Abartılıyor mu yoksa biz mi görmüyoruz?
Uzman Investing.com Türkiye Piyasa Genel Bakış1 saat önce (13.03.2018 13:33)
Investing.com Türkiye
Yazar: Şenay Şerefoğlu
Yılın son çeyreğinde gerek siyasi gerekse ekonomik ve jeopolitik gelişmeler TL’nin tarihi kayıplar yaşamasına neden oldu. Devamında ABD ile yaşanan vize krizi çözüldü, ancak diğer kanallardaki aksaklıklar ise çözülemedi.
Enflasyon baz etkisi ile Aralık ve Ocak’ta bir miktar gerileme gösterse de son rakamlar düşüşün beklenen seviyede olmadığını ve tekrar yukarı yönlü isteğin arttığını gösterdi. TCMB de Mart ayı PPK toplantısında enflasyondaki yüksek seyre vurgu yaptı, ancak sıkı duruş söylemi piyasalarda etkili olmadı.
Moody’s, önce kredi notumuzu düşürdü ardından buna bağlı olarak da önemli şirketlerin notlarını indirdi.
Dün açıklanan cari açık ise, beklentilerin oldukça üzerinde geldi ve hafif hafif düşüş yaşayan TL, son verinin ardından kayıplarını hızlandırdı. TL, bugün euro ve sterlin karşısında tarihi düşüş yaşarken dolar karşısında da 3,87 seviyesine geriledi.
Bugün ABD’den açıklanacak TÜFE rakamlarının beklentileri aşması doların değerlenmesini sağlayabilir ve Mart FOCM toplantısında yıl içi faiz artışı ön görüsüne dair şahin açıklamalar gelebilir. Bu olasılık diğer gelişen ülke para birimleri gibi TL için de risk oluşturuyor, ancak iç risklerin de yüksek olması TL’deki kayıpların daha fazla olmasına neden olabilir.
Döviz kurlarında yaşanan yükseliş ya da enflasyonda yaşanan artışta gözler her seferinde merkez bankasına çevriliyor, lakin bu nedenlerin en büyük sorunu mali politikadaki aksaklıklar, dolayısıyla para politikasının desteği hissedilir ölçüde olamıyor.
TL’de değer kaybına neden olan riskler yeni değil, lakin önlem alınmazken harcamaların artırılması ise yetkililerin endişeli olmadığını gösteriyor. Ancak gerek küresel gerekse iç gelişmelerdeki en ufak negatif bir durumun TL’de bu denli kayıp yaratması piyasaların endişeli olduğunu gösteriyor!