-
Venezuelali gazeteci, roman yazari, sair ve siyasetci Miguel Otero Silva’nin dogum yildonumu (26 Ekim 1908)
"Hristiyanlara kiyici davraniyorsam bunu inancla yapmiyorum, bu kesin, cunku inancsiz dogmusum; ve de umutsuz, cunku onsuz buyudum; umut insanin ilk kaybettigi seydir. Pek iyi biliyorum ki fikirleri, en ilkeli olan dinsel fikirleri bile kanda bogmak olanaksizdir; ne de katliamlarla bunlari yok etmek olasidir; ve de kendisini baltalamaya kalkisanlari sindirmek icin iskenceye basvuran bir sistem, kendine kanit bulmaktan, var olmaktan aciz oldugu icin yapar bunu. Dahasi da var; biliyorum. Roma'nin tarihsel rolunun can cekistigini biliyorum. Dilini ve kanunlariniyapti, yaydi. Latince hukuk onun varlik nedeniydi. Yikildiginda, insanlara yalnizca harabelerini seyretme armaganini birakabilir. Ve de biliyorum ki, bu dayanikli, fanatik, onanist, acgozlu, kuskucu ve hirpani Hristiyanlar mezarcilik gorevini geregince yapacaklardir. " Ve Gozyaslarinizi Tutun
https://cloud10.todocoleccion.online...8/39914348.jpg
“Persigo a los cristianos sin mucha fe, es cierto, porque nací sin fe; y sin ninguna esperanza porque crecí sin ella; la esperanza es lo primero que se pierde. Sé perfectamente que las ideas, incluso las religiosas que son las más rudimentarias, no se ahogan con sangre ni se matan con muerte, y que cuando un sistema apela a la tortura física para someter a sus impugnadores es porque ese sistema se siente incapaz de argumentar, de subsistir. Sé más aún. Sé que Roma está boqueando su papel histórico, ya creó y difundió la lengua y las leyes, latín y derecho, sermo atque jus, que eran la razón de su existencia, ya ninguna otra dádiva puede ofrecerle a la humanidad salvo la contemplación de sus ruinas, cuando ruinas sea. Y sé también que estos cristianos aguantadores, fanáticos, onanistas, envidiosos, sombríos y desaseados cumplirán a cabalidad la misión de enterradores.”
https://4.bp.blogspot.com/-d02kDahV3.../s1600/big.jpg
-
-
-
Amerikali oyun yazari Eugene O'Neill’in Elektra'ya Yas Yarasir (Mourning Becomes Electra - Il lutto si addice ad Elettra) oyunu promiyerini 26 Ekim 1931’de New York City, Guild Theatre’da yapti.
“Insanýn kendisini aydinlatmak icin gosterdigi gayret, karanligin ortasinda kendi kendine var olma cabasi. Bu onun hayatinin sembolu. Titrek golgelerin ortasinda tukeninceye kadar yanan bir mum.”
https://images-na.ssl-images-amazon....iL._SY445_.jpg
"Man's feeble striving to understand himself, to exist for himself in the darkness! It's a symbol of his life—a lamp burning out in a room full of shadows."
-
Alman roman yazari Ulrich Plenzdorf'un dogum yildonumu (26 Ekim 1934)
“Bir kitapta, bir zencinin ya da bir Afrikalinin Avrupa’ya gelip ilk beyaz kadini nasil elde ettigini okumustum. Tam o sirada kendi ulkesine ait bir sarkiya basliyordu. Ben hemen isi yarim birakmistim. Belki de en buyuk kusurum bu, bilmedigim bir sey olursa, devam etmiyorum. Charlie ile birlikteyken gercekten de sarki soyleyebilirdim. Bilmem bu duyguyu hanginiz taniyor, cocuklar. Yardim edilecek gibi degildim.”
https://finalpazarlama.com/images/pr...9752894853.jpg
"In irgendeinem Buch hab ich mal gelesen, wie ein Neger, also ein Afrikaner, nach Europa kommt und wie er seine erste weiße Frau kriegt. Er fängt dabei an zu singen, irgendeinen Song von sich zu Hause. Ich stieg sofort aus. Es war vielleicht einer meiner größten Fehler, gleich auszusteigen, wenn ich was nicht kannte. Bei Charlie hätte ich wirklich singen können. Ich weiß nicht, wer das kennt, Leute. Ich war nicht mehr zu retten."
