mmm :whistling: anladım.. hücre yenilenmesi ile ilgili durumlar... mandıklı
Printable View
ulan devrimciler, ahtapot gibin heryeri sarmışsınız :vk:
google a sordum... ilk çıkana bak
https://www.google.com/search?q=canl...hrome&ie=UTF-8
yarın longmu, şortmu oynayalım deye yazsam, onada devrimcilerin sayfası çıkacak eminim :drunk:
Küçük yaşlarda ki kalp krizi ölüm riski çok yüksek hatta 50 li yaşlara kadar kalp krizi çok yüksek oranda öldürücüdür. Yüksek yaşlarda ise oran daha azdır bünye antrenman yapa yapa daha alışıyor. Çocukların nabzı yüksektir. Her hangi bir anomali de o baskıyı kaldıramıyor demek ki.
devrim değil ona bilim deyorlar :he:
Bir düşünün: Yemek yediğinizde ne yapıyorsunuz? Düzenli halde bulunan bir besin kaynağını parçalıyor, yani düzensiz hale getiriyorsunuz. Bunu yaparken, besinlerin içindeki kimyasal bağlarda bulunan enerjiyi hücreleriniz içinde açığa çıkarıyorsunuz. Açığa çıkan bu enerjiyi kullanarak hücre, doku ve organlarınızda onarım, gelişim ve benzeri işleri hallediyorsunuz. Yani bir yerlerde düzensizlik gene artıyor; ancak ondan elde ettiğiniz enerji ile siz, düzenli halinizi sürdürüyorsunuz.
Ölümün bununla bir ilgisi var gibi gözüküyor; çünkü ölümle birlikte artık enerji akışı da duruyor, beslenemiyoruz ve hücrelerimiz dağılmaya başlıyor. Yani biz de kapalı bir sisteme dönüşüyoruz, dolayısıyla entropiye yenik düşerek düzensiz hale geliyoruz.
...
demiş özetlen... :drunk::drunk:
Hücrelerimiz Neden Sonsuza Kadar Bölünemiyor?
Madem yukarıda sözünü ettiğimiz kayaların aksine, bizi sürdüren hücre bölünmesi mekanizması var... O zaman sorabilirsiniz: Neden sonsuza kadar bölünerek kendimizi yenileyemiyoruz?
Aslında bunu yapan canlılar var! Örneğin bakteriler, durmaksızın bölünerek aynı gen hattını sürdürebilirler; bu sayede bir canlıyı belirleyen genetik altyapı teorik olarak ölümsüz olmuş olur.
Benzer şekilde kertenkeleler ve axolotl gibi bazı canlılar organ yenileme yani rejenerasyon konusunda çok iyidirler ama onlar da bunu sonsuza kadar yapamazlar. Çünkü bakterilerin aksine, bizlerin tamir edici hücreleri çok özel bir hücreden köken alır: Kök hücreler. Kendimizi sonsuza kadar yenileyemiyoruz, çünkü sınırlı sayıda kök hücreye sahibizdir.
Kök hücreler, diğer hücrelerimize dönüşebilen en temel hücrelere verdiğimiz bir isimdir. Bu hücrelerimiz kullanılıp tükendikçe, tamir işlemleri de zorlaşıyor ve bir nevi kayaya dönüşüyoruz. Aşındıkça aşınıyoruz ve zayıflıyoruz. Buna bağlı olarak da vücudumuzu yemeye hazır, hastalık yapıcı bakteriler, mantarlar, vb. vücudumuzu işgal etmeye başlıyor, bizi hasta ediyor ve nihayetinde öldürüyor.
..................
eeeh iştee... biyolog olmayada gerek yokmuş.
aynı şiyi demiş.
:drunk:
yeni yönetim devraldı. hala ne olacağını açıklamadılar.
forumların eski faydası da yok. ne düşündüler acaba.
Ne olacak senin bu FEN YOKSUNU halin?
6 gün,arapçada evre olarak geçer.Sürecin parçaları.
Yani KAİNAT 6 evrede-döngüde yaratıldı.Üstelik gün denilen olay İZAFİDİR.
EİNTEİN,İZAFİYET TEROSİNER GÖRE(YILDIZLAR ARASINDAKİ filme bakabilirsin),Zaman tamamen göreceli.Işık hızına yakı hızda veya kütle çekimi değiştikçe zaman tanımsızlaşır ve uzar.
Çekim kuvvetinin olmadığı-çok farklı olduğu BİN-BANG sürecinde zamandan bahsetme..:)
''Rabbinin nezdinde bir gün, sizin hesaplarınızla bin yıl gibidir.'' hac süresi/47