Dünya onlar ile bir başka güzel
https://www.youtube.com/watch?v=pqzuEtpVjuo
Printable View
Dünya onlar ile bir başka güzel
https://www.youtube.com/watch?v=pqzuEtpVjuo
Dünya onlar ile bir başka güzel
https://www.youtube.com/watch?v=PWeEv7svUNs
Güzel kalpli insanlar hep var olacak
https://www.youtube.com/watch?v=bYSwq9hyYMs
İki ayaklı bazı hayvanlara süper bir örnek olmuş
https://www.youtube.com/watch?v=iaNMwPV5aiE
Allah razı olsun
https://www.youtube.com/watch?v=R6S-7Ex32NE
Güzel insan
https://www.youtube.com/watch?v=dmjOnAUgvnU
Meleklerden örnek davranış
https://www.youtube.com/watch?v=aSNvtSv-W54
Kesinlikle
https://www.youtube.com/watch?v=3vljPSaXYnA
Kalbi merhamet dolu Melek
https://www.youtube.com/watch?v=3YnASMNtnOk
Soğuk Kış Aylarında Sokak Hayvanları İçin Yapabileceğiniz 5 İyilik
Yüzünüzü Çevirmeyin
İçinde bulunduğunuz şartlar bir sokak hayvanını sahiplenmek için elverişsiz olsa da soğuk kış aylarında onları yardıma muhtaç bir şekilde gördüğünüzde onlara bir el uzatabilir ya da yetkililere haber verebilirsiniz. Hayvanların sağlığı ve güvenliği ile ücretsiz olarak ilgilenen kurumlar aracılığıyla birçok sokak hayvanına yardımcı olabilirsiniz.
Bir Kap Su Ve Yemek Bırakın
Sadece soğuk kış aylarında değil, her mevsim onlar için kapınızın önüne bir kap su ve yemek bırakmanız önemli. Mama alamayacak olsanız bile o gün sofranızdan artan yemeklerinizi sevimli dostlarımızla paylaşabilirsiniz.
Soğuktan Korunmaları İçin Ev Yapın
Sokak hayvanları için yiyecekten sonraki en büyük ihtiyaç barınmadır. Evinizde bulunan ve kullanma gereksinimi duymadığınız eşyalardan sokak hayvanları için kulübeler yapabilirsiniz. Komşularınızla birlikte hareket ederek ev ya da apartmanınızın bahçesinde uygun bir yer bulabilir ve buraya küçük kulübeler kurabilirsiniz. Bu sayede minik dostlarımızı olumsuz hava şartlarından koruyabilirsiniz.
Camlarınızın Önünü Doldurun
Sokak hayvanları denildiğinde her ne kadar gözümüzün önünde kediler ve köpekler canlansa da kuşların da unutulmaması gerekir. Camlarınızın önüne bir kap su ve kuşların tüketebileceği türden yiyecekler koyabilirsiniz.
Arabanızın Kaputunu Kontrol Edin
Sokakta yaşayan hayvanların soğuk günlerde ısınmaları için en uygun ortamlardan biri de yeni park etmiş arabaların motor bölümleridir. Yeni kapatıldığı için sıcak olan bu ortamlara sığınan kedi ya da köpekler çoğu zaman dikkatsizlik sebebiyle ciddi şekilde yaralanabilirler. Bu nedenle özellikle karlı günlerde arabanızı çalıştırmadan önce mutlaka kaputu kontrol edin ve motor bölümüne, lastik üstlerine ve aracın altına bir göz atın.
Hayvanlara yapılan iyilik mutlaka mucize olarak size geri döner
Alıntı
10 Ocak 2003 sabahıydı. Bir gece önce müthiş bir tipi çıkmıştı. Oturduğum sitenin karşısındaki parkta yürürken belediyenin bir temizlik elemanı, ilerdeki çalıların arasında yeni doğum yapmış bir köpek olduğunu söyledi.
Bir hanım daha onları arıyormuş ve birlikte arayıp bulduk. Bir gece önce doğum yapmış bir anne ve yarım avuç büyüklüğünde dört yavrusuydular. Biraz ilerde başka bir çalılığın arasından gelen iniltiye doğru yürüdük. Yeni doğum yapmış bir anne daha ve 12 tane yavrusunu bulduk. Belli ki bizler sıcacık evlerimizde yataklarımızda uyurken bu iki anne tesadüfen aynı zamanda doğum yapmışlar.
Orada tanıştığım hanım ve daha sonra bize katılan hayvansever bir beyin de yardımı ile üçümüz bu iki loğusa anne ve toplam 16 yavruyu iş bölümü yaparak yaşatmaya çalıştık. Tahta, karton, naylon, gazetelerden, çalıların arasında iki kulübe yaptık, iş bölümü yaparak anneleri günde üç öğün beslemeye başladık. Anneler kalkamayacak kadar bitkin oldukları için onları yattıkları yerde, ağızlarına süt, yumuşak yiyecekler vererek besledik. Bu arada annelerin memeleri yara oldu, o yaralara her gün pomat sürerek tedavi ettik.
Bir hafta sonra anneler güçlendi ve ayağa kalktı. Bu arada kulübeler kar ve yağmurdan su almaya başlamıştı. Üç komşu nöbetleşe, günde üç kere annenin ve bebeklerin üzerinde yattıkları karton ve gazeteleri değiştirerek kuru yerde yatmalarını sağladık. Tüm bu işleri yaparken annelerin bize minnetle bakışlarını hayatım boyunca unutmayacağım.
12 yavrulu annenin sütü bebekler büyüdükçe yetmemeye başladı, her sabah diz boyu kar, ayaz demeden bebekleri biberonla beslemeye gittim.
Derken kulübelere yakın binalardan şikayetler başladı: ‘Burada bunları istemiyoruz, alın yoksa belediyeye haber vereceğiz’’ diye. İki defa ekip geldi, yavruları götürürlerken kucaklarından zorla aldık. Sonunda anladık ki bu işin sonu yok. Bütün yavrulara tek tek yuva bularak, onları hayvansever dostların bahçelerine yerleştirdik. İki anneyi de Ataşehir Barınağı’nda kısırlaştırıp, yine parkımıza bıraktık. Şu an Ataşehirli hayvanseverlerin, çocukların sevgilisi olarak o parkta yaşıyorlar ve besleniyorlar; tabii aşılı olarak.
2003 mayısında bir akşam oğlum ve üç arkadaşı Ataşehir girişindeki TIR yolunda kaza yaptılar. Araba, oğlumun sayısını hatırlamadığı kadar çok takla atmış. Ve bu gençler burunları dahi kanamadan, ters dönmüş arabadan dışarı çıktılar. Polis bile ‘’Bu çocukların bu arabadan sapasağlam çıkmaları bir mucize’ diyerek şaşkınlığını belirtmekten kendini alamadı.
İşte bu mucize, benim o köpeklere, yavrularına bakmam, beslemem, korumam, belediye ekiplerinin kucaklarından kurtarmam sayesinde oldu. Ben onları yaşattım, Tanrı da benim yavrumla beraber dört arkadaşını anne babalarına bağışladı, onların yaşamasına izin verdi.
Bir yıl sonra çok sevdiğim erkek kardeşim arabası ile işe giderken bir kamyonun altına girerek büyük bir kaza yaptı. Araba hurda oldu ama kardeşim sadece sağ el bileği kırılmış olarak sağ salim çıktı.
Bu yaşadıklarımdan öyle mutlu oldum ki, başka anne köpeklere ve yavrularına bakıp, sonra annelerini kısırlaştırıp doğaya bırakmaya, beslemeye devam ettim.
Bu hayatta şu gerçeği öğrendim: Hayvanlara yapılan iyilik, mucize olarak bize geri dönüyor. Ben bu mucizeleri yaşadım. Ama şundan da eminim ki, onlara yapılan kötülük de karşılıksız kalmayacaktır.
Anlasınlar diye tane tane ne güzel anlatmış
https://www.youtube.com/watch?v=3BwJ-xs6VrY
Yaşama güzellik katan şirinler
https://www.youtube.com/watch?v=aupmDUzsF3Q
Şirinler _2
https://www.youtube.com/watch?v=Avnm5Trdveo
Şirinler _3
https://www.youtube.com/watch?v=9vvXvtVPWn8
Şirinler_4
https://www.youtube.com/watch?v=EBqv8aFmcg4
Şirinler _5
https://www.youtube.com/watch?v=e01zYNE1KFU
Şirinler_6
https://www.youtube.com/watch?v=DxbtPdL6c68
Şirinler_7
https://www.youtube.com/watch?v=ySRMDsJoIzM
Şirinler_8
https://www.youtube.com/watch?v=Dy9e9galH_0
KEDİ SAĞLIĞI VE BAKIMI
Yavru bakımı doğumla birlikte başlar. Bu bakımın ilk 1 ayı çoğunlukla annenin kontrolündedir.
Yavru kedi annesinden ayrıldığında 2 aylık olmalıdır. İlk evinize aldığınızda annesinden ve kardeşlerinden ayrıldığı, yeni bir ortama geldiği için korkmuş ve ürkmüş olabilir. 1 hafta içerisinde size ve yeni çevresine alışacaktır.
Yavru bir kedinin ihtiyaç duyacağı malzemeler:
Mama ve Su Kabı: Temizlenmesi kolay ve ters dönmeyecek kadar ağır olmalıdır.
Kedi Tuvaleti ve Kumu: Kediler içgüdüsel olarak idrar ve dışkılarını kuma yapacaklardır. Düzenli olarak kum temizlenmelidir.
Yatak: Kediler, yaşamlarının %60’ını (günün 16 saatini)uyuyarak ya da uyuklayarak geçirirler. Bu sebeple rahat ve sıcak bir uyku köşesi dostunuzun gerekliliklerinin başında gelir. Kediler yattıkları yerin temiz olmasına dikkat ederler o yüzden yıkanabilir, yumuşak yapıdaki materyallerden yapılmasında fayda vardır.
Tırmalama Platformu: Kedinizin egzersiz ihtiyacını karşılamak (gerinme, tırmalama, tırmalama vb.), tırnaklarındaki ölü deriyi temizlemek hem de kaşınmak için kullanacağı bir malzemedir.
Boyun Tasması: Kediniz için çok gerekli değildir. Fakat üzerinde zil taşıyan tasmalar yavrunuzun hareketlerini takipte fayda sağlar
Tarama Araçları: Kediler yılda 2 kez tüy değiştirirler. Kendilerini yalayarak tüylerin tamamını toplayamazlar. Bu yüzden uygun bir fırça ile yardımcı olmak gereklidir. Çoğu zaman uzun tüylü kediler için tel fırça, kısa tüylü kediler için eldiven fırça yararlı olabilir. Fırçalamanın sabah akşam yapılması tüylerin ve derinin daha sağlıklı ve canlı olmasını sağlar. Her gün kedinizi fırçalarken aynı zamanda rutin kontrollerini yapmayı ihmal etmeyin. Kulak içi, derisinin değişiklikleri, gözlerinin ve ağız içini devamlı kontrol ediniz. Aksi bir durumda mutlaka bizlere danışmalısınız.
