Yazar eserinde, calışmanin genis kapsamli yapilmasi gerektigine vurgu yaparken, kisitli imkanlarla ulasilabilecek kaynak vermeyi tercih etmiş.
Printable View
Belediyenin sitesinde borç dökümü çıkıyor.
Ödeme seçeneğinde ziraatin sitesine yönlendiriyor.
Ne ziraat hesabım var, ne de herhangi bir kredi kartım.
Özel bankalardan ATM kartlarım var sadece.
Mühim değil ya.. Belediye para gelmesin diye elinden geleni yapmış. Benim açımdan sorun yok.. :)
Turkiyeden alınan alınan her varlık dolara karşı değer kaybeder. Ülkenin geleceği yok cünkü.
Çok haklısınız.
Esas konu satış miktarı ile satış fiyatı arasında anlamlı bir bağ bulunamayan bir piyasaya örnek olarak konut piyasasını vermiş. Örneğin limonata satan amca fiyatı düşürünce satışı artırabiliyor ama konut üreten amca satış düştü diye fiyatı düşüremiyor.
düşüremiyor değil düşürmüyor bence de, mahalle müteahhitinden konusacaksak adam arsaya para vermiyor, birçok taşerona daire satmadan para vermiyor, demir, ruhsat harcı gibi kalemler için bir tane daireyi ucuzdan bir tanıdığa veriyor onunla inşaata başlıyor daire sattıkca millete ödemesini yapıyor.
dünya yazılan, kaşe yiyen çek senet var, ödemeler kimin umrunda ki fiyat düşürsün.
kaldı ki bir müteahhit fiyat düşürecekse de bundan kimsenin haberi olmaz bu indirimler ilanlara ya da emlakçıya düşmez, çantacı tabir edilen adamlara satılır ki yapsatçının adı çıkmasın.
Benim kafam artik fiyatlari algilayamaz hale geldi. Yani nufusun %60 70 inin aldigi maaslara bakiyorum, birde ev fiyatlarina bakiyorum, bu maaslarla bu evlerin alinmasi imkansiz.
Kalan %35 civari kesimde sürekli konut yatirimi mi yapacak ? Oda olmaz. Bu piyasa nasil dönecek peki?
200000 tl kredinin 120 ayda geri odemesi şuan enaz 2800tl civari.
Orta halli bi evi gozune kestiren birinin once cebinde 200bin olacakki krediyle ev almaya calişsin.
Bunu Tr de kac aile göze alabilecekki ?
Zenginin zaten evi var. Yatirim olarak 500bin ustu evler alinirmi dusunur onlarda !...
GT-I9500 cihazımdan Tapatalk kullanılarak gönderildi
benim ev sahibinin 3 adet İstanbul da, 1 adet Antalya kalkanda, emin olmamakla birlikte 1 adette Çanakkale de dairesi var. Şimdi yeni İstanbul da metroya yakın 2+1 daire aldı. lokasyon da o daireler 600-700 bin tl civarı.
Bu şekilde insan çok sayıda var, 15 sene önce atıyorum 200 bin tl ye aldığı dükkandan şimdi Ümraniye de aylık 20 bin tl dükkan kirası toplayan, ya da arsa sayesinde 3-5 konuta sahip olan insanlar topladıkları kiralarla yeni dairelerini almakta.
https://www.dunya.com/ekonomi/salgin...-haberi-470639
artık ofisleri rezidanslara dönüştürmeye başlarlar diye düşünüyorum.
Çalışmaya göre konutları teminat olarak vermeleri ve piyasada fiyatların düştü imajı vermemek için pek tercih etmiyorlar. Kâr marjları konusuna gelince halka açık konut üreten firmaların gelir tablolarına göre son dönemdeki finansman maliyeti nedeniyle pek yüksek bir marjları kalmadı gibi gözüküyor.
aslında haklısınız sadece buna bağlamamak lazım, bu başlıkta hatalı bir eğilim var o da bence şu;
bu fiyatları sürdüren arap/yabancı yatırımcı, rüşvet/yolsuzluk/kara para yaratan insanların konut eğilimi, avrupa gurbetçileri olmak üzere bilumum dövizciler, arsa/ofis kira geliri yüksek insanlar, cebindeki paraya altına zekat düşüp de kasasındaki tapuya zekat düşmeyen yeşil sermayenin parayı gayrimenkule gömmesi vb. sebepler.
