Wagner lideri Prigojin: "Kan dökülmesin diye üslerimize geri dönüyoruz."
Printable View
Wagner lideri Prigojin: "Kan dökülmesin diye üslerimize geri dönüyoruz."
Kremlin:
Prigojin’e karşı açılan ceza davası düşecek ve Prigojin Belarus'a gidecek.
Menkul kıymet tesis oranlarında değişiklik :
https://uploads.tapatalk-cdn.com/202...4ad37c78ff.jpg
Merkez bankası : Mikro- ve Makroihtiyati Çerçevenin Sadeleştirilmesi Sürecine İlişkin Basın Duyurusu:
https://uploads.tapatalk-cdn.com/202...103aaab62c.jpg
Bankaların gırtlağını sıkmayı gevşetmeye başlamışlar
Maşallah Cumartesi de çalışan Bankamız var.
Önce düşük bonoları yeni bono ile değiştirmeliler.
Sonra bu artışın nereye kadar olduğunu bir şekilde ima etmeliler.Yoksa bonoyu kimse almaz.
Borç almak hala mantıklı bu enflasyon ortamında.
Üretici yada sanayici için bilemem Lakin manipilasyoncu yada spekülasyoncular için hala avantajlı.YTD.
Enflasyonun kaç olduğunu bir tek net Tanrı biliyor.
Bizlerde Tüik verisinin iki yada 3 kat olma ihtimalini.
Buraya yazayım;
Wagner olayı ilginçti, ama çok fazla karartma var, o yüzden pek anlaşılmıyor/çözülemiyor.
Bu adam Putin' in sağ kolu gibiydi, yakınlıkları var internette...
Ya gerçekten çıldırdı bir an bu adam, zira birkaç aydır Wagner üyeleri ağlaşıyorlardı, yeterli mühimmat, yiyecek gelmiyor, yeterince hava desteği verilmiyor diye ve tabi çok zayiat veriyorlar.
Anti parantez bunları en ileri hatlarda kullanıyor Putin, veya Soygu diyelim. Nasıl en ileride, bir savunma hattı görüyoruz işte youtube'da Ukraynalı askerlerin Rus Wagneri avlama görüntülerini, Rus askerinin etrafında adam yok, tek başına gibi, bu savunma hattı değil çünkü.
Bir savunma hattının ilerisine karakol çıkarılır, kabaca savunanın 3 te 1 i kadar, bunlar seyreltilmiş şekilde bütün cepheyi kapatacak şekilde yayılır, onun da ilerisine keşifçiler çıkarılır, onlar da hem keşif hem istihbarat hem de örtme yaparlar, daha da ileride olanlar yani.
Bu Wagner unsurları işte bu en ileride kelle koltuk turizmde olanlar. Geri çekilemiyor, hava desteği verilmiyor, cayır cayır ateş edemiyor çünkü mühimmat yok v.s. bu yüzden de çok fazla kayıp veriyor, dronelarla, küçük küçük mevzi baskınlarıyla bunları avlıyorlar nasıl, adam tek başına 100 mt yakınında kimse yok herifin.
En nihayetinde, bu Wagner ordu sürtüşmesinde, Rus helikopterleri aykırı giden söz dinlemeyen bir Wagner birlik merkezini doğradı geçti, burada film koptu işte.
Sanki benim gördüğüm kadarıyla, ben Putin' e bağlıyım ona karşı değilim ama bu Soygu'yla Gerasimow'la bu iş olmaz deyip Moskova'ya yürüme gibi idiydi bu başlangıçta. Rus askerleri büyük oranda karşılık vermediler, engellemediler, hatta destekler tarzda yaklaşımlar görüldü.
Tabi, olaylar abarınca, öyle olsa da olmasa da, sonuç itibarıyla darbe girişimi sayıldı/ilan edildi, bu durumda da anlaştılar bir yerde.
Bu sadece bu şekilde, bu haliyle 'olduğu gibi' gelişmiş olabilir.
Tabi komplo teorisi kıvamında, irdelenebilir de;
-Putin, daha da otoriterleşmek adına kendine yol yapmış olabilir, (Çünkü ordusu daha da büyük savaşlara hazır değil, hazırlaması gerek)
-Putin Soygu ve Gerasimow'dan kurtulmak için bunu yapmış olabilir, (Ruslarda isimli Generaller meselesi biraz farklı çünkü)
-Rus derin devleti özellikle KP, Soygu ve Gerasimow'dan kurtulmak için bunu Wagner'e yaptırmış olabilir, (Başından beri Putin'e kızıyorlar çünkü)
-Putin Ukrayna'dan çekilmesine bahane yaratmak için bunu yaptırmış olabilir, (Başlangıçta gereksiz hedef büyüterek boka sardılar, ilk olması gereken hedefe dönebilmek için bahane gerekiyor olabilir, mağduriyet yaratarak)
-Putin devletteki herkesi test etmek için bunu yapmış olabilir, (Başından beri Putin ve ordu arasında bir sürtüşme veya eksik bilgilendirme mevzusu var, acemi askerlerin ilk operasyonda 'bilgisi onayı dışında' kullanılması, ilk operasyondan görev yapan bütün alt rütbeli generalleri görevden alması, Gerasimow'u direk cephe komutanı yapması gibi gibi)
-Atlantik bi şekilde Wagner'e erişmiş olabilir,
-
-
Rusya' nın bir yerde durması gerek, boka sardı evet, devam ederse lağıma düşecek, ve bence ordusu hazır değil, nasıl, bir büyük ordunun/ordusu olan ülkenin yoğunlaşarak kolordu düzeyinde operatif seviyede operasyon yapması, ve bu Rusya olduğu için dünyanın çok uzak bölgelerinde bunu yapabilmesi başka şey, o ülkenin bütün ordusunun kendi organik yapılarıyla kendi bölgelerinde savaşabilmesi başka bir şey. Bu maalesef bizim için de geçerli.
Ama yine de şimdi olmasa bile, bir silahlanma savaşa hazırlanma dönemi yaşanacak sanki Avrupa'da Rusya'da, ABD bütün dünyayı buna 'itiyor'. Rusya Avrupa'ya yakınlaşacak diye akılları gitti, çünkü yakınlaşsaydı Avrupa da prangalarından kurtulmak isteyecekti, hala Çin konusunda diretiyor AB, hatta ABD bile olacaklarla ilgili acaba bir zaman atlaması yapsak mı demeye başladı.
Sonrası net demek istiyorsunki?
15 Temmuz gibide olabilir.
Daha çok baskı.
Muhalefetsiz yaşam.
günaydınlar iyi haftalar
En iyi yalaka,yalama ve TRT izlemek,hiç olmazsa insanın içine şu sıcak aylarda su serpiyor,ne diyorlar uçuyoruzzz,süperizzz,ama nereye uçtuğumuz belli değil,olsa adı cehennem olur :he:
Sovyetlerin çöküşünden sonra Rusya Avrupa'ya yanaşıp bir parçası olmak istedi ama ABD Rusya'nın izole bırakılması konusunda çok çalıştı. Maalesef nükleer silahları olmayan Rusya'nın 146 milyon nüfus ile ülkesinin toprak bütünlüğünü bile koruyamaz. Bu savaş uzadıkça Rusya her dakika zayıflıyor . Ve sonunda Çin'in bir parçası haline bile dönüşebilir böyle giderse. Yakında Çin Rusya'dan toprak isterse şaşırmam.
Güçlü bir Rusya için öncelikle nüfusunun 300-350 milyondan aşağı olmaması gerekiyordu.
Sayın Erbakan
Mr. Recep ile imzaladığı mutabakatın takipçisi olacak mı ?
Takip edelim.
Nafakaya hayır
Erkek sömürüsüne hayır
LGBT'lileri taşlayalım
Aile düzenini yıkmak isteyenleri süründürelim
Yaşasın şeriat
Kurandaki miras ve eşlilik hükümlerine evet
Allahü ekber
Şehitler ölmez vatan bölünmez
Ama takdir ettik doğrusu.
Lisans üstü eğitim şart.
Diploma şart.
https://pbs.twimg.com/media/FzjLRssXsAM_3dc.jpg
:whistling:
Günaydınlar Herkese iyi Bayramlar.
Sanırım bu nerde geldi olayını kaldıran Turgut Özal'dı. Devlet bankaya gelen parayı nerden geldi diye soramıyor sanırım hala.
Türkiye'de ''nerden buldun'' sorusunu sorabilmek için önce tüm sınırlar kontrol altına alınmalıdır!
Çünkü; Türkiye, bir geçiş bölgesidir. Bu ''geçişten'' kasıt; her türlü mal ve insan kaçakçılığıdır...
Burdan beslenenler , bu soruyu sordurtmazlar!
Kayıt dışı ekonominin babası bu sektörde dönmektedir.
Faturasız satılan mal devede kulak kalır.
Şimşek: TCMB analitik bilanço verilerine göre, net uluslararası rezervler geçen hafta 8.5 milyar dolar ile tarihin en büyük haftalık artışını kaydetti. Rasyonel politikalara dönüş kademeli olarak devam edecek
Şimşek: Rezervleri daha da güçlendirmek için ülkemize ilave dış kaynak teminine yönelik çalışmalarımızı hızlandırıyoruz. Ayrıca, TL cinsi enstrümanları cazip hale getirmeye devam edeceğiz. Bu çerçevede Kur Korumalı Mevduat’ta stopaj desteğini yıl sonuna kadar uzatıyoruz
Faizi Artırınca Her Şey Düzelecek mi?
