En iyi yatirim egitim

Bilgiye yapılan yatırım en yüksek kârı getirir. - Benjamin Franklin (100 Dolarin ustundeki amca)

Yatirim ile ilgili bir sitede egitim konusunda tecrubelerin ve farkli goruslerin tartisildigi bir baslik olmasini temennisiyle. Universite tercihi nasil yapilir? Yurtdisindaki egitim olanaklari nasildir? Gencleri yonlendirirken nelere dikkat etmeliyiz? Ozel okullar sizce faydali mi? Sosyal anlamda genclerin kisisel gelisimlerine nasil katki saglayabiliriz? Para basariyi getirir mi? Bu gibi sorularin cevaplarini bulmaya calisacagiz.

hayırlı olsun kolay gelsin..

er yada geç basarı parayı getirir bence..

Universite tercihi yaparken nelere dikkat etmeliyiz?

Bu konuda maalesef ebeveynlerin cocuklari ile iyi bir iletisim icinde olmasi gerekli. Maalesef toplum baskisi cocuklarin isteklerini baskilamasina neden olabiliyor. Genc arkadaslarin ne istedigini, nasil bir gelecek beklentisi icinde oldugunu, kendi yetenekleri ile universite egitiminin ortusup ortusmediginin irdelenmesi gerekli.

Bircok universite tercih doneminde tanitim gunleri duzenliyor. Bu etkinliklere katilimin onem arz ettigini dusunuyorum. Orada universitedeki hocalar, mezunlar ve ogrencilerle birebir iletisim imkani var ve tercih asamasinda cok faydali bilgiler veriliyor. Tabi kimse okudugu bolumu kotulemek istemez ama karsilastirma yaparak kisinin en dogur bolumu secebilecegine inaniyorum. Sonrasinda surprizlerle karsilasmamak acisindan su anda universite sinavina girmis arkadaslar icin kritik bir donemdeyiz. Umarim herkes arzu ettigi bolumu kazanir.

Bazi universitelerin tanitim etkinliklerine iliskin bilgilere asagidan ulasabilirsiniz:

ODTU
http://www.adayogrenci.metu.edu.tr/a...m-gunleri-2017

BOGAZICI Universitesi
https://tanitim.boun.edu.tr/

BILKENT Universitesi
http://adaybilgi.bilkent.edu.tr/

ITU
http://tanitim.itu.edu.tr/

Istanbul Universitesi
http://iutercih.istanbul.edu.tr/inde...nitim-gunleri/

Hacettepe Universitesi
http://www.iletisimkoord.hacettepe.edu.tr/

Tesekkurler Sn. Aslanbey.
Universite bir hocam 4 yillik universite macerasi sonunda 40 yillik bir guzel yasamin bizi bekledigini soylemisti ve kazanc orani 10 demisti. Dunya bilim, teknoloji, tip alaninda hizla ilerlerken buna kayitsiz kalamayiz. Kendini iyi yetistiren, donanimli, sorgulayan bireylere ihtiyacimiz var toplum olarak.

En büyük sermaye akıldır. Aklı doğru kullanabilmek içinde iyi bir eğitime ihtiyaç vardır.

En iyi yatırım eğitim doğru.

Nitelikli yatırımcı diye bir tabir var ülkemizde. Duymuşsunuzdur. Tek seferde 1 milyon ve üzeri yatırım yapabilenler diye kısaca yazayım.

İşte iyi eğitime yatırım yapabilen kişiler bunlar.

Nedeni ise şöyle. Devlet okullarında eğitim yok. Zaten 2~3 ay artık okula bile gitmiyorlar. Zorla gönderseniz öğretmen geri yolluyor.

Özel okullar ise dersanelere dönmüş durumda. Eğitimden çok sınava hazırlık ağırlıklı..

Nitelikli yatırımcı kadar varlığınız varsa çocuğunuza eğitim ağırlıklı bir olanak sağlayabilirsiniz. Çünkü yıllık asgari ücretin 2~3 katından başlıyor fiyatlar. Ilk okuldan üniversite sonuna kadar siz hesaplayın. Birde 2 çocuğunuz varsa oy oy...

Nacizane tavsiyen bu kadar maddi imkanınız yoksa, paranızı üniversite için biriktirmeniz ve bir yabancı dili o zamana kadar çocuğunuzun bir şekilde öğrenmesini sağlamanız.

Cebinizde paranız varsa ve çocuğun biraz çalışmasıyla, birazda sizin ittirmenizle, sizin yada çocuğunuzun istediği bölümde okuma imkanı para sayesinde bugün için var.

Hocam şimdi ticaret en zor olay
Kayserili kafası çalışan çocuğu okul yerine tezgaha kormus
Bu tarz bir disiplin getirtilemezmi?

Alıntı:

---

Originally Posted by tcspirit

...Devlet okullarında eğitim yok. Zaten 2~3 ay artık okula bile gitmiyorlar. Zorla gönderseniz öğretmen geri yolluyor.

Özel okullar ise dersanelere dönmüş durumda. Eğitimden çok sınava hazırlık ağırlıklı...

---

Maalesef devlet okullarinin hali pek iyi degil dediginiz gibi. Ilkokulda sinif hocamiz ameliyat oldugu icin donemlik rapor alirdi ve dersler bos gecerdi. Bir baska hocamiz da eve telefon edip suzenli bilgi verirdi. Liyakat onemli.

Diger bir onemli husus da ailenin bilincli olmasi. Iyi bir yasam icin guzel bir universite kazanmanin sart oldugu konusunda hemfikirizdir. Bunu yapmanin yolu ya Turkiye'de iyi bir universite kazanmaktan, ya da universiteyi yurtdisinda okumaktan geciyor. Aile iyi yonlendirirse, cocuk o yolda ilerleyebiliyor. Aksi takdirde cok zor.

Bircok ailenin dustugu hata ise salt parayla basarinin gelecegine inanmasi. En iyi okula/dersaneye gondermek sorunu cozmuyor. Ogrencinin duzenli takibi de sart. Basari icin paydaslarin kollektif sekilde sorumluluklarini yerine getirmesi gerekiyor.

Alıntı:

---

Originally Posted by Moruk

Hocam şimdi ticaret en zor olay
Kayserili kafası çalışan çocuğu okul yerine tezgaha kormus
Bu tarz bir disiplin getirtilemezmi?

---

Sn. Moruk,

Bence ezberleri bozmamiz gerek. Maksat cok para kazanmaksa, islek bir yerde iyi bir dukkan acmak bu hedefe hizmet edebilir. Ama bazen herseyi parayla satin alamazsiniz. Ticaret belki eskiden cok kazandiriyordu ama simdi rekabetin fazlalastigi, tuketim aliskanliklarinin daha bilincli yapildigi bir ortamda, o da zorlasti. Abim ticaretle ugrasiyor. Her konustugumda vergilerden, musterilerin cok ugrastirmasindan, toptancilari ile yasadigi sorunlardan bahsedince kendisi adina uzuluyorum. Belki evi, arabasi, dukkani, mali -mulku cok ama haftada 6.5 gun calisip, senede 5 gun anca izin yapabiliyor.

Alıntı:

---

Originally Posted by thermofluid

Bircok ailenin dustugu hata ise salt parayla basarinin gelecegine inanmasi. En iyi okula/dersaneye gondermek sorunu cozmuyor. Ogrencinin duzenli takibi de sart. Basari icin paydaslarin kollektif sekilde sorumluluklarini yerine getirmesi gerekiyor.

---

Parayla başarı gelmez hemfikiriz. Konu eğitim olduğu için o açıdan yazdım.

Iyi eğitim bugünkü şartlara parayla oluyor. Iyi okul kazanmaktan bahsetmiyorum. En azından benim için.

Çocuğunuz araştıran, sorgulayan, düşünen vs niteliklerde bir eğitim alsın istiyorsanız paranızın olması şart.

Yaşadığım bir olay yazayım. Bilinen başarılı bir okuldan veli başka bir butik okula almak istiyor ancak olmuyor. 4 yada 5nci sınıf olması lazım.

Arkadaşa çocuk ''bizim gördüğümüz şeylerden farklı sorular sordular'' anlamda konuşmuş.

Eğitim başka bir şey, bizdeki sistem başka.

İyi eğitim verirsin çocuk hayatında başarılı olamaz, hiç eğitim almamış çok başarılı olur.

Ancak bir gerçek var, iyi eğitim alanların başarı oranı her zaman fazladır.

Bizim çocuklarımız bundan mahrum kalıyorlar.

sn.thermofluid , böyle bir başlık açmanıza çok sevindim. Teşekkür ederim. Orta ve alt gelir grubundan insanların bilgiye ulaşması çok zor. İnternet üzerinden ulaşabilmek de bir eğitim gerektiriyor. Çok zeki olup, başarılara boğulan çocukları aileleri yerine bazı artniyetli kişi ve kurumlar yanlış yönlendirebiliyor. Bu konuda çok doluyum.zamanla yazarız.

Malum LYS sonuçları açıklandı. Her yerde sohbet konusu '' Hangi meslek '' seçilmeli. Dün sitenin artezyen motoru yanmış, tamirciler onarım yapıyordu. İki genç çok dağınık ( anhtarların herbiri bir yerde, söktüğünü geri bulamayan ) çalışıyorken, '' Gençler kolay gelsin, eğitim durumu nedir '' dedim. Biri söke MYO, diğeri end.Meslek lisesi dedi. Okumak istediklerini ama sistem mağduru ( beceriksiz olunca sistem suçlanır ) olduklarını söylediler.
İyi ki mağdursunuz , bakın sizden tam 3 gün önce randevu alabildik. Süper para kazanıyorsunuz. Çeşmeden manisaya geniş bir çalışma alanınız var. İşten anlayan fazla rakibinizde yok. Uzman doktor gibisiniz. 3 saatte 1000 tl. alıyorsunuz dedim. Üstelik te gerçekten ben şahsi işimi emanet etmeyeceğim kadar sıradan insanlar.
Bu örneği şunun için verdim. Çocuğun kapasitesi çok zorlanmamalı. İlkokuldan sonra belli oluyor zaten nelere eğimli olduğu.

Alıntı:

---

Originally Posted by thermofluid

Sn. Moruk,

Bence ezberleri bozmamiz gerek. Maksat cok para kazanmaksa, islek bir yerde iyi bir dukkan acmak bu hedefe hizmet edebilir. Ama bazen herseyi parayla satin alamazsiniz. Ticaret belki eskiden cok kazandiriyordu ama simdi rekabetin fazlalastigi, tuketim aliskanliklarinin daha bilincli yapildigi bir ortamda, o da zorlasti. Abim ticaretle ugrasiyor. Her konustugumda vergilerden, musterilerin cok ugrastirmasindan, toptancilari ile yasadigi sorunlardan bahsedince kendisi adina uzuluyorum. Belki evi, arabasi, dukkani, mali -mulku cok ama haftada 6.5 gun calisip, senede 5 gun anca izin yapabiliyor.

---

Sayın termik akışkan bey
Şimdi memleketin en ihtiyaç duyduğu şey ne? Para
Haa şu var Ona sebeb olan ne Belki bizim aç gozlulugumuz
Ama o işin filosofik boyutu
Yangını söndürme için bolcana ticaret lisesi acmaliyiz
Ama bu kısır tohum domates gibi olmalı
Mezun olur olmaz calismaya başlayacan Öyle lisans yüksek doktora fosarya topa girmeyecek
Direkman kaleye sut ve gol Top direkte patlarsada direkman çektik sutu direkte patladı derz
Selamlar hormetler

Alıntı:

---

Originally Posted by Moruk

Hocam şimdi ticaret en zor olay
Kayserili kafası çalışan çocuğu okul yerine tezgaha kormus
Bu tarz bir disiplin getirtilemezmi?

---

size komik bir sey soyleyim

Istanbul da okurken ailemle her yaz Kayseriye giderdik. Akrabalarin dukkanlari vardi pazarda bile yerleri vardi

Ben Anadolu Lisesinde okuyan parlak cocugum falan yazlari pazarda amelelerle esarp satiyorum dukkanda tereklere mallari diziyorum falan filan

Eylul de okula geri dondugumuzde millet Avrupada Bodrum Marmariste gezdigi yerleri anlatirdi ama ben hicbir sey demezdim

Evet pazarligi ogrendim bu bana cok sey katti ama cocukluk genclik sanki akip gitti gibi

Simdi oglum var ve Amerikadayiz. Bazen hanima diyorum yazlari Kayseriye bu cocugu goturucem soyle yapicam boyle yapicam cok kiziyor

Oysaki hayat sokakta insanlarda. Acaba guzel bir denge nasil kurulabilir? 1-2 ay pazarda mal satsin dukkanda calissin sonra Bodrum mu yapsin?

Bilmiyorum nerede denge? Birde taa amerikadan cocugu Kayserinin pazarina goturmek?

Delimiyim neyim?

Bir ricam var

Izmir ve Istanbuldaki ozel ilkokul fiyatlarini burada paylasirsaniz sevinirim

Alıntı:

---

Originally Posted by tcspirit

Parayla başarı gelmez hemfikiriz. Konu eğitim olduğu için o açıdan yazdım.

Iyi eğitim bugünkü şartlara parayla oluyor. Iyi okul kazanmaktan bahsetmiyorum. En azından benim için.

Çocuğunuz araştıran, sorgulayan, düşünen vs niteliklerde bir eğitim alsın istiyorsanız paranızın olması şart.

Yaşadığım bir olay yazayım. Bilinen başarılı bir okuldan veli başka bir butik okula almak istiyor ancak olmuyor. 4 yada 5nci sınıf olması lazım.

Arkadaşa çocuk ''bizim gördüğümüz şeylerden farklı sorular sordular'' anlamda konuşmuş.

Eğitim başka bir şey, bizdeki sistem başka.

İyi eğitim verirsin çocuk hayatında başarılı olamaz, hiç eğitim almamış çok başarılı olur.

Ancak bir gerçek var, iyi eğitim alanların başarı oranı her zaman fazladır.

Bizim çocuklarımız bundan mahrum kalıyorlar.

---

Haklisiniz efendim. Iyi liselerden mezun olanlarla farkli yollardan geldigimi ben de farketmistim universite yillarinda. Her ne kadar ayni sinava girip benzer sorulari cozsek de, universitedeki o sorgulamaci egitimde oldukca zorlanmistim. Iyi egitim alan, kendine yatirim yapan mutlaka yaptigi yatirimin karsiligini gelecekte aliyor.

Sn. ihtiyar'in da dedigi gibi bircok kisiler-kurumlar iyi egitimin gerekli oldugu gercegini gereginden fazla bukerek ekstra ticari fayda saglayabiliyorlar. Simdi izin verirseniz isim vermeden bir egitim kurumunun fiyat listesini paylasiyorum:

2017-2018 YILI ÖĞRETİM ÜCRETLERİ
Okullar
Sınıflar ve Açıklama
Yıllık Tutar %8 KDV Dahildir

Anaokulu
Anne veya babası mezunumuz olmayan öğrencilerimiz
59.450 TL

Anaokulu
Anne veya babası mezunumuz olan öğrencilerimiz
29.725 TL

İlkokul
1., 2., 3. ve 4'üncü Sınıflar
23.250 TL

Ortaokul
5., 6., 7. ve 8'inci Sınıflar
27.350 TL

Lise
Hazırlık, 9.,10.,11. ve 12'inci Sınıflar
27.350 TL

Bence yazik bu kadar paraya. Anaokuluna yillik 60 bin TL isteniyor(!). Yani parasi olan tabi ki vermekte mahsur gormeyebilir ama orta gelirli vatandas cocugunu bu okullara gondermeden de bilincli sekilde hareket ederek, iyi egitim almasini saglayabilir. Bunun nasil mumkun oldugunu ilerleyen gunlerde paylasacagim.

Alıntı:

---

Originally Posted by thermofluid

Haklisiniz efendim. Iyi liselerden mezun olanlarla farkli yollardan geldigimi ben de farketmistim universite yillarinda. Her ne kadar ayni sinava girip benzer sorulari cozsek de, universitedeki o sorgulamaci egitimde oldukca zorlanmistim. Iyi egitim alan, kendine yatirim yapan mutlaka yaptigi yatirimin karsiligini gelecekte aliyor.

Sn. ihtiyar'in da dedigi gibi bircok kisiler-kurumlar iyi egitimin gerekli oldugu gercegini gereginden fazla bukerek ekstra ticari fayda saglayabiliyorlar. Simdi izin verirseniz isim vermeden bir egitim kurumunun fiyat listesini paylasiyorum:

2017-2018 YILI ÖĞRETİM ÜCRETLERİ
Okullar
Sınıflar ve Açıklama
Yıllık Tutar %8 KDV Dahildir

Anaokulu
Anne veya babası mezunumuz olmayan öğrencilerimiz
59.450 TL

Anaokulu
Anne veya babası mezunumuz olan öğrencilerimiz
29.725 TL

İlkokul
1., 2., 3. ve 4'üncü Sınıflar
23.250 TL

Ortaokul
5., 6., 7. ve 8'inci Sınıflar
27.350 TL

Lise
Hazırlık, 9.,10.,11. ve 12'inci Sınıflar
27.350 TL

Bence yazik bu kadar paraya. Anaokuluna yillik 60 bin TL isteniyor(!). Yani parasi olan tabi ki vermekte mahsur gormeyebilir ama orta gelirli vatandas cocugunu bu okullara gondermeden de bilincli sekilde hareket ederek, iyi egitim almasini saglayabilir. Bunun nasil mumkun oldugunu ilerleyen gunlerde paylasacagim.

---

Fiyatlari gordum yutkundum

TR de yasayanlar bu parayi nasil veriyor? Aklimi yitirdim

Alıntı:

---

Originally Posted by Ahmetg

size komik bir sey soyleyim

Istanbul da okurken ailemle her yaz Kayseriye giderdik. Akrabalarin dukkanlari vardi pazarda bile yerleri vardi

Ben Anadolu Lisesinde okuyan parlak cocugum falan yazlari pazarda amelelerle esarp satiyorum dukkanda tereklere mallari diziyorum falan filan

Eylul de okula geri dondugumuzde millet Avrupada Bodrum Marmariste gezdigi yerleri anlatirdi ama ben hicbir sey demezdim

Evet pazarligi ogrendim bu bana cok sey katti ama cocukluk genclik sanki akip gitti gibi

Simdi oglum var ve Amerikadayiz. Bazen hanima diyorum yazlari Kayseriye bu cocugu goturucem soyle yapicam boyle yapicam cok kiziyor

Oysaki hayat sokakta insanlarda. Acaba guzel bir denge nasil kurulabilir? 1-2 ay pazarda mal satsin dukkanda calissin sonra Bodrum mu yapsin?

Bilmiyorum nerede denge? Birde taa amerikadan cocugu Kayserinin pazarina goturmek?

Delimiyim neyim?

Bir ricam var

Izmir ve Istanbuldaki ozel ilkokul fiyatlarini burada paylasirsaniz sevinirim

---

bak goruyon gu hayattaki başarını ticaret geçmişine borçlusun hep derim
ticaret zordur maharet ister
hem uzun vade hem kısa vade düşünüp manevra yapabilme becerisini gerektiriktirir

3 yaşındaki kızımı kreşe gönderecez Eylül'de ,yıllık 13500 Tl ye anlaştık,kamuya ait kreşler bunun yarısına mal oluyor ama kontenjan sınırlı ve eve uzak,İstanbul Maltepe bölge.


hisse.net kullanarak iPhone aracılığıyla gönderildi

Alıntı:

---

Originally Posted by reaktif

3 yaşındaki kızımı kreşe gönderecez Eylül'de ,yıllık 13500 Tl ye anlaştık,kamuya ait kreşler bunun yarısına mal oluyor ama kontenjan sınırlı ve eve uzak,İstanbul Maltepe bölge.

---

Sn. Reaktif,

Anaokullarini digerlerinden ayiran nedir? Genelde anaokul fiyatlari daha yuksek. Sinif mevcudunun az olmasindan mi acaba?

Universite tercih doneminde oldugumuz icin bazi bilgiler paylasmak istiyorum. Umarim genc arkadaslarimizin isine yarar. Ozellikle her kafadan bir ses ciktigi icin genc arkadaslar bu donemde stres altinda olabilirler. Ailelerin genclerle arkadasca diyalog kurmasi, onlari anlamasi, farkli uzmanlardan yardim almasi ve universite tanitim fuarlarina katilmasi cok onemli.

Tercih yapilirken ogrencinin kendini iyi tanimasi gerekli. Zaten sinava hazirlanirken bircok ogrencinin hedefi bellidir. Kimi tip ister, kimi muhendislik ya da uluslararasi iliskiler. Sinav sonrasi bu bolumlerin gercekten kisinin yetenekleri ile ortusup ortusmediginin anlasilmasi gerekli. Bu surecte ilgili meslek dallarindan tanidiklarla konusmali ve meslegin avantajlari-dezavantajlari enine boyuna arastirilmali.

Diger onemli bir konu da bazi mesleklere olan ilgi zamanla azalabiliyor. Ornegin 2000'li yillarin basinda endüstri muhendisligi oldukca gozdeydi. OSS birincileri iyi universitelerin bu bolumlerini tercih ederlerdi. Sonra elektrik-elektronik ve bilgisayar muhendisligi gozde oldu ve sanirim su siralar tip en gozde tercih. Burada dikkat edilmesi gereken sey meslege 4-5 yil sonra atilacak olmaniz. Yani islerin simdi iyi olmasi gelecekte de iyi olacagi anlamina gelmeyebilir. Eger belli bir alanda doygunluk olusursa, is bulma asamasinda rekabet fazla olacaktir. Bu nedenle istatistiklerden faydalanarak Turkiye'nin yillik ihtiyaci ve yillik mezun sayilarina iliskin veriler incelenmeli.

Ikinci onemli konu ise tercih edilecek universite. Her universitenin her bolumu genel basariyi yansitmayabilir. Ornegin biyoloji okumak istesem teknik bir universite tercih etmezdim. Tip, molekuler biyoloji gibi alanlarda uzmanlasmis, uzun yillar arastirma gecmisine sahip, saglam akademik kadrosu ve genis laboratuvar imkanlari olan universiteler daha fazla dikkatimi cekerdi.

Akademik kadro diger onemli bir husus. Istediginiz bolumun websitesinden hocalarin arastirma gecmisleri, mezun olduklari okullar, yayin listeleri, uluslararasi arenada taninir olup olmadigi, arastirma gruplari var mi, kac doktora ogrencisi var, laboratuvar imkanlari nelerdir gibi sorularin yanitlari aranmali. Universiteye gittiginiz zaman gerekirse rastgele bir kapi calinip hocalardan bilgi alinabilir. Hocalarin genc arkadaslara yaklasimi da bolum hakkinda bir fikir verebilir. Ben tonton bir hocayla bir saate yakin konusmustum. Kendisi bolum baskaniymis ve tum sorularimi sabirla cevapladi. Odasindan cikarken tercihimi vermistim.

Bolumde okuyan ogrenciler, asistanlar ve varsa mezunlarla iletisim kurulmali ve tum sorulara cevap aranmali. Burada dikkat edilecek konu bolumu sevmeyen bir ogrenci bolumu kotuleyecekken, baska bir ogrenci cok iyi tercih oldugunu soyleyebilir. Her ikisinin de dedikleri gozardi edilmemeli. Sonradan surprizlerle karsilasmaktansa bastan buna hazirlikli olmak sonraki yillarda huzurlu olmanizi saglayacak.

Son olarak da hersey ogrencide bitiyor. Ornegin ilk 1000'e giren bir arkadasim universiteyi 6 yilda zar zor bitirdi. Kimi arkadaslar da dusuk puanli bolumlerden yatay gecisle daha iyi bolumleri derece ile bitirip sonrasinda basarili kariyer baslangiclari yaptilar. Onemli olan sey istikrar.

En son olarak da gerceklere ulasmak icin en cesur sorulari sorun. Sorgulayin ve bircok insanla konusun. Eger kendiniz ikna olduysaniz gerisi onemli degil. Genc arkadaslara simdiden basarili bir tercih donemi diliyorum.

Okuyanı fazla sıkmadan eğitim anılarımı yazmaya devam..... 1998 lerde oğlumu sinop merkezde en iyi öğretmen diye nam yapmış birinci sınıfa yazdırdım. İkinci hafta idi, veli toplantısına gittim. 2 erkek veli dışında 20 bayan veli vardı. 50 yaşını geçmiş erkek öğretmen köy okulundan merkeze 2 yıl önce gelmiş ve anında ünlenmiş. Toplantı gündemi yazılı olan davetiye elimde soracağım soruların gündem sırasında olması için notlar almışım. 40 dakika geçti halde bir türlü ana konuya gelemediler.
özellikle ev hanımı bayanlar, öğretmene '' hocam, masa örtüsü öreceğim size hangi renk istersiniz '' ''Hocam, beslenme getirmek istiyorum siz neyi seversiniz '' muhabbeti yaptıkça; öğretmen , kendini komşuda gün yapıyor gibi hissetmiş olacak ki, adeta kadın gibi hareketler yapmaya başladı. Bu arada bazı kadınlar da telefonla evde kızına yemek tarifi veriyordu.
Dayanamadım, '' En iyi öğretmen dediğiniz bu zat mı, ben çocuğumu değil kedimi emanet etmem buna '' diyerek çıktım ve Valilik toplantılarından tanıdığım Okul Müdürüne gittim. Olanları anlattım. Adam '' idare edelim, emekli olacak ama çocuk okutuyor, herşey eğitim değil, çocukları çok iyi avutuyor ve veliler çok seviyor '' demez mi. Elbette aynı gün çocuğun kaydını aldım.

Üç ay sonra İzmire tayin oldum. Evimin tam karşısındaki okula 1. sınıfa başladı. ilk 2 ayda çocuğu sınıf başkanı yaptılar. Öğretmen genç bir kadın. Tamamen eğitim aşığı. Ama veliler zır cahil. 30 kişilik sınıfta elle tutulur 4 veli- öğrenci var. Baktım hırpani, küfürbaz ortamda her gün çocuğun ahlakı değişiyor, oradan da aldım ve 5 km. ilerdeki mavişehir zenginlerinin okuluna yazdırdım.( hava parası vererek ) Bu okulda öğretmen kadın Ziraat mühendisliğinden gelme. Çocuk sevgisi yok. Para aşığı. Hepsi çalışan anne- babaları '' yarım gün etüt adı altında yüksek haraca bağlamayı başarmış bir öğretmen'' . Tek etüde gitmeyen benim çocuk. Sınıfta bütün derslerden birinci olan da benim çocuk. Veli toplantısında uyanık ( düşünme yeteneği fazla ) bazı kadın veliler öğretmene - bizim çocukları ilk güden bu yana siz okutuyorsunuz ve yarım gün de etüt yapıyorlar ama 2 ay önce gelen bu çocuk nasıl birinci oluyor. Siz bizimle dalga mı geçiyorsunuz * diye hesap sormaya başladılar.
Bu kez öğretmen , benim çocukla resmen uğraştı. O nu rakip görmeye, burnunu sürtmeye, aşağılamaya başladı. Bir gün aniden gittim bir bahane ile sınıfa girdim. benim çocuğu tek bir sandalye de sınıf kapısının arkasında çöp kovasının yanına oturtmuş, tecrit etmiş halde gördüm. Film koptu. Bir aylık bir teftiş- müfettiş soruşturmadan sonra öğretmen meslekten oldu. Ben de emekli oldum ve çocuğu aldım en küçük , bozulmamış ilçeleri araştırarak geyve yi buldum. İlk okul 3 den 5 e orada adeta özel öğrenci gibi okudu. Öğretmen sınıftaki 15 öğrenciyi velilerden daha iyi tanıyan özverili, dürüst gerçek bir beyefendi idi. O nun gayretleri ve emeği ile istanbul istek vakfı kolejine tam burslu gitti. Ülkemin halini anlamak açısından - fırsat eşitliği olmadığını- bilmek açısından yazdım.

Alıntı:

---

Originally Posted by thermofluid

Sn. Reaktif,

Anaokullarini digerlerinden ayiran nedir? Genelde anaokul fiyatlari daha yuksek. Sinif mevcudunun az olmasindan mi acaba?

---

Merhaba

Dediğiniz gibi özel anaokullarında fiyat oldukça yüksek bunun açıklamasını günde iki ana öğün iki ara öğün yemek,her sınıfa öğretmen harici yardımcı personel,yabancı dil ve müzik gibi konular için ilave öğretmen ,sabah 8:30 akşam 19:00 kadar kurumun açık olması vb gibi nedenler sıralamıştı müdire hanım,bakıcı içinde benzer rakamı veriyorduk aylık bu nedenle öZelden devam ettik.

Alıntı:

---

Originally Posted by ihtiyar

Üç ay sonra İzmire tayin oldum. Evimin tam karşısındaki okula 1. sınıfa başladı. ilk 2 ayda çocuğu sınıf başkanı yaptılar. Öğretmen genç bir kadın. Tamamen eğitim aşığı. Ama veliler zır cahil. 30 kişilik sınıfta elle tutulur 4 veli- öğrenci var. Baktım hırpani, küfürbaz ortamda her gün çocuğun ahlakı değişiyor, oradan da aldım ve 5 km. ilerdeki mavişehir zenginlerinin okuluna yazdırdım.( hava parası vererek ) Bu okulda öğretmen kadın Ziraat mühendisliğinden gelme. Çocuk sevgisi yok. Para aşığı. Hepsi çalışan anne- babaları '' yarım gün etüt adı altında yüksek haraca bağlamayı başarmış bir öğretmen'' . Tek etüde gitmeyen benim çocuk. Sınıfta bütün derslerden birinci olan da benim çocuk. Veli toplantısında uyanık ( düşünme yeteneği fazla ) bazı kadın veliler öğretmene - bizim çocukları ilk güden bu yana siz okutuyorsunuz ve yarım gün de etüt yapıyorlar ama 2 ay önce gelen bu çocuk nasıl birinci oluyor. Siz bizimle dalga mı geçiyorsunuz * diye hesap sormaya başladılar.
Bu kez öğretmen , benim çocukla resmen uğraştı. O nu rakip görmeye, burnunu sürtmeye, aşağılamaya başladı. Bir gün aniden gittim bir bahane ile sınıfa girdim. benim çocuğu tek bir sandalye de sınıf kapısının arkasında çöp kovasının yanına oturtmuş, tecrit etmiş halde gördüm. Film koptu. Bir aylık bir teftiş- müfettiş soruşturmadan sonra öğretmen meslekten oldu. Ben de emekli oldum ve çocuğu aldım en küçük , bozulmamış ilçeleri araştırarak geyve yi buldum. İlk okul 3 den 5 e orada adeta özel öğrenci gibi okudu. Öğretmen sınıftaki 15 öğrenciyi velilerden daha iyi tanıyan özverili, dürüst gerçek bir beyefendi idi. O nun gayretleri ve emeği ile istanbul istek vakfı kolejine tam burslu gitti. Ülkemin halini anlamak açısından - fırsat eşitliği olmadığını- bilmek açısından yazdım.

---

Sizinle gerçek hayatta da tanışıp sohbet etmek isterdim.Hala İzmir'de mi yaşıyorsunuz?Ben İzmir'de yaşıyorum.11. sınıfa gidecek olan oğlum için kaygılanmaya başladım.Motivasyon konusunda sıkıntı yaşıyoruz.Bu konuda önerileriniz nelerdir öğrenmek isterim.

Ben şu anda istanbul da yaşıyorum ( yaşamak denirse ) . Ama İzmir okullarını çok iyi bilirim. İzmir de yerleşmeyi düşündüğüm için O dönem karşıyaka ve gaziemir de birer daire almıştım. İzmir , demokratik, huzurlu ve yaşam kolaylığı olan bir şehir olduğunu düşünerek karadeniz den gelmiştim. Yaşarken bana uymadığını fark ettim. İnsanlar eğer her şeyi görmek, fark etmek ve düşünmek isterlerse huzuru kaçıyor. Görme- duyma - karışma, işine bak parolasını uygularsa huzur içinde yaşıyor. Benim yapım gereği her şeyi görür ve düzeltmeye çalışırım. Bu nedenle de sürekli tartışma yaşarım. Empati yapan , yeniliğe açık, adil düşünen insanlarla ( çok az da olsa ) karşılaşarak kendime terapi uygularım. Geçen gün; marketten sebze aldım, kasiyer genç kız muhtemelen aşığı ile kaş- göz- mimikler vs. cilveleşirken , benim hesabı karıştırdı. Aslında parayı eksik alıyor ve benim lehime durum. Fişi tekrar inceledim, sıradaki müşterilerin gitmesini bekledim ( onuru kırılmasın diye ) ve '' bak kızım burası senin ekmek teknen, benden 7,23 tl. eksik aldın. Bu işyeri sahibine yazık değil mi, sana güvenmiş. Gençsin anladım ama burada bu işler yanlış, belli ki ihtiyacın olduğundan bu işi yapıyorsun. Yaptığın işe saygılı ol ve en iyisini yap'' şeklinde nasihat ettim.
Teşekkür beklerken , terbiyesizce '' Amca fazla almamışım, eksik almışım, neyin derdindesin çek git '' demez mi. Market sahibini buldum ve sonunu tahmin edersiniz... Üzülerek gereğini yaptım. Hangi birini düzelteceğiz demedim.

Alıntı:

---

Originally Posted by memorex

Sizinle gerçek hayatta da tanışıp sohbet etmek isterdim.Hala İzmir'de mi yaşıyorsunuz?Ben İzmir'de yaşıyorum.11. sınıfa gidecek olan oğlum için kaygılanmaya başladım.Motivasyon konusunda sıkıntı yaşıyoruz.Bu konuda önerileriniz nelerdir öğrenmek isterim.

---

sn.memorex , belki çoğuna garip gelecek ama ; ben azınlık kısmını tenzih ederek - sistemdeki öğretmenlerle - başarı yakalanamayacağına inanıyorum. Gerekçelerim çok uzun. Özeti ; tüm ülkenin paragöz yapılması.
11. sınıfa geçen oğlunuz için çok verimli kullanılabilecek 18 ay süre var. Eğer fen lisesinde ise ; Hiç bir dershaneye yazdırmayınız. Okulda açılan kurslar da zaman kaybı. Dershane ve kurslar ; bananecilik nedeniyle çocukların sigara- uyuşturucuya başladığı yerler olmaya başladı. Ayrıca da her gidiş- geliş en az 80 dk. kayıp. Benim oğlum 9. sınıf biter bitmez ; 4 ana yayın kuruluşunun matematik , fizik, kimya, biyoloji gibi konu anlatım ve soru bankası kitaplarını aldı. Yazlıkta sabah saat 08- 09 ve 18-20 arası düzenli bunlara çalıştı. Diğer zamanlarını deniz , eğlence vb. geçirdi. 10. sınıf kitaplarını okul açılmadan 20 gün önce alarak ilk ünitelerini çalıştı. Bu sınıfı birincilikle atladı. Yine 10 dan 11 e geçtiği yaz aynı şekilde YGS ile ilgili yaklaşık 50 kitabı bitirdi. 11 den 12 ye geçtiğinde artık okuması gereken konu kalmamıştı. Tüm 12. sınıf boyunca 6 ay gibi ygs ve lys soru bankalarını zaman tutarak ve iki günde bir deneme çözerek değerlendirdi. Sınava 30 gün kala ; her gün sabah 07 de kalkarak kahvaltı , yürüyüş ve 10 da deneme sınavına oturdu. Sınavın bire bir provasını yaparak bünyesini O büyük güne hazırladı.
Sonucunda Arzuladığı dereceyi yaparak , tam burslu MIT ( ABD) de okumaya hak kazandı. Tüm çocukların bahtı güzel olsun.

Çocuklar henüz lisede iken , aileler tehdit eder gibi ders çalıştırmak yerine , çocukla arkadaş olmalı. O na başardığında yaşayabileceği hayat şartları ile başarısız olduğunda karşılaşacağı hayat şartlarını anlatarak - göstererek ikna etmeli. Ben Liseye yerleştiğinde ; çocuğu muayene ye götürmek bahanesiyle bir kaç değişik branş doktorla sohbet ettirdim. Sonra çevremde ki inşaatlardan proje inceleme bahanesiyle ( çocuk aslında ana konuyu bilmiyordu ) mimarlık, inş. mühendisliği konularında yanında derin sohbetler açtım. Bunun gibi hareketlerle meslekleri, zorluklarını, avantajlarını öğrenmesini , sonunda kendi seçimini özgürce yapması adına ön ayak oldum. Ders çalışma takvimini yaparken küçük dokunuşlarla onu rahatlattım. Bazen ( deneme sınavı, soru bankası çözümü ) yanında 1 - 2 saat sessizce oturdum. Böylece o ders yaparken biz de alem yapmadığımızı , arkasında olduğumuzu hissetmesini sağladım.

Alıntı:

---

Originally Posted by ihtiyar

Çocuklar henüz lisede iken , aileler tehdit eder gibi ders çalıştırmak yerine , çocukla arkadaş olmalı. O na başardığında yaşayabileceği hayat şartları ile başarısız olduğunda karşılaşacağı hayat şartlarını anlatarak - göstererek ikna etmeli. Ben Liseye yerleştiğinde ; çocuğu muayene ye götürmek bahanesiyle bir kaç değişik branş doktorla sohbet ettirdim. Sonra çevremde ki inşaatlardan proje inceleme bahanesiyle ( çocuk aslında ana konuyu bilmiyordu ) mimarlık, inş. mühendisliği konularında yanında derin sohbetler açtım. Bunun gibi hareketlerle meslekleri, zorluklarını, avantajlarını öğrenmesini , sonunda kendi seçimini özgürce yapması adına ön ayak oldum. Ders çalışma takvimini yaparken küçük dokunuşlarla onu rahatlattım. Bazen ( deneme sınavı, soru bankası çözümü ) yanında 1 - 2 saat sessizce oturdum. Böylece o ders yaparken biz de alem yapmadığımızı , arkasında olduğumuzu hissetmesini sağladım.

---

sayın ihtiyar paylaşımlarınızı okuyor imrenmiyorda değilim 4 yaşında oğlum var şimdiden geleceğini düşünmeye başladım .kendi geçmişime baktığımda ailemin ilgisizliğini görebiliyorum ülke ve eğitim şartları göz önüne alındığında bende elimden gelenin en iyisini yapmaya çalışacağım. tabiki ekonomimin el verdiği kadar çok paralı insanlar değiliz, bazen küçük detaylar çok şeyleri değiştirebilir. bu sayfada paylaşılan tüm bilgi ve tecrübeler herkese günü geldiğinde ışık tutacaktır. o yüzden paylaşımda bulunan tüm üyelere teşekkürler

Alıntı:

---

Originally Posted by ihtiyar

sn.memorex , belki çoğuna garip gelecek ama ; ben azınlık kısmını tenzih ederek - sistemdeki öğretmenlerle - başarı yakalanamayacağına inanıyorum. Gerekçelerim çok uzun. Özeti ; tüm ülkenin paragöz yapılması.
11. sınıfa geçen oğlunuz için çok verimli kullanılabilecek 18 ay süre var. Eğer fen lisesinde ise ; Hiç bir dershaneye yazdırmayınız. Okulda açılan kurslar da zaman kaybı. Dershane ve kurslar ; bananecilik nedeniyle çocukların sigara- uyuşturucuya başladığı yerler olmaya başladı. Ayrıca da her gidiş- geliş en az 80 dk. kayıp. Benim oğlum 9. sınıf biter bitmez ; 4 ana yayın kuruluşunun matematik , fizik, kimya, biyoloji gibi konu anlatım ve soru bankası kitaplarını aldı. Yazlıkta sabah saat 08- 09 ve 18-20 arası düzenli bunlara çalıştı. Diğer zamanlarını deniz , eğlence vb. geçirdi. 10. sınıf kitaplarını okul açılmadan 20 gün önce alarak ilk ünitelerini çalıştı. Bu sınıfı birincilikle atladı. Yine 10 dan 11 e geçtiği yaz aynı şekilde YGS ile ilgili yaklaşık 50 kitabı bitirdi. 11 den 12 ye geçtiğinde artık okuması gereken konu kalmamıştı. Tüm 12. sınıf boyunca 6 ay gibi ygs ve lys soru bankalarını zaman tutarak ve iki günde bir deneme çözerek değerlendirdi. Sınava 30 gün kala ; her gün sabah 07 de kalkarak kahvaltı , yürüyüş ve 10 da deneme sınavına oturdu. Sınavın bire bir provasını yaparak bünyesini O büyük güne hazırladı.
Sonucunda Arzuladığı dereceyi yaparak , tam burslu MIT ( ABD) de okumaya hak kazandı. Tüm çocukların bahtı güzel olsun.

---

Bilgilendirmeniz için tşk. 4 ana yayın kuruluşundan kastettiğiniz hangi yayınevleri öğrenebilir miyim?

Alıntı:

---

Originally Posted by ihtiyar

Çocuklar henüz lisede iken , aileler tehdit eder gibi ders çalıştırmak yerine , çocukla arkadaş olmalı. O na başardığında yaşayabileceği hayat şartları ile başarısız olduğunda karşılaşacağı hayat şartlarını anlatarak - göstererek ikna etmeli. Ben Liseye yerleştiğinde ; çocuğu muayene ye götürmek bahanesiyle bir kaç değişik branş doktorla sohbet ettirdim. Sonra çevremde ki inşaatlardan proje inceleme bahanesiyle ( çocuk aslında ana konuyu bilmiyordu ) mimarlık, inş. mühendisliği konularında yanında derin sohbetler açtım. Bunun gibi hareketlerle meslekleri, zorluklarını, avantajlarını öğrenmesini , sonunda kendi seçimini özgürce yapması adına ön ayak oldum. Ders çalışma takvimini yaparken küçük dokunuşlarla onu rahatlattım. Bazen ( deneme sınavı, soru bankası çözümü ) yanında 1 - 2 saat sessizce oturdum. Böylece o ders yaparken biz de alem yapmadığımızı , arkasında olduğumuzu hissetmesini sağladım.

---

Sn. Ihtiyar,

Yazdiklarinizi okuyunca gecmise dondum. 2003 senesinde OSS sinavi bittikten sonra her ne kadar muhendislik okumayi cok istesem de bazi arkadaslar aklimi celmisti tip yazmam konusunda. Babam sizin gibi elimden tutup bir aile dostu doktor ile konusturdu. Aklima gelen tum sorulari sordum ve kendisi sagolsun oldukca yardimci oldu. Tabi hikayenin sonunda muhendisligi sectim ama kendisine yillar sonra y.lisans tezimde tesekkur edip, bir kopyasini da hediye edince oldukca sevindi.

Cocugunuzun konulari onceden bitirmesi oldukca avantaj saglamis kendisine. Ben de sinava hazirlanan arkadaslara aynisini tavsiye ediyorum. Benzer sekilde OSS sinavina konulari bitirip bir sene onceden hazir hale gelmistim. 3 sene calistigim sinavda toplamda 150'ye yakin test kitabi bitirdim. Sinav kendimce kotu gecmesine ragmen yine de guzel bir bolum tutturabildim. Fakat cocuklarin gencliginde boyle cetin bir rekabete girmesini tasvip etmiyorum. Turkiye sartlarinda buna mecburuz ama alternatif yollar da var.

Peki gecmise su anki bilgi birikimiyle gitsem nasil bir yol izlerdim? Lise 1. siniftan itibaren yabanci dilimi gelistirmeye bakardim. Ingilizce'nin yanisira Almanca ogrenirdim. OSS'den sonra Almanya'daki bir universiteye kayit yaptirip lisansi orada okurdum. Y. lisans sonrasi is hayatina atilirdim. OSS'ye harcayacagim 3 sene yerine (konulari test icin degil, gercekten ogrenerek) dunya klasiklerini okur, sporla ugrasir kendimi farkli alanlarda gelistirmeye bakardim. Avrupa'daki bir genc ayni yillarda interrail ile farkli kulturleri gezip gorurken, ben Avogadro sayisinin 6.02e23 oldugunu ezberliyordum :). Aradaki fark sonradan kapaniyor ama gecen yillar geri gelmiyor.

Benim hayatım başlı başına hikaye. Eminim ki çoğu yaşıtlarım da o dönemlerde ( 1970 li ) aynı sıkıntıları yaşamıştır. Ama hiç bir zaman kendi hayatımla ilgili keşkelerim olmamıştır. Benim dışımda gelişen olaylar nedeniyle hayatım değişse de , bu duruma isyan ederek veya sebep olanları lanetleyerek karşılık vermedim. Aksine ; Onların kapasitesizliği ve devlet görevlilerinin ilgisizliği nedeniyle bunların olduğunu kavrayarak, aynı şeylerin çocuklarım için tekerrür etmesini engelledim.
Kız çocuğu okumaz diyecek kadar dar görüşlü olan babama halen ( 95 yaşında ) bebek gibi bakıyorum. O nun okutmak istemediği, benim zorumla okutulan ve avukat olan kız kardeşimi görmek istemiyor. Sevmediğinden değil, o nun karşısında ezildiğinden, utandığından. Yine Yatılı okuduğum ( öğretmen lisesi ) lisede ki biyoloji öğretmenin beni çok sevdiği için ( nasıl sevmekse ) '' sen okul birincisisin ama, tıp okuyamazsın, babanın durumu malum, sen en iyisi astsubay ol. Hem devlet okutur, hem de bir yılda maaşa geçersin '' diyerek layık gördüğü durum karşısında , - hocam sizden para değil, akıl desteği istemiştim ama maalesef sizi gözümde fazla büyütmüşüm. dedim. İstanbul çapayı, çalışarak okudum. Son sene , yatılı okuduğum liseyi ziyarete gittiğimde , biyoloji öğretmeni herkesin içinde özür diledi. Ben de o nun bu davranışı karşısında '' Hocam, sayenizde hayatı öğrendik '' diyerek elini öptüm.
Daha neler neler..... herkese iyi geceler.

Robert Koleji nin yilligi 71 bin TL

3-4 sene once ABD de bizim sehire gelmis bir arkadas ve onun yaninda tanimadigim bir cocuk tanidim. 28 yaslarinda devletin bilmemne mustesarliginda falan calisiyordu. O zaman yani 2013 tu sanirim maasini sormustum 3 bin TL abi dedi. Nereden mezunsun diyince Robert College sonrada Bogazici Univ dedi

Dedimki benim zamanimda 20-30 sene once bu okullardan cikanlar Sabanci ya Koc a CEO olur en kotusu ABD ye gelir doktora yapardi

Cevap; abi onlar gecmiste kaldi ben devlete girdigim icin sukrediyorum. 3 bin TL az maz ama arkadaslarima bakiyorum ozel sektorde surunuyorlar ve oyle senin dedigin gibi herkes ABD ye kacamiyor. Ozel sektorde vahsi bir yapilanma var cok calistiriyorlar ve az para veriyorlar.

---------------------

Bu cocuk dusunun gittigi okullari, OYS kaldiysa neyse yeni adi neyse, 1.5 milyon kisi arasinda ilk 300-500 lere girmis super zeka cocuklar. Ama yaptiklari islere bak.

Turkiyede issizlik vahim galiba

Maalesef genc nesil olarak cok fazla okudugumuz soylenemez. Universitede bir hocam "bana sormayin, acin mevzuati okuyun" derdi. Kantinde oturup aksama kadar tavla atan gencleri bile bir sekilde mezun ettiler. Simdi baktim 13 sene oncesine gore bolumun kontenjani %70 artmis. Inanilmaz bir rakam. Fiziksel kosullar ayni, hocalarin sayisi, lab ekipmanlari, derslikler hepsi ayni. Sadece sayi artmis. Bu da ister istemez kaliteyi dusuruyor. Kendini iyi yetistiren guzel sirketlere ya da yurtdisina gidiyor, digerleri dusuk maasa talim ediyor.

Fazla sayi-dusuk kalite ise yarasaydi, kalabalik ulkeler bilim ve teknolojide on planda olurdu. Olmasi gereken optimum sayi-yuksek kalite. Eger ögrenci basit bir odevi yapamiyorsa, kopya cekiyorsa ve zayifsa mezun olmamasi lazim. Uzun vadede onu da kazanmak icin problemin nedeni arastirilip, dogru yonlendirmek gerekli. Simdiki kaliteye gore tesekkur belgesi katilim sertifikasi ayarinda. Ogrenciler belki yerel sinavlarda yuksek basari gosteriyor olabilirler ama PISA testlerinde nal topluyorlar. En tehlikeli seylerden birisi de insanin kendini kandirmasidir. Biz toplumca bakalim ne kadar kandiracagiz kendimizi.

Sayin Mahfi Egilmez'in guzel bir yazisi var bu konuda. "Merdiven alti Ögretim". Asagidaki baglantidan ulasabilirsiniz:

Ilgili yazi

Yazida niceliksel olarak ögrenim olanaklari gelisse de kalitenin dustugunden soz ediyor hocamiz. Sosyal medyada ögretimin bireysel olarak kurtulus recetesi olduguna iliskin yazilar daha fazla gozume carpar oldu. Bilincli aileler iyi ögrenimin sart oldugu icin sartlarini zorlayarak da olsa, cocuklarina en iyi imkanlari saglamaya calismaktalar. Talep fazla oldugu icin de boyle niceliksel bi genisleme kacinilmaz. Tabi universite sayisinin artmasini sadece bi arz-talep dengesine baglamak dogru olmaz.

Peki iyi bir kariyer icin özel okullara binlerce TL vermek sizce dogru mu? Cocuklarimizi sadece özel okullara göndermemiz basariyi garantiler mi? Iyi olanaklar ve basari arasinda dogru bir korelasyon oldugunu farkli yayinlardan bulabilirsiniz. Surada ilginc bir makale var:

Ilgili Makale

Makaleye gore cocugun ögreniminde ailenin de dogrudan konuya mudahil olmasiyla birlikte devlet okulu ve ozel okullar arasinda uzun vadede pek fark yok. Burada dikkat edilmesi gereken husus bu calismanin Ingiltere'de yapilmis olmasi ve sadece 1003 ogrenci calismanin parcasi. Arastirmanin metodolojisi, ulkemiz icin gecerli olup olmadigi sorgulanabilir. Fakat dikkat cekmek istedigim husus Sy. Ihtiyar gibi takip etmedigimiz takdirde bu isin salt parayla cozulemeyecegi. Gecen gun yegenlerimin ogrenimi hakkinda konusurken abim veli Whatsapp gruplari oldugunu ve ogretmenin odevleri velilerle de paylastigini soyledi. Ogrenciyi takip etmek acisindan inanilmaz bir kolaylik. Onceki gibi gelismeleri her donem yapilan veli toplantilarindan ogrenmenize gerek kalmadan, anlik bilgiye ulasabiliyorsunuz.

Bir diger konu da velinin cocuguyla birebir calismasi. Ilkokuldayken babam aksamlari oturur gunde 1-2 saat matematik calistirirdi. Bu da konulari diger arkadaslardan once ogrenmeme ve sinifta ozguven kazanmami sagladi. Bu durum diger derslerdeki basariyi da etkiledi ve zamanla bir aliskanlik haline geldi. Özel hoca tutsak bu kadar etkili olmazdi, cunku surekli gozetim altindaydim. Özetle iyi imkanlar saglamak kadar, birebir ilgi de cok onemli ve cevremden gordugum kadariyla bu konuyu hep atliyoruz.

Anlayarak Hızlı Okuma kursları konusunda tecrübesi olanlar tecrübelerini paylaşırsa memnun olurum.

DopingHafıza konusunda bilgisi veya deneyimi olan var mı?

Başarı parayı getirmeli bence :)

her yazılanı okuyamasamda ilgimi çekenler hoş ve bilgilendirici olmuş hocam. elinize sağlık teşekkürler.