanit bir baskasi: Keske benlik disinda tasarlanmis, bireysel benin sinirli bakis acisindan cikmamizi saglayacak bir yapit mumkun olsaydi. Yanlizca bize benzeyen baska benlere girmek icin degil, dili olmayanlari konusturmak icin. Olugun uzerine konan kusu, ilkbahardaki agac ile sonbahardaki agaci, tasi, cimentoyu, plastigi.”
https://s3-eu-west-1.amazonaws.com/c...americane.jpeg
“Chi siamo noi, chi č ciascuno di noi se non una combinatoria d’esperienze, d’informazioni, di letture, d’immaginazioni? Ogni vita č un’enciclopedia, una biblioteca, un inventario d’oggetti, un campionario di stili, dove tutto puň essere continuamente rimescolato e riordinato in tutti i modi possibili.
“Ma forse la risposta che mi sta piů a cuore dare č un'altra: magari fosse possibile un'opera concepita al di fuori del self, un'opera che ci permettesse di uscire dalla prospettiva limitata di un io individuale, non solo per entrare in altri io simili al nostro, ma per far parlare ciň che non ha parola, l'uccello che si posa sulla grondaia, l'albero in primavera e l'albero in autunno, la pietra, il cemento, la plastica.”
-
-
Fransa Kralicesi ve Avusturya Arsidusesi Marie Antoinette’nin olum yil donumu (16 Ekim 1793)
“Kendi bahtsizliklarina ragmen, bizlere boylesine iyi davranan bu insanlari gordukce, onlarin mutlulugu icin kesinlikle daha SIKI calismamiz gerektigini dusunuyorum. Bu gercegi kral da gormektedir. Kendi adima konusmam gerekirse, tac giydigim gunu (yuz yil bile yasasam da) hayatboyu unutmayacagim."
https://upload.wikimedia.org/wikiped...er_Fransen.jpg
“It is quite certain that in seeing the people who treat us so well despite their own misfortune, we are more obliged than ever to work hard for their happiness. The king seems to understand this truth; as for myself, I know that in my whole life (even if I live for a hundred years) I shall never forget the day of the coronation.”
-
Irlandali oyun ve kisa oyku yazari, romanci ve sair Oscar Wilde’in dogum yil donumu (16 Ekim 1854)
"Onu seviyorum, onun da beni sevmesini saglamaliyim. Sen ki yasamin tum gizlerini bilirsin, soyle bana, nasil bir buyu yapayim da Sibyl Vane beni sevsin? Romeo'yu kiskandirmak istiyorum. Tarihin olmus asiklari bizim guluslerimizi duysunlar da huzunlensinler istiyorum. Bizim atesimizden bir soluk onlarin topragina can versin, kullerini uyandirip aci cektirsin istiyorum."ť Oscar Wilde, Dorian Gray'in Portresi
http://www.pagepulp.com/wp-content/72.jpg
"I love her, and I must make her love me. You, who know all the secrets of life, tell me how to charm Sibyl Vane to love me? I want to make Romeo jealous. I want the dead lovers of the world to hear our laughter, and grow sad. I want a breath of our passion to stir dust into consciousness, to wake their ashes into pain. "
"Hosca kal, sevgili Prens!"diye mirildandi, "Elini opmeme izin verir misin?" / "Arrivederci, caro Principe!" mormorň; "posso baciarti la mano?" Oscar Wilde, Mutlu Prens / La rondine ed il principe felice
https://pbs.twimg.com/media/C50eXWnWMAEBllD.jpg
https://mypoeticside.com/wp-content/...3ee399271e.png
Kulak verin sozlerime iyice,
Herkes oldurebilir sevdigini
Kimi bir bakisiyla yapar bunu,
Kimi dalkavukca sozlerle,
Korkaklar opucuk ile oldurur,
Yurekliler kilic darbeleriyle!
Kimi gencken oldurur sevdigini
Kimileri yasli iken oldurur;
Sehvetli ellerle oldurur kimi
Kimi altindan ellerle oldurur;
Merhametli kisi býcak kullanir
Cunku bicakla olen cabuk sogur.
