-
Buyuk Tikinma (La grande abbuffata - La grande bouffe - The Big Feast, 1973) filminin Ugo'su; Cilginlar Kulubu (Il vizietto - La Cage aux Folles - Birds of a Feather) filminin Renato Baldi'si Italyan aktor Ugo Tognazzi'nin olum yildonumu (27 Ekim 1990)
https://78.media.tumblr.com/4f08e628...d7lko1_400.gif
https://68.media.tumblr.com/936742e9...d7lko1_400.gif
-
Ingiliz sair George Granville Barker'in olum yildonumu (27 Ekim 1991)
Gecmiste bir yerde bos bir oda var
Ve orada, dikenli bir yatakta
Yatiyor asla dogmamis olan,
Olmam gereken biri.
Butyn bunlarin usandirdigi ben
O olduysam,
Nicin yirtar kalbimi O’nun masumiyeti
Et yiyen vahsi melekler misali?
https://images-na.ssl-images-amazon....4,203,200_.jpg
Somewhere in the past there is a vacant room
and there, on a bed of thorn
lies the one I should have been, who was
never ever born.
Haunted by all those things I should have been
had I been him,
why does his innocence tear at my heart like wild
flesh-eating cherubim?
Eskiden o muhtesem tuyleri sabirsizlikla firlatan ve ucuran
Simdi yolda yatiyor yamyassi eski bir deri eldiven gibi,
Ve Tanri’nin cilgin arzusu misali, havanda dovuyorlar onu
Butun gun boyunca, o muazzam tirlarin o devasa tekerlekleri.
https://collectionimages.npg.org.uk/...lle-Barker.jpg
What formerly flounced and flew its fantastic feathers
Now lies like a flattened old leather glove in the road,
And the gigantic wheels of the articulated juggernaut lorries
Pound down on it all day long like the mad will of god.
-
Avustralyali rock grubu AC/DC, 27 Nisan 1991'de Belfast’taki King's Hall’de verdigi canli konserin albumunu 27 Ekim 1991 tarihinde Albert, Atco etiketleriyle piyasaya surdu.
https://images-na.ssl-images-amazon....VL._SX466_.jpg
-
Nicolas Cage, Elisabeth Shue ve Julian Sands’in basrollerini paylastigi romantik drama Elveda Las Vegas (Leaving Las Vegas - Via da Las Vegas), 27 Ekim 1995’te Amerikada’da bazi bolgelerde vizyona girdi.
https://m.media-amazon.com/images/M/...6,1000_AL_.jpg
-
Ingiliz roman yazari Ian McEwan, 27 Ekim 1998 tarihinde Amsterdam romaniyla The Man Booker Odulunu kazandi.
https://upload.wikimedia.org/wikiped..._2015_logo.png
https://cdn1.i-scmp.com/sites/defaul...?itok=4QQh3PJs
“Soguk bir Subat sabahi iki eski dost, Molly Lane'e son bir saygi gosterisinde bulunmak uzere onun cenaze toreninde bulusurlar. Clive, Ingiltere'nin en basarili bestecisi, Vernon da saygin bir gazetenin yayin yonetmenidir. Bu iki kisinin ortak noktasi, bir zamanlar yasam dolu Molly'nin asigi olmalaridir. Ancak Molly, bu ikisiyle de, kocasiyla da yetinmemis, Basbakan adayi olan, sag egilimli, tutucu Disisleri Bakani ile de iliskiye girmistir. Bu bakanin sirrini ise Molly, bilmektedir. Ancak onun olumunu izleyen gunlerde Clive ile Vernon'un yaptiklari tuhaf bir anlasma, bu iki eski dostun aralarindaki yakinligi alabildigine sarsar. Disisleri Bakaninin sirrinin gundeme getirilmesi konusunda sorumluluk tasidigina inanan Vernon'la benmerkezci bir ahlak anlayisi olan Clive'nin arasinda ahlaksal bir duello baslar.”
https://images-na.ssl-images-amazon....hc0EC2%2BL.jpg
“On a chilly February day, two old friends meet in the throng outside a London crematorium to pay their last respects to Molly Lane. Both Clive Linley and Vernon Halliday had been Molly's lovers in the days before they reached their current eminence: Clive is Britain's most successful modern composer, and Vernon is editor of the newspaper The Judge. Gorgeous, feisty Molly had other lovers, too, notably Julian Garmony, Foreign Secretary, a notorious right-winger tipped to be the next prime minister. In the days that follow Molly's funeral, Clive and Vernon will make a pact with consequences that neither could have foreseen. Each will make a disastrous moral decision, their friendship will be tested to its limits, and Julian Garmony will be fighting for his political life.”