Bilimde mucizelere yer yoktur, dolayısıyla sihirli değnekler de yoktur.
O nedenle merkez bankaları faizle ilgili ve özellikle de düşüş yönünde karar almadan önce enflasyonun gidişini ve elindeki araçları kullanıp kullanamayacağını iyice tartmalı ve ona göre karar vermelidir.
Ekonomi bir bilimdir ve bütün bilimlerde olduğu gibi tezleri, teorileri, yasaları hep neden-sonuç ilişkilerine dayanmak zorundadır.
Aksi takdirde tezleri, teorileri ve yasaları yanlış olur, yanlış sonuçlara götürür.
Bilimde bir sonuca ulaşmak için sonuçtan değil nedenden yola çıkılır.
Mesela ekonomide enflasyonist baskılar ortaya çıkmışsa bu bir sonuçtur.
Bu sonuca nasıl gelindiğini aramak için nedenleri araştırmak gerekir.
Bu arama yolculuğunda sorulacak soruların başlıcalarını şöylece sıralayabiliriz:
Ulusal paranın dış değeri düşüyor mu?
İthal malların fiyatları kur nedeniyle artmanın dışında petrol, doğal gaz gibi ithal girdilerin fiyatlarındaki artışlardan etkileniyor mu?
Borçlanmanın maliyeti (faizi) yükseliyor mu?
Ülke riski (CDS primi) yükseliyor mu?
Ülkeye yatırım yapanların sayısında ve getirdikleri doğrudan yabancı sermaye miktarında azalma varsa bunun nedeni nedir?
Yurt içinde fiyatların artmasının nedeni üretimde sıkıntı olması mı yoksa talep fazlalığı mı?
Para arzı hızlı artarak talep artışına mı yol açıyor?
Bu sorulara vereceğimiz yanıtlar bize enflasyonun nedenlerini gösterir.
Şimdi bunlara Türkiye açısından bakalım: Ulusal paranın dış değeri düşüyor.
İthal malların fiyatları zaman zaman dış fiyatlardaki artışlar nedeniyle yükseliyor ama asıl neden TL’nin iç değer kaybı (enflasyon.) Borçlanmanın maliyeti (faizi) yükseliyor çünkü ülke riski (CDS) yüksek.
Zaman zaman düşüşler olsa da genel eğilim yükselme yönünde.
Ülkeye yatırım yapanlarda düşüş var bunun en önemli nedeni CDS priminin yüksekliği.
Esasen CDS priminin yüksekliği kısa vadede ödenecek yüksek dış borç miktarını veya Merkez Bankasının swap hariç net rezervlerinin ciddi ölçüde eksi olmasının da yansımasını gösteriyor.
Yurt içinde fiyatların artmasının üç nedeni var: İlki TL’nin risk primi nedeniyle dış değer kaybı ve dolayısıyla ithal girdilerin pahalanması, ikincisi üretimde, özellikle tarım ve hayvancılık üretiminde yaşanan sıkıntılar, üçüncüsü talepte, paradan kaçış sonucu oluşan aşırı şişkinlik.
Geldik başlıktaki soruya: Faiz artırılırsa bu sorunlar çözülür mü?
Türkiye ekonomisinde son iki yılda uygulanan ekonomi politikası, faiz politikasının yanlış uygulanması halinde ekonominin nasıl çöktüğünün tipik örneğidir.
Enflasyonun yükseliş eğiliminde olduğu bir ortamda Merkez Bankası faizi düşürerek ve düşürmeye devam ederek tarihi bir yanlışa imza attı.
Sonuçta ekonomi içinden çıkılmaz bir noktaya geldi ve şimdi faizi yeniden artırmak zorunluluğuyla karşı karşıya bulunuyor. Bu aşamada faizi artırarak sorunlar çözülebilir mi sorusuna verilecek yanıt şudur:
Faiz tek başına bütün ekonomik sistemi bozabilir ama tek başına bütün ekonomik sistemi düzeltemez.
Esasen Merkez Bankası politika faizi halen yüzde 8,5 olsa da bunun Merkez Bankası’ndan borçlanan bankalar dışında hiçbir anlamı yok.
Çünkü piyasada mevduat faizleri yüzde 35 – 40’lara, kredi faizleri de 45 – 50’lere gelip dayanmış durumda. Gösterge faiz yüzde 15,8 (vadesine 2 yıl kalmış, üç veya altı ayda bir faiz ödemeli, piyasada en fazla işlem gören Devlet Tahvilinin faizi.)
Bu durumda Merkez Bankası politika faizinin artırılmasının ne anlamı olabilir?
Bu faiz yalnızca maddi bir ölçü birimi, bir gösterge anlamı taşımanın yanı sıra ekonomi yönetiminin ekonomi politikasına rasyonel yaklaşıp yaklaşmadığının, gidişatı yönlendirebilmek açısından önlem alıp alamayacağının da göstergesi olarak kabul ediliyor.
O nedenle politika faizinde yapılacak bir artış doğru politikalara dönüşün göstergesi olarak kabul edilecek.
Ne var ki geldiğimiz aşamada bu adım eğer yapısal reformlarla desteklenmezse fazla bir anlam taşımayacak.
Hatta kısa süre sonra birçok olumsuzluk ortaya çıkınca faiz artırımına karşı çıkanlarca kendi tezlerine destek olarak kullanılabilir.
Bunun olmaması için mutlaka bir programla birlikte yürürlüğe konulmalıdır.
Sağlam bir yapısal reform programıyla birlikte yapılacak bir faiz artışının kademeli yapılması akıllıca olur.
Mesela yapısal reformlarla birlikte politika faizi 5 puan artırılıp, faiz artırımına enflasyon düşünceye kadar kademeli olarak devam edileceğinin açıklanması kanımca oldukça olumlu sonuçlar verir.
Buna karşılık yapısal reformlarla desteklenmemiş ama 20 – 30 puanlık bir faiz artışının, gizlenmiş ekonomik krizi aniden ortaya çıkaracağını tahmin ediyorum.
Böyle olursa yukarıda değindiğim faiz artırımının işe yaramadığı görüşü ortaya atılır ve inanılmayacak sayıda destekçi bulur.
https://www.mahfiegilmez.com/2023/06...elecek-mi.html
Hocanın görüşleri doğru
Lakin karşımızda yalancı bir düzen var
Ve ÜLKEMİ kurtarmak istiyorlarmıki
Masa başında enflasyonu ayarlayan eksi enflasyonda çıkarır
Doğru politikalardan çoktan uzaklaştık.
Ben yalanda bir yere kadar gider.
Hiper yada super enflasyon olabilir bizde
Para basıyoruz ve tasarruf adına yapılan tek bir şey yok.
Eski Özal zamanındaki gibi korkarım çok kısa zamanda milyonluk değerlere fiyatlarda ulaşağız.
Hep yapısal hem tasarruf adına yapılan yok.
Artı borcumuz çoğaldı.
Birde üretim gıda dahil dışarıya bağımlı olduk.
En az da 30 yada 40 milyon insanı besliyor iktidar(buna para dayanmaz.)
https://pbs.twimg.com/media/D3-iENuXkAAkpdW.jpg
Kendime masallar.!!!
Masallar dünyası.!!!
https://pbs.twimg.com/media/FzD4eu4XsAEGJNO.jpg
İyi bayramlar! :)
Kanada’daki orman yangınlarını uzun süreden beri söndüremediler. Abd’deki birçok kentte yoğun hava kirliliğine sebeb olduğu ve halk sağlığını tehdit ettiği yönünde haberler yapılıyordu. Yangınlardan çıkan dumanlar Avrupa’yı da etkilemeye başlamış...
https://panorama-news.de/gundem/kana...umana-bogacak/
.......
Aşağı yukarı 67.000 km2’lik alan yanmış.
Son yıllarda çok büyük yangınlar oluyor. Kasıtlı mı yakıyorlar acaba?
Amazonları zaten hem yaktılar, hem kestiler...
3 yıl kadar önceydi galiba, Sibirya ve Alaska’da dev yangınlar olmuştu.
Kaliforniya’da da çok büyük yangınlar çıkmıştı. Avrupa ve ülkemizde de büyük alanlar yandı...
Afrika’daki yangınlar gündeme bile gelmiyor....
Dünya cayır cayır yanıyor....
Kazakistan’da büyük yangın varmış. 600 km2’lik alanın yandığı söyleniyor...
https://cdn.yenicaggazetesi.com.tr/news/996253.jpg
Kendime masallar.!!!
Masallar dünyası.!!!
https://diodynamicimage.oned.io/fit-...f08d719db7.jpg
Kendime masallar.!!
Masallar dünyası.!!!
Resmi Gazete'de yayımlanan Cumhurbaşkanı Kararı ile döviz mevduat hesaplarında uygulanan stopaj oranı yüzde 25'e yükseltildi. Kur Korumalı Mevduat (KKM) hesaplarına uygulanan stopaj istisnası ise yıl sonuna kadar uzatıldı.
https://www.bbc.com/turkce/articles/cn01p8wn8peo