-
Ingiliz roman yazari ve sair Charlotte Brontë, Jane Eyre romanini 16 Ekim 1897 tarihinde yayinladi.
http://rarebookschool.org/2005/exhib...rlotte_big.jpg
"Sanki sol kaburgamin altinda bir yerde bir ip varmis da bu ip, senin sol kaburgana simsiki bir kordugumle baglanmis. Oyle saniyorum ki aramiza daglar, denizler girerse bizi birbirimize baglayan bu ip kopacak. O zaman da icin icin kanlarim akacakmis gibi bir kuruntuya kapiliyorum."ť
http://www.azquotes.com/picture-quot...e-47-13-89.jpg
https://pbs.twimg.com/media/C97TAH1W0AAQoq2.jpg
"Usuyorsun, cunku yalnizsin, icinde gomulu duran atesi hicbir insan yakinligi alevlendiremiyor. Hastasin, cunku duygularin en guzeli, insanogluna bahsedilen en tatli, en yuce duygu senden uzak duruyor. Aptalsin, cunku o kadar aci cekerken mutlulugu yanina cagirmaktan kaciyorsun, onun seni bekledigi yere dogru bir tek adim atmaya bile yanasmiyorsun."ť
-
Italyan romanci, oyku yazari, ressam, sair ve gazeteci, Tatar Colu kitabi ile taninan Dino Buzzati Traverso'nun dogum yil donumu (16 Ekim 1906)
"Insanlar, su nehri astiktan sonra on kilometre daha gidince varirsin, diyeceklerdir. Ama buna karsilik yol hic bitmeyecektir, gunler gitgide daha kisalacak, yol arkadaslari seyreklesecek, camlarda hareketsiz, donuk, kafalarini sallayan suratlar gorunecektir."
http://www.mondadoristore.it/img/Il-...t=Dino+Buzzati
https://pbs.twimg.com/media/C3MMOzPW8AAY9ng.jpg
"Dietro quel fiume - dirŕ la gente -ancora dieci chilometri e sarai arrivato. Invece non č mai finita, le giornate si fanno sempre piů brevi, i compagni di viaggi piů radi, alle finestre stanno apatiche figure pallide che scuotono il capo.”
"O zaman degin, cocukken insana sonsuz gibi gorunen bir yolda, yillarin yavas yavas ve hafifce gectigi, boylece hic kimsenin akip gittiklerinin ayirdina varmadigi bir yolda, hep ilk gencliginin kaygisizligiyla ilerlemisti. Insan bu yolda sakin sakin, cevresine merakla bakarak ilerlerdi, aceleye gercekten hic gerek yoktu, ne arkanizda sizi SIKISTIRAN ne de tabi, bekleyen birileri bulunurdu, arkadaslariniz da kaygisiz, oynamak icin SIK SIK durarak ilerlerdi. Evlerinin kapisindan buyukler size dostca selam verir ve suc ortakligi dolu guluslerle ufku gosterirlerdi; boylece yurek yigitce ve tatli arzularla carpmaya baslar ve insan kendisini az otede bekleyen harikulade umudunu tadar; gerci o seyler henuz uzaktadir ama bir gun onlara ulasilacagi kesin, tartismasiz bir bicimde kesindir.”
https://pbs.twimg.com/media/DBt1fJiXYAEBpUt.jpg
"Fino allora egli era avanzato per la spensierata etŕ della prima giovinezza, una strada che da bambini sembra infinita, dove gli anni scorrono lenti e con passo lieve, cosě che nessuno nota la loro partenza. Si cammina placidamente, guardandosi con curiositŕ attorno, non c'č proprio bisogno di affrettarsi, nessuno preme di dietro e nessuno ci aspetta, anche i compagni procedono senza pensieri, fermandosi spesso a scherzare. Dalle case, sulle porte, la gente grande saluta benigna, e fa cenno indicando l'orizzonte con sorrisi di intesa; cosě il cuore comincia a battere per eroici e teneri desideri, si assapora la vigilia delle cose meravigliose che si attendono piů avanti; ancora non si vedono, no, ma č certo, assolutamente certo che un giorno ci arriveremo.”
-
Amerikali yazar Kathleen Winsor’un dogum yil donumu (16 Ekim 1919)
“Amber St. Clare, henuz on altisinda hamileydi, bes parasizdiý ve Londra’nin tehlikeli sokaklarinda tek basinaydi. Ancak keskin zekasi, gozu karaligi ve dillere destan guzelligi sayesinde Restorasyon Donemi Ingilteresi’nde bir kadinin erisebilecegi en yuksek noktaya erisecek; fahiselerin, haydutlarin ve katillerin arasindan siyrilip saraya terfi eden bu genc kadin, hem Buyuk Veba’yi, hem Londra Yangini’ni yasayacakti. En yoksulundan en soylusuna sayisiz erkegin -ve kadinin- gonlunu fetheden Amber, daima tek bir adama bagliydi. En cok sevdigi ve asla elde edemeyecegi o adam, bir mucize kadar uzakti ona.”
https://images.gr-assets.com/books/1...2l/8239284.jpg
“Abandoned pregnant and penniless on the teeming streets of London, 16-year-old Amber St. Clare manages, by using her wits, beauty, and courage, to climb to the highest position a woman could achieve in Restoration England-that of favorite mistress of the Merry Monarch, Charles II. From whores and highwaymen to courtiers and noblemen, from events such as the Great Plague and the Fire of London to the intimate passions of ordinary-and extraordinary-men and women, Amber experiences it all. But throughout her trials and escapades, she remains, in her heart, true to the one man she really loves, the one man she can never have.”
-
-
-
Alman romanci, sair, oyun yazari, illustrator, grafik sanatcisi ve heykeltiras Gunter Grass’in dogum yil donumu (16 Ekim 1927)
https://www.quotescodex.com/184615.jpg
Iste hikayemiz boyle dostlarim
Su parasiz yapilan alisveris
Iste borc kartimiz, cakiýverin imzayi
Yorgan daima kýsa gelirmis
Bu uc, cu uca ulasamazmis
Diyebilir misiniz amma da is
Aramak onu ufuklarin ardinda
Arada dusmus yapraklari tekmelemek
Ovmak bir ciplak ayagi
Butun yurekleri kiraya vermek
Ya da bir aynali odada
Bir otomobilde
Kaporta aya dogru dikilmis
Masumluk, duruversin istedigi yerde
Nerede baslatirsa baslatsin cumbusunu
Sesler tiz perdeden kadincil ve sonsuz
Bir baskalik belirir her seferinde
Giselerin onunde, henuz acilmamis
Kenetlenmis eller durmadan citirdar
Kuyrukta sungusu dusmus bir adam
Bir zayif yasli bayan
Ve sinemadaki film
Bir buyuk aski ilan eder neonlu isiklar
Carsaf gibi reklamlarda
Senaristin de garantisi var.
“Bir resim albumundeki anlati zenginligi, bu dunya yuzunde baska nerede vardir? Hamarat bir amator fotografci kimligiyle bizi her pazar yukardan asagi, yani boylarimizi alabildigine kisaltip, isik durumunu biraz iyi, biraz kotu ayarlayarak resimlerimizi ceken ve kendi albumune yapistiran Aziz Tanri, dilerim elimden tutsun." Teneke Trampet
https://images-na.ssl-images-amazon....1TmjE95SIL.jpg
“Cosa mai a questo mondo, quale romanzo avrebbe l’epica vastitŕ di un album fotografico? L’unica possibilitŕ di flirtare con la nostra tristezza ci si offriva per il tramite delle foto, poiché su quelle istantanee realizzate in serie trovavamo noi stessi, se non palpabili, almeno, cosa piů importante, passivi e neutralizzati.”
-
Romanya dogumlu Israilli sair Dan Pagis’in dogum yil donumu (16 Ekim 1930)
Yok yok: kesinlikle
insandilar: uniformalar, cizmeler.
Nasil aciklasam? Imgede
Yaratilmislardi.
Ben bir golgeydim.
Farkli bir yaratici isiydim.
Oyle ki, merhametinden, bende olecek bir parça bile birakmadi.
Boylece O’na dogru kostum, hafif mi hafif bir gul, mavi
Affederek – Hatta ozur dileyen bile oldum-
Her seye kadir olan dumana uflendim
imgesiz ve benzersiz.
https://pictures.abebooks.com/isbn/9780856350252-us.jpg
No no: they definitely were
human beings: uniforms, boots.
How to explain? They were created
in the image.
I was a shade.
A different creator made me.
And he in his mercy left nothing of me that would die.
And I fled to him, rose weightless, blue,
forgiving – I would even say: apologizing –
smoke to omnipotent smoke
without image or likeness.
-
Irlandalý yazar C.S. Lewis, Aslan, Cadi ve Dolap (The Lion, the Witch, and the Wardrobe) kitabinin 1. baskisi 16 Ekim 1950 tarihinde Londra’da yayinlandi.
“Belki bu sizin de ruyalarinizda olmustur. Birisi anlamadiginiz bir sey soyler, fakat ruyanizda sanki cok buyuk bir anlami varmis gibi gelir size: Ya butun ruyayi kabusa donusturecek korkunc bir anlami vardir ya da hos bir anlami; sozlerle anlatilamayacak kadar hos bir anlami vardir ve ruyayi oylesine harika yapar ki, tum yasaminiz boyunca hatirlar ve surekli ayni ruyayi gormek istersiniz.”
https://images-na.ssl-images-amazon....4,203,200_.jpg
“Perhaps it has sometimes happened to you in a dream that someone says something which you don't understand but in the dream it feels as if it had some enormous meaning--either a terrifying one which turns the whole dream into a nightmare or else a lovely meaning too lovely to put into words, which makes the dream so beautiful that you remember it all your life and are always wishing you could get into that dream again.”