-
Amerikali rock and roll sarkicisi ve soz yazari Lewis Allan 'Lou' Reed’in olum yildonumu (27 Ekim 2013)
https://media.giphy.com/media/10ZjMu7oHMu7fi/source.gif
https://www.youtube.com/watch?v=QYEC4TZsy-Y
-
“Yasamimin, oykudeki yesil incir agaci gibi onumde dallanip budaklandigini goruyordum.Her dalin ucunda tombul, mor bir incir gibi essiz bir gelecek beni cagiriyor, goz kirpiyordu. Incirlerden biri, bir es, mutlu bir yuva ve cocuklardi. Bir baskasi, unlu bir ozan, oteki parlak bir profesor, biri sasirtici editor Esther Greenwood, oburu Avrupa, Afrika ve Guney Amerika, biri Constantin, Sokrates, Attila ve garip adlari degisik meslekleri olan daha bir yigin asik, bir baskasiysa Olimpiyat takim sampiyonu bir kadindi. Bu incirlerin uzerinde ve otesinde, ne olduklarini pek cikaramadigim daha bir suru incir daha vardi. Kendimi dallarin catallandigi noktada otururken goruyordum.Ve incirlerden hangisini sececegime bir turlu karar veremedigim icin acliktan oluyordum. Hepsini ayri ayri istiyordum incirlerin, ama birini secmek otekilerin hepsini kaybetmek demekti. Ve ben orada karar veremeden otururken incirler burusup kararmaya basliyor ve birer birer topraga, ayaklarimin dibine dusuyorlardi.” Sylvia Plath, Sirca Fanus
https://edajeapristoblogsu.files.wor...camp.jpg?w=620
“Vidi la mia vita diramarsi davanti a me come il verde albero di fico del racconto.Dalla punta di ciascun ramo occhieggiava e ammiccava, come un bel fico maturo, un futuro meraviglioso. Un fico rappresentava un marito e dei figli e una vita domestica felice, un altro fico rappresentava la famosa poetessa, un altro la brillante accademica, un altro ancora era Esther Greenwood, direttrice di una prestigiosa rivista, un altro era l’Europa e l’Africa e il Sudamerica, un altro fico era Costantin, Socrate, Attila e tutta una schiera di amanti dai nomi bizzarri e dai mestieri anticonvenzionali, un altro fico era la campionessa olimpionica di vela, e dietro e al di sopra di questi fichi ce n’erano molti altri che non riuscivo a distinguere. E vidi me stessa seduta alla biforcazione dell’albero, che morivo di fame per non saper decidere quale fico cogliere. Li desideravo tutti allo stesso modo, ma sceglierne uno significava rinunciare per sempre a tutti gli altri, e mentre me ne stavo lì, incapace di decidere, i fichi incominciarono ad avvizzire e annerire, finché uno dopo l’altro si spiaccicarono a terra ai miei piedi.”
-
...olmek bir sanattir,
her sey gibi
Essiz bir ustalikla yapiyorum bu isi
Oyle ustaca ki insana korkunc geliyor.
Oyle ustaca ki insana gerceklik duygusu veriyor.
Bu konuda iddaliyim sanirim…
https://pbs.twimg.com/media/EH35tGTW...g&name=900x900
....morire, e' un'arte,
come una qualsiasi altra cosa
Io lo faccio in modo eccezionale
Io lo faccio che sembra un inferno
Io lo faccio che sembra reale
Ammetterete che ho la vocazione...
Sylvia Plath
-
Netflix, Giorgio Rosa'nin ve onun 1968'de Rimini sahili aciklarinda kurdugu, bir neslin hayallerini ve arzularini gercege donusturen kucuk ukenin gercek hikayesinden uyarlanan (Rose Island)L'isola delle Rose’nin fragmanini yayinladi.
https://youtu.be/ECqD4BS6KzU
-
Netflix, George Clooney’nin yonettigi, ayni zamanda Felicity Jones ile birlikte basrollerinde yer aldigi ve 23 Aralik’ta ekrana gelecek The Midnight Sky filminden ilk fragmani yayinladi.
https://youtu.be/DXUUqr3AFKs
-
NBC Universal Television ve Peacock, bir grup dusuk gelirli lise ogrencisinin, California Valisi Zack Morris tarafindan duzenlenen bir programin ardýndan Pacific Palisades'in zengin Bayside Lisesi'ne transfer edilmelerini konu edinen Saved by the Bell komedi dizisinden yeni fragman yayinladi.
https://youtu.be/O0uCr5-5p5Q
-
Netflix, Selena: The Series’in yeni fragmanini yayinladi.
Yetiskinlige adim atan Meksika asilli Amerikali Tejano sarkicisi Selena hayallerini gercekleþtirir. Ancak hem o hem de ailesi, muzik ve sevgi icin zorlu secimler yapar.
https://youtu.be/vTpkZHUI5XU
-
Neil Gaiman’in sevilen romanindan uyarlanan American Gods dizisinin ekranlara donecegi tarih belli oldu.
https://www.indiewire.com/wp-content...resize=800,534
Diziye ev sahipligi yapan Starz kanali, bugun yaptigi acklamayla American Gods’in 3. sezonunun 10 Ocak 2021‘de izleyici ile bulusacagini duyurdu.
https://pbs.twimg.com/media/ElV3liOX...pg&name=medium
Fantastik edebiyatin onemli isimlerinden Neil Gaiman‘ýn Hugo ve Nebula Odullu romanindan Bryan Fuller ve Michael Green tarafindan televizyona uyarladigi American Gods, 2017 yilinda yayinlanan ilk sezonuyla begeni kazanmisti. Gaiman’in romanindaki mitolojik karakterlerle dolu hikayeyi daha da genisleten dizi, ayni zamanda etkileyici gorselligiyle de dikkat cekmeyi basarmisti.
https://www.indiewire.com/2020/10/am...ns-1234595378/
-
Ubisoft ile anlasan Netflix, Assassin’s Creed serisinden uyarlanacak birden fazla projeye imza atacak. Bu projeler arasinda buyuk butceli bir live-action Assassin’s Creed dizisi de yer alacak.
https://cdn.collider.com/wp-content/...fassbender.jpg
https://www.comingsoon.net/tv/news/1...series-netflix
-
Universal Pictures ve Bloomhouse Productions, Alan Ruck, Kathryn Newton, Uriah Shelton, Vince Vaughn’in basrollerini paylastigi Freeky’nin yeni fragmanini yaynladi.
17 yasinda genc bir kiz olan Millie Kessler, bir seri katil olan Blissfield Butcher'in yeni hedefidir. Katilin mistik hanceri bedenlerinin yer degistirmesine neden oldugunda Millie kendisini korkunc bir kabusun icinde bulur.
https://youtu.be/McofXUghuy8
-
Netflix, John David Washington, Alicia Vikander, Boyd Holbrook’un basrollerini paylastigi Born To Be Murdered’in tum haklarini satin aldi.
https://theplaylist.net/wp-content/u...er-750x400.jpg
Film, ciktiklari tatilde kendilerini buyuk bir komplonun ortasinda bulan bir ciftin hayatina odaklaniyor.
https://theplaylist.net/netflix-born...medium=twitter
-
Kate Winslet’in Avtar 2 setinden sualti gorseli geldi.
https://pbs.twimg.com/media/ElRSjD1X...jpg&name=large
-
Universal Pictures, Tom Hanks’in basrolunu ustlendigi News Of The World’den kamera arkali bir yeni fragman ve bir gorsel yayinladi.
https://cdn.onebauer.media/one/media...fit&format=jpg
https://youtu.be/wjEFFQ_NN2w
-
-
Kuzey Avrupa Ronesansi'nin onemli ustasi ve klasik edebiyat arastirmacisi, humanist bilgin ve ilahiyatci Erasmus’un (Erasmo da Rotterdam - Desiderius Erasmus Roterodamus) dogum yildonumu (28 Ekim 1466)
“Oyleyse soruyorum, kendisinden nefret eden adam baskasini sevebilir mi? Kendisiyle anlasamayan kisi baskasiyla anlasabilir mi? Kendisinden bile bikmis usanmis kisi baskasina keyif verebilir mi? Bana gore, insan Delilikten daha deli degilse bu sorular karsisinda sadece susar.”
https://pbs.twimg.com/media/Cv101OmXEAA4Si7.jpg
“Now tell me: can a man love anyone who hates himself? Can he be in harmony with someone else if he's divided in himself, or bring anyone pleasure if he's only a disagreeable nuisance to himself? No. one, I fancy, would say he can unless there's someone more foolish than Folly. / Ditemi un po’, potrà amare qualcun altro uno che odia se stesso? Potrà accordarsi con altri chi è in disaccordo con se stesso?Potrà dar piacere ad altri chi è un peso ed un fastidio per se stesso?. Ma se si elimina l’irragionevolezza, nessuno potrà più sopportare gli altri.”
-
Italyan ressam Bernardo Parentino’nun olum yildonumu (28 Ekim 1531)
San Sebastiano, 1480 circa (Hampton Court, Londra)
https://upload.wikimedia.org/wikiped...%2C_London.jpg
Adorazione dei Magi, XV secolo (Museo del Louvre, Parigi)
https://upload.wikimedia.org/wikiped...f_the_Magi.jpg
-
Italyan ressam Girolamo Cialdieri’nin dogum yildonumu (28 Ekim 1593)
Vergine e il Bambino con san Giuseppe e beato Amato Ronconi in gloria venerati da san Carlo Borromeo, 1621
https://upload.wikimedia.org/wikiped...aldieri%29.png
La natività della Vergine, XVII secolo
https://live.staticflickr.com/8457/8...e2b13005_z.jpg
-
Flaman ressam (Guiliam Gabron) Willem Gabron'un dogum yildonumu (28 Ekim 1619)
Still-life with macaws and two King Charles spaniel, 1634s
https://upload.wikimedia.org/wikiped...s_spaniels.jpg
Still Life with Turkish Carpet and a Parrot, 17th century
https://upload.wikimedia.org/wikiped...d_a_Parrot.jpg
-
Italyan ressam (Ippolito Scarsella) Il Scarsellino’nun olum yildonumu (28 Ekim 1620)
San Demetrio, seconda metà del XVI secolo (Museum of Fine Arts di Boston)
https://upload.wikimedia.org/wikiped...MFA_Boston.jpg
Entrata di Cristo a Gerusalemme, XVI secolo
https://auctions.bertolamifinearts.c...gBig/38/69.jpg
-
-
Ingiliz portre ressami William Dobson’in olum yildonumu (28 Ekim 1646)
The Executioner with the Head of John the Baptist, circa 1640
https://upload.wikimedia.org/wikiped...rt_Project.jpg
Charles II when Prince of Wales, circa 1642 – 1643
https://upload.wikimedia.org/wikiped...on%2C_1642.jpg
-
Italyan ressam Ottavio Amigoni’nin olum yildonumu (28 Ekim 1661)
Santa Maria dei Miracoli Immacolata Cristo e Maddalena, XVII secolo
https://upload.wikimedia.org/wikiped...na_Brescia.jpg
Annunciazione, XVII secolo
https://upload.wikimedia.org/wikiped...ne_Brescia.jpg
-
Avusturyali ressam Johann Gottfried Auerbach’in dogum yildonumu (28 Ekim 1697)
Selbstporträt, 1750
https://upload.wikimedia.org/wikiped...erbach_001.jpg
Porträt von Amalia, 1753s
https://upload.wikimedia.org/wikiped...of_Austria.jpg
-
17. yuzyilin en onemli dusunurlerinden, dusunce ozgurlugunu, insan eylemlerini akla gore duzenlemek anlayisini en genis olcude yayan ilk dusunur, Ingiliz klasik liberal filozof John Locke’in olum yildonumu (28 Ekim 1704)
“Cocugun gosterisliligi sebebiyle yeni giysi arzulamasi saglanir; ve kucuk kiz yeni elbisesini giydiginde anne ona kucuk kralicem ve prensesim diyerek onun kendisini begenmesini ogretmekten baska ne yapabilir? Boylece kucukler daha kendileri giyemeden kiyafetlerinden gurur duymayi ogrenirler. Ebeveynleri o kadar erken yaslarinda onlara ogretmisken neden buyuduklerinde terzinin yaptigi bir elbisenin dis gorunusuyle kendi degerlerini bicmeye devam etmesinler ki?”