"...su Werther, sonunda intihar ediyor. Her seyden vazgeciyor. Sahip olmak istedigi kadini elde edemedigi icin kafasinda bir delik acmis ve cok aci cekmis. Bu kadar salak olmasaydi, aslinda Charlotte’nin de ondan bir seyler yapmasini bekledigini anlardi. Demek istiyorum ki, bir kadinla odada yalniz olsam ve yarim saat icinde hic kimsenin odaya gelmeyecegini bilsem, her seyi denerim. Belki birkac tokat yerim ama ne olmus yani? Kacirilmis bir firsattan her zaman daha iyidir.”
https://i.gr-assets.com/images/S/com...41._SY475_.jpg
"...dieser Werther, wie er hieß, macht am Schluß Selbstmord. Gibt einfach den Löffel ab. Schießt sich ein Loch in seine olle Birne, weil er die Frau nicht kriegen kann, die er haben will, und tut sich ungeheuer leid dabei. Wenn er nicht völlig verblödet war, mußte er doch sehen, daß sie nur darauf wartete, daß er was machte, diese Charlotte. Ich meine, wenn ich mit einer Frau allein im Zimmer bin und wenn ich weiß, vor einer halben Stunde oder so kommt keiner da rein, Leute, dann versuch ich doch alles. Kann sein, ich handle mir ein paar Schellen ein, na und? Immer noch besser als eine verpaßte Gelegenheit."
-
-
Amerikali yazar Donald Patrick "Pat" Conroy’un dogum yildonumu (26 Ekim 1945)
https://www.travel-quote.com/wp-cont...pat-conroy.jpg
“Seyahat ettikten sonra yolculuk asla bitmez, ancak en sessiz odalarda defalarca oynanir. Zihin yolculuktan asla kopamaz. / Una volta che hai viaggiato, il viaggio non finisce mai, ma si ripete infinite volte negli angoli più silenziosi della mente. La mente non sa separarsi dal viaggio.”
https://www.azquotes.com/picture-quo...y-37-20-17.jpg
“Mutluluk doganin bir kazasidir, guzel ve kusursuz bir sapmadir. / La felicidad es un accidente de la naturaleza, un hermoso e impecable accidente.”
-
Charlie'nin Melekleri (Charlie's Angels - Gli Angeli di Charlie) dizisinde Kelly Garrett karakterine hayat veren Amerikali aktris Jaclyn Ellen Smith’in dogum gunu (26 Ekim 1946)
https://www.guideposts.org/sites/gui...amp=1508868751
https://media.giphy.com/media/102zsa72t2iU92/giphy.gif
-
1999- 2009 tarihleri arasinda Ingiltere bas sairi olan Ingiliz sair, roman ve biyografi yazari Sir Andrew Motion’in dogum gunu (26 Ekim 1952)
Ne kadar az donersem, o kadar cok
buyudugum evinde hissediyorum
kendimi. Mum aydinligindaki
kestaneler arasindan dosdogru
oraya uzanan yol sapasaglam buluyor evi,
goz kamastirici beyaz badanasiyla
sanki cakan simsegin bana gosterdigi.
Gordugum her zaman o yer,
sen degilsin. Sen disarda bir yerde,
el sallayarak beni ugurluyorsun,
on yil once seni biraktigim yerde. Senin
gozden yittigin yeri de hatirlamiyorum
artik, aklimda kalan o yosunlu basamaklar
uzerinde durdugun – gorunur bir yalnizlik.
Uc ilce otede yasiyorum ve hala
her gece arabanla guneye, karinin kaldigi
kogusa, onu gormeye gidisini dusunuyorum.
Daha ne kadar surecek bu?
Alti yildir yapiyorsun bu yolculugu,
her bolunen gunun ona ayirdigin
bir armagan, onu mutlu etmek icin.
Hatirliyorum yanindan gectigin
cayirlari, parlayan sabahin yaninda duran
atilmis hap kutularini. Hala orada olsaydim,
seyrederken onun umarsiz yuzune dusen
saclarini duzelten elini, sonunda
anlayabilirdim belki sevginin nasil
gorundugunu, onun urpertici acik secikligini.
https://52f073a67e89885d8c20-b113946...on-hopkins.jpg
The less I visit, the more
I think myself back to your house
I grew up in. The lane uncurled
through candle-lit chestnuts
discovers it standing four-square,
whitewashed unnaturally clear,
as if it were shown me by lightning.
It's always the place I see,
not you. You're somewhere outside,
waving goodbye where I left you
a decade ago. I've even lost sight
of losing you now; all I can find
are the mossy steps you stood on
- a visible loneliness.
I'm living four counties away, and still
I think of you driving south each night
to the ward where your wife is living.
How long will it last?
You've made that journey six years
already, taking each broken-off day
as a present, to please her.
I can remember the fields you pass,
the derelict pill-boxes squatting
in shining plough. If I was still there,
watching your hand push back
the hair from her desperate face,
I might have discovered by now
the way love looks, its harrowing clarity.
-
Turk sair ve sarki sozu yazari Ahmet Selcuk Ilkan’in dogum gunu (26 Ekim 1955)
Aksam erken coker yalnizligima
Sokak sokak gezer ararim seni
Hasretin gonlumun yanginlarinda
Alev alev yanar ararim seni
Gozyaslarim kurur yanaklarimda
Huzunlu bir islik dudaklarimda
Sigaram sabahlar parmaklarimda
Nefes nefes ceker ararim seni
Golgen duser sanki hep yollarima
Adim adim yurur izlerim seni
Bir cilgin ozleyis girer kanima
Yudum yudum icer ararim seni...
http://i.milliyet.com.tr/YeniAnaResi...f12409573.Jpeg
Evening comes soon to my loneliness
I walk around streets, look for you
yearning for you in the fires of my heart
I burn like flames and flames, look for you
Tears get dry on my cheeks
A melancholic whistle on my lips
my cigarattes reachs to mornings in my fingers
I inhale breath by breath, look for you
as your shadow appears on my path
walk step by step, follow you..
A wild longing goes into my blood
I drink sip by sip, look for you…
-
Yunan yazar, sair, siyasetci ve filozof Nikos Kazancakis'in olum yil donumu (26 Ekim 1957)
"Ben bir seye ozlem duydum mu ne yaparim bilir misin? Bir daha bikip da hatirlamayacak kadar yerim yerim. Ya da tiksintiyle hatirlamak icin. Bak bir zamanlar cocukken kirazlara karsi anlasilmaz tutkum vardi. Param olmadigi icin azar azar aliyor, yiyor yine istiyordum. Gece gunduz kiraz dusunurdum, salyalarim akardi; iskenceydi bu! Gunun birinde kizdim mi, utandim mi, bilmiyorum; baktim ki kirazlar bana istediklerini yaptiriyorlar ve beni rezil ediyorlar, ne plan kurdum bilir misin? Geceleyin yavasca kalktim, babamin ceplerini yokladim, gumus bir mecidiye bulup caldim. Sabah sabah da kalktim, bir bahceye gidip bir sepet dolusu kiraz aldim, bir cukurun icinde oturup basladim yemeye. Yedim, yedim, sistim, midem bulandi, kustum. Kustum patron! O zamandan beri de kirazlardan kurtuldum; bir daha gozume gorunmelerini dahi istemedim. Ozgur oldum. Artik kirazlara bakip soyle diyordum. Size ihtiyacim yok! Sarap icin ayni seyi yaptim, sigara icin de. Hala iciyorum ama istedigim anda harp diye bicakla keser gibi kesiyorum. tutku bana egemen olamamistir. Yurdum icinde ayni sey. Hasret cektim, biktim, kustum kurtuldum!" Zorba
https://images-na.ssl-images-amazon....19Y9Q1XA1L.jpg