-
-
Nijeryali yazar ve sair Wole Soyinka, “Genis bir kulturel bakis acisi ve sairane bir sezi uslubu ile sundugu hayatinin tiyatrosu icin" gerekcesiyle 16 Ekim 1986 tarihinde Nobel Edebiyat Odulunu kazandi.
https://i0.wp.com/admin.thenet.ng/wp...size=708%2C516
Pas olgunluktur, pas
Ve benzi sari misir tuyleri;
Cicek tozlarý ciftlesmek uzeredir
Kirlangiclar dansa durdugu zaman
Okun ucundaki tuy gibi
Ucusmakta misir saplarinin iplikcikleri
Isigin hizasinda. Ve biz isitmekten sevincli
Rüzgarin toplu yuruyusunu, isitmek
Ovadaki bicki sesini, misirlarin birakildigi yerde
Bambu kiymiklari gibi icine islediđi.
Biz toplayicilar, simdi
Puskullerin ustundeki pasi beklerken, cekilir
Alacakaranliktan uzun golgeler, kaplanir celenk gibi
Sazdan samandan arabalar tutsuler icinde. Su yuklu saplar
Tohumun curugune yururler - biz bekleriz
Pasin soz verdigini.
http://www.africanbookscollective.co.../cover_preview
Rust is ripeness, rust,
And the wilted corn-plume
Pollen is mating-time when swallows
Weave a dance
Of feathered arrows
Thread corn-stalks in winged
Streaks of light. And we love to hear
Spliced phrases of the wind, to hear
Rasps in the field, where corn-leaves
Pierce like bamboo slivers
Now, garners we,
Awaiting rust on tassels, draw
Long shadows from the dusk, wreathe
The thatch in woods-smoke. Laden stalks
Ride the germ’s decay- we await
The promise of the rust
-
“Bir aksam yuregi, ona mutlu oldugunu soylemisti."Biraz sikayet edecek olursam," diyordu yuregi, "bu yalnizca insan yuregi olmamdandir ve insanlarin yurekleri boyle olur. Ulasmaya layik olmadiklarini ya da ulasamayacaklarini sandiklari icin en buyuk duslerini gerceklestirmekten korkarlar. Dirilmemek uzere sona ermis asklar, olaganustu olabilecek ama olamayan anlar, kesfedilmesi gereken ama sonsuza dek kumlarin altinda kalan hazineler daha aklimiza gelir gelmez bizler, yurekler hemen oluruz. Cunku boyle bir durumla karilasinca olumcul acilar cekeriz." Paulo Coelho, Simyaci
https://images-na.ssl-images-amazon....4,203,200_.jpg
“Un pomeriggio il cuore gli disse che lui era felice. “Anche se ogni tanto mi lamento,” diceva il suo cuore, “lo faccio perché sono il cuore di un uomo e i cuori degli uomini sono cosě: “hanno paura di realizzare i sogni piů grandi, perché pensano di non meritarlo, o di non riuscire a raggiungerli.Noi, i cuori, siamo terrorizzati al solo pensiero di amori che sono finiti per sempre, di momenti che avrebbero potuto essere belli e non lo sono stati, di tesori che avrebbero potuto essere scoperti e sono rimasti per sempre nascosti nella sabbia.”
-
-
"Otur buraya[...] Sarap ver. ekmek ver, kalbini ver. / Siedi qui [...]Offri vino. Offri pane. Rendi il cuore a se stesso."
Derek Walcot
https://pbs.twimg.com/media/DMRiyLFX4AAFBmF.jpg
Resim : Velázquez
-
"Ask, insanin uzerine coken ve direnmenin mumkun olmadigi bir lanet. / L'amore č una maledizione che piomba addosso e resistere č impossibile."ť Dino Buzzati
https://pbs.twimg.com/media/DMRRD3JWsAARFJr.jpg
-
"Yasamak cok nadir rastlanan bir seydir. Cogu insan sadece var olur. / Vivere č la cosa piů rara del mondo.I piů esistono solamente." Oscar Wilde
https://pbs.twimg.com/media/DMQKTgPXUAAmza1.jpg