-
Ayrıntı Cazibesi
Ayrıntı pornosu da deniyor. Bir tartışmanın ortasında, inisiyatifi ele geçirmek isteyen tarafından, hiç kimsenin bilmediği çok ilginç bir olayın detaylı anlatımıyla, önce herkesi zorunlu dinleme durumuna geçirmek, arkasından olayın yarattığı etkiyi sindirmesi için süre gerekmesini sağlamak, sonunu da ''Ya..gördünüz mü işte'' şeklinde bağlayarak, hayret etkisi yaratmak amacıyla kullanılan taktik. Şeyh mürit ilişkilerinde genelde bunlar kıssa, hikaye, rivayetler şeklinde yapılır. Bir an için herkes sessizce dikkat kesilir ve hikayeyi dinlemeye başlar. Sonunda sindirmekle uğraşır, kendini sorgular, meseleye çeker v.s.
-
https://www.youtube.com/watch?v=Vsz2nno3Hk8
Eski (1-2 yıllık) bir görüntü, Baltık denizindeki bir ABD gemisi üzerinden uçan Rus uçakları..nedir, ne anlama gelmekte?
-
Siber savaş ve 2 nci Dünya Savaşında ortaya çıkan Kore Savaşında atılım kaydeden elektronik savaş, dalgaların savaşı.
Son yıllarda Rusyanın dalgaların savaşında öne geçtiğinin göstergesidir. Bütün radarları karartmış arkadaş tam, -fırkateyn galiba, üzerinde pike çekiyor, üstünlüğünü ilan ediyor.
ABD geçtiğimiz sene bunu farketti, kabullendi ve büyük bir kaynak ayırdı. Siber savaşa odaklanıp, dalgaların savaşını ihmal etmişti. Suriye'de yaşanan tam da budur. Hesap kitap kurtarmıyor, 20 savaş uçağı ile bunları destekleyecek 20 sead uçağı gönderse bile, en az yarı yarıya zayiat verirdi, o yüzden tomahawkladı.
-
https://www.youtube.com/watch?v=u-ySxY_UrBM
Ne anlatıyor? Çin' in yeni pasif faz dizili radarı meşhur radara yakalanmayan F-117 leri artık yakalayabiliyor. Garabet yapısından dolayı ancak bilgisayar destekli uçabilen bu korkunç maliyetli uçakların ''çöpe'' gitmesi anlamına geliyor.
Zaten meşhur sırp Sam bataryası olayında, normalde radara yakalanmayan F-117 nin füzesini bırakmak için alt kapaklarını açtığında anlık göründüğü, sırpların da iki tane sam füzesi attığı, füzelerden birinin bir ara başıboş seyri söz konusu olsa da, o bölgeye ulaştığında otomatik olarak uçağa kilitlendiği ve düşürdüğü anlaşılmıştı.
Asıl bomba F-35 lerde..bu Çin'in yeni faz dizili radarlarının bunları da yakaladığı, radara yakalatmayacağım diye F-35 in dehşet maliyetinin ''güme'' gitmiş olabileceği konuşuluyor.
Dalgaların savaşı böylebir şey.
-
Nedir bu pasif radar meselesi?
Herkesin bildiği radar aslında aktif bir radardır. Radyo frekansı gönderilir, yansıyan sinyalden hedef yakalanır. Menzil; radar kesit alanı denen anlamlı kabul edilen bir görüntünün oluştuğu mesafe şeklinde ortaya çıkar. Oysa yansımayan radyo frekansı çok daha uzak mesafelere ulaşır.
İşte pasif radar, havadaki yayınlanmış radyo dalgalarını yakalayan radardır. Radarı tespit eden bu radar çok daha uzun menzillidir ve yerini tespit etmek imkansızdır.(pasif olduğundan alıcı sadece)
Peki bu ne anlama gelir? Bir uçak düşman hava sahasına girdiğinde Sam bataryalarındaki radarlar tespit eder ve kilit atar. Düşman uçağı kilidi yiyince, her türlü alarm çalmaya başlar, ve uçak mecburen kaçınma manevraları yapmaya başlar. (Bir radar güdümlü füze sana kilitlendi denmektedir.)
Pasif radar burada devreye girer, bu Sam radarının yerini tespit eder ve radar güdümlü füze yollar, ya da destek sistemleri -sead, bu tespit edilen radarı karıştırır, buna da yönlü karıştırma radarı denir. Yani Sam radar operatörü on durumuna aldığında sistemi artık, o da bir hedeftir ve her an başka bir radar güdümlü Harm füzesi tam tepesine düşebilir. Çünkü her zaman pasif radar daha uzun menzillidir, tespit ettiği an karıştırıcılar devreye girer veya Harm füzesi tepene gelir.
Velhasıl, elektronik harp desteği, aktif pasif radarlar, bombardıman için uçan uçak sayısı kadar da elektronik harp uçağı olmadan bir düşman hava sahasına giremezsiniz. Düşman elindeki radar sistemlerini kademelendirdiğinden dolayı da, ne yaparsanız yapın, gelişmiş bir hava savunma ağı olan bölgeye girip de, her şeyi karartıp, zayiat vermeden de geri döneceğim, diyemezsiniz.
-
http://www.ahaber.com.tr/dunya/2015/...ini-ihlal-etti
Meşhur Rus hava sahası ihlalleri ne anlama geliyor?
Rusya ihlal stratejisini siyasi amaçları için kullanıyor. Rusya, siyasi amaçlarına ulaşmak için bir baskı unsuru olarak yıllardır sınır ihlalleri yapıyor. Rusya'nın son bir yılda bilinen hava sahası ihlalleri Japonya'ya kadar uzanıyor
Türk hava sahasını ihlal eden savaş uçağının düşürülmesinin ardından Rusya'nın senelerdir siyasi amaçlarına ulaşmak için bir baskı unsuru olarak kullandığı sınır ihlalleri dünyanın gündemine oturdu.
"Terörle mücadele" adı altında 30 Eylül'den bu yana Suriye'de düzenlediği hava saldırılarında Türkiye sınırında Türkmenlerin yoğun olarak yaşadığı Bayırbucak bölgesini de hedef alan Rus uçakları, dün yaşanan olaydan önce 3 ve 4 Ekim tarihlerinde de Türk havasını ihlal etti.
Rus uçakları, bu ihlaller sırasında her defasında Türk F-16'ları tarafından engellenirken, Türkiye ihlalleri resmen protesto etti. Türk ve Rus yetkililer geçen ay hava sahası ihlallerini görüşmek için beş kez bir araya geldi.
Türk yetkililer bu temaslar sırasında Türkiye'nin hava sahasıyla ilgili angajman kurallarını Rus mevkidaşlarına hatırlattı.
Türkiye-Suriye sınırında Türk hava sahasını, 5 dakika içinde 10 kez uyarılmasına rağmen ihlal eden SU-24 tipi savaş uçağına angajman kuralları çerçevesinde bölgede devriye görevinde bulunan iki Türk F-16 uçağı müdahalede bulunmuştu.
Rusya, Hatay'ın Yayladağı ilçesinin karşısında Suriye'nin Bayırbucak bölgesine düşen uçağın kendisine ait olduğunu açıklamış, NATO, uçağın hava ihlali yaptığına ilişkin Türkiye'nin paylaştığı bilgilerin doğruluğunu teyit etmişti.
Türk hava sahasını ihlal eden savaş uçağının düşürülmesinin ardından ABD öncülüğündeki koalisyonun DAEŞ'e karşı yürüttüğü Doğal Kararlılık Operasyonu'nun Sözcüsü Albay Steve Warren da Türk yetkililerin ifade ettiği üzere, savaş uçağının 10 kez uyarıldığını kendilerinin de duyduğunu açıklamıştı.
- Rusya'nın hava sahası ihlalleri Japonya'ya kadar uzanıyor
Rusya'nın siyasi amaçlar güderek yürüttüğü strateji çerçevesinde bu sene Rus uçaklarının hava sahası ihlalinde bulunduğu ülkeler arasında Japonya da bulunuyor.
Rus uçaklarının bu yıl ocak ayında Norveç hava sahasını ihlal ettiği biliniyor. Norveçli yetkililer, şubat ayında, iki TU-95, iki II-78 tanker uçağı ve iki MiG-31'nin yer aldığı altı Rus uçağından oluşan grubun, 28 Ocak'ta Norveç hava sahasında tespit edildiğini açıkladı.
Şubat ayında da Rusya'ya ait TU-95 tipi bombardıman uçaklarının Manş üzerinde seyrettiği belirlendi. İngiliz yetkililer, ihlali, Rusya Devlet Başkanı Vladimir Putin'in "kasıtlı provokatif önlemlerinden" biri olarak nitelendirdi.
Japonya Savunma Bakanlığı, 20 Mart'ta Japonya sahilleri açığında iki farklı vesileyle bir Rus TU-95 uçağının yolunun kesildiğini açıkladı.
Rus uçağının, F-15J savaş uçakları tarafından engellenmeden önce Güney Kore ile Japonya'nın Kyuşu Adası arasında Kore Boğazı'nda fark edildiği kaydedildi.
İsveç ordu komutanı Sverker Goransson, haziran ayında, Rus savaş uçağı pilotlarının, Avrupa'nın kuzeyinde giderek saldırgan bir tutumla hareket ettiklerini söyledi. Goransson, Rus uçaklarının, İsveç Hava Kuvvetleri jetlerine tehlikeli biçimde yaklaştığını ve bazı durumlarda uçakları ikaz etmek zorunda kaldıklarını ifade etti.
Ekim ayında da ABD donanmasına ait bir uçak gemisi, iki Rus denizaltısavar uçağın, geminin deniz mili içinde uçtuğunun fark edilmesi üzerine dört F-18 jeti havalandırdı. Olay, Kore yarımadasının doğusunda uluslararası sularda meydana gelirken, Rus uçaklarının TU-142 tipi olduğu kaydedildi.
- İhlal stratejisine uzman yorumları
Rusya'nın izlediği ihlal stratejisi uzmanlarca farklı açılardan değerlendirildi.
İtalyan siyaset yorumcusu Maurizio Molinari, La Stampa gazetesinde kaleme aldığı yazıda, Rusya'nın öncelikli hedefinin, ılımlı muhaliflerin Halep'ten çıkarak Türkiye sınırı yakınına gitmelerini sağlayıp, Ankara'nın mültecilerin korunması ve Esed karşıtı güçlere destek vermek için bölgede kurulmasını amaçladığı uçuşa yasak bölge planını engellemek olduğunu belirtti.
Molinari yazısında, "Ancak Rusya'nın stratejisi saldırgan ve riskli. Rusya, Batı ile Suriye ve Esed rejiminin devamı konusunda zorlu bir pazarlık arayışında" ifadelerini kullandı.
Brookings Enstitüsü analisti Bruce Riedel de Putin'in, Batı'nın Esed rejimini devirme baskısına boyun eğecek gibi gözükmediğini ifade etti. Riedel yazısında, "Esed rejimi kendi halkını yabancılaştırdı, milyonlarca kişinin yerinden olmasına neden oldu, binlerce kişiyi öldürdü. Artık ülkedeki Sünni ve Kürt topluluklar üzerinde kontrol sağlayamaz. Ancak Esed ailesi 1970'ten beri Rusya'nın müttefikiydi. Bu nedenle Esed'in devrilmesi Putin için kabul edilemez bir durum" yorumunda bulundu.
Polonya Doğu Çalışmaları Merkezi'nden Justyna Gotkowska, hazırladığı raporda, Rusya'nın İsveç'e yönelik ihlallerinin amacının, bu ülkeyi siyasi ve askeri anlamda tarafsızlaştırmak olduğunu savundu ve "Rusya'nın saldırgan eylemleri, ülkenin askeri imkanlarının gücünü ve İsveç'in savunma sisteminin zayıflığını vurgulamayı amaçlıyor. Rusya bu sayede, İsveç halkının gözünü korkutarak İsveçli siyasetçilerinin kararlarını etkilemeyi planlıyor" ifadelerini kullandı. Gotkowska, bu eylemlerin Rusya'nın bölgede sürdürdüğü psikolojik savaşın bir parçası olduğunu belirterek, Rusya'nın bu yolla Baltık Denizi bölgesindeki güvenlik için büyük önem taşıyan İsveç'in güvenlik ve savunma politikalarını etkilemek istediğine işaret etti.
Avrupa Liderlik Ağı (ELN) tarafından yayınlanan raporda da Rusya'nın, ihlallere verilen cevapları gözlemleyerek, bu ülkelerin savaşa hazırlık durumlarını ve NATO ile müttefiklik seviyesini anlamaya çalışabileceği belirtildi.
Raporda, Rusya'nın bu stratejiyle aynı zamanda komşularına "Avrupa ile entegre veya NATO üyesi olmaya yönelik adımlar atmaları durumunda daha fazla tacize uğrayacakları" ikazında bulunduğu kaydedildi. ELN raporunda, Rusya'nın ihlal eylemleriyle, NATO'nun bu ülkelere gerektiğinde destek veremeyeceğinin gösterilerek, İttifak'a güveni sarsmayı hedeflediği belirtildi. Raporda ayrıca "Rusya'nın hem NATO hem de ABD'ye karşı koyacak araçlara ve iradeye sahip olduğunu gösteren bir caydırıcılık mesajı" göndermeyi amaçladığı ifade edildi.
Rusya ile NATO arasında Ukrayna'da meydana gelen gelişmeler üzerine yükselen tansiyon sonrası, Rus denizaltılarının kara suları ihlallerinde görülen artış da tepkiyle karşılandı. Geçen yıl Rusya'ya ait olduğu iddia edilen denizaltıların iki kez İsveç karasularına girmesi üzerine İsveç hükümeti, savaş gemilerini ve su altı izleme sistemlerini takviye etmeyi ve geliştirmeyi planladığını duyurmuştu.
Polonyalı araştırmacı Andrzej Wilk, Eylül 2014'te yayımladığı yazıda, Kuzey Kutup'un Avrupa'daki bölümünde Rus silahlı kuvvetlerinin büyük ölçekli tatbikatlar yaptıklarını belirterek bu tatbikatların, en az 200 bin asker ve binlerce muharebe aracı, yüzlerce uçak ve helikopter, yüz kadar da gemiyi ihtiva ettiğini bildirdi.
Wilk, Rusya'nın bu açık gövde gösterisinin, Batı üzerinde baskı uygulayarak, Ukrayna konusunda daha fazla tavize zorlama ve Rusya'nın süper güç olduğunu kabul ettirme amacı taşıdığını dile getirdi.
- Geçmiş ihlaller
NATO yetkilileri, Rus askeri uçaklarının Avrupa hava sahasında çok sayıda ihlal yaptığını belirtiyor.
NATO'nun son verilerine göre Rus jetleri, Estonya hava sahasını 6, Finlandiya'nınkini 3, Danimarka ve Polonya hava sahalarını da birer kez ihlal etti. İsveç hava sahası, Rus jetleri tarafından 2012 yılında 7, 2013'te 8, 2014'te de 10 defa ihlal edildi. Rus jetleri Letonya hava sahasını hiç ihlal etmemesine rağmen, 180 defa sınırına çok yakın uçuş yaptı. Tüm bu ihlallerde Rus jetlerinin, uçakların takip edilebilmesi için çalıştırması gerekli olan sinyal vericileri kapatmış olması da eleştiriliyor.
Baltık hava sahasının güvenliğini sağlayan NATO uçakları 2014'te Litvanya sınırının ihlali şüphesiyle 68 kez havalandı. Bu rakam son 10 yıldaki en yüksek rakam oldu. Estonya da Rus uçaklarının bu yıl hava sahasını 5 kere ihlal ettiğini duyurdu.
Batılı yetkililere göre, Ocak-Eylül 2014 döneminde Rus uçaklarının NATO hava sahasını yüz defadan fazla ihlal etmesi nedeniyle, İttifak'a ait savaş jetleri 3 kat fazla havalandı. ABD Savunma Bakanlığı Pentagon, 2014'ün Ağustos-Eylül aylarında Rus nükleer bombardıman uçaklarının, ABD ve Kanada hava savunma teşhis bölgelerini 16 kez ihlal ettiğini, bu ihlallerden ikisinin, Ukrayna Devlet Başkanı Petro Poroşenko'nun Ottawa ve Washington'a yaptığı ziyaretlerle eş zamanlı olduğunu duyurdu.
Rus pilotlarının kullandığı taktikler arasında uçuş planlarını kasten bildirmeme, sivil hava trafik denetleyicilerini görmezden gelme ve sinyal vericilerini kapatmak bulunuyor. NATO Genel Sekreteri Stoltenberg'e göre, Rus jetlerinin bu güvensiz ve gizli uçuşları, sivil hava trafiği için büyük risk oluşturuyor.
Veri topluyor.
Her ihlalde radarlar bu ihlalleri tespit etmek için devreye giriyor. Nerede ne radarı var, hangi radar izi, hangi füze sisteminin veri dosyası nedir topluyor, sistemlerini update yapıyor. En çok da uluslararası müşterek tatbikatlarda bu işler yapılır. NATO' nun sadece bu verileri barındıran kütüphaneleri var. Lakin sık sık bu veriler değişebiliyor.
Update yapmazsan, sonra karşına çıktığında radarların algılamaz. Bu yüzden her frekans ve frekans teknolojisi barış zamanı kullanılmaz savaşa saklanır. Her türlü koruyucu sistemin olsa da, yerden atılan kıçı kırık bir füze atıldığında alarmlar çalmaz, -algılamaz, düşersin.
-
https://www.youtube.com/watch?v=QvxfrEKk2pI
Hammelburg Almanya'da Milan tanksavar eğitimi alan peşmergeler...
-
https://www.youtube.com/watch?v=VY1VgTYHcro
Irak'ta peşmergelere antitank eğitimi veren Alman subaylar...
-
Ağustos 2014
http://www.timeturk.com/tr/2014/08/3...ini-verdi.html
Dışişleri Bakanı Frank-Walter Steinmeier ve Savunma Bakanı Ursula von der Leyen tarafından Berlin'de açıklanan karara göre, Almanya, Iraklı Kürtlere Milan Tanksavar füzeleri ile makineli tüfek gönderecek. Buna göre Peşmergeye 30 Milan tipi tanksavar, 500 tanksavar füzesi, 10 bin el bombası, 8 bin G3 ve G36 tipi silah gönderilecek.
-----------------------------------------------------------------------------------------------------------------------------------------
Eylül 2015
http://www.haberler.com/pesmerge-ye-...722410-haberi/
Almanya'nın, Irak ve Suriye'de dehşet saçan dinci terör örgütü Irak Şam İslam Devleti'ne (IŞİD) karşı kullanılmak üzere Kuzey Irak yönetimine verdiği MİLAN tanksavarlarının 213'ünün bölücü örgüt PKK'nın eline geçtiği ve teröristlerin de bunu Türk Silahlı Kuvvetleri'ne (TSK) karşı kullanmaya başladığı belirlendi.
-
http://www.milliyet.com.tr/bild-gaze...06/default.htm
Habere göre, Lana ve Saman Hawez çifti, çocuklarına Milan adını veren bir aile. "Milan Peşmerge güçlerimizin savunması için önemli bir silah" diyen çift, "Milan adında silah olduğunu duyduğumuzda bu bizim için bir umut oldu. Bu silah belki geleceğimizi kurtaracak. Almanlara ve Alman hükümetine teşekkür ediyorum. Bu silahlar, biz Kürtler ve Kürdistan için büyük bir yardım" ifadelerini kullanıyor.
-
Peki bize gelince?
Mart 2017
https://tr.sputniknews.com/savunma/2...atis-onay-yok/
Papperger, Türkiye'nin IŞİD militanlarıyla mücadelede 10 adet Leopard savaş tankının tahrip olmasının ardından, elindeki bu tanklar için savunma sistemleri almak istediğini ve Rheinmetall'in bu sözleşme ile ilgili olarak Türkiye ile temaslarını sürdürdüğünü söyledi.
Leopard tankları, Rheinmetall ile Kraus Maffei'nin ortak üretimi.
Alman basınında daha önceden çıkan haberlerde Berlin'in, NATO müttefiki Türkiye’ye silah ihracatını onlarca kez onaylamayı reddettiği belirtilmişti.
Neden silah sanayi yerli olmalı, neden Altay..bundan dolayı işte.
-
http://ekonomi.haber7.com/ekonomi/ha...esi-iptal-oldu
Şubat 2017
Savunma Sanayi Müsteşarlığı tarafından görevlendirilen*OTOKAR'ın ana yüklenici olduğu Milli Tank*Altay*projesinde, tankın motoru Tümosan tarafından geliştiriliyordu.
AVUSTURYA, İÇ İŞLERİMİZE KARIŞACAK 'ŞART' İSTEDİ
Tümosan, Avusturyalı AVL firmasından teknik destek almak için anlaşmıştı. Ancak AVL'nin taahhütlerini yerine getirmemesi nedeniyle sözleşme iptal edilmişti.
TÜRKİYE BU TEKNOLOJİYİ KAZANMASIN DİYE ENGEL OLDULAR
Türkiye’nin söz konusu teknolojiyi kazanamaması yönünde, özellikle bu teknolojileri elinde bulunduran ve pazarı kontrol eden ülkeler olumsuz tavır sergilemesi ve teknik destek vermek için içişlerimize karışacak şartlar ortaya koyulması üzerine sözleşme iptal edildi.