Beslenme: Ömür boyu sürecek bir sağlık için kedinizin ilk yılı oldukça kritiktir. Bilinçli ve dengeli besleme yaşamın temel şartlarından biridir. Bu konuda yapılacak yanlışlar yaşam üzerine ciddi olumsuz etkiler(kas ve iskelet gelişim eksikliği, bağışıklık sistem eksikliği, bozuk tüy ve deri yapısı vb.) doğuracak ve birçok soruna yol açabilecektir.
Kediler, köpeklere göre gıda konusunda oldukça seçicidir. Yavru kedinizin beslenmesi için mutlaka veteriner hekimlerimize danışmalısınız. Veteriner hekimlerimiz kedinizin yaşına, ırkına ve yaşam şekline uygun yeterli ve dengeli bir beslenme programı belirleyeceklerdir.
Aşılar: Yavru kediniz mutlaka rutin olarak veteriner hekim kontrolünden geçmelidir. Hekimlerimiz, yavru kedinizin yaşına, ırkına ve yaşam alanına uygun bir aşı programı belirleyecektir. Yavru kedinizin aşı programı 8 haftalık olduğunda başlamalıdır. İlk aşıları bittikten sonra üç ayda bir iç ve dış paraziter uygulamaları ve senede bir defa kuduz, karma ve lösemi aşılarının tekrarları uygulanmalıdır.
İlk Defa Kedi Sahiplenecek Kişiler İçin Evde Kedi Bakımı
1. İlk Gece
Kedinizi aldınız, hangi yaşta olursa olsun ilk dikkat etmeniz gereken konu; evinizin kediniz için yabancı bir alan olduğudur. Dolayısıyla evdeki diğer ü yelerle, varsa başka hayvanlarınızla kedinizi tanıştırmak için acele etmeyin. Bırakın kendisi tanısın, sınırlarını belirlesin. Mama kabının, yatağının ve kum kabının yerini göstermeniz yeterlidir. Kediniz yavru ise ilk gece yanına sıcak su dolu bir pet şişe veya polar battaniye koyabilirsiniz.
- İLK GÜN TEHLİKELERİ
İlk gün dikkat etmeniz gereken konuların başında kapı ve pencerelerin kapalı tutulması geliyor. Kediniz daha yeni evine alışmadığından bu tehlikelerin sonuçlarını bilemeyecektir. Ayrıca elektrik, telefon kabloları, topraklı saksılar ve kemirilecek çiçekler de büyük tehlikedir. Bitkiler çiğnendiğinde bu küçük bedende meydana getireceği zararları bilemeyiz. Bunların mutlaka ortadan kaldırılması gerekir. Özellikle zambak bitkisi kediler için zararlı bir bitki olarak bilinir. Evde bulunmaması gerekir.
2. Mama Seçimi
Kediniz eğer genç yetişkin bir kediyse, aldığınız yerden daha önce kullandıkları mamayı öğrenip ona devam edebilirsiniz. Eğer yavru kediyse, gelişime en çok ihtiyaç duyduğu dönemde demektir. Önceden kullanılan mama yetersiz olabilir.
Vitamin ve mineral açısından kuvvetli özel yavru kedi mamaları kullanılmalıdır.
8-12 haftalık yavru kediler günde 4 kez, 3-6 aylık kediler günde 3 kez, 6 aylık olduktan sonra günde 2 kez mamaya ihtiyaç duyarlar. Yavru kediler için satılan konserve mamalar kuru mamayla karıştırıp verilmemelidir. Yiyemediği konserve mama mutlaka atılmalıdır. Ayrıca mama kabının yanında ayrı bir kapta her zaman temiz su bulunmalıdır.
Unutulmaması gereken bir konu da yavru kedilere asla süt verilmemelidir. Anne sütü dışındaki bütün sütler yavru kedilerde ishale ve ölümcül sonuçlara neden olabilir. Eğer evinizdeki kedi annesinden ayrılmak zorunda kalmış çok küçük bir kediyse veterinerle satılan özel anne sütü karışımlarından bir şırınga yardımıyla yararlanılabilir.
3. Tuvalet Eğitimi
Kediler son derece temiz hayvanlardır, hiç korkunuz olmasın. Genç yetişkin kediler kum kabını gördükleri anda yapması gerekeni bilirler. Yavru kedilere ise tuvalet eğitimi (annesi ile yeterli süre birlikte kalabilmişse) anneleri tarafından verilmiştir. Eğer evinize aldığınız sokakta bulduğunuz annesiz bir kediyse, onu kum kabının başına götürün ve parmaklarınızla bir kaç kez kumu karıştırın. Sonra kediyi kum kabına bırakın. İçgüdüsel olarak ne yapması gerektiğini bir kaç seferde kolayca anlayacaktır.
Burada en önemli ve zor konu tuvaletini kendi yapamayacak kadar küçük kedi bakımıdır. Bu kedilere aynı annesinin yalayarak yaptığı gibi, kendisi tuvaletini yapacak kadar büyüyene dek, 3-4 saatte bir ıslak pamukla tuvaletini yaptırmaya çalışmak gerekir. Aksi takdirde yavru kedi tuvaletini yapamayacak ve istenmeyen sonuçlar doğacaktır.
