-
İstanbul Teknik Üniversitesi (İTÜ) Rektörü Mehmet Karaca’nın, öğrencilerden gelen cami isteğini değerlendirerek İTÜ’ye cami yapılacağını duyurmasının ardından İTÜ’lü öğrenciler “Budist tapınağı istiyoruz” diyerek Change.org’da imza kampanyası başlattı.
Kampanyaya yaklaşık 6 bin kişi destek verdi.
Demokrasi ve özgürlük havarisi olduğunuzu ilan ediyorsunuz. Tüm inançlara saygılısınız...
Çoğunluğun kararına saygılısınız.
Hadi İTÜ ne budist tapınağı yaptırın bakalım. :)
Sizi gidi köftehorlar sizi...
----------------
İki sene önce vuku bulmuş olay üzerine böyle yazmışız...
Ne dersiniz?
Yaptırdı mı rektör Budist tapınağını?
-
yurt yapımı için ayrılan parayla yaptırılıyormuş bu yüzden yaptırmamış olabilirler.
-
Üç sene önce Facebook'ta böyle yazmışız...
Geçen üç yıllık zaman içinde toplum olarak ayrışmalarımıza yeni bir şeyler eklendi mi diye bakıyorum...Sevinerek HAYIR diyorum...:) Hayırlı sabahlar...
*****************
İnanılmaz sayıda ve derinlikte farklılıklarla kutuplaşmış bir toplumuz.
Her biri başlı başına bir kavga nedeni olarak ele alınabilir.
Dün gerçekleşen tarihsel önemdeki seçim bunu bir kez daha teyit etti.
- "Türk-Kürt" olarak ayrışmış bir toplumuz.
Atatürk'ün, Osmanlı'nın karmaşık tebasından mucizevi şekilde yarattığı "Türk" kavramı ve "Ne mutlu Türk'üm diyene" ifadesi bizleri etnik temelde kaynaştırmaya yetmedi.
- Laik-muhafazakar" olarak derinden ayrışmış bir toplumuz.
Laikliğin, tüm inançların garantisi olduğunu kabul etmeyen bir çoğunluğumuz var.
- Tuttuğumuz futbol takımları temelinde ayrışmış bir toplumuz
Şike gibi sportmenlikle ilgisi olmayan bir suç bile bizi doğruda buluşturamıyor.
Takımı savunurken "benim şikecim iyidir" yaklaşımı içinde olduğumuzu göremiyor ya da aldırmıyoruz.
Biz insanlar renklerde ayrılırken, doğanın renkleri güzelde birleştirerek "gökkuşağı" oluşturduğunu unutuyoruz.
- Tuttuğumuz siyasal parti temelinde ayrışmış bir toplumuz
Hırsızlık, rüşvet, zimmet, ahlaksızlık gibi insani değerlerden sapmalar bile bizi doğruda, güzelde, iyide buluşturamıyor.
Siyasal partimizi tutarken "benim hırsızım arsızım ahlaksızım iyidir" yaklaşımı içinde olduğumuza aldırmıyoruz.
- "Sünni-Alevi" olarak ciddi bir şekilde yarışmış durumdayız.
Sünni çoğunluk olarak ağzımızda eğreti "yaradılanı severiz yaradandan ötürü" ifadesi ile Alevileri saymaz tanımazken, Hz. Ali'nin, Peygamberin sevgili damadı ve halifesi olduğunu unutuyoruz. Laik bir ülkede yaşama isteği, Anayasamıza rağmen, çoğunluğumuzun inancı ve arzusu olmaktan çok uzak.
Aklıma geliveren temel ayrışmalarımız bunlar.
Hiçbirisinden vazgeçmemiz mümkün görünmüyor.
Birbirimizin inancına, yaşam tarzına karışmayı hak görüyoruz.
Ümit var mı?
-
Bu yazıyı tam iki yıl önce facebook'ta yazmışım...
O gün ilan edilen enflasyon şöyle imiş:
"Yıllık enflasyon tüketici fiyatlarında yüzde 7.61, yurt içi üretici fiyatlarında yüzde 3.41 "
Bugün ilan edilen enflasyon (TÜFE) % 11,29 ve 8 yılın en yükseği olarak ilan edildi.
TUİK de birşey yapamıyor artık.
******************
Tüketici Fiyat Endeksi (TÜFE) Mart'ta yüzde 1.19,
Yurt İçi Üretici Fiyat Endeksi (Yİ-ÜFE) yüzde 1.05 arttı.
Yıllık enflasyon tüketici fiyatlarında yüzde 7.61, yurt içi üretici fiyatlarında yüzde 3.41 oldu.
--------------
Bu kadar büyük yalanı sorumluluk duymadan ve de yaptırımsız söylebilmek, tüm dünyaya duyurabilmek için ancak DEVLET olmak gerekir.
Bir kere enflasyonu saptamak için temel aldıkları tüm meta ve hizmetler ile bunların yüzde içindeki ağırlıkları tümüyle yanlış.
Temel alıp da bir önceki ay'la karşılaştırdıkları fiyatlar ise nerede, hangi diyarda geçerli bilen yok.
Bu kadar yanlıştan bir tane doğru çıkar mı?
Hele hele tüm söylemlerine temel aldığın , bu orana bakarak bazı fiyatları tespit edebildiğin ortada ise, daha da ötesi bunu saptayan kurum senin emir ve komutan altında ise, o enflasyon oranının doğru olabilme şansı var mı?
Benim bildiğim bir tek doğru var bu konuda: Herkesin enflasyonu kendine göre...
Evi olana ev kiralarındaki artış ne ifade eder? Çocuğu olmayana bebek bezi? Evinde oturana, dişarıya çıkmayana taşıma ücretlerinin, ekmek yemeyene ekmek fiyatındaki artışın amlamı nedir?
Benim enflasyonum et, balık, süt, peynir zeytin, meyva, domates, patates, soğan, kitap vs fiyatlarındaki artış kadardır...
Gerisi bullshit..
Devletin ilan ettiği enflasyon da sadece para piyasalarındaki spekülasyonlara yarar. O kadar...
-
İki sene önce Facebook'ta şöyle yazmışım:
"İnşaat sektörünün olmadığı ülke bitmiş bir ülkedir. Herhalde çadırda yaşayacak halimiz yok değil mi? Sanayileşmenin olması için inşaatla alt ve üst yapınızı yapacaksınız. İnşaat olmazsa biz sanayide de patlama yapamazsınız."
Böyle demiş hemen her gün konuşan baş imamımız...
Bir sussa kendiliğinden düzelecek bozduğu bir çok şey. Aynen orman yangınından sonra eğer dokunulmazsa (izin verilirse) doğanın kendini bir şekilde tamir ettiği gