Bir borsa klasiği daha...Gazetesi var şirketi kapalı...:(
Printable View
Bir borsa klasiği daha...Gazetesi var şirketi kapalı...:(
Sabah Yayıncılık mağduru hiç yok galiba...
Borsa İstanbul Başkanı Karadağ, özellikle kamu şirketlerinin halka arzlarında, işlem sırası kapanan tahtalardan dolayı mağdur olan yatırımcılara, halka arz fiyatında indirim verilebileceğine işaret etti.
Sabah gazetesi internet sitesinde yayınlanan habere göre; Borsa İstanbul, işlem sırası kapanan tahtalarda mağdur olan yatırımcıları, piyasaya yeniden kazandırmak için önemli bir adım atmaya hazırlanıyor. Borsa İstanbul Yönetim Kurulu Başkanı Himmet Karadağ, mağdur yatırımcıları tekrar borsaya çekebilecek bir formül üzerinde çalıştıklarını söyledi. Bu uygulamanın ilk etapta Çukurova Elektrik ve Kepez mağdurlarına uygulanması bekleniyor.
Halka Arzlarda İndirimli Hisse Satışı
Başkan Karadağ, özellikle kamu şirketlerinin halka arzlarında, işlem sırası kapanan tahtalardan dolayı mağdur olan yatırımcılara, halka arz fiyatında indirim verilebileceğine işaret etti. Karadağ, “Küskün konumuna gelen o yatırımcı kitlesinin tekrar borsaya kazandırılması gerekiyor. Bunun için kamu şirketlerinin halka arzı yapılırken, bu kesime bir öncelik ve indirim yapılabilir. Halka arzda veya ikincil satışta tahsisat yapılırken, bu bireylere öncelik tanınabilir†dedi. Uygulamanın öncelikle Uzan Grubu bünyesinde iken el konulan ve borsadaki işlem sıraları 30 Haziran 2000 tarihinde kapanan, yaklaşık 13 bin Çukurova Elektrik ile Kepez mağdurlarını kapsaması bekleniyor. FETÖ ile bağlantısı tespit edilen şirketlerin hisselerinde ise bu yöntem uygulanmayacak.
Sabah(07.04.2017)
Hiç olacak iş mi?Yıllardır (Dile kolay tam tamına 17 yıl...O zamanlar çocuğun olsa şimdilerde 17 yaşında delikanlı olurdu)bizi mağdur devlet olarak mağdur et..Sonra da kamu şirketlerin halka arzında indirim vereceklermiş...17 yıl bunun için bekledik..Yahu ne biçim memleketimiz var?Diyecek söz bulamıyorum...Yatırım Tavsiyesi Değildir...
roark kardesim ne oluyor ya? Butun bataklari cikardin tarihin diplerinden.
"Iflas eden yahudi eski defterleri karistirirmis" hesabi mi? :)
:)....Hani batıklar layıkıyla batmış olsa eyvallah diyeceğim de 666 kardeşim...Keşke yahudi misali olsa da eski defterleri karıştırsak...:)...İflas eden şirket nasıl aynı sektörde başka isimle devam eder?Bunu aklım almıyor...Sabahta ise ortaklar yok sayılarak devlet satış yapıyor...Bizi yok sayıyor...Türkiye' de Sermaye Piyasaları gelişmiyorsa bu batıkların etkisi çok diye düşünüyorum 666 kardeşim...İsyanım buna...Yatırım Tavsiyesi Değildir...
eskinin uçanları kaçanları
500 lot benim var
hisse.net kullanarak iPhone aracılığıyla gönderildi
roark kardeşim gerçi benim hesabımda rahmetli bacanağımın 5620 lot SABAH hissesi alınışı saat 16/28 32.000.000 milyon eski para ve ertesi günü sabaha elkonulma bundan daha ne olabilirki.