"When I have a longing for something myself do you know what I do? I cram myself chockful of it, and so I get rid of it and don't think about it any longer. Or, if I do, it makes me retch. Once when I was a kid - this'll show you -1 was mad on cherries. I had no money, so I couldn't buy many at a time, and when I'd eaten all I could buy I still wanted more. Day and night I thought of nothing but cherries. I foamed at the mouth; it was torture! But one day I got mad, or ashamed, I don't know which. Anyway, I just felt cherries were doing what they liked with me and it was ludicrous. So what did I do? I got up one night, searched my father's pockets and found a silver mejidie and pinched it. I was up early the next morning, went to a market-gardener and bought a basket o' cherries. I settled down in a ditch and began eating. I stuffed and stuffed till I was all swollen out. My stomach began to ache and I was sick. Yes, boss, I was thoroughly sick, and from that day to this I've never wanted a cherry. I couldn't bear the sight of them. I was saved. I could say to any cherry: I don't need you any more. And I did the same thing later with wine and tobacco. I still drink and smoke, but at any second, if I want to, whoop! I can cut it out. I'm not ruled by passion. It's the same with my country. I thought too much about it, so I stuffed myself up to the neck with it, spewed it up, and it's never troubled me since."
-
John Wayne’nin yonetip rol aldigi, kadrosounda Richard Widmark, Laurence Harvey, Frankie Avalon, Patrick Wayne gibi isimlerin bulundugu Alamo Fedaileri / Alamo Kalesi (The Alamo)26 Ekim 1960 tarihinde Los Angeles, California ve New York City, New York’ta gosterime girdi.
https://static.wixstatic.com/media/e...a10d21~mv2.jpg
https://cdn.britannica.com/88/176488...John-Wayne.jpg
-
-
Kralice 2. Elizabeth, 26 Ekim 1965'te The Beatles grubunun tum uyelerini Britanya Imparatorlugu Nisani ile odullendirdi.
https://pbs.twimg.com/media/EHyX6HvX...jpg&name=small
-
Amerikali yazar Jim Butcher’in dogum gunu (26 Ekim 1971)
“Dairem studyo tipindedir. Kosede kucuk bir mutfagi, bir tarafta da sominesi olan, fazla buyuk olmayan bir odasi vardir. Diger odaya, yani yatak odama ve banyoma acilan bir kapi, zeminde de laboratuvarimin bulundugu alt bodruma inen menteseli bir kapi vardir. Dairemin her tarafi bol miktarda esyayla doludur - zeminde bir cok hali, duvarlarda duvar halilari, musait olan her yuzeye koydugum bir biblo ve antika koleksiyonu, kosede asam, kilic bastonum ve bir gun gercekten duzenleyecegim bel vermis birkac kitap rafim durur.”
https://images-na.ssl-images-amazon....13B-R5RBeL.jpg
“My apartment is a studio, one not-too-large room with a kitchenette in the corner and a fireplace to one side. There's a door that leads to the other room, my bedroom and bathroom, and then there's the hinged door in the floor that goes down to the subbasement, where I keep my lab. I've got things pretty heavily textured - there are multiple carpets on the floor, tapestries on the walls, a collection of knickknacks and oddities on every available surface, my staff and my sword cane in the corner, and several bulging bookshelves which I really will organize one day.”
-
1960 ve 1970’lerin en onemli Ingiliz Rock gruplarindan, Beatles ve Rolling Stones’a benzetilen The Who, 6.studyo albumu Quadrophenia'yi Track Records etiketiyle 26 Ekim 1973 tarihinde piyasaya surdu.
https://pbs.twimg.com/media/DNC0sGgUQAABHot.jpg
-
-
Amerikali roman yazari Marisha Pessl'in dogum gunu (26 Ekim 1977)
http://images2.fanpop.com/image/phot...59-600-593.jpg
"Hannah Schneider'in olumunden once anneminkinden bahsedecegim size.
