Originally Posted by
ayvagobeknuri
Yahudilikte "faiz haramdir"diye bir ibare yok ki bozulmus olsun. Pek cok kural kime nasil para verilecegini belirler.
Mesela bir Yahudi'den ayni anda bir baska Yahudi ve bir baska Yahudi olmayan para isterse, Yahudi Yahudiye para vermek zorundadir. Ayni anda yakin komsusu ve daha uzakta olan iki kisi para isterse komsusuna vermek zorundadir. Boyle onlarca kural var.
Hiristiyanlikta ise baslangicta faiz haram. Hiristiyanlik ortaya ciktigi andan itibaren Roma'yi tehdit ediyor ve ikiye boluyor. Bati Roma yikiliyor, orada Katoliklik hakim oluyor. Dogu Roma ise bu saldiriya Hiristiyanligin icine girerek ama onu kendi cikarlarina uygun yorumladigi Ortodokslukla karsilik veriyor.
Dinde bozulma dedigimiz olaylar, dunya ticaretinin yapildigi Ipek yolunu kontrol eden guclerle, bu ticaretten pay isteyen gucler arasindaki catismalarin siyasi karsiliklaridir.
Ipek yolu, Pers ve Bizans elitleri tarafindan kontrol ediliyordu. Ikisi de cok tanriciydi. Babil ve Fenike'de sermaye biriktirebilen, yaratici, alet-edevat imal edebilen, kumas boyama ve dokuma yapabilen, gomlek imal edebilen bir medeniyet ortaya cikti. Sonra bu medeniyet, bildigimiz anlamdaki ilk alfabeyi icat etti, koloniler kurarak guneyden Akdeniz ticaretini ele gecirdi, ilk posta teskilatini kurarak haberlesme alaninda devrim yapti. Buyumenin temel motoru faizdi, yuksek faizle cok hizli buyuduler.
Fakat ne bugunku Suriyedeki Palmira'da ne de Kartaca ve Roma'da, Romalilarla askeri anlamda basa cikamadilar.
O donemde hersey kol gucuyle yapiliyordu. Kolelere ihtiyac vardi. Koleler binlerce yil kullanildi fakat verim alinamadi. Gonullu, verimli koleligi yani Yahudiligi icat ettiler. Sumer, Asur ve Babilli rahiplerin en onemli isi gecmiste Tanri ve Tanrica icat etmektir. Mesela Asur yikilmadan once 65.000 Tanri ve Tanrica vardir. Artik bu sekilde devleti yonetmek mumkun degildi. Neredeyse her ailenin farkli bir Tanrisi vardi.
Tek Tanri inanci boyle dogdu. Tek Tanri inancinin Pers veya Sumer'de ilk kez ortaya cikmasiyla ilgili tarihciler arasinda itilaf vardir. Cogunluk Ibrahim'in Sumer'de yasaya en guclu rahiplerden biri oldugunu iddia eder. Bu fikir cok sert tepki ile karsilandi.Binlerce rahip vardi ve bu Tanriyi hangisinin temsil edecegi, menfaatin nasil paylasilacagi konusu karisikti.
Tapinaklar, ulkede uretilen hammaddelerin el degistirdigi, mal mukabilinde faizin isletildigi yerlerdi. Diyelim ki, ulkenin verimli topraklari uzerinde yasayan bir kabile bugday uretiyor. Ihtiyac fazlasi tapinaklara goturulur, verilen bugday karsiligi ihtiyac duyulan diger hammaddeler alinirdi, mesela bakir yada kalay gibi. Hammaddelerin faizleri farkliydi. 4000 yil once, Babil meydaninda bulunan yesil bir tas, suan Luvr muzesinde bulunmaktadir, uzerinde o donemde Babilde isletilen faiz hadlerini gostermektedir. En yuksek faiz bugdaya senelik % 30, en dusuk faiz ise altina % 20.
Diyelim ki, ulkenin daglik kesiminde yasayan bir kabile, Tapinaga bakir getirdi. Fakat verdikleri bakir gerekli olan bugdayi karsilamadi. Bugdayi borc alabiliyorlardi. Seneye hem borc aldiklari bugday karsiligi bakiri, hemde o seneki ihtiyaclari olan bugday karsiligi bakiri goturmek zorundaydilar. Bunu yapabilmek icin insan ustu bir gayretle calismalari lazimdi. Iste burada inanc devreye giriyordu. Bu calismayi yapmazlarsa inanclari geregi cehennemlerde yanacaklarina inaniyorlardi.
Netice itibariyle rahipler, Yahudilikle, bu tapinaklarda inanclari geregi gonullu calisan, calmayan, durust, namuslu, sir tutan koleleri yarattilar.
Hiristiyanlikla, Akdeniz'in kuzeyinde fahis faize karsi cikan ve ticari bir bariyer olusturan Roma'ya saldirdilar. Ikiye bolduler. Dogu Roma, Ortodoks mezhebiyle, Hiristiyanligin icine girerek bu saldiriya karsi koyabildi.
Muslumanliknkismini siz tamamlayiverin gari...Yoruldum be ya...