800 lotum var haram zehir zıkım olsun resmen gasp edildik rahat rahat utanmadan yıllardır hakkımızı yiyorlar sonları karanlık olsun yedi sülaleleri onmasın sorumlu olan herkesin ALLAH büyüktür
Bu işe kim bulaştıysa allah kahretsin perişan olsun
Senelerdir paramızı gasp ettiler
https://www.dunya.com/kose-yazisi/ba...kaciyor/418105
‘Battık’ diyenin peşine düşüyorlar: 'Her yıl 3-4 milyar dolarlık para kaçıyor'
Son günlerin en fazla konuşulan konusu batık krediler ve yapılandırılan borçlar. Yılda 80 milyar lirayı bulan tahsili gecikmiş veya ödenmemiş krediler, bir de Türk ekonomisinin lokomotifi olan devlerin son bir kaç ayda yapılandırdığı 20 milyar dolara yaklaşan kredileri… Hal böyle olunca hem siyasette hem de sokakta “O kadar kazanç nereye gidiyor” tartışması başladı. İşte bu konuyu en iyi bilen kişilerden biri olan Özgün Hukuk Bürosu’nun kurucularından Av. Dr. Özgün Öztunç ile konuştum. Aynı zamanda üniversitelerde akademisyenlik yapan Öztunç, 1990’lı yılların sonunda TMSF tarafından el konulan batık Interbank’ın takip süreciyle sektöre adım atmış. Uzun zaman Garanti Bankası ve o dönemki sahibi Doğuş Grubu’nda çalışan Öztunç, ardından 2004 yılında 26 kişilik bir ekibin yer aldığı Özgün Hukuk Bürosu’nu kurmuş. Finans alanındaki deneyimini özellikle ödenmeyen veya tahsili edilemeyen uluslararası borçlar üzerine kuran Öztunç’un anlattıkları piyasada yaşananları da özetliyor.
Müvekkil ve borçlu isimleri ile olayda ismi geçen yöneticileri mesleki ilkeler gereği saklı tutan Öztunç’a göre, Türkiye’de borçluların alacaklılardan mal kaçırmak kastıyla ağırlıklı olarak son beş yıldır, ortalama her yıl 3-4 milyar dolarlık para çıkışı yaşanıyor.
Batık dedektifi gibi çalışıyorlar
Öztunç’un deyimiyle yurtdışına kaçırılan paranın miktarı Türk Lirası ile 15-20 milyar lirayı buluyor. Öztunç, yurtdışı alacaklarının tahsili konusundaki çalışmalarını dünyada özellikle 26 ülkede kurduğu yakın ilişki ve iletişim ağı sayesinde küresel bir düzeyde yürütüyor.
Bir anlamda çoğu vergi cenneti ülkelerde geniş bir ağı var. Bu ağı kullanış biçimi de tam bir ‘batık dedektifliği’ şeklinde. Öztunç’un verdiği bilgilere göre son yıllarda oldukça sık rastlandığı üzere, özellikle banka ve finans kuruluşlarına büyük borçları bulunan pek çok şirket ve şahıs, malvarlığından yurt dışında 3’üncü kişi veya şirketlere para çıkışı yapıyor, off shore merkezlerine bağlı şirketler kurarak yahut kurulu şirketler üzerinden bu coğrafyalara para çıkışı ve malvarlığı aktarımı gerçekleştiriyor, alacaklılardan mal kaçırma kastıyla muvazaalı malvarlığı aktarımları yapıyor. Bu durum, yurtdışı alacak takibini daha da önemli kılıyor. Bu anlamda, yurtdışında alacak takibindeki öncelikli iş; kapsamlı malvarlığı araştırması ile borçlunun hangi ülkede malvarlıklarının olduğunun tespit edilmesi (asset tracing). Bu işlemin ardından tespit edilen malvarlıklarına tedbir koydurmak sureti ile o ülkede yasal süreçlerin başlatılması . Daha sonra da Türkiye’de kesinleşen yargı kararları veya icra takiplerinin o ülkede tenfizinin sağlanması ile malvarlıkları üzerinde yapılan başkaca muvazalı tasarruflar var ise bunlar için iptal davalarının açılması, tüm bu yollar ile borçlunun malvarlığının bulunduğu ülkede icra edilebilir mahkeme kararları alınması...
‘Aldığı villayı, arabayı buluyoruz’
Bir bankanın 100 milyon dolara varan batığını araştırmak için bir ekip oluşturduklarını anlatan Öztunç’un, isimleri ve belgeleri gizleyerek aktardığı bir olay büyük bir araştırma örneği. Öztunç, “Sektörün çok yakından tanıdığı bir ismi araştırmaya başladık. Borçlarını ödeyemediği biliniyordu. Ancak araştırmalarımızda Londra’da kendisine milyonlarca sterlin değerinde bir villa aldığını belgeledik. Kullandığı lüks otomobili tespit ettik. Aslında siz parayı kaçırıp, bankalara, finans kurumlarına borçlarını ödemekten kaçtığınızı düşünüyosunuz ama gerçek şu ki dijital bir dönemde bundan kaçmanız mümkün değil” diyor.
Başka bir ünlü işadamını örnek veriyor ve sahibi olduğu firmanın vergi cenneti ülkelerdeki çatı firmalarının yapısını gösteriyor. Bir anlamda bizim Türk sandığımız şirketler aslında yabancı ülkelerden yönetiliyor. Öztunç’a Belçika, Lüksemburg, Hollanda’dan Türkiye’ye gelen yabancı fonları sorduğumda da “Aslında onların büyük bir kısmı yerli. Biz onları ‘bıyıklı yabancı’ olarak adlandırıyoruz. Daha az vergi vermek veya kaçırmak için şirketleri oradan alıyorlar. O yabancı yatırımcılar Türk şirketler tarafından yönetilir hale geliyor. Bir çoğu kendi firmasını alıyor” diye anlatıyor.
‘Dünyanın her yerinde 200 milyon $ tahsilat yaptık’
Özgün Hukuk’un şu anda 600 milyon dolarlık batağın peşinde olduğunu aktaran Öztunç, özetle şu bilgileri veriyor: “Yılda ortalama 100-150 milyon dolarlık çalışmayı yürütüyoruz. Şimdiye kadar Kanada, ABD, Arnavutluk, Kosova, Hollanda, Fransa, İngiltere, İran, Ürdün, British Virgin Island, Panama başta olmak üzere, dünyanın pek çok ülkesinde, Türkiye’nin önde gelen finans kurum ve kuruluşlarına, şirketlere ve şahıslara uluslararası alacak takibinde hukuki hizmet sağlayarak alacakların tahsilinde ve bu kapsamda, yaklaşık 200 milyon dolara yakın tahsilat gerçekleşmesinde etkin rol oynadık. Buz dağının üstünde aslında batıkların bir kısmı var ama altı oldukça vahim durumda. Bankalardan örnek vereyim. Varlık şirketlerine her yıl milyarlarca liralık borç sadece onlarca milyon liraya ihaleyle satılıyor. Bir örnek vermek gerekirse her 100 liranın 11 lirasına denk geliyor. Varlık şirketleri de 15-20 liraya bunu tahsil ediyor. Şimdi bankaya 100 lira borcu olan adam niye hepsini ödesin? Gidip varlık şirketlerine yüzde 15-20 arasındaki bedeli ödüyor. Bunu takip eden borçlular var. Hatta bazı hukuk şirketleri de bu tür dosyalarla ilgileniyor. Borcuna sadık olanlar ile olmayanların ayrışması lazım.”
Öztunç’un anlattıkları, isimleri gizleyerek gösterdiği dosyalar bir gerçeği daha gösteriyor.
Ne borçlu borçlarına sadık, ne alacaklı borçlarının peşini bırakmaya niyetli...
Bankalar parasını kaybetmek ide stemiyor ancak şirketler itibarını yitirmekle meşgul.
Teşekkür ederiz Sn.Şirinyerli...Emeğinize sağlık...Her zamanki gibi harikasınız...Yatırım Tavsiyesi Değildir...
500 lot sapaz vardı bende
Arkadaşlar babamdan kalma sabah hissesi var. Zamaninda HSBC başkasından işlem yapmış diye hayirliyorum. Benim nasıl bir yol izlemem lazım. Bilen arkadaşların yardımını bekliyorum
Karanlığa söveceğimize CİMER üzerinden başlığa SPK Başkanlığına vs
Yazıp şikayet/ öneri/ çözüm yazın ve yazdırın...
Örneğin Sabah vs mağdurları şirket şu an faaliyette, eski hisseleri geri alım yoluyla tekrar borsaya açılabilir veya eski hisselerine belli bir miktar bedel ödeyerek geri alabilir...
YTD
sabah hala faal kapana hangı sabah
55 pay sabah var elimde.
Resmen mağdur ettiler milleti.
Nerelere yazıp çizmedik ki.Kimseden ses çıkmıyor.
Kim bu işlere çomak sokuyorsa zehir zıkkım olsun boğazlarında düğümlensin
Kardeşi Sabah pazarlama vardı elimde yaklaşık kapalı olara 20 yıl taşıdım en Son hesabımdan çıkarttırdım. Şu anki sabah gazetesi dahil hepsini Allah’a havale ediyorum.
Allahım bu işe kim çomak sokuyorsa bağazların da düğüm düğüm olsun kuruşunu nasip etmesin bu mübarek günler hürmetine
amin........
Hiç ses soluk yok tuvalet kağıdı kadar da değeri yon alsınlar biyerlerin koysun lar
Belki seçimlerden sonra birşey olur