Annem, Natasha Alicia Bridges van Meer, Oxford'daki Dean King Volvo ve Infiniti Bayi'nden Volvo marka yeni bir lacivert station almasi gereken gunden iki gun once, 17 Eylul 1992'de, saat ogleden sonra ucu on gece, babamin Mutlak Olum adÝNÝ taktigi beyaz Plymouth Horizon'uyla 7 numarali Mississippi Eyalet Otoyolu'nun korkuluklarini yarmis ve bir dizi agaca toslamis.
Aninda olmus. Babam kaderin tuhaf bir cilvesi yuzunden annemi ogle yemegi sularinda arayip beni her zamanki gibi Calhoun Ilkokulu'ndan almasina gerek kalmadigini soylemeseymis ben de aninda olecekmisim. Ancak babam, o gun, Siyaset Bilimi, 400a: Catisma Cozumleri dersinin ardindan her zamanki gibi bos sorular soran ogrencilerini ekmeye ve beni okuldan aldiktan sonra gunun kalanini Su Vadisi'ndeki Mississippi Yaban Hayati Koruma Parki'nda gecirmeye karar vermismis.
Babamla birlikte Mississippi'nin 1,75 milyonluk ak kuyruklu geyik nufusuyla ulkedeki en basarili geyik kontrol programlarindan birine sahip oldugunu (Teksas'in ardindan ikinciymis) ogrendigim sirada kurtarma ekipleri hidrolik makas yardimiyla hurdaya donmus arabadan annemin cesedini cikarmaya ugrasiyorlarmis..." Gundelik Felaket Teorileri
https://images-na.ssl-images-amazon....1cGuv8U5QL.jpg
"Before I tell you about Hannah Schneider's death, I'll tell you about my mother's.
At 3:10 P.M. on September 17, 1992, two days before she was to pick up the new blue Volvo station wagon at Dean King's Volvo and Infiniti dealership in Oxford, my mother, Natasha Alicia Bridges van Meer, driving her white Plymouth Horizon (the car Dad had nicknamed Certain Death) crashed through a guardrail along Mississippi State Highway 7 and hit a wall of trees.
She was killed instantly. I would've been killed instantly too if Dad had not, by that strange, oily hand of Fate, telephoned my mother around lunch to tell her that she didn't need to pick me up from Calhoun Elementary as she always did. Dad had decided to blow off the kids who always hung around after his Political Science 400a: Conflict Resolution class to pose ill-considered questions. He'd pick me up from Ms. Jetty's kindergarten and we'd spend the rest of the day at the Mississippi Wildlife Conservatory Project in Water Valley.
While Dad and I learned that Mississippi had one of the best deer management programs in the country with a population of 1.75 million white-tailed deer (surpassed only by Texas), rescue crews were trying to extricate my mother's body from the totaled car with the Jaws of Life..."
-
Ingiliz rock grubu Queen ve David Bowie Under Pressure sarkisini 26 Ekim 1981 tarihinde EMI Records ve Elektra Records etiketleriyle piyasaya surdu.
https://media.giphy.com/media/KvgnSARqRfcNq/giphy.gif
https://38.media.tumblr.com/tumblr_l...vo1_r1_500.gif
-
Amerikali hard rock grubu Guns N' Roses, Use Your Illusion II albumunun 3. Single’i Yesterdays’i 26 Ekim 1982 tarihinde Geffen Records etiketiyle Ingiltere’de yayinladi. (Amerika: 13 Kasim 1982)
https://img.discogs.com/Cb2CLMXqVrI1...-1125.jpeg.jpg
https://www.youtube.com/watch?v=NDOPlpH6NZM
-
James Cameron'in yonettigi, Arnold Schwarzenegger ve Linda Hamilton'in basrollerini ustlendigi aksiyon-bilim kurgu Yokedici (The Terminator) 26 Ekim 1984 tarihinde vizyona girdi.