4. Kedi Tüyü
Doğru bir mama, zamanında yapılmış aşılar ve rahat yaşam koşulları kedinizin tüylerinin ve derisinin sağlıklı olmasını sağlayacaktır. Normal bir kedi yılda iki kez tüy değiştirir. Ancak ev kedilerinde bu süre daha sık olabilir. Dolayısıyla düzenli olarak fırçalanması ve ölü tür ve derilerinin toplanması, hem kedinizin sağlıklı ve parlak tüylere sahip olmasını sağlayacak hem de gereksiz kıl yutmaları ve bağırsak tıkanmaları gibi problemleri engelleyecektir. Kedinizi eğer küçükken fırçalamaya alıştırırsanız ileride itiraz etmesini de engellemiş olursunuz. Çünkü sanıldığının aksine çoğu kedi fırçalanmaktan pek hoşlanmaz.
Burada önemli olan kedinizin tüy yapısına uygun bir fırça seçmek ve fırçalamaya baş bölgesinden başlayıp kuyruğa kadar kesintisiz devam etmektir.
5. Göz Bakımı
Özellikle yavru kedilerde annesinden erken ayrılmış olması sebebiyle göz kapanması, çapaklanması gibi problemler görülebilir. Normal şartlarda annesinin yalayarak temizlemesi ile iyileşen bu enfeksiyonu artık siz tedavi etmek zorundasınız. Serum fizyolojik çözeltisi kullanarak bir pamuk yardımıyla gözlerini günde bir kaç kez temizleyin. Eğer geçmiyorsa veteriner hekime göstermekte yarar vardır. Aksi takdirde kapalı kalan yavru kedilerin gözleri körlükle sonuçlanabilir.
Güvercin beslemede tahıllar ve yağlı tohumlar kullanılır.
Diğer bir adı ‘hububat’ olan tahıllar, buğday, arpa, mısır, yulaf, çavdar ve pirinç benzeri bitkilerle hasat edilen bu ürünlerin tohumlarının genel adıdır. Güvercinler bu tahıllar ile beslenirler.
Tahıllar kuşlarımızın sevdiği kolayca yedikleri besinlerdir. Ancak çoğu zaman içerik olarak protein bakımından düşüktürler. Hububatlar vitaminleri bakımından zengin değildir. Neredeyse hiç A ve D vitaminlerini içermezler ancak oldukça fazla miktarda B1 ve E vitamini içerirler, ancak diğer yandan B2 vitamini içermezler. Fosfor yönünden zengin değillerdir ve neredeyse hiç kalsiyum içermezler. Yem için en zengin ve en önemli tahıllar mısır ve buğdaydadır.
MISIR
Mısır, güvercin beslemede tüm dünyada en iyi güvercin gıdalarından biridir. Ham lif bakımından değerleri düşüktür, kolayca sindirilebilirler ve ayrıca tüm tahılların en yağlılarından biridir. Güvercinler onu tüm şekil, boyut ve renklerde severler. Mısır, protein bakımından daha fakirdir ve hepsinden önemlisi, triptofan ve lizin gibi iki temel amino asidin bulunmamasından dolayı kalitesi düşüktür. Kırmızı mısırın daha fazla A vitamini içermesi dışında, çeşitli mısır türleri besin değerlerinde çok farklı değildir. Mısırın rasyonda oranı % 20’dir.
BUĞDAY
Buğday, güvercinlerin en sevdiği tahılların başında gelir. En az mısır kadar iyidir çünkü daha az yağ içerir. Biyolojik olarak iyi olmamasına rağmen protein bakımından daha zengindir. Buğday aynı zamanda kükürt bakımından zengindir ve bu nedenle tüylenme sırasında en önemli yem ögesidir.
Buğday güvercin kümeslerinde %20’yi oluşturabilir bu değerin üzeri, güvercinlerin kilo almasına neden olabileceğinden daha fazla tavsiye edilmez.
DARI
Sorgum olarak da bilinir mısırdan daha fazla protein içerir, fakat önemli ölçüde daha az yağ içerir rasyonlarda %10 bulunması yeterlidir
BURÇAK
Güvercinlerin severek tükettiği bu tahılın sindirimi de kolaydır. Rasyonda oranı %5’tir. Performans iyileştirmelerinde ve fazla yağın atımında etkilidir. Lif oranı diğer tahıllara göre yüksektir. Özellikle içerisinde bol miktarda protein olması sebebiyle yavru güvercinlerin beslenmesinde rasyonda etkili görev alır.
MERCİMEK
Protein bakımında zengin bir tahıldır. Yavru beslenmesinde ve kas iskelet yapısının sağlamlaşmasında etkilidir. Ayrıca tüy mevsimlerinde güvercinlerin tüy yapmak için ihtiyaçları olan proteini almalarını sağlar. Rasyondaki oranı %5’tir.
BEZELYE
Bezelye, güvercin yemlerinde protein kaynağıdır. Lif içeriği yüksektir. Birçok güvercin ırkı bezelyeyi sevmez. Ancak yavruların gelişimi ve kemik iskelet yapısının oturmasında başlıca yem kaynağı olarak bezelye kullanılmalıdır. Rasyondaki oranı %25’tir.
AYÇEKİRDEĞİ
Ay çekirdeği yağlı tohumlar ailesinden olup, güvercinlerin severek tükettiği önemli bir üründür. Rasyonda %5 olması yeterlidir.
KETEN TOHUMU
Yağlı tohumlardan bir diğeri de keten tohumudur. İçerisinde bol miktarda yağ barındırır. Özellikle kuşlarımızın enerji bakımından eksiklerini tamamlar. Üreme mevsiminde rasyonda olması son derece önemlidir. Rasyonda oranı %3’tür.