bu insan profillerine ilave, istanbulda artan nufüs, hane başı nüfus ortalamasının düşmesinden ötürü ikinci etken artan konut ihtiyacı.
bu listeler uzadıkça uzar, senaryolar konut fiyatının artışına meyil veriyor, dikkatinizi çekerim burada maaslı beyaz yaka yok, çünkü etkisi sıfır. beyaz yakanın burada alması gereken görev yukarıdaki ev sahiplerine kiracı olmak, ev sahibi değil.
bence almıyordur ama ne kadar alır 15 bin üzeri değildir.
anlatmak istediğimi sizin anladığınızdan farklı, 15 sene önce 2005 yılında(90 lı yıllar değil) 200 bin tl ümraniye çarşı da 2 daire ederdi ve suan oradan edeceğin kira geliri 6-7 bin tl yi geçmez ama dükkan kiraları inanılmaz fırladı, bahsetmek istediğim konu bu.
beklenmedik şekilde varlık sahibi olan insanlar, edindikleri birikimi tekrar gayrimenkule yatırıyor.
Sizlere garip gelebilir ama bizim kira amaçlı konut sahibi olma amacımız tamamen, likit olmama üzerine kurulu.
Eşimle flört dönemimizden bu yana hep makul bir hayatı ve tasarruf etmeyi amaç edindik, hala 2007 model araca biniyoruz.Fakat her ikimizinde ailesi birikim,tasarruf konularından bir haber, sürekli bizden beklenti içindeler, doğamız gereği kayıtsız kalmak zor bu taleplere, kalsan bile huzursuzluk kaynağı resmen.Olağan üstü durumlar için bir miktar likit varlık, kalanı kira getirisi, yardım mı etmek istiyoruz herhangi bir kişiye/kuruma, bu ayın kirası sizin al kardeşim sen sağ ben selamet.Geri öderse ne ala ödemesse bir daha yüzü olmuyor.
İşte Türkiye’den en çok gayrimenkul alan ülkeler… Sıra dışı sonuçlar:
https://tele1.com.tr/iste-turkiyeden...nuclar-165998/
Dün bir tv programında dinledim. 2019'da 18 milyon kişi devletten sosyal yardım alıyormuş.
Gene medyaya yansıdı. 2 milyonluk Urfa'da 1,5 milyon kişi yardım alıyor.
https://www.sozcu.com.tr/2020/gundem...yoruz-5814874/
Bu memlekette kaç kişinin 5k üstü maaşı var.Nereden geliyor bu derenin suyu
ortalama bir devlet memuru maaşı 5k dan fazla, sanırım bu konulara biraz uzak kalmışsınız. internete girip polis maaşı yazın yeter zaten.
tabii ki 5k maaş almak ayda 5k kredi ödeyebilmek anlamına gelmiyor.
masraflar çıktıktan sonra kabaca hane gelirinin üçte biri krediye ayrılabilir.
sayın kxsr gayet net anlatmış, bu konuda memur ve beyaz yaka hesaba alınması gereken en son kesimler.
beyaz yakaların çok sayıda aşırı harcaması var maalesef en fazla oturduğu evi satıp bir üst semtten ev alır, şansı yaver giderse de bir tane de çocuğuna alır.
ticaret yapan tanıdıklarım var bir noktadan sonra kiralar yeni evin kredisini ödüyor zaten, 4 tane evin varsa beşincisini almak için çok bir şey yapman gerekmiyor.
Zaten yakinda sadece memurlar ev alacaklar...gerisinin hayat garantisi is garantisi olmayacak
yatırım tavsiyesi kesinlikle değildir.ytd
Yanlış önerme !! Memur eski memur değil. Artık önemli memurlar sözleşmeli alınıyor. Performans kriteri getiriliyor. yani '' işim garanti '' devri bitti. Zaten alınan maaşlar hiç bir zaman enflasyon üstü olamayacak. Ancak, evini çevirebilecek, çocuğuna yatırım - eğitim- yapabilecek.
Lüks konutlar yine ticaret erbabına satılır. Miras geliri olanlar alır vb.
memurlar şu an tarihlerinin en iyi dönemlerinden birini yaşıyorlar bence.
özellikle anadolu'da yaşayan memurlar resmen lüks yaşıyorlar.
devlette kaynak bitti, en büyük gider olan personel giderinde mutlaka bir tasarruf olacaktır.
ımf gelirse bu acımasız yollarla olur, gelmezse enflasyon altı zamlar artı nema tarzı haraçlar ile olur.
Ev sahibi olma kulturumuzun bir parcasi. Cok gecmiste degil, bundan 20 yil once, calisirken ev sahibi olamamis bir kisi, en azindan emekliye ayrilirken, tazminati ikramiyesi vs ile ev sahibi olurdu
Bu fiyatlarla ev almak icin kisinin gercekten extra parasi olmasi lazim. Devir degisti. Bu devirde fazla parayi arsaya tarima ya da alternatif finansal piyasalarda degerlendirmek daha mantikli diye dusunuyorum
Halkin alim gucu belli. Bu konuy fiyatlarinin surdurebilirligi bence yok
YTD
O konuda çok emin değilim. Ev sahibi olma oranında dünyada 40. sıradayız.
https://en.wikipedia.org/wiki/List_o...ownership_rate
Mütevazi bir apartman dairesinin maliyeti 70-90 bin lira civarında olduğu söyleniyor.
Hadi olsun 100 bin liraya maliyetle yapsınlar.
500-600-700 bin liralara satmaa çalışmak noluyo birader ya.
Esnaf krizde, emeği ile çalışanların aldığı ücret zaten ortada
Orta ölçekli işletmeciler belki de ellerindeki evi, yazlığı satma aşamasına gelmiş durumda
bu dönemde evi olanların satması gerçekten çok zor, çünkü hiç kimse ev alacak durumda da değil zaten.
sanirim memur lobisine tosladim...😀
kamu personel rejimini tartismak dipsiz kuyu.
isteyin istedigine inansin savunsun nasil 90 lar beyaz yaka altin cag ise 2010 larda memurlar icin altin cagdir zaten birkac yila herkes anlayacak merak eden yunanistani inceler gorur.
ve altin caginda dahi memurlar emlak konusunda onemli bir oyuncu degildir.
topiğin eskileri konu hakkindaki durusumu bilir fiyatlar ortalama tl vatandasi icin balondur/ulasilmazdir.
ben 500k ustu evlerin kolayca satilacagini degil, isterse bu evleri alabilecek cok sayida kisi oldugunu soyluyorum.
yabanci icin 500k dedigin para 70$ adamin bir yillik geliri.
eminonunde sahip oldugu tapu sayisini bilmeyen onlarca esnafi ben biliyorum ki onlar gibi neler vardir
Burada söylenenlere ek bende bir şeyler söylemek istiyorum,memurların sadece bir kısmının maaşları 5 bin tl ve üstü,çoğunluk aynı emekliler gibi enflasyona karşı ezilmiş durumda,ev fiyatları görece artmıyor olsa da özellikle bu salgınla birlikte İstanbul ve İzmir gibi şehirlerin çevresindeki yerlere talep artmış durumda,Trakya da bir çok köyde 400m2 arsa içindeki eski ve bakımsız evlere istenen para,ilçe merkezlerindeki yeni kaloriferli dairelere denk veya fazla,bunun nedeni insanların sakin yer araması olduğu gibi,aynı ev çılgınlığında olduğu gibi,simsarların satıcı ve alıcıyı yanlış yönlendirmesidir bence..
Emlakçı köyden 5km uzaklıktaki susuz tarlayı,bahçe diye pazarlıyor,resimde gösterilen yerle,gördüğünüz yer aynı değil...satılıyor mu? en azından benim takip ettiklerim satılmıyor,ama bu kısır döngü devam ediyor,adamın 3 dönüm yerini pazarlayan şu şekilde övüyor;Yeni yapılan Çanakkale köprüsüne 170km,İstanbul a ise sadece 230km uzaklıkta süper yatırım:)gerisini siz düşünün....