https://2.bp.blogspot.com/-lU6amkrTn...oughts%2B2.jpg
“A child is set a-longing after a new suit, for the finery of it; and when the little girl is tricked up in her new gown and commode, how can her mother do less than teach her to admire herself, by calling her, her little queen and her princess? Thus the little ones are taught to be proud of their clothes, before they can put them on. And why should they not continue to value themselves for their outside fashionableness of the taylor or tirewoman's making, when their parents have so early influenced them to do so?”
-
Italyan ressam (Giacomo) Jacopo Guarana’nin dogum yildonumu (28 Ekim 1720)
Allegoria delle virtù Mocenigo, 1787
https://upload.wikimedia.org/wikiped...po_Guarana.jpg
Apollo conduce un coro di ragazze, XVIII secolo
https://upload.wikimedia.org/wikiped...-_WGA10826.jpg
-
Irlandali deneme yazari ve hiciv ustasi Jonathan Swift, Gulliver'in Seyahatleri (Gulliver's Travels - I viaggi di Gulliver) romanini 28 Ekim 1726 tarihinde Londra’da Benjamin Motte yayinevi araciligiyla yayimladi.
“Bu ulke halkinin bilgileri cok eksik: sadece ahlak, tarih, siir ve matematikten olusuyor; bunlarda da herkesten ustun olduklarini kabul etmek gerek. Ama matematik yalniz hayata faydali olacak seylere, tarim islerinin gelismesine ve mekanik sanatlarina uygulaniyor.”
http://www.mainlesson.com/books/lang...r/zpage010.gif
“The learning of this people is very defective, consisting only in morality, history, poetry, and mathematics, wherein they must be allowed to excel. But the last of these is wholly applied to what may be useful in life, to the improvement of agriculture, and all mechanical arts; so that among us, it would be little esteemed.”
https://78.media.tumblr.com/add73b39...rha3o1_400.gif
-
Avusturyali ressam Martin Ferdinand Quadal’in dogum yildonumu (28 Ekim 1736)
Der Aktsaal der Wiener Akademie, 1787
https://upload.wikimedia.org/wikiped...Quadal_001.jpg
Kaiser Joseph II. mit Erzherzog Franz im Lager bei Minkendorf, 1788
https://upload.wikimedia.org/wikiped...%A4lde_HGM.jpg
-
Hollandali ressam Bartholomeus Johannes van Hove'un dogum yildonumu (28 Ekim 1790)
Capriccio stadsgezicht, elementen Deventer (Capriccio Cityscape, Elements of Deventer, 18th century)
https://upload.wikimedia.org/wikiped...n_Deventer.jpg
The Mauritshuis in The Hague, 1825
https://upload.wikimedia.org/wikiped...e_Den_Haag.jpg
-
Italyaca librettosu Salvadore Cammarano tarafindan yazilan, Gaetano Donizetti’nin beteledigi 3 perdelik trajik opera (tragedia lirica) Roberto Devereux (Roberto Devereux, ossia Il conte di Essex), ilk kez 28 Ekim 1837 tarihinde Napoli, Teatro di San Carlo’da sahnelendi.
https://pbs.twimg.com/media/ElZ1orAX...pg&name=medium
-
Fransiz ressam Diogène Maillart'nin dogum yildonumu (28 Ekim 1840)
Mes filles, 1876
https://upload.wikimedia.org/wikiped..._et_Jeanne.jpg
Le Jeune Néophyte chrétien, 1892
https://encrypted-tbn0.gstatic.com/i...87GUfsnO2TOX7z
-
Italyan ressam Antonino Gandolfo'nun dogum yildonumu (28 Ekim 1841)
Ultima moneta, circa 1880 -1885
https://upload.wikimedia.org/wikiped...ima_moneta.jpg
Musica forzata, XIX secolo
https://upload.wikimedia.org/wikiped...ca_forzata.jpg
-
Librettosu Clemens Krauss tatafindan yazilan, Richard Strauss’un besyeledigi tek perdelik Capriccio operasi ilk kez 28 Ekim 1942 tarihinde Münih, Bayerische Staatsoper’de sahnelendi.
https://www.opera-online.com/media/i...jpg?1316007628
-
Fransiz ressam Anne-François Arnaud’nun olum yildonumu (28 Ekim 1846)
Portrait of a Young Woman Anne-François Arnaud, Circa 1820
https://media.mutualart.com/Images/2...3b150cbb3.Jpeg
Giovane madre, 1831
https://upload.wikimedia.org/wikiped...vane_madre.jpg
-
Fransiz ressam Albert Dubois-Pillet'nin dogum yildonumu (28 Ekim 1846)
Detail from Enfant Mort, 1881
https://upload.wikimedia.org/wikiped...ois-Pillet.jpg
The Towers, Saint-Sulpice, 1887
https://upload.wikimedia.org/wikiped...ois-Pillet.jpg
-
Fransiz filozof Jean-Marie Guyau'nun dogum yildonumu (28 Ekim 1854)
https://images-na.ssl-images-amazon....4,203,200_.jpg
"Sayginligin klasik kuraminda, oncelikle sadece istencin ozdegerini ifade eden kusur isledim su anlami almaktadir: 'Bir cezayi hakettim' ve boylece icerinin disariyla olan iliskisini ifade etmektedir. Ahlaksaldan duyarliliga ve varligimizin derin kisimlarindan yuzeysel kisimlarina bu ani gecis bize dogrulanamaz gorunmektedir. Bu, digerlerine gore irade varsayiminda daha cok olmaktadir. Aslinda bu varsayima gore, insanin cesitli yetileri birbirlerine gercekten baglanmamislardir ve birbirleri tarafindan belirlenmemislerdir: istenc, duyarliliktan kendiliginden cikan, zekanin saf bir urunu degildir; o halde duyarlilik varligin gercek merkezi degildir ve istenc icin nasil yanit verdigini anlamak zor hale gelmektedir. Eger istenc kotulugu ozgurce istemisse bu, neden rolu yerine sadece durtu rolunu oynamis olan duyarliligin hatasi degildir. Gunah odeme bahanesiyle, hatanin ahlaksal kotulugune cezanin duyarli kotulugunu ekleyiniz, hicbir seyi onarmadan kotuluklerin toplamini ikiye katlamis olursunuz.... Eger sosyal fayda hesaba katilmazsa katil tarafindan islenen cinayetle cellat tarafindan gerceklestirilen adam oldurme arasinda ne fark olacaktir? Celladin sucunun hafifletici neden olarak kisisel yarar veya intikam nedeni bile yoktur; yasal cinayet, yasadisi cinayetten daha sacmadir..." Yaptirim Fikrinin Elestirisi
https://kbimages1-a.akamaihd.net/Ima...alse/image.jpg
"Dans la théorie classique du mérite : 'J'ai démérité,' qui exprimait d'abord simplement la valeur intrinsèque du vouloir, prend le sens suivant : 'J'ai mérité un châtiment,' et exprime désormais un rapport du dedans au dehors. Ce passage brusque du moral au sensible, des parties profondes de notre être aux parties superficielles, nous paraît injustifiable. Il l'est plus encore dans l'hypothèse du libre arbitre que dans les autres. D'après cette hypothèse, en effet, les diverses facultés de l'homme ne sont pas vraiment liées et déterminées les unes par les autres : la volonté n'est pas le pur produit de l'intelligence, sortie elle-même de la sensibilité ; la sensibilité n'est donc plus le vrai centre de l'être, et il devient difficile de comprendre comment elle peut répondre pour la volonté. Si celle-ci a librement voulu le mal, ce n'est pas la faute de la sensibilité, qui n'a joué que le rôle de mobile et non de cause. Ajoutez le mal sensible du châtiment au mal moral de la faute, sous prétexte d'expiation, vous aurez doublé la somme des maux sans rien réparer. Les législateurs et les juges, en frappant les coupables de propos délibéré, se feraient leurs égaux... Si l'on fait abstraction de l'utilité sociale, quelle différence y aura-t-il entre le meurtre commis par l'assassin et le meurtre commis par le bourreau ? Le dernier crime n'a même pas pour circonstance atténuante quelque raison d'intérêt personnel ou de vengeance ; le meurtre légal devient plus complètement absurde que le meurtre illégal."