https://media.giphy.com/media/cK2VRRN1ZBdao/giphy.gif
https://media.giphy.com/media/7EXmibVdejwl2/giphy.gif
-
26 Ekim 1985’te Doktor Emmett Brown'in ilk olarak kopegi Einstein uzerinde yapacagi zaman yolculugu deneyinde Marty, olayi kamerasi ile kaydedecektir. Basarili deneyin hemen sonrasinda Libyali teroristler bolgeye gelir. Doktorun vurulmasi sonucu Marty, kacmak icin araca atlar. Libyalilarin takibi esnasinda Marty, vites degistirirken zaman ayari kutusuna carpip yanlislikla aktive eder. Belli bir hizin uzerine gecince zaman yolculuguna gecen arac icindeki Marty, kendini birden 1955 yilinda bularak otuz yil geriye gider. (Gelecege Donus - Back to the Future - Ritorno al futuro filmi)
https://pbs.twimg.com/media/B044mjaIQAA4Kkj.jpg
-
Amerikali sarkici ve soz yazari Bob Dylan, 29. studyo albumu World Gone Wrong'i 26 Ekim 1993'de Columbia Records etiketiyle piyasaya surdu.
https://pbs.twimg.com/media/EHyZELHW...pg&name=medium
-
Testere 4 (Saw IV - Il gioco continua... la morte sarà una scorciatoia) 26 Ekim 2007 tarihinde Amerika,Kanada, Meksika, Ispanya, Ingiltere ve Turkiye'de vizyona girdi.
https://images-na.ssl-images-amazon....xOTM3._V1_.jpg
-
Amerikali polisiye ve dedektif romanlari yazari Anthony Grove 'Tony' Hillerman'in olum yildonumu (26 Ekim 2008)
"Memur Bernadette Manuelito'ya gore, kamyonetin on koltugunda kivrilmis yatan adam, ickiyi fazla kacirmis diger sarhoslardan biriydi. Ne var ki cabuk verilmis bu karar, olay yerindeki kanitlara zarar verdigi icin Bernie'yi zor durumda birakacak, Cavus Jim Chee'nin basini FBI ile derde sokacak ve Tegmen Joe Leaphorn'u emeklilik gunlerinden koparip, uzun zamandir unutmaya calistigi o eski 'Altin Madeni Cinayetinin' tam gobegine surukleyecekti.
Peki, oyleyse zengin adamin karisi niye birdenbire ortadan kaybolmustu?
Dort genc, polisi arayarak tuhaf bir ihbarda bulunmuslardi. Eski binalarin etrafinda ciglik cigliga savrulan ruzgarin icinde, muzige ve kadin haykirisina benzeyen sesler duymuslardi. Bernadette Manuelito, dugumun ilk halkasini cozmek icin Navaho topragi ve gelenekleriyle ilgili bilgisinden ve taninmis bir Navaho samaniyla olan dostlugundan faydalanacak, kendisine yardim etmek icin FBI ile arasindaki sorunlari bir tarafa birakan Jim Chee'yi de yaninda bulacaktir. Fakat ikinci cinayetin cevap bekleyen sorulari, Leaphorn'un ilk cinayetin ardinda biraktigi gizemi cozmesine ve o gece ambarlarin arasindan yurumekte olan genclerin ruzgarin cigliklari arasinda duyduklari sesin ne oldugunu ortaya cikarmasina dek aydinlanamayacaktir." Ruzgarin Cigligi
https://1.bp.blogspot.com/-rE-H9yt3t...ing%2BWind.jpg
"To Officer Bernadette Manuelito, the man curled up on the truck seat was just another drunk—which got Bernie in trouble for mishandling a crime scene—which got Sergeant Jim Chee in trouble with the FBI—which drew Lieutenant Joe Leaphorn out of retirement and back into the old "Golden Calf" homicide, a case he had hoped to forget.
Except why did the rich man's bride vanish?