Bu başlıkta çok farklı açılardan , arz ve talep incelemeleri yapılıyor/yapıldı.Depremin psikolojik etkisinden sonra tl bazlı piyasanın genelde yukarı, nadiren aşağı ( bölgesel ) veya yatay hareket ettiği görüldü.
Piyasanın yukarı gitmesini bekleyenler için ülkemizin yeni bir hikaye ( psikolojik etki) oluşturması gerekiyor ki fiyat unsuru ön planda tutulmadan talep artsın.Yoksa defalarca paylaşıldığı üzere yatırım/oturum iştahı belli bir seviyenin üzerine çıkamayacaktır.
Piyasanın aşağı gitmesi için ise çeşitli alışveriş portallarında ( sahibinden/ hürriyet emlak vb.) kişisel ( aracısız) satışların belirgin şekilde ( başlangıçta %10 bile yeterli) fiyat düşümlü ilan girmesi tetikleyici olacaktır. Bu görüntü el altından piyasa şartlarının çok altına ( % 30 ve üzeri) satışların karşılanmasının doygunluğa ulaştığının işareti niteliğindedir.
Düşünceleri paylaşan tüm forumdaşlara teşekkür ederim
Valla gelinen noktada hikayenin durumu toplayabileceğini sanmıyorum, çünkü gerçekler felaket.
Bugün batıda yaşayan adam Türkiye'ye 1 kuruş emlak yatırımı yapar mı? Diyelim milyon dolarlık evlere bakıyor, komşusu mafya mı, 3 gün sonra manzaralı diye aldığı evin karşısına beton kule inşa edilmez mi nereden bilecek. Hadi diyelim daha orta direk yerlere yönelecek, e buralarda da suriyeli afgan derken ülke koca mülteci kampı olmuş durumda, biz buraların sahibiyiz diye rahatız ama elin yabancısı sırf tiplerden altına yapar.
Batıda yaşayanı geçiyorum, Lübnan'lı bir ahbap Türkiye'den ev aldı, Türkiye'de yaşamasına rağmen 1 sene içinde durumu gördü sattı gitti Fransa'da ev aldı. İran'dan Lübnan'dan parasını çıkaran da güvenli liman arıyor, kimse parasını batırmak istemiyor.
3 gün sonra kapısına dayanılmayacağı ne malum, hak hukuk kanun namına ülkede bir şey kalmadı.
Bence Dolar bazında fiyatlar uzun süre çakılmaya devam edecek. Bir hata ettim, miras konusunda gurur yaptım bir kaç yere ciddi para yatırarak hisseleri topladım ama baya hata ettiğimin farkındayım. Şimdiki aklım olsa elde avuçta ne varsa satar dışarı çıkarırdım.
2004 de daha düşmüş demek ki Orada Bakırköy’de 70-80 arası idi 3+1 ler vs 2003 de diye hatırlıyorum
Bu arada ev konusunda örnek vereyim
Bir 3 kişilik aile tanıyorum karı koca bir de çocuk
Üç ayrı evde kalıyorlar herkes kendi halinde takılıyor demek ki .
Kira ile uğraşmayan da var
hisse.net kullanarak iPhone aracılığıyla gönderildi
Biz çok girişimci, yaratıcı bir milletiz. Her durumda kazanmanın yolunu buluyoruz. Deprem, sel, pandemi fark etmiyor. Şimdi tutturmuşlar '' Artık insanlar müstakil , bahçeli evleri tercih ediyor. Büyük sitelerden kaçış var '' diye her yerde yayın yapıyorlar.
Bu kadar karışık bir demografik yapıda, her yere ulaşımın kolay olduğu ortamda ( hurdacıda bile otomobil var ) şehrin göbeğinde hırsızlık, gasp gibi olaylardan korunmanın zor olduğunu bilenler, sakin- yalnız- ıssız ortamlarda nasıl oturacaklar ? Ben bile ruhsatlı silahımla köydeki evimde korkuyorum. Bahçede çalışırken , aniden gelcek olan 2 kişi soyar soğana çevirir, canımı almazsa piyango derim.