KAP'a yapılan bilgilendirmede "Sözleşme gereği 90 gün sonra hükümet onayını getirmesi gereken AVL Firması arka arkaya talep ettiği süreler sonrasında da Avusturya hükümetinin Ülkemizin iç işlerine müdahale edecek şekilde şartlar içeren ihraç lisansında israr etmesi ve Savunma Sanayi Müsteşarlığı tarafından bahse konu ihraç lisansının kabul edilmemesi nedeniyle taahhütlerini yerine getirmemiş ve sonrasında TDS Sözleşmesi iptal edilerek firmanın verdiği teminat irat kaydedilmiştir." denilmişti.
-
Şu an elimizdeki en güvendiğimiz, en gelişmiş, reaktif zırha sahip olan tankımız M60T..İsrail modernizasyonu :)
Nedir reaktif zırh? Tankın zırhının üzerinde patlayıcı kalıplardan oluşan bir katman daha var. Antitank roketi çarptığında bu bölgedeki kalıp patlar, patlama patlamayı nötralize eder. Antitank füzesi zırhı high explosive tekniği ile delemez, yırtarsınız.
Youtubeda birçok malum görüntü var tanklarımıza yönelik. Şöyle ayırabilirsiniz, ilk roket çarptığında sarı renkli büyük bir patlama varsa ve parçalar uçuşuyorsa, bu reaktif zırh devreye girmiş içindekiler kurtulmuş demektir. Tersine ilk çarpmada siyah renkli küçük bir patlama oluyor da, sonradan tepeden alev fışkırıyorsa, tank imha olmuş demektir.
Peki neden reaktif zırh kurtaramıyor? Konsept ve anti konsept başabaş güreşiyor ve yarışıyorlar, her zaman da anti konsept bir adım önde gider. Çift başlıklı tandem roketleri en son nesil antitank silahları Kornet gibi..Bunlar antitank füzesi de olsa çok pahalı sistemler. Çift başlık var içinde; ilki reaktif zırhı patlatıyor, ikincisi patlayan yerden girip konik yapısıyla tek noktaya odakladığı enerji ile zırhı eriterek/kinetikle deliyor. Her nasılsa(?), Suriye savaş laboratuvarında çok fazla sayıda olmadığı anlaşılsa da, ellerinde bunlardan var, kullanıcıların diyaloglarına bakılırsa, eğitimli, -pek de IŞİD liye benzemeyen mobil timler şeklinde takılıyorlar.
Reaktif zırhla vurulduğu halde imha olmayan bir tank; ne atıldığı belli değil ama, Kornet değil. İmha olanlarını etik olarak koymuyorum, youtubeda var görüntüler.
https://www.youtube.com/watch?v=NiVVcD1zPt0
Meraklı olanlar için www.siyahgribeyaz.com da yazan Arda Mevlütoğlu' nu takip etmelerini tavsiye ederim, sağlamdır. Bu konuyla ilgili mevzu ilk tecrübe edildiğinde yazdığı yazısı da şu linkte;
http://www.siyahgribeyaz.com/2016/04...ve-basika.html
-
Malum geçen sene hendek operasyonları diye adlandırılan meskun mahalde teröristle mücadele devam ederken bir keskin nişancı belası türemişti;
http://www.cnnturk.com/dunya/abdden-...rine-yalanlama
ABD'nin Ankara Büyükelçiliği, bazı basın yayın organlarında yer alan, PKK'ya "Zagros" olarak bilinen özel üretim keskin nişancı tüfeği sağladıkları yönündeki haberleri yalanladı. Açıklamada, "ABD, PKK veya PYD'ye hiçbir türde silah sağlamamıştır" denildi.
-----------------------------------------------------------------------------------------------------------------------------------------
Aslında burada birden fazla farklı keskin nişancı silahları kullanıldığı görülüyor. Birisi PKK nın doçka yedek namlusundan türettiği tek tek atan bir silah diğeri de, bazı yazarların yazılarına da konu olan silah ki; Yılmaz Özdil hatta şunu yazmıştı;
http://www.sozcu.com.tr/2016/yazarla...irdim-1077551/
Dikkat çeken yeri şudur bu ayrıntının da; ''...Bazı emekli subaylarımız da adeta kampanya başlattı, basındaki arkadaşları arayarak ''Amerikan yapımı olmadığını, el yapımı olduğunu yazdırıyorlar.'' :)
Diğer gündeme geleni de şuydu; ilk defa Şemdinli de 2012 de düzenlenen operasyonda ortaya çıkmıştı, ABD yapımı BFG-50
http://www.serbu.com/bfg-50-single-shot-50-bmg.html
Şu haberler yapılmıştı;
http://www.ahaber.com.tr/galeri/yasa...ozellikleri/17
http://www.sozcu.com.tr/2016/yazarla...agros-1070955/
https://www.youtube.com/watch?v=Nd00OgJcPnQ
Birçok askerimiz bu silahlar yüzünden boyundan ve koltuk altından vurulmak suretiyle şehit olmuştur.
-
http://www.cnnturk.com/bilim-teknolo...e-vurdu?page=1
ABD Tomahawk füzelerini daha önce de kullanmıştı. Ancak Suriye'de DEAŞ'a yönelik operasyonlarda savaş uçaklarını kullanan ABD, bu kez Akdeniz'de bulunan savaş gemisinden gönderdiği Tomahawk füzelerini tercih etti.Öte yandan ABD Ordusu yetkilisi, olası bir hava saldırısında savaş pilotlarının hayatını kaybedebileceğini ve bunun da Trump alehine kullanabileceğini söyleyerek Tomahawk füzelerine başvurduklarını söyledi.
Füze nedir, roket nedir? Güdüm sistemleri nedir? Bizde neler var? ...daha sonra...
-
Roket katı yakıtla çok kısa sürede yüksek hız vermek için ilk kalkışta, namludan çıkışta kullanılırken, füze sıvı yakıtla seyir için kullanılır. Dolayısıyla kara deniz satıhtan ilk çıkışı roket, sonra seyri füze sağlar.
Roket neredeyse/büyük oranda patlama gibi gerçekleştiğinden yüksek ısı yayar. Dolayısıyla denizde ve havada (genellikle) ilk çıkıştaki yüksek ısı tespit edilebilir. Kara kuvvetleri açısından kızılötesi kavramı neredeyse tamamen termal ısı kamerası şeklinde sınırlı iken, gemilerde ve uçaklarda bu ilk çıkış ısısını yakalayacak kızılötesi tespit sistemleri vardır.
Toplamda bir füze, ya radar güdümlü, kızılötesi güdümlü, lazer, tel, gps, ins güdümlü, ya da bunların birkaçı şeklinde olabilir.
Bunların dışında kameralarıyla yeryüzü şekillerini tanımlayıp hedefine bağımsız gidebilen veya bu görüntüyü anlık aktaran güdüm sistemleri de kullanılmaktadır.
---------------------------------------------------------------------------------------------------------------------------------------
TÜBİTAK' ın son yıllarda yaptığı en kayda değer gelişme güdüm sisemlerinin klasik mühimmata entegrasyonunda yaşandı.
Mevcut bir mühimmata bir kılıf giydirildi, kanatçık ve güdüm sistemi ilave edildi;
Hassas Güdüm Kitleri (HGK) JDAM
HGK-1
MK-84 bombasına takılmış kanatçık ve güdüm sistemi, yerli imalat ısıl pille çalışıyor. Uçaktan atılıyor. İlk hızı uçak verdiğinden roket yok, füze de yok, serbest düşüş şeklinde planör gibi süzülüyor. 28 km. uzaklıktan (40,000 feetten atlımca) 6-10 mt. doğrulukla vuruyor.ANS ve GPS güdümlü
GPS i herkes biliyor geçiyorum, ANS içinde cayrolar var, kutbi koordinat metoduyla, açı ve mesafe hesabı yaparak, tamamen dışarıdan bağımsız 10 mt. doğrulukla verilen koordinata gidebiliyor, uyduya v.s. ihtiyacı yok
https://www.youtube.com/watch?v=abbSRzYEHQg
-
Toplam 4 model ortaya kondu, numaralarını karıştırıyorum;
Bir HGK modelinde ise muhtemelen HGK-3 diğer adıyla Kanatlı Güdüm Kiti KGK, bariz kanatlara sahip olan model. Bu modelde menzil daha da uzayarak, 100 km.ye kadar çıkıyor;
https://www.youtube.com/watch?v=US4RG0uGZxU
-
NEB (Nüfuz Edici Bomba)
Mağaralar, koruganlar gibi kapalı alanlara yönelik geliştirilmiş, delme ve etki kaabiliyeti çok yüksek, oksijeni tamamen yok ederek en ücra köşelere ulaşabilen model, HGK güdüm kitleriyle atılabiliyor, tamamen TUBİTAK SAGE ürünü;
https://www.youtube.com/watch?v=w51jHkDRnxw
-
Sonuncusu en gelişmişi SOM (Satha Atılan Orta Menzilli Mühimmat) orijinal ismi HGK-4 ya da LGK-4 olabilir. Lazer güdümlü olanlarına LGK deniyor.
Burada kılıf çok gelişmiş, aerodinamik olarak tasarlanmış, füzeye sahip olan ve çok güdümlü bir füze; yeryüzü referanslı navigasyon, GPS, ANS, kızılötesi...en son 300 km. menzile ulaştı diye biliyorum.
https://www.youtube.com/watch?v=1yzeI-LqaCM
Son olarak bunun F-35 in kapalı füze yuvasına giren dah aküçük bir modeli de hazır durumda.
SOM bir cruise füzesi ve kendi alanında hem güdüm sistemleri, hem de üstün vuruş değerleri ile, daha da önemlisi özgün bir çözüm oluşuyla oldukça farklı ve gelişmiş bir sistem, ve yerli. Geriye bunları roket teknolojisiyle bütünleştirmek ve yerden, gemiden atılır modellerini geliştirmek, radar güdümlüsünü yapmak kaldı.
-
Uzaydaki hedefleri vurmak?? Ne diyor yani?
https://tr.sputniknews.com/rusya/201...e-donatiliyor/
Rusya Hava ve Uzay Kuvvetleri Komutan Yardımcısı Korgeneral Viktor Gumennıy, S-400 füze savunma sistemlerinin uzaydaki hedefleri imha edebilen füzelerle donatılmaya başlandığını açıkladı.
Rus Hava Kuvvetleri’ne 4 adet S-400 sistemi eklenecek
Eho Moskvı radyosuna konuşan Gumennıy, "Tasarım ve test çalışmaları tamamlanıyor, son zamanlarda uzayda uzun mesafelerde ve yüksek hızla çalışmalarımıza imkan tanıyan yeni füzeler gelmeye başladı” ifadelerini kullandı.
Daha önce bu yıl içinde 200 adet ‘havadan havaya’ yeni füzelerin Rusya Hava ve Uzay Kuvvetlerinin hizmetine gireceği belirtilmişti.
Rusya Hava ve Uzay Kuvvetleri geçtiğimiz kasımda da S-400 Triumf füze savunma sistemine sahip olmuştu.
Rusya'nın en güçlü 'yerden havaya' füze savunma sistemi olan S-400, 400 kilometre menzile sahip. Çeşitli menzilli ve farklı tipte füzelerle donatılan sistem, balistik füzeler ve kruz füzeleri dâhil, havadaki tüm hedefleri yok edebiliyor.
---------------------------------------------------------------------------------------------------------------------------
Low Earth Orbit (LEO) – Alçak İrtifa Uydu Yörüngeleri:*
Mesafe açısından yerküreye en yakın yörünge çeşididir. LEO uyduların yerküreye uzaklığı 180-2000 km arasında değişmektedir. Yer gözlem uydularının kullandığı yörünge çeşididir.
Askeri Amaçlı Uydular:
Askeri amaçlı uydular belirlenen noktaların fotoğrafını çekmekte, denizcilik ve havacılık için kesin konum sağlamakta, Silahlı Kuvvetlerin kendi içinde bilgi alışverişine olanak sağlamaktadır. Bu uydular, değişik amaçlar doğrultusunda sınıflandırılırken yörüngeleri de amaçlarına uygun bir şekilde değişmektedir. Genel olarak yörüngeler 150-400 km arasındadır.
http://www.teknolojikmedya.com/266/
----------------------------------------------------------------------------------------------------------------------------
http://www.hurriyet.com.tr/cin-uydu-...denedi-5802937
Çin hükümetinden, yapılan füze denemeleri hakkında açıklama isteyen Japonya Kabine Sekreteri Yasuhisa Shiozaki, Çin'in askeri gelişmesinde şeffaflıktan yoksun olmasının bu ülkenin bölgedeki amaçları hakkında şüpheler uyanmasına yol açtığını belirtti.
Shizozaki basına yaptığı açıklamada, “Çin tarafından ciddi olarak şeffaflık göstermesi istendi ve bunun birinci adımı da olay hakkında açıklamada bulunulmasıdır” diye konuştu. ABD'li yetkililer, Çin'in bu ay içinde yaptığı füze denemesinde eski bir Çin meteoroloji uydusunun yok edildiğini duyurmuşlardı.
Çin'e ait meteoroloji uydusunun ABD'ye ait casus uydularıyla hemen hemen aynı yükseklikte bulunduğuna işaret eden uzmanlar, söz konusu füze denemesinin dolaylı yoldan ABD'nin savunma sistemini tehdit ettiğini savunmuşlardı.
----------------------------------------------------------------------------------------------------------------------------------
http://www.haberler.com/iste-yildiz-savaslari-haberi/
Çin'in Ocak Ayında Deneme Amaçlı Bir Uydusunu Füzeyle Düşürmesinin Ardından Bu Kez ABD, Pasifik'teki Firkateynden Attığı Roketle Dünyaya Düşme Tehlikesi Bulunan Casus Uydusunu Vurdu.
Operasyonu dünya yakından takip ettiğinden emir askeri komuta zincirinden değil bizzat Savunma Bakanı Robert Gates’ten geldi. Komutan, bakanı aradığında casus uydu saatte 11.265 km hızla yol alıyordu. Uydunun olası koordinatlarıyla ilgili yazılım füzelere yüklenmişti. Gates’in operasyon emri vermesinden dokuz saat sonra tam TSİ 05.26’da Lake Erie, ilk füzesini fırlattı. 3’üncü nesil Standart Füze olarak bilinen SM-3 füzesi, 3 dakika sonra kutup yörüngesinden geçmekte olan uyduyu vurdu.
ABD Genekurmayı’nın iki numarası olan General James Cartwright, füzenin vurduğu uydunun futbol topu büyüklüğündeki parçalara ayrıldığını, ancak yakıt deposunun isabet alıp almadığının 24-48 saat içinde belli olacağını söyledi. Parçalar, Pasifik ve Atlas Okyanusu’na yağmaya başladı. Pentagon’a göre yakıt deposunun vurulma olasılığı yüksek. Parçaların Amerikan yetkililerin beklediğinden küçük olduğu, casus uyduya ait bilgilerin ele geçmesinin mümkün olmadığı da belirtildi.
Dünyanın 247 km yüksekliğinde vurulan uydu parçalarının, atmosfere girip yanmasının bir iki gün sürebileceği, ancak sürecin 40 günde tamamlanacağı belirtiliyor. ABD, toksik maddenin düşme olasılığı bulunan ABD ve dünyadaki çeşitli bölgelere "Burnt Frost" diye adlandırdığı kimyasal madde uzmanlarını yolladı.
------------------------------------------------------------------------------------------------------------
Ben de S-400 lere bu yeteneği kazandırdım, Suriyeye yeni yaptığım sevkiyatta bunlar da var diyor;
http://www.yenisafak.com/dunya/trump...izledi-2640282
ABD'nin Suriye'deki askeri üsse yönelik operasyonun emrini verdiğini açıklayan ABD Başkanı Donald Trump, operasyon anlarını ise Beyaz Saray'dan takip etti. Beyaz Saray tarafından paylaşılan bir fotoğrafta Trump'ın danışmanları ile birlikte operasyonu takip ettiği görülüyor.
Askeri keşif uydusundan anlık bombardımanı izliyor. Bir daha ki sefere, izlerken bir anda görüntü kararabilir, bir S-400 ABD askeri gözlem uydusuna çakabilir.
-----------------------------------------------------------------------------------------------------------------
Gözlem uyduları alçak ve orta irtifada dünyaya göre kuzey-güney ekseninde daha eliptik bir görüngede dönüyorlar. Elipsin basık olduğu yerde dünyaya azami yaklaşıp görüntü aktarıyorlar. Üzerlerinde küçük yönlendiriciler var, gaz basarak itme kuvveti yaratıp, askeri uydunun yörüngesi değiştirilip istenen yerin üzerinden geçecek şekilde ayarlanıyorlar. Çok hızlı olduklarından bir bölgenin üzerinde çok kalamıyorlar, bu nedenle -varsa, 2-3-4 uydu kombine bindirmeli kullanılıyor.
İletişim uyduları ise dünyaya göre doğu-batı ekseninde dönerler, çok daha yüksek irtifadadırlar. Uydunun dönüş hızı dünyanın dönüş hızıyla senkronize edildiğinden, hep aynı yerde, örneğin tam Türkiye'nin tepesinde sabit dururlar. Yüksek irtifada dış etkiler minimum olduğundan daha uzun ömürlü ve stabildirler.
Son araştırmalara göre uzayın sınırı 180 km. kabul ediliyor. Ve artık füzelerle askeri gözlem uydularını vurabilmek mümkün hale geldi, Çin ve ABD başarıyla denedi, Rusya da bunu ucuzlatmış ve S-400 lere ekstra bir özellik olarak katmışa benziyor. Zamanlama itibarıyla, bir daha olursa düşürürüm mesajı veriyor, -bence.
Eski bir video, 03:30 çok ilginç....-içlerinde karalıkta atılan bir tenis topunun nereye gittiğini görenler de var, araçların çıkardığı gazdan markalarını bulan da. Toprağın altındaki madenleri gösteren de, iletişim sistemlerini yakalayıp çözen de.....6:20 ve 07:12 planktonların olduğu bölgeleri dolayısıyla balıkları uydudan takip etmek ilginç mesela;
https://www.youtube.com/watch?v=EM8YaNaDcrw
-
EŞEK ARISI KOVANI TAKTİĞİ
http://www.londraposta.com/snowdene-...isi-saldirisi/
SNOWDEN’E EŞEKARISI SALDIRISI
ABD’nin eski NSA görevlisi Edward Snowden, başta İngiliz medyası olmak üzere Batı tarafından yeniden ve yeniden ‘ihanet’ ile suçlanmaya başladı. Rusya’da siyasi sığınmacı olarak bulunan Snowden, geçtiğimiz hafta İngiltere İçişleri Bakanı Teresa May tarafından ‘Orta-Doğu’da Snowden’in açıklamalarını okuyan IŞID ve benzeri terör guruplarının taktik değiştirdikleri’gerekçesiyle ulusal güvenliğe zarar vermekle suçlanmıştı.
İngiltere’nin ‘yandaş’ gazetelerinden Daily Mirror, Amerikalı gazeteci John Oliver’in Rusya’da Snowden ile yaptığı tv röportajından aldığı pasajlarla ürettiği haberde Snowden’den ‘hain’ olarak söz etti.
Rusya’da yaşayan ve zaman zaman özellikle ABD ve Kanada’da yayın yapan bazı internet siteleri üzerinden açıklamalar yapan eski NSA görevlisi Snowden, geçtiğimiz ay İran ve Bazı Orta-Doğu haber ajanslarının kullandığı bir haber ile gündeme gelmişti.
Öz olarak Orta-Doğu halklarının başına bela olan IŞID’ın ABD-İngiltere ve İsrail ‘Eğit-Donat’ı ile ortaya çıktığı ileri sürülen haberde bu uygulamanın ‘Hornet’s Nest’ (eşekarısı kovanı) operasyonu ile yapıldığı ileri sürülüyordu.
Snowden açıklamalarında 2005-2009 yılları arasında Irak’ta terör suçundan tutuklanan şimdiki IŞID Halifesi Bağdadi’nin cezaevinden salıverildikten sonra, CIA ekipleri tarafından bir rehabilitasyon kursundan geçirildiği ve daha sonra Bağdat Üniversitesinden ‘Dr’ ünvanı verildiği bildiriliyordu. Daha sonra Suriye iç savaşına katılan ‘Dr.Bağdadi’ Türkiye sınırları çevresinde ve Ürdün’de örgütlenme çalışmalarına başlamıştı. Gerçekte Snowden’in açıklamaları büyük ölçüde ‘açık istihbarat’ niteliğinde gelişmelerdi. Zira Bağdadi’nin ABD li senatörler ile yapılan ‘destek toplantılarında’ çekilmiş fotoğrafları Suriye ve İran kaynakları tarafından medyaya verilmişti. Ancak Snowden’in Batı tarafından yeniden ‘hain’ ilan edilmesi, onun 2014 yılı son günlerinde gündeme taşıdığı ‘Hornet’s Nest’ teorisi nedeniyle ortaya çıkan bir gelişme.
‘Eşekarısı Kovanı’ nedir ?
Türkçe’de Eşekarısı Kovanı anlamına gelen ‘Hornet’s Nest’ bir operasyon adı değil. Hornest Nest 2000 yılından beri ABD askeri literatüründe kullanılan ve ondan sakınmak için doktrinler üretilen bir kavram. 2014 yılında Snowden tarafından gündeme getirilmesi ise iki Amerikalı ‘embedded’ gazetecinin Afganistan’da Helman eyaletinde yaptıkları ayni isimli bir dokümanter filmin piyasaya çıkması nedeniyle oldu. Zira Afganistan’ın bazı eyaletleri ABD ordusunun yaptığı ‘eşekarısı kovanı’ tanımlamasına tam olarak uyuyordu.
Hornet’s Nest kavramı (şimdi Musul için kullanılıyor) ‘düşman kuvvetlerin çok yoğun olarak mevzilendiği ve hiç bir destek unsurunun bulunmadığı alanlar için kullanılıyor. ABD ve İstihbarat siteleri, bu bölgelere yapılacak hava saldırıları ile kesin sonuç alınamayacağı ve mutlaka devreye aynı bölge kökenli dost unsurların piyade askeri olarak kullanılması gerektiğini vurguluyorlar. ABD askeri uzmanları Hornet’s Nest uygulaması için Rusya’ya karşı savaşan Çeçen gerillalarının Grozni direnişi ve Afganistan’daki Taliban bölgelerinin direnişlerini incelerler. Rusya’nın Grozni’yi hava hücümlarıyla ele geçiremediği ve ancak devreye kendi yanlısı Çeçen aşiretlerini sokarak sonuca gittiğini belirleyen ABD, Irak’ın Sünni bölgeleri olan Musul, Hamadi ve Anbar eyaletlerinde de ABD kuvvetlerine ağır kayıplar verdiren El Kaide direnişini çözmek için Bağdadi ve benzeri güçleri örgütlerler. ‘Eşekarısı kovanına’ elini sokmak istemeyen ABD, bu iş için serbest bırakıp maaşa bağladığı terörist unsurları ve bağlı oldukları aşiretleri kullanır.
Gerçektende 2007 yılında El Kaide’nin Irak’taki liderleri öldürülmüş ve başka güçler hakim hale gelmişlerdir. Ne var ki, Suriye savaşı ve Irak’ta ortaya çıkan iktidar boşluğu ‘eşekarılarının’ yeniden bir kovan kurarak Musul ve Anbar eyaletinde yerleşmeleri sonucunu ortaya çıkardı. ABD-İngiltere-İsrail askeri blokunun şimdiki amacı ise hava bombardmanları yanında sünni aşiretlerden oluşturacağı piyade kuvveti ile Hornet’s Nest’i dağıtmak. İşte yolunda gitmeyen bu. Kuzey’deki Kürt Peşmergeleri işe fazla bulaşmak istemezlerken, Irak hükümet kuvvetleri ve sivil Şii güçleri, ABD’nin Hornet’s Nest tuzağına ikinci kez düşmüyorlar.
Yaptığı açıklamalarla 21. YY başındaki en kapsamlı ‘gazetecilik olayını’ gerçekleştiren Edward Snowden’e yapılan ‘ihanet suçlaması’ ise Grozni, Afganistan ve Irak savaşlarının deneyimlerine sahip olan IŞID’ın ‘eşekarısı kovanı’ içinde kalarak kaderini beklememesi nedeniyle gündeme taşındı. IŞID, Musul, Ramadi gibi kent sokaklarında beklemek yerine, Kuzey Suriye ve Ürdün çevresine dağılarak varlığını daha uzun süreye yaymaya çalışıyor.
IŞID Halifesinin yeni hedefi, Suriye- Lübnan-Ürdün sınır bölgeleri. Üstelik IŞID katilleri bu kez, İsrail’in can düşmanı Hamas militanları ile çarpışıyor.
-------------------------------------------------------------------------------------------------------------------
2015 yılında bir televizyon programında Amerikan İstihbarat Teşkilatı’ndan Michael Scheuer “Tek ümidimiz Sünni-Şii çatışması çıkması” ifadesini kullandı.
http://www.internethaber.com/eski-ci...si-1744087.htm
https://www.youtube.com/watch?v=GHkNETuCVIA
-
Yeni Kandil Sincar
HAŞDİ ŞABİ'NİN PKK DESTEĞİ
PKK'LI TERÖRİSTLERE SİNCAR'DAN ÇEKİLİN ÇAĞRISI
PKK'nın Irak-Suriye sınırı üzerindeki askeri hareketliliğine yer verilen açıklamada, şunlar kaydedildi:
"PKK, Suriye'den ağır silahlarla Kürdistan Bölgesi'nde tansiyonu yükseltmek için Hanesur (Sincar'a bağlı köy) ve sınır bölgesine güç takviyesi yapmaya devam ediyor. Örgüt, IKBY ve Ezidi halkının iradesi dışında Sincar'da konuşlandı. Kürdistan Bölgesi, hiçbir suretle yasal olmayıp, silahlı bir bölgenin kurulmasına müsaade etmeyecektir. Kürdistan Bölgesi, PKK militanlarının Sincar'dan çekilmesi çağrısını yineliyor."
Sincar'da konuşlanan PKK üyelerine İran destekli ve mezhepçi yaklaşımıyla bilinen Haşdi Şabi güçlerinin mali destek vermeye devam ettiği ifade edildi.
Terör örgütü PKK, geçen Cuma günü Sincar'ın Sinun kasabasındaki Hanesur köyüne geçmek isteyen Peşmerge güçlerine saldırı düzenlemişti.
http://www.ensonhaber.com/ikby-pkk-s...017-03-06.html
-----------------------------------------------------
Örgüt, bölgede kurduğu 9 terör üssünde militanlara eğitim vermeye başladı. IŞİD tehdidini kullanarak Ezidi gençleri de silahlandırdı. Suriye'deki militanlarını, isim oyunu yapıp “Suriye Demokratik Güçleri†olarak adlandıran PKK, burada da aynı yöntemi uyguluyor. “Şengal Savunma Birlikleri-YBŞâ€ adını kullanan PKK'lıların sayısının 500-1000 arasında olduğu tahmin ediliyor. Kampları yöneten*Haydar Şeşo adlı teröristin de Kandil'den bölgeye gönderildiği ve ABD ile üst düzey ilişkiler kurduğu belirtiliyor.
Türkçe Konuşan Ülkeler Uluslararası Gazeteciler Derneği Başkanı Güngör Yavuzaslan, Şeşo'nun ABD Özel Kuvvetleri komutanları ve istihbarat birimleri ile sık sık görüştüğünü öne sürdü. Yavuzaslan, Şeşo'nun Temmuz 2015'te de ABD'de özel davetli olarak ağırlandığını, Kongre üyelerinin yanı sıra CIA, Pentagon ve Dışişleri yetkilileriyle görüştürüldüğünü söyledi.
BAĞDAT YÖNETİMİ ENGELLEMEK BİR YANA PARA BİLE GÖNDERİYOR
“Şengal Direniş Birlikleri†adı altında eğitim verilen 2 bin 600 Ezidi'ye her ay 450 dolar, 311 PKK'lıya ise 810 dolar ödendiği öne sürüldü. Bu para, Bağdat yönetiminin IŞİD'le savaşan Şii milis gücü Haşdi Şabi için ayırdığı kaynaktan tahsis ediliyor.
http://www.sozcu.com.tr/2017/gundem/...kurdu-1621624/
---------------------------------------------------------------------------------------------------------
Beşiktaş Saldırısının Altından Cemil Bayık Çıktı! Planı Sincar'da Yapmışlar
PLANLAMA SİNCAR'DA YAPILDI
İstihbarat kaynaklarından alınan bilgiye göre terör örgütü elebaşlarından Cemil Bayık Süleymaniye'ye bağlı Çaykurna ilçesi yakınlarında İran'ın paramiliter gücü Kudüs ordusu komutanı Kasım Süleymani ve sahadaki adamı Abu Mehdi Mühendisi ile bir araya geldi. Bu görüşmenin ardından PKK, Suriye sınır hattını belirleyen Sincar dağında 4 kamp kurdu. PKK'lı teröristlerin Sincar dağını ve kent merkezini ele geçirmesiyle, Türkiye'de yapılacak eylemler burada planlamaya başladı.
http://www.haberler.com/hain-saldiri...055912-haberi/
-----------------------------------------------------------------------------------------------------
SÜLEYMANİ'DEN CEMİL BAYIK'A: PKK'YI SİNCAR'A GÖNDERİN
İran Devrim Muhafızları'nın dış operasyonlar birimi Kudüs Güçleri komutanı Kasım Süleymani'nin Irak'ın Süleymani'ye şehrinde PKK lideri Cemil Bayık ile Kasım ayında bir görüşme gerçekleştirdiği basına yansıdı.
Basında yer alan haberlere göre Süleymani, Bayık'tan PKK militanlarını Sincar'a göndermesini ve burada tutmasını istedi.
Süleymani'nin, PKK militanlarının Sicar'da bulunması halinde Bayık'a PKK'ya verdikleri askeri ve maddi yardımı arttırma sözü verdiği aktarıldı.
İranlı komutan ayrıca Bayık'tan Irak'ta İran'ın etkisi altında bulunan yerlerde PKK varlığını arttırmasını istedi.
İkili arasındaki görüşmenin Bağdat hükümetinin, PKK'ya Bağdat'ta askeri ve siyasi merkezler kurmak üzere ofisler tahsis etmesinin hemen ardından gerçekleştirildiği aktarıldı.
PKK-PUK İŞBİRLİĞİ VE*İRAN-SURİYE HATTINA SIKIŞAN SİNCAR
PKK, İran destekli ve Celal Talabani'nin partisi olan PUK ( Kürdistan Yurtseverler Partisi) ile Irak'ın Celevle bölgesinde de işbirliği içinde. PKK militanları, Hamrin dağları ve İran sınırındaki Hanekin bölgesi arasında bulunan Celevle'nin kontrolü ele geçirmek isteyen PUK ile birlikte hareket ediyor. Hanekin, Celevle yoluyla kuzeybatıdaki Mahmur'a ve oradan da Sincar bölgesine bağlanarak, IKBY'nin resmi sınırlarına paralel bir PKK-PUK koridoru oluşturulmak isteniyor. Kurulması planlanan bu PKK-PUK koridoru vasıtasıyla İran'dan Suriye'nin kuzeyindeki PKK/PYD oluşumu Rojova'ya uzanan bir hat ile PKK'nın İran'dan Suriye'ye sorunsuz akışı sağlanmış olacak. Tahran iyi hem PKK ve hem de PUK ile kurduğu ve karşılıklı faydaya dayalı bu simbiyotik ilişki yoluyla IKBY'nin uluslararası tanınırlığı olan bir Kürt devleti kurmasını engellemiş olacak.
http://www.timeturk.com/sincar-da-pk...i/haber-430415
-
Multi-tandem başlıklı tanksavar silahlarının gelişmesi ve yaygınlaşmasıyla reaktif zırh yetersiz kalmaya başlamış, ülkeler tanklarını, zırhlı araçlarını, hatta tekerlekli araçlarını Aktif Korunma Sistemleriyle donatmaya başlamışlardır;
Aktif Korunma Sistemleri (Active Protection System) AKS
Korunacak aracın üzerine yerleştirilen milimetrik dalga radarı belirlenmiş hızlarda yaklaşan cisimleri 80-100 mt. den algılayacak ve 8-10 mt. yakınlığa geldiğinde aynı istikamette monte edilmiş parça etkili patlayıcıyı ateşleyerek imha edecek şekilde dizayn edilmişlerdir.
İsrail tarafından Trophy, İron Fist ve Arrow adı altında geliştirilmiş farklı AKS ler mevcuttur.
https://www.youtube.com/watch?v=oM6EvQJdvt8
-
-
-
Aselsan AKKOR adıyla söz konusu alanda çalışmalarına devam etmektedir. Sonradan Altay tankı için geliştirilmesi düşünülen sisteme, Suriyedeki gelişmeler üzerine diğer tanklara da monte edilecek şekilde hız verilmiştir.
https://www.youtube.com/watch?v=i7CA479-Qps
-
Google uygulamalarını kullanmak için bir gmail hesabı almayan yoktur herhalde. Android tabanlı akıllı telefonlarda mağazadan uygulama indirmek, google mapsı kullanmak v.b. için zaten zorunlu gibi. (Aslında aynı programları apkmirror dan da indirip gmail hesabı almadan kullanabilirsiniz.)
Şubat 2017
ABD'de mahkeme kararıyla FBI' ın ABD dışındaki tüm gmail hesaplarını incelenmesine izin verilmiş;
http://www.zdnet.com/article/google-...ike-microsoft/
https://www.donanimhaber.com/diger-b...izin-verdi.htm
FBI geçtiğimiz ay mahkemeye başvurmuş ve bir dolandırıcılık soruşturması için Google üzerinden gönderilen e-postalara erişmek istemişti. Googleın itiraz ettiği davada mahkeme, Google ın itirazlarını reddetti ve Google ın ülke dışındaki e-posta sunucularında kayıtlı verileri FBI a sunmasına karar verdi.
Philadelphia *Bölge Mahkemesinin verdiği bu kararla birlikte FBI artık ABD toprakları dışındaki bütün g-mail hesaplarıyla ilgili bilgilere ve mesajlara ulaşma imkanına sahip olacak. Googl ın, kararın Kayıtlı İletişim Yasasına aykırı olduğunu dahası Anayasa ya bile aykırılıklar teşkil edeceğini ileri sürdüğü davada Yargıç Thomas Rueter yurtdışındaki veri merkezlerine kayıtlı bilgilerin incelenmesi gizliliği ihlal etme potansiyeli taşıyor olsa bile kolluk kuvvetleri tarafından aranan bir bilginin bu müdahaleyi haklı hale getireceğini söyledi.
Microsoft FBI a Boyun Eğmemişti
Geçtiğimiz yıl FBI benzer gerekçelerle bu sefer Microsoft üzerinden, ABD toprakları dışında aktarılan verilere erişmek istemişti ancak Microsoft davayı temyize götürerek FBI ın talebine engel olmayı başarmıştı. Gizliliği savunan çeşitli sivil toplum kuruluşları tarafından sevinçle karşılanan bu kararın üzerinden henüz 1 yıl bile geçmemişken şimdi benzer bir davada Google a karşı böyle bir karar verilmiş olması ise teknoloji şirketlerine farklı muamelelerin uygulanıyor olabileceği düşüncesini akıllara getiriyor. Google kararın ardından yaptığı açıklamayla yurtdışındaki verilere ait aşırı istekleri ortadan kaldıracaklarını ve davayı temyize götüreceklerini duyurdu.
-------------------------------------------------------------------------------------------------------------
Oysa 2013'te Snowden başka bir hikaye anlatmıştı;
http://www.tv5haber.com/16074_Micros...i-yapmis!.html
Dünyanın gündemine oturan NSA skandalında ortaya çıkan en son bilgiler, yazılım devi Microsoft un başını ağrıtacağa benziyor. Eski CIA ajanı Edward Snowden, İngiliz Guardian gazetesine sunduğu yeni bilgilerde, Microsoft un milyonlarca kullanıcısının bilgilerine erişmesi için NSA ya yardımcı olduğunu açıkladı.
Guardianda dün yer alan habere göre, Microsoft, NSA ya kullanıcıların bilgilerini koruyan sişfreleme mekanizmalarını etkisiz kılmak için yardımcı oldu.
NSA nın hazırladığı memorandumlara göre, NSA Olutlook.com Web Chat, Hotmail e-posta hizmeti ve Skype gibi hizmetlerde kullanıcı bilgilerine ve mesajlara erişmek için gereken şifre kırıcı mekanizmayı geliştirmeyi başardı.
NSA ya bağlı Booz Allen Hamilton şirketinde çalışırken Haziran başında gizli belgeleri yayımlamaya başlayan Snowden, Guardiana ilettiği en son belgelerde, NSA ve Silikon Vadisi şirketleri arasındaki yakın ilişkiyi gözler önüne serdi.
Google, Facebook, Microsoft ve Yahoo! gibi teknoloji devleri, NSA ile bilgi paylaştıkları iddialarını reddetmişti.
MICROSOFT VE FBI BİRLİKTE ÇALIŞTI
Guardian gazetesindeki haber, Snowden henüz NSA sızıntılarına başlamadan önce kendisiyle röportaj yapan Glenn Greenwald ve Laura Poitras tarafından hazırlandı.
Haberde, Microsoftun sadece federal yetkililerle işbirliği yapıyor olmasının yanı sıra, Silikon Vadisindeki şirketlerin Obama hükümetiyle yakın ilişkisi olduğu ifade edildi. Verilen bilgide, teknoloji şirketlerinin lobi desteği verdiği hükümetle işbirliği kurduğu ancak bu ilişkiyi yasal çerçeveler altında yapılan çalışmalar olarak göstermete çalıştıkları belirtildi.
Snowdenın sunduğu NSA belgelerine göre, Outlook.com portalındaki yazışmaların takip edilmesini sağlayacak mekanizma, hizmet henüz sunulmadan önce geliştirildi. Microsoft ve FBI ın, gerekli sistem için beş birlikte çalıştıkları anlaşıldı.
NSA belgelerine göre, Microsoftun sağladığı gözlem yeteneği, FBI yetkililerinin web üzerindeki gerçek zamanlı iletişimleri takip edemeyecekleri endişelerini ortadan kaldırdı.
Web hizmetleri üzerindeki yazışmaları takip eden sistem, Outlook.com hayata geçmeden iki ay önce, 12 Aralık 2012 de başarıyla test edildi
SKYPE A DA BULAŞTILAR
Guardian haberinde, NSA nın PRISM programı kapsamında diğer Micrsoft hizmetlerindeki haberleşmeleri de takip ettiği anlaşıldı.
Bu hizmetler arasında, bulut bilişim hizmeti SkyDrive ve video chat uygulaması Skype bulunuyor.
Microsoft tarafından 2011 de satın alınan Skype ın, 2012 de istihbarat ajanlarıyla yapılan işbirliği sonucunda videolu görüntü ve yazışmalara erişim sunduğu belirtildi.
Russia Today, NSA nın, Skype uygulaması cep telefonu veya bilgisayarda kullanıldığı zaman sesli, görüntülü veya yazılı sohbetleri izleme ve dinleme imkanı bulunduğunu bir haberinde açıklamıştı.
Microsoft tan en son sızıntılar hakkında resmi bir açıklama henüz gelmedi.
-------------------------------------------------------------------------------------------------------------------------------
PRISM-PRİZMA
http://www.technologic.com.tr/abd-tu...a-ile-izliyor/
ABD Milli İstihbarat şefi James Clapper, telefon kayıtlarının ve internetin izlendiği yönünde çıkan haberler karşısında yapılan takibatı savundu.
Clapper, telefon kayıtlarının izlenmesi ile ilgili gizli mahkeme kararının deşifre edilmesinin tamiri mümkün olmayan zarara neden olduğunu açıkladı.
NSA, İDDİALARI KABUL ETMEDİ
Clapper, dokuz internet şirketinin veri tabanlarına girilmesi iddiasını da kınadı. İnternet şirketleri ise hükümet yetkililerinin veri tabanlarına girmesine izin verdikleri iddialarını yalanladı.
İngilterede yayınlanan Guardian gazetesi, önceki günkü haberinde, gizli mahkeme kararı gereğince Verizon adlı telefon firmasının abonelerin günlük telefon trafiğine ilişkin bilgileri Ulusal Güvenlik Kurumu NSA ya ilettiğini açıklamıştı.
Bu haberin hemen ardından ise yine Guardian gazetesi Washington Post ile birlikte Amerikan istihbarat örgütlerinin Prizma adı verilen bir program çerçevesinde dokuz internet şirketinin veri tabanlarına girdiği haberini yayınlamıştı.
DEŞİFRE EDİLMESİ ÜLKE İÇİN İYİ OLMADI
NSA milyonlarca telefon kaydını gizlice topladığını doğruladı. Ancak İstİhbarat şefi Clapper, Bu olayın deşifre edilmesi, ülkemize yönelik tehditleri ortaya çıkarma olanağına büyük zarar vermiştir. dedi.
Prizma programı ile ilgili yayımlanan haberlerin hatalı bilgiler içerdiğini ifade eden Clapper, internet firmalarından bilgi toplandığını doğruladı, ancak hedef alınan kişilerin Amerikan vatandaşı olmadığını açıkladı.
Beyaz Saray sözcüsü John Earnest ise, dinleme ve izleme yönetiminin terör ile mücadelede etkin bir yöntem olduğunu savundu.
11 Eylül saldırısının ardından dönemin devlet başkanı Geroge W Bushun uygulamaya koyduğu ve mahkeme kararı olmaksızın iç takibata izin veren program kapsamında Prizma 2007 de başlatıldı.
BBC nin haberine göre, bu programın kullanıcı bilgisi toplamadığı, bilgi akışı içerisinde belli terimleri hedef alarak veri biriktirdiği ifade ediliyor. Clapper, programın ABD dışındaki kişilerle ilgili dış istihbarat bilgileri toplamak için tasarlandığını söyledi.
GÜNLÜK OLARAK BAŞKANA RAPOR EDİLİYOR
Washington Post, toplanan bilgilerin istihbarat raporlarının yedide birini oluşturduğunu ve devlet başkanına verilen günlük brifinglerde kullanıldığını vurguladı.
Gazete, programda adı geçen şirketlerin Microsoft, Yahoo, Google, Facebook, PalTalk, AOL, Skype, YouTube ve Apple olduğunu açıkladı.
HANGİ ŞİRKET NE ZAMAN KABUL ETTİ?
Washington Post un ele geçirdiği gizli istihbarat sunumları, Prizma adlı çok gizli bir dijital istihbarat programını ortaya çıkardı. Yahoo 2008, Google 2009, YouTube 2010, Apple 2012 yılında ABD istihbaratının Prizma (PRISM) programına katılmış.
Sözkonusu şirketler ise kullanıcıların özel bilgilerine erişim izi vermediklerini, sadece yasal yükümlülüklerini yerine getirdiklerini ifade etti.
ARAMA GEÇMİŞİ, E-POSTALAR, SOHBETLER
Prizma adlı program, internet kullanıcılarına ait arama geçmişleri, e-mail içerikleri, transfer edilen dosyalar ve canlı sohbetler gibi materyallere doğrudan erişim imkanı veriyor. 11 Eylül saldırısının ardından dönemin devlet başkanı Geroge W. Bushun uygulamaya koyduğu Prizma (PRISM) 2007 de başlatıldı. Fişleme programında dosyaların üzerinde çok gizli ibaresi dikkat çekiyor.
BUSH DÖNEMİNDEN BİR FARKI YOK
Telefon dinleme ve internet takiplerinin eski başkan George W. Bush dönemine uzandığı ve Barack Obama yönetiminde ise bunun genişletilerek uygulanmasına devam edildiği kaydediliyor. Yeni Şafakın haberine göre, NSA da 40 yıl görev yaptıktan sonra 11 Eylül saldırılarından sonra emekliye ayrılan William Binney, NSA bunu hep yapıyordu. Bu ilk değil ve bu şirketlerde bundan haberdardı dedi. Binney, Onlar Amerikan vatandaşları hakkında bilgi toplayıp dosyalamaya devam ediyor dedi.
TELE-İLETİŞİM İZLEME KAMPANYASI YÜRÜRLÜKTE
Ortaya çıkarılan mahkeme kararı Amerikan istihbaratının eski Başkan George W. Bush döneminden itibaren ülke içerisinde kapsamlı bir tele-iletişim izleme kampanyası yürüttüğü şüphelerine dair ele geçen ilk somut kanıt olma özelliğini taşıyor. Skandalın patlak vermesinin ardından Huffington Post haber portalı NSA ile FBI ın 9 büyük internet sitesinden yapılan tüm yazışmaları, video, fotoğraf, e-posta ile tüm paylaşımları kayıt ettiğini yazdı.Skandallar silsilesinin kronolojisi
2001 Yurtseverlik Kanunu
11 Eylül 2001 saldırıları sonrasında FBI ın anti-terör ve izleme yetkilerini arttıran Patriot Act (Yurtseverlik Kanunu) Kongreden çıktı. Kanunun 215 inci maddesi, yabancı istihbarat soruşturmalarında ticari kayıtlara ulaşmak için yasal izin alınmasını kolaylaştırıyor.
2001 sonu NSA bilgi topluyor
Stellar Wind adı verilen geliştirilmiş izleme tedbirleri kapsamında Ulusal Güvenlik Ajansı (NSA) mahkeme kararı olmadan iletişim bilgilerini toplamaya başladı.
2002 Toplam Bilgi Farkındalığı Projesi
Terör aktiviteleri ile ilgili olabileceği kuşkusu ile insanların veritabanlarının kontrol edebilmesini sağlayan yeni Savunma Departmanı projesi açıklandı.
2005 Gizli dinleme
New York Timesta çıkan bir makale sonrasında dönemin ABD Başkanı George W. Bush, El Kaide üyesi olduğundan şüphelenilen bazı kişilerin görüşmelerinin gizlice dinlendiğini kabul etti.
Mart 2006
Yurtseverlik Kanununun süresi dolan bazı maddeleri uzatıldı. Ünlü 215 inci maddedeki, bilgileri toplanan kişinin terörizm ile ilgili olma zorunluluğu kaldırıldı.
Temmuz 2008 yeni izleme yetkisi
Kongre yeni mahkemenin kurulmasını onayladı. Bu karar aralık 2012 de Obama tarafından yenilendi.
Mayıs 2011 215 inci maddenin genişletilmesi
Maddenin, iş konusundaki bölümleri genişletildi. Genişletilme, terörizmle bağı olmayan masum Amerikalıların da dinleme kapsamına girdiği yönünde eleştirilerle karşılaştı.
5 Haziran 2013 yeni skandal
NSA nın gizli bir mahkeme kararıyla Verizon adlı özel bir cep telefonu şirketine, bütün abonelerinin elektronik bilgilerini ve yapılan bütün yurt içi ve uluslararası aramaların kayıtlarını iletmesini emrettiği yönünde İngiliz Guardian gazetesinde çıkan haber büyük yankı uyandırdı.
6 Haziran 2013
Washington Post ve Guardianda çıkan haberlerde, NSA nın 2007 den beri internet şirketlerinin sunucularına girerek, ülke dışındaki partiler arasında ya da Amerikalıların yurt dışındaki insanlarla yaptığı görüşmeleri takip ettiği ileri sürüldü.
-----------------------------------------------------------------------------------------------------------------------------
Konunun çok önemli olduğunu herkesin söylediği, herkesin tedbir alınması gerektiğinde hem fikir olduğu, amma velakin neredeyse hiçbir şey yapılmadığı bir alan siber savaş..hibrit savaşın alt kümelerinden. Memlekette server kurup, bir ülke içi anlık mesajlaşma programı yazmak, GSM şirketleriyle işbirliği yapmak, kayıtlı İMEİ sınırlaması veya kontrolü entegre etmek v.s. ülke dışı serverlar üzerinde çalışanlarını engellemek bu kadar zor olmasa gerek FETÖ bile becerebildiğine göre. Herkesin cebinde bir İphone ya da android telefon...bari ön kameraları bantlayın, bir de permission remover kurup apkları kısıtlayın..Zuckerberg bile laptopun ön kamerasını bantlamış daha ne diyim;
https://onedio.com/haber/zuckerberg-...n-cikti-717860
-
-Vicdan insanın görgü ve bilgileriyle kendini yargılama yetisidir. (Felsefi tanım)
-Vicdan kişiye eylemleri hakkında yargılayarak, onaylayarak, hesap sorarak, suçlayarak hükümler veren öznel bir bilinçtir.
-Vicdan insana hata ve doğruyu bildiren bir iç sestir.
-Vicdan insana iyi ve kötüyü gösteren en iyi yol gösterici, en iyi pusuladır.
-Vicdan neyin doğru neyin yanlış olduğunu bildiren gerçek ve tek ahlak hocasıdır.
-Vicdan hata ve doğrunun sınırını belirleyen, uyumak bilmeyen, kişiyi her an, her yerde izleyen, kişinin niyetlerine göre yargılarda bulunan bir hakimdir.
-Vicdan insanın bütün duygu ve düşüncelerini, bu duygu ve düşüncelerdeki maksat ve niyetleri adım adım izleyen, hiçbirisini kaçırmayan, hatır, gönül, hoşgörü, merhamet, dostluk, iltimas vb. tanımadan yargılayıp sorumluluğu takdir eden her zaman uyanık bir hakimdir.
-Vicdan, ruhun İlahi irade yasaları’nın yüce bir ses tarzında yansıdığı, İlahi İrade Yasaları’nın gereklerini bildiren bir yeteneğidir. (Neo-spiritüalist tanım)
-Vicdan insanın yaptıklarını kendi içinde sorgulama sanatıdır .
İnsan ''tek başına'' kalınca, mantığını değil de, vicdanını dinliyor. Uzun gecelerin gardiyanını memnun etmişsen sorun yoktur. :cool:
-
Hava savunmasında SAM füzeleriyle uçakların düellosunu görselleştirmesi açısından güzel bir kesit;
Bir F-18 uçağı keşif maksatlı görevi esnasında SAM (Surface-to-Air Missile) radarı tarafından tespit ediliyor. Ard arda 2-3 füze fırlatılıyor. Uçağın savunma sistemleri füzeleri algılayınca pilot kaçınma manevralarına başlıyor.
Füzeler yaklaşınca FLARE atarak keskin manevra yapıyor. FLARE yüksek ısı yayan savunma sistemi. Kızılötesi güdümlü füzeyi kendi üzerine çekmeye çalışıyor. Lakin füzeler de geliştiğinden bu her zaman mümkün olmuyor. Füze üzerindeki algılayıcılar uçak motorunun yaydığı ısıyı tespit edip, farklı aralıkta bir ısı kaynağı tespit ettiğinde değerlendirme yapıp ona yönelmiyor, eski ısı değerini takip ediyor. CHAFF de, havada uçuşan aluminyum parçacıklardan oluşan bir savunma sistemi. Havada yarattığı bulutla radar güdümlü füzeleri yanıltıp, üzerine çekmekte kullanılıyor. Bu filmde atılmıyor.
SAM füzesi FLARE' e yönelmeyince uçak tekrar yere paralel uçup, ilave yakıt tanklarını yere atarak patlatıyor ve aniden yukarı manevra yapıyor. Füzelerden birisi oluşan aleve yönelip patlıyor.
İkinci füzeyi havada tam karşısına alan uçak, küçük bir hasarla kurtulsa da, üçüncü SAM füzesi uçağı yakalıyor. Tam çarpmadan önce ön tarafında yer alan parça tesirli patlayıcı patlayarak uçağa zarar vermeyi müteakip, kısa bir süre sonra füzenin geri kalanı uçağı yakalayıp düşürüyor.
Bu radar ve füze sistemi 70 lerin sonundaki teknoloji. Film Sırbistanda düşen bir uçağın hikayesini anlatıyor ve tüm bu konsept-anti konsept savaşını etkili bir biçimde derli toplu anlatması açısından güzel bir sahne, izlemenizi öneririm.
NATO kısaltmaları ne anlama geliyor, alt tarafında sayfanın;
https://en.wikipedia.org/wiki/NATO_r..._name#Missiles
Atılan füzenin teknik verileri;
https://en.wikipedia.org/wiki/9K35_Strela-10
Ve film;
https://www.youtube.com/watch?v=bKsreHMX3xE
-
Hava Savunma ve Füze Savunma Sistemleri
Ülkeler, paktlar kendilerini korumak için uydular, sabit ve seyyar radarlar ve yer üstü, su üstü yerleştirilmiş füzelerden oluşturdukları ağlara güveniyorlar. NATO' nun, Rusya' nın ABD' nin bu şekilde geniş alanları koruyan ağları varken, yine bölgesel tehdit algısı yüksek ülkelerin de müstakil füze savunma sistemleri var.
Nedir, nasıl çalışır?
Elde edilen istihbaratlar sonucunda balistik füzelerin yerlerine, sayı, cins ve kapasitelerine göre, hedef bölgelerin nereleri olduğu, bu olası hedef bölgelerine göre önleme bölgelerin neresi olması gerektiği, bunun için tespitin nereden itibaren yapılması gerektiği ortaya çıkar, bu tabloya göre sabit ve seyyar radarlar yerleştirilerek, füze atım bölgelerini anlık gözetleyecek şekilde keşif uyduları görevlendirilir.
Genişliğine ve derinliğine bir hava savunma ağı tesis edilerek, ilk olarak keşif uydularından elde edilerek iletişim uydularından dağıtılan verilere göre radarlar füzeyi aydınlatmaya başlar. Bir aktif radar arama maksadıyla tahsis edilen bölgeyi tararken, bir hedef yakaladığında sürekli onu takip etmeye başlar buna aydınlatma yönlendirme denir. Bu takip radarlarının elde ettiği veri de paylaşılarak, füzeler yeteri kadar ateşlenir. Matematiksel olarak gelen füzenin hızına, önleme bölgesinde gereken reaksiyon süresine göre, atılacak füzenin hızına göre konumlandırılmış füzelerle havadaki füzenin vurulması hedeftir.
Balistik füzeler genelde at unut yani, farklı bir kaynaktan yerden radar güdümüne ihtiyaç duymazlar, genelde uzun mesafeyi dışarıya kapalı ANS güdümüyle katederken, son anda ise GPS güdümüne geçerler. Tabi dünya etrafındaki GPS uyduları birkaç ülkenin tekelinde olduğundan, -ABD NATO ve Rusya nın GPS uydu sistemleri var ve ilk mermi atıldığında birçok ülke için kısıtlanacaklar, GPS güdüm konusu sıkıntılıdır. GPS uydu verilerinin karıştırılmasının kolay olduğu ifade edildiğinden, gelişmiş balistik füzeler yeryüzü tanıma gibi daha gelişmiş ve dışarıya kapalı güdüm sistemleriyle seyir ederler. Dolayısıyla füze savunma sistemlerinde füzeyi yönlendiren bir radar olmadığından, radar karıştırma gibi mevzular söz konusu olmayabilir.
Rus Füze Savunma Sistemi;
https://www.youtube.com/watch?v=EaF4FHQKDUw
NATO Füze Savunma Sistemi;
https://www.youtube.com/watch?v=3LPdmxnBkIU
İsrail Demir Kubbe;
https://www.youtube.com/watch?v=vgC_ef_huds
Arda Mevlütoğlu' nun füze savunmasında fırlatma öncesi/solu üzerine güzel bir yazısını okumak için;
http://www.siyahgribeyaz.com/2017/04...unch.html#more
-
Stockholm International Peace Research Institute (SİPRİ)-Stockholm Uluslararası Barış Araştırmaları Enstitüsü
https://www.sipri.org/databases/milex
173 ülkenin 1988-2015 arası savunma harcamalarını görmek için aşağıdaki excel sayfasını indirin;
https://www.sipri.org/sites/default/...1988-2015.xlsx
S.NU. ÜLKE , den sonra X MİLYON DOLAR
1 USA 596.024,00 (596 milyar dolar)
2 China, P.R. 214.787,27
3 Saudi Arabia 87.185,87
4 USSR/Russia 66.420,79
5 UK 55.460,35
6 India 51.257,02
7 France 50.859,58
8 Japan 40.884,82
9 Germany 39.393,30
10 Korea, South 36.434,91
11 Brazil 24.584,20
12 Italy 23.840,03
13 Australia 23.587,65
14 Israel 16.100,53
15 Turkey 15.275,49
16 Canada 15.031,00
17 Spain 14.103,55
18 Iraq 13.120,85
19 Poland 10.459,94
20 Algeria 10.412,71
21 Iran 10.265,30
22 Oman 9.882,96
23 Colombia 9.871,24
24 Taiwan 9.803,31
25 Pakistan 9.509,68
26 Singapore 9.417,33
27 Netherlands 8.873,11
28 Mexico 7.737,56
29 Indonesia 7.640,60
30 Norway 5.898,42
31 Thailand 5.736,81
32 Egypt 5.477,10
33 Argentina 5.474,61
34 Sweden 5.377,16
35 Venezuela 5.264,71
36 Greece 5.082,63
37 Switzerland 4.770,38
38 Chile 4.615,27
39 Viet Nam 4.571,08
40 Malaysia 4.549,00
41 Belgium 4.168,15
42 Philippines 3.870,44
43 Portugal 3.684,49
44 Ukraine 3.622,38
45 Angola 3.601,05
46 Denmark 3.462,70
47 South Africa 3.460,48
48 Morocco 3.268,25
49 Peru 3.039,95
50 Azerbaijan 3.020,85
51 Finland 2.979,15
52 Ecuador 2.697,46
53 Bangladesh 2.669,10
54 Austria 2.537,08
55 Romania 2.481,43
56 Lebanon 2.239,42
57 Myanmar 2.192,54
58 Nigeria 2.070,93
59 New Zealand 2.060,83
60 Kazakhstan 1.901,73
61 Sri Lanka 1.819,17
62 Czech Rep. 1.778,27
63 Jordan 1.616,06
64 Bahrain 1.429,52
65 South Sudan 1.365,73
66 Hungary 1.023,00
67 Ireland 994,79
68 Tunisia 979,51
69 Slovak Rep. 972,72
70 Uruguay 962,55
71 Kenya 954,42
72 Croatia 755,46
73 Serbia 724,09
74 Belarus 723,79
75 Bulgaria 660,89
76 Namibia 554,43
77 Bolivia 535,33
78 Tanzania 516,61
79 Congo, Dem. Rep. 491,28
80 Lithuania 471,38
81 C“te d?Ivoire 465,10
82 Paraguay 462,26
83 Estonia 456,97
84 Armenia 447,37
85 Dominican Rep. 443,20
86 Brunei 424,09
87 Ethiopia 422,93
88 Slovenia 407,02
89 Botswana 402,40
90 Zimbabwe 376,68
91 Zambia 372,19
92 Cameroon 353,79
93 Cyprus 353,70
94 Georgia 326,97
95 Honduras 323,76
96 Nepal 311,90
97 Mali 309,14
98 Luxembourg 303,24
99 Uganda 287,96
100 Latvia 285,94
101 Guatemala 274,44
102 Trinidad & Tobago 254,57
103 Kyrgyzstan 235,52
104 El Salvador 223,15
105 Chad 220,96
106 Senegal 214,81
107 Afghanistan 199,30
108 Ghana 179,98
109 Gabon 170,36
110 Bosnia-Herzegovina 162,23
111 Mozambique 148,40
112 Mauritania 135,37
113 Albania 132,34
114 Jamaica 118,29
115 Macedonia, FYR 107,46
116 Mongolia 102,27
117 Papua New Guinea 99,79
118 Rwanda 92,89
119 Benin 90,89
120 Swaziland 73,53
121 Nicaragua 71,62
122 Togo 69,97
123 Burundi 66,35
124 Montenegro 64,88
125 Madagascar 61,04
126 Malta 55,86
127 Kosovo 49,99
128 Fiji 49,22
129 Guyana 45,18
130 Lesotho 43,13
131 Sierra Leone 42,22
132 Malawi 41,88
133 Timor Leste 36,96
134 Moldova 23,06
135 Belize 19,63
136 Guinea-Bissau 18,60
137 Seychelles 18,15
138 Liberia 13,52
139 Gambia 12,49
140 Cape Verde 8,92
141 Czechoslovakia xxx
142 German DR xxx
143 Yugoslavia (former) xxx
144 Yemen, North xxx
145 Yemen, South xxx
146 Libya . .
147 Burkina Faso . .
148 Central African Rep. . .
149 Congo . .
150 Djibouti . .
151 Equatorial Guinea . .
152 Eritrea . .
153 Guinea . .
154 Mauritius . .
155 Niger . .
156 Somalia . .
157 Sudan . .
158 Costa Rica . .
159 Cuba . .
160 Haiti . .
161 Panama . .
162 Tajikistan . .
163 Turkmenistan . .
164 Uzbekistan . .
165 Korea, North . .
166 Cambodia . .
167 Laos . .
168 Iceland . .
169 Kuwait . .
170 Qatar . .
171 Syria . .
172 UAE . .
173 Yemen . .
-
-
Orta-Doğunun merkezkaç kuvveti; Dünyanın 4. büyük askeri gücü.
Suudi Arabistan ordusu, 2014-2015 yıllarında yaptığı silah alımları ile Dünyanın dördüncü,Orta Doğunun birinci askeri gücü haline geldi. Suudi Arabistan krallığını bu seviyeye getiren rakamlar İnternational İnstitute for Strategic Studies açıklamasına göre- 2014 yılında yaptığı 59 milyar dolarlık askeri harcamalar. Ayni kaynaklar Suudi Arabistan Ordusunun 2015 yılı sonuna kadar özellikle Fransadan yapacağı silah alımları ile bu rakamın 80.8 milyar dolara ulaşacağını belirtiyorlar. Suudi Krallığı böylece savunma harcamaları 57 milyar olan İngiltere ve 52 milyar dolar olan Fransanın önüne geçen bir askeri bütçeye sahip oluyor. Önümüzdeki 5 yıl içinde askeri bütçeyi 150 milyara yükseltmeyi amaçladığı bildirilen Suudi Arabistan Ordusuna silahlanma ihtiyacı ABD-İngiltere ve Fransa tarafından karşılanıyor. Bunlar raporlarda eksiksiz şekilde yazılıp çizilmektedir.
http://www.londraposta.com/suudi-ara...-buyuk-ordusu/
Hatırladığım kadarıyla 2014 de Suudiler 35 milyar dolarlık net alım yaptılar. Yani önemli olan bütçenin içinde ne kadarlık modernizasyon projelerine kaynak ayrılabildiği...
--------------------------------------------------------------------------------------------------------------------------------------
Piyasa nasıl?
500 tane Leopard2A6 veya Altay tankı maliyeti: 500x5,7=2,85 milyar dolar
200 tane F-16 fiyatı: 200x20=4 milyar dolar
100 tane SU-35 fiyatı 100x57=5,7 milyar dolar
20 tane TCG Heybeliada korvet 20x260=5,2 milyar dolar
12 adet S-300 bataryası 150x12=1,8 milyar dolar
6 adet S-400 bataryası 6x500=3 milyar dolar
5 adet Göktürk-3 uydusu 5x200=1 milyar dolar (?)
1 tane profesyonel sözleşmeli erin doğudaki maaşı 4,250 TL :)