The cynics said she was part of the swindle plot. She'd fled when it failed. But, alas, old Joe Leaphorn was a romantic. He believed in love, and thus the Golden Calf case still troubled him. Now, papers found in this new homicide case connect the victim to Denton and to the mythical Golden Calf Mine. The first Golden Calf victim had been there just hours before Denton killed him. And while Denton was killing him, four children trespassing among the rows of empty bunkers in the long-abandoned Wingate Ordnance Depot called in an odd report to the police. They had heard, in the wind wailing around the old buildings, what sounded like music and the cries of a woman. Bernie Manuelito uses her knowledge of Navajo country, its tribal traditions, and her friendship with a famous old medicine man to unravel the first knot of this puzzle, with Jim Chee putting aside his distaste of the FBI to help her. But the questions raised by this second Golden Calf murder aren't answered until Leaphorn solves the puzzle left by the first one and discovers what the young trespassers heard in the wailing wind."
-
Sam Mendes'in yonettigi, Daniel Craig, Léa Seydoux ve Christoph Waltz'in basrollerini paylastigi, 24.James Bond filmi Spectre, 26 Ekim 2015'te Ingiltere ve Irlanda'da vizyona girdi.
https://m.media-amazon.com/images/M/...5,1000_AL_.jpg
-
https://pbs.twimg.com/media/EDZId3tXoAAUYDY.jpg
Engerek yilani bakti bir gun haline, dedi, adamakilli kocamisim
dis mis kalmamis bende
bu yasami degistirmek gerek.
Kim bilir, pisman olmustu belki de
Yarasaya dedi ki : "Hani suralarda rahibelerin bostani var ya,
bir basima oraya cekilecegim,
artik benim icin en iyisi cile doldurmak
son nefesimin cikacagi gune dek.
Hem bu benim en davranisim olur, fena mi,
yaptigim butun kotulukleri de oderim.
"Anliyorum, dedi ona yarasa
aklin yanlislarini duzeltmeye yeter vicdan azabi duymak
Ama halk arasinda sactigin zehir
oldugu gibi kalacak, vicdan azabi duy, duyma!
https://biografieonline.it/img/bio/t/Trilussa.jpg
-
“Neseli, kucuk, yasli bir adam iceri girdi. Adi Geppetto idi, ama civardaki cocuklar ona, misir puskulune benzeyen sari perugu yuzunden ‘Misir Puskulu’ adini takmislardi. Zaten huysuzdu, ama onunla ‘Puskul’ diye dalga gecenlere deli olurdu.”
https://www.mondadoristore.it/img/Le...=Carlo+Collodi
“Allora entrò in bottega un vecchietto tutto arzillo, il quale aveva nome Geppetto; ma i ragazzi del vicinato, quando lo volevano far montare su tutte le furie, lo chiamavano col soprannome di Polendina, a motivo della sua parrucca gialla, che somigliava moltissimo alla polendina di granturco.”
-
Dunya promiyerini 33. Tokyo Uluslararasi Film Festivali’nde yapacak olan, Timur Acar, Emine Meryem, Hakan Aslan gibi isimlerin basrollerini palyastigi, Cem Ozay’ýn ilk uzun metrajl filmi Af’tan fragman yayinlandi.
https://youtu.be/wVfhNSmk86Q
-
HBO’nun modern sinemanin en buyuk auteur’lerinden Ingmar Bergman’in A Scene from A Marriage’in ayni isimli mini dizisinde Michelle Williams ve Oscar Isaac’in basrollerini paylasacagi aciklandi.
https://secureservercdn.net/192.169....n-748x1024.jpg
Ingmar Bergman’in ayni isimli 1974 yapimi dizisinin Ingilizce ve mini dizi uyarlamasi olacak Scenes From A Marriage; ask, nefret, arzu, tek eslilik, evlilik ve bosanma gibi temalar uzerinden cagdas bir Amerikan ciftinin inisli cikisli iliskisini inceleyecek.