ASPİR
Yağlı tohumlardan bir diğeri de aspirdir. İdeal bir enerji kaynağıdır. Yavru beslemede kullanılması çok iyi sonuçlar verir. Kış aylarında çok fazla tercih edilmez. Rasyondaki oranı %10’dur.
ARPA
Güvercinler diğer tahıllara nazaran arpa yemeyi pek sevmezler. Oldukça fazla ham lif içerir. Ham lif, güvercinler için sindirilemez ve bu çok fazla arpa verildiğinde diri atma görülür. Ham lifi dışında arpa, diğer besinler açısından da zengin değildir. Proteinleri biyolojik olarak zayıftır, hemen hemen hiç yağ veya A vitamini içermez. Genç kuşların büyümesini yavaşlattığı da kanıtlanmıştır. Çok fazla arpa verilen kuşlar nefes darlığı çeker ve zaman içinde üreme performansı geriler.
Muhabbet Kuşu Bakımı ve Beslenmesi Nasıl Olmalıdır.
Merhaba arkadaşlar bu yazımızda sizlere evde beslediğimiz kuşların detaylı olarak bakımlarından bahsedeceğiz. bakım rehberi yazımızın ilk bölümünde beslenme konusunu ele alacağız. Yapılan araştırmaya göre ev ortamında beslenen kuşların hastalık nedenlerinin %90’nı yanlış beslenmeden kaynaklanıyor.
Yanlış beslenmeden dolayı ishal, sindirim sistemi bozukluğu, yağlanma, şişmanlama, karaciğer yağlanması, besin eksikliği, Bağışıklık sisteminin zayıflaması gibi sonuçlar çıkabilir. Muhabbet kuşlarının doğal yapısına göre beslenmesi birçok hastalığını da ortadan kaldırmış oluyor. Beslenme ile ilgili konumuza suluktan başlayalım. Kuşun suyu günlük olarak temizlenmelidir ve içme suyu kullanılmalıdır. Çeşme suyu da kullanacaksanız mutlaka bir gün önceden dinlendirilmiş olması gerekmektedir. Kuşunuzun suyuna 10 günde bir iki damla elma sirkesi eklediğiniz takdirde bağırsaklarındaki parazit ve mantarlara karşı etkili olacaktır. Yine suyuna haftada 1-2 Damla limon suyu eklemeniz kuşun C vitamini almasına ve kuşunuz kilolu ise zayıflamasına yardımcı olacaktır.
Vitamin kullanımına gelince kuşunuz sağlıklı ise haftada bir kez, üreme döneminde ise haftada 2 kez, hastalık durumunda da veterinerin size önereceği ölçüde vitamin vermelisiniz. Suluk temizliğinde ise sıvı sabun, suluk fırçası, kullanmadığınız diş fırçası ve ya sünger ile haftada bir iyice temizlenmeli sabun kalıntısı kalmaması için bol su ile durulanmalıdır.
Muhabbet kuşlarının ana temel besimi tohumlardır. Piyasada birçok kuş yemi çeşidi bulunmaktadır. Kuşunuzun yaşına ve türüne göre yem seçmelisiniz. Yavru muhabbet kuşlarının gagaları tam olarak gelişmediği için yavru yemi verilmelidir. Alışkın olduğu yem ile beslenmeli sürekli yem değişikliği yapılmamalıdır. Kapalı ambalajda ve son kullanma tarihine bakılarak yem alınmalıdır. Açık olarak satılan yemler hem çabuk tozlanmakta hem de bayatlamaktadır. Bu durum kuşunuz da sorun teşkil edeceğinden açık yemler tercih edilmemelidir. Yemler günlük olarak temizlenmeli gün içerisinde yemlikleri üzerinde biriken kabuklar üflenmelidir. Haftada bir yemlikteki yemler elek ile elenerek içindeki kırıntılardan temizlenmelidir.
Meyveli ve ballı olarak satılan krakerler ve dal darısı muhabbet kuşları tarafından çok sevilir. Fakat sürekli kraker verilmesi asıl yemlerini yememesine neden olur. Nadir aralıklarla kraker ve dal darısı vermek daha uygun olacaktır.
Beslenme açısından önemli bir yere sahip olan kalamar kemiği diğer adıyla mürekkep balığı kemiği mutlaka kafes içinde bulundurmalıdır. kuşlarınızın kalsiyum ihtiyacını karşılayacak olan kalamar kemiği özellikle kuşların üreme dönemlerinde ve yavru kuşlar için çok önemlidir.
Muhabbet kuşlarına vereceğiniz probiyotik sayesinde hastalıklardan önce önlem alabilirsiniz. Probiyotik kuşlarımızın sindirim sistemini düzenler, bağışıklık sistemini güçlendirir, stresi önler,ishali önler, zararlı bakterilerin üreme ve artmasını engeller, enfeksiyonlara karşı direnci artırır. Alacağınız probiyotiği kuşların suluğuna, mamasına ve yemliğine ekleyerek 10 günde bir verebilirsiniz.
Yem dışında da taze sebze ve meyve vererek kuşlarınızı sağlıklı besleyebilirsiniz. Her şeyin fazlası zararlı olduğu gibi vereceğimiz meyve ve sebzenin de fazlası zararlıdır.Vereceğimiz meyve ve sebzelerin mevsiminde olmasına dikkat etmeliyiz. Örnek vermek gerekirse çilek mevsimi yaz aylarının başlangıcıdır. Kış aylarında seralarda yetişen çilekler kuşlara verilmemelidir. Tabii ki her sebze ve meyvede verilmemelidir. Muhabbet kuşlarına verilen meyveleri şöyle sıralayalım; elma, muz, kayısı, karpuz, kavun, böğürtlen, ahududu, yaban mersini, kiraz, üzüm, kivi ,portakal, şeftali, armut, ananas ve erik.
Muhabbet kuşlarına zararlı olan meyveler ; greyfurt, taze hurma, avakado ve limon.
Vereceğimiz meyvelerin çekirdekleri ayıklanmalıdır.
Muhabbet kuşlarına verilen sebzeler ise şunlardır; ıspanak, pancar, kereviz sapı, lahana, karnabahar, brokoli, biber, turp, haşlanmış patates, havuç, marul,semizotu, roka, tere, salatalık muhabbet kuşlarının sevdiği sebzelerdir.
Salatalık çok sulu olduğunda ishale neden olabilir.
Muhabbet kuşlarına zararlı olan sebzeler; Soğan, sarımsak, mantar ve çiğ patates.
Muhabbet kuşlarına şu gıdalar kesinlikle verilmemesi gerekiyor; tuzlu gıdalar, şekerli gıdalar, asitli içecekler, kafein, çikolata, cips, süt ve patlamış mısır.
Muhabbet Kuşlarına kurutulmuş meyve verecekseniz işlem görmemiş, boya katılmamış, şeker eklenmemiş doğal olarak kurtulan meyvelerden verebilirsiniz. Ayrıca hatalardan biri de muhabbet kuşlarının sürekli olarak ekmek vermektir.
Yumurta muhabbet kuşları için çok faydalıdır. Muhabbet kuşuna vereceğiniz yumurtanın iyi kaynatılması gerekir. Şu malzemeler ile evde doğal mama hazırlayabilirsiniz.
Haşlanmış yumurta, rendelenmiş kırmızı pancar, rendelenmiş turp, rendelenmiş kırmızı lahana, haşlanmış brokoli, haşlanmış süt mısırı, mısır unu, galeta unu, yulaf unu.
Mama tarifi ne geçelim öncelikle yumurtayı güzelce yıkayıp iyice kaynatalım. Sıcak suda bekletilmiş ve şişmiş ince bulguru hazırlayalım. Tek kuşa göre hazırlanacak ise yarım çorba kaşığı yeterlidir. Havucu rendenin ince tarafından rendeleyelim. Havucun kuşlar açısından kızıştırıcı özelliği olduğunu bilmemiz gerekiyor. Mama çok sulu olmaması için avucumuzda havucun suyunu sıkalım. Kırmızı pancarın yine rendeleyip suyunu sıkalım. Rendelenen turpun da suyunu sıkalım. Şişmiş ince bulguru ekleyelim. Haşlanan yumurtayı rendenin ince tarafından rendeleyelim. Biraz irmik ve ya galeta unu ekleyip karıştırıyoruz. Bu malzemelerin tamamını kullanmak zorunda değilsiniz. Tercihinize göre listesini verdiğimiz malzemelerden ekleyip çıkarabilirsiniz. Hazırladığınız mama çok nemli ise kuşlar yemeye bilir bu yüzden kıvamının çok iyi ayarlanması gerekiyor. Sağlıklı kuşlar için haftada bir, üreme dönemi ve yavrusu olan kuşlar için haftada 2-3 kez hamama hazırlayabilirsiniz. Muhabbet kuşlarına ev ortamlarında uçmalarını izin verilmediği takdirde ve fazla beslenme durumlarında yağlanmadan dolayı kuşun kilo aldığı görülür. Bundan dolayı kuşunuzun hareketlerinde azalma, ötme ve konuşmada isteksizlik, hantallaşma gibi sonuçlar doğurabilir. Hatta şişmanlama dan dolayı üremede sorunlar olabilir. Bu sorunların yaşanmaması için günlük olarak ev içerisinde uçmalarını izin verilmesi daha uygun olacaktır.
Hangi Gıdalar Köpeğim İçin Tehlikeli Olabilir?
İnsanların ve birçok hayvan türünün yemesinde sakınca olmayan pek çok gıda maddesi köpekler için tehlike yaratabilmektedir. Bunun nedeni ; köpeklerin farklı metabolizmaya sahip olmalarıdır. Bu gıdalardan bazıları sadece hafif sindirim problemleri yaparken, bazıları da ciddi rahatsızlıklara ve hatta ölüme sebep olabilmektedir. Köpekler kemik yer , kediler de süt içer genellemesi günümüz bilgileri ışığı altında çok da doğru olmamaktadır... Özellikle aşağıda belirtilen gıda maddelerinin köpeklere verilmemesi ve erişemeyecekleri yerlerde saklanmaları son derece önemlidir. Hayvan Kemikleri(Tavuk,kuzu..vb) ve Balık Kılçığı ; Sindirim sisteminde tıkanma ve yırtılmalara sebep olabilir.Bu tıkanıklık ve yırtılmalar köpeğinizin sürekli kusmasına , enfeksiyonlara açık hale gelmesine,şiddetli kanamalara ve hızlı bir şekilde ölümüne sebep olabilir.
Çikolata, Kahve, Çay ve Kafeinli Maddeler ; Şeker Bayramının yaklaştığı şu günlerde bu konuya özellikle dikkat çekmek istiyorum...Çikolata sadece şeker içerdiği için köpeklere zararlı zannedilmektedir . Aslında zararlı olmasının asıl önemli nedeni içerdiği birtakım maddelerdir. Çikolata Kalp-damar ve sinir sistemini etkileyen kafein, theobromine ve theophylline içermektedir. Bu maddeler merkezi sinir sistemini uyararak kalp atım sayısında artışa neden olurlar (taşikardi). Theobromine ve kafeinin öldürücü dozu 100-200 mg/kg olarak belirlenmiştir. Hafif ve orta dereceli belirtiler yanı sıra felçler ve ölümle sonuçlanan vakalar mevcuttur. İçerdiği maddeler plasentayı geçtiği için anne karnındaki yavruyu ve süte geçtiği için annelerini emen yavruları da aynı oranda etkilemektedir.Bu sonuçlara maruz kalmamak için lütfen ödül olarak köpeğinize çikolata değil onun için üretilmiş ödül tabletlerini veya bisküvileri - krakerleri veriniz..Ödül vermek isterken istemeden yanlış sonuçlara neden olabilirsiniz.
KÖPEKLERİN BESLENME ALIŞKANLIKLARI
Yavru köpekler, doğal ortamlarında yaşamlarının ilk haftalarını annelerinin koruması altında geçirir ve bu süreçte sadece anne sütüyle beslenir. Birkaç ay geçtikten sonra katı gıdaları tüketebilen köpekler, 6 ayı doldurduktan sonra yetişkin bir köpeğin yiyebileceği tüm gıdaları rahatlıkla tüketebilir. Köpeklerin ilk 6 aydaki hassasiyetlerinin kaynağı sindirim sistemleridir. Bebek ve yavru köpeklerin sindirim sistemi, henüz gelişmemiş olduğu için yetişkin bir köpeğe göre son derece hassastır. Bu nedenle yavru bir köpek sahiplendiyseniz, onu sağlıklı ve doğru bir şekilde yetiştirebilmek için aşağıdaki noktalara dikkat etmeniz tavsiye edilir.
İLK 6 HAFTA
İlk 6 hafta, köpek metabolizmasının en zayıf olduğu süreçtir. Bu dönemde köpeklerin bağışıklık, sindirim, kas ve iskelet sistemleri yeni yeni gelişim gösterir. Köpek yavruları da tüm memeli canlılar gibi yaşamlarının bu ilk döneminde ihtiyaç duydukları tüm besinleri anne sütünden alırlar. Annesi olmayan bir yavru köpeği sahiplenmeniz durumunda ise anne sütünün tüm faydalarını köpeğinize sizin sağlamanız gerekir. Aşağıdaki adımları takip ederek yaşamının ilk 6 haftasındaki yavru köpeğinizi en doğru şekilde besleyebilirsiniz.
İlk 6 haftada köpeklerin yalnızca süt içmesi gerekir. Ancak inek ya da keçi gibi hayvanların sütleri, sindirim ve bağışıklık sistemi henüz gelişmemiş olan yavru köpekler için zararlı olabilir. Pet shop'larda satılan yavru köpek süt tozlarından edinebilir ve suyla karıştırarak süt haline getirebilirsiniz.
Yavru köpekler için özel olarak hazırlanan biberon modellerinden edinmeniz, köpeğinizi beslemenizi kolaylaştırabilir. Süt tozunu suyla karıştırarak oluşturduğunuz içeceği köpeğinize biberonla içirebilirsiniz. Sıvının çok soğuk ya da çok sıcak olmamasına da özen göstermeniz gerekir.
Yavru köpeği biberonla beslerken kucağınıza almanız ve biberonu 45 derecelik bir açıyla tutmanız önerilir. İşlem esnasında köpeğin sütü kendi başına çekmesine izin vermeniz ve biberonu asla sıkmamanız gerekir. Biberonu sıkmanız durumunda, köpeğin ağzına süt fışkırabilir ve hayati tehlike yaratan sorunlar doğabilir.
İlk 6 hafta boyunca her gün 3 ila 4 saatte bir yukarıdaki adımları takip edebilirsiniz. 6. haftadan sonra ise sütün yanına kuru mama ekleyebilirsiniz.
2 - 3 AY
Köpeğiniz hayattaki 6. haftasını doldurduğunda, kas ve iskelet sistemi gelişmiş, bağışıklık sistemi güçlenmiş ve sindirim sistemi oturmuş olur. Bu nedenle 6. haftadan sonra kuru mama kullanımına geçebilirsiniz. Sütten kuru mamaya doğrudan geçmeniz, beslenme alışkanlıkları konusunda köpeğinizin kafasını karıştırabilir ve huzursuzluk hissetmesine yol açabilir. Bu nedenle sütten kuru mamaya geçiş sürecinde köpeğinizin mama kasesine bir parça süt dökebilirsiniz. Köpeğiniz kuru mamaya tamamen alıştıktan sonra ise mama kabına süt yerine su koymanız önerilir. Süt, 8. haftadan sonra köpeklerde sindirim sistemi problemleri yarattığı için 2. ay dolduktan hemen sonra sütü günlük köpeğinizin diyetinden tamamen çıkarmanızda fayda bulunur. Kuru mama seçerken yavru köpeklere uygun olup olmadığını da kontrol etmeniz gerekir.
4 - 6 AY
Köpeğiniz 2. ay ile 4. ay arasında tamamen kuru mamayla beslenebilir. 4. aydan sonra ise kuru mamanın yanına et ve kemik gibi ek gıdalar eklemenizde fayda bulunur. Köpeğinizin 4. ve 6. ayları arasında dikkat etmeniz gereken noktalar ise şunlardır:
4. ve 6. aylar arasında köpeğiniz günde 3 öğün yemek yemeye ihtiyaç duyar. Bu durum, köpeğinizin sağlıklı bir şekilde büyümesi için son derece önemlidir.
Bu süreçte kuru mamanın köpeğinizin ana gıdası olması gerekir. Et ve kemik takviyesini ise başlangıçta haftada 2 ya da 3 kereyle sınırlamanız önerilir. Aksi durumda köpeğiniz kuru mama yemeyi reddedebilir.
Köpeğinize vereceğiniz et ve kemiğin sağlıklı ve temiz olmasına özen göstermeniz tavsiye edilir. Bozulmuş ya da mikrop kapmış yiyecekler, köpeğinizin sağlığını tehlikeye atabilir.
4. ve 5. aylarda et ve kemikleri hafif pişmiş olarak verebilirsiniz. 6. aydan itibaren ise çiğ et ve kemik yemesine izin vermeniz, köpeğinizin doğal gelişim adımlarını takip etmesine yardımcı olur.
Akvaryum Balıklarının Beslenmesi
Akvaryum balıklarının beslenmesi yaşamlarına devam edebilmeleri için ciddi bir konudur. Bu balıklar balık yemi ile beslenmekte ve yemler incelendiğinde karşımıza pek çok tür çıkmaktadır. Balıkların sağlıklı ve aynı zamanda da üretken olabilmeleri için beslenmeleri hayati önemi sahiptir. Nasıl ki insanlar aç ve susuz kaldığında halsizleşiyor, balıklar da aynı beslenme mantığı ile yaratılmış olduklarından dolayı hayatlarına devam edebilmeleri için düzenli olarak balık yemi ile beslenmeleri gerekmektedir. Ayrıca balıkların sadece beslenmeleri değil, kararında beslenmeleri de önemli bir konudur. Az ya da fazla yemleme de balıklar için oldukça tehlikelidir. Balık için doğru besleme tekniği ise doğal ortamındaki gibi beslemek olacaktır.
Balıkların Doğal Ortamdaki Beslenme Alışkanlıkları Nasıldır?
Balıklar doğal yaşam alanlarında böcek, sinek ve çeşitli bitki türleri yiyerek yaşamlarını sürdürmektedir. Aynı zamanda mercanlar, böcek larvaları, yosunlar gibi daha pek çok besinden de yararlanmaktadır. Tabi doğal ortamlarında bulunan mevsimler de beslenme konusunda önemli bir yer tutar. Bahar ayları balıklar için ciddi bir besin anlamına gelirken kış mevsimlerinde yiyecek bulmakta zorluk çekebilirler. Bahar mevsimlerinde balıkların üretimi artırmasının da sebebi budur. Ayrıca cinse göre beslenme şekilleri ve tüketecekleri balık yemi de farklı olacaktır. Bazı balıkların ise diğer balık türleri ile beslendiği doğrudur.
Balıkların Beslenme İhtiyacı
Balık yemi canlı ve cansız yemler olarak ikiye ayrılmaktadır. Balıkların karbonhidrat, yağ, vitamin, mineral, protein gibi çok fazla maddeye gereksinimi vardır. Organ ve kas gelişimleri için önemli olan bu gıdalar balıkların vücut dirençlerinin gelişiminde de önemli bir yer tutar. Balıklarınız için;
Pelet yem: Suda yüzebilen ya da dibe batan türleri olan yem çeşitleri
Tablet yem: Cama yapışabilen ya da dibe konulan türde yemler
Tane yem: Dipte yaşayan balıklar için imal edilen yemler
Pul yem: Suya bırakıldığında yüzen ve zamanla çöken yemler
Kurumuş karider
Gibi farklı balık yemi türleri bulunmaktadır. Ekstrem Akvaryum olarak balıklarınızın uzun ömürlü olması ve kendilerini doğal ortamlarında gibi hissetmesi açısından besinlerine dikkat edilmesini tavsiye ediyoruz.
Eline saglik. Bizim 2 tane var. Biri Husky, biri Pom: https://youtu.be/pM1dJGjRHOc
Duzenli olarak bagis yapiyoruz rescuelara.
Kedilerin İnanılmaz Komik Halleri - Komik Kediler :) :)
https://www.youtube.com/watch?v=yR7rvsgBpT0
Komik ve Şirin Hayvanlar - Hayvanlar Alemi 1
https://www.youtube.com/watch?v=snjDVfz8dAE
Bebek kediler - şirin ve komik kedi videoları :)
https://www.youtube.com/watch?v=9vvXvtVPWn8
Kış Geldi Sokaktaki Canlar İçin Yapabileceğiniz 13 Faydalı Bilgi
https://www.youtube.com/watch?v=3pnwbBezpAA
Sokak hayvanlarını beslemek sorunu daha da büyütmekten başka bir şey değil. Daha fala besin daha fazla canlının üremesine ve sokaklarda var olmasına neden oluyor. Denklem basit görünüyor.
Sokaklarda yaşayan hayvan sayısı + besin miktarı -----> Daha fazla aç kısırlaştırılmamış sokak hayvanı
Denklemin girdi kısmına yapacağınız her etki çıktı miktarını artırıyor. Hayvan sevgisi bu değil. Sokaklara yiyecek bırakmaktansa hayvan barınaklarına bağışta bulunmak daha mantıklı. İnsalcıl görünmesede kişisel fikrim bu yönde. Bu arada bir köpeğim var canım gibi sevdiğim bilmenizi isterim. İnsan duygusal bir canlı maalesef.