https://screenrealm.com/jessica-chas...riage-casting/
-
Big Little Lies 3. sezon hakkinda konusan Nicole Kidman, dizinin uyarlandigi romanin yazarý olan Liane Moriarty’nin su an hikayeyi devam ettirecek yeni bir kitap uzerinde calistigini, oyuncu ekibinin de yeniden bir araya gelmeye istekli oldugunu ifade etti.
https://hipertextual.com/files/2019/...677-scaled.jpg
https://theplaylist.net/nicole-kidma...medium=twitter
-
Michael B. Jordan'in Creed III'nin yonetmenligini ustlenmek uzere MGM ile anlasma yapmak uzere oldugu aciklandi. Henuz resmi bir duyuru bulunmuyor. Ancak Irvin Winkler'in, Michael B. Jordan'in kamera arkasina gecmesi uzerine oneride bulundugu soyleniyor. Eger Jordan Creed III'nin yonetmenligini ustlenirse, ilk yonetmenlik deneyimini gerceklestirmiþ olacak.
https://www.gannett-cdn.com/presto/2...Cy0&quality=10
Creed II'nin hikayeyi biraktigi nokta ise soyleydi: Hayat, genc boksor Adonis Creed icin adeta denge saglama mucadelesi haline gelmistir. Bir sonraki buyuk dovusu icin aldigi egitim ve kisisel yukumluluklerinin arasinda denge saglamaya calisan Adonis, cok yakinda ailesinin gecmisiyle baglari olan bir rakiple karsi karsiya gelecektir. Rocky ve Adonis ortak miraslariyla yuzlesecek, savasmaya degecek olan seyleri sorgulayacak ve hicbir seyin ailenden daha önemli olmadigini kesfedeceklerdir.
https://www.comingsoon.net/movies/ne...ir-for-creed-3
-
-
Warner Bros., The Conjuring: The Devil Made Me Do It’ten ilk gorseli yayinladi.
https://cdn.wcregisteronline.com/wp-...3724606859.jpg
-
Netflix, Chilling Adventures of Sabrina’da yeni bir teaser ve yayin tarihi yayinladi.
https://youtu.be/uBXljk5Cbr8
-
“Ama denemek zorundasin, cunku eger denemediysen yasamamissin demektir. / But you have to try, cause if you haven't tried, you haven't lived. / Ma devi tentare perché se non hai tentato, non hai mai vissuto.” William Parrish, (Joe Black filmi, 1998) Yon: Martin Brest
https://1.bp.blogspot.com/-53-b2P8zT...80782_full.jpg
-
“Neden yillarca gercegi anlatmadin “
“Cunku yasamani istedim”
https://assets.letemps.ch/sites/defa...?itok=jDEGcSI5
Ask Mektuplari (Mal di pietre, 2016) Yon: Nicole Garcia
-
“Gormek mumkun degil senin seklini
Dort bir yanim seninle cevrili
Varligin doldurur gozlerimi askinla
Kalbim aciz kalir her yerdeki varliginla”
https://pbs.twimg.com/media/Ei_6FAwX...pg&name=medium
“Unable to perceive the shape of You,
I find You all around me.
Your presence fills my eyes with Your love,
It humbles my heart, For You are everywhere.”
Suyun Sesi (The Shape of Water, 2017) Yon: Guillermo del Toro
-
Italyan ressam (Giovanni Nani (Nanni) / Giovanni de' Ricamatori) Giovanni da Udine’nin dogum yildonumu (27 Ekim 1487)
Venere, Cerere e Giunone (Venus, Ceres and Juno), XVI secolo
https://upload.wikimedia.org/wikiped...nd_Juno_01.jpg
Disegno di **uile (Études tête d'aigle), XVI secolo
https://upload.wikimedia.org/wikiped..._d%27aigle.jpg
-
Italyan ressam Giulio Cesare Amidano’nun dogum yildonumu (27 Ekim 1566)
Sacra famiglia, XVII secolo
https://upload.wikimedia.org/wikiped...a_famiglia.jpg
Cristo portato alla tomba (Le Christ porté au tombeau), XVII secolo
https://upload.wikimedia.org/wikiped..._Q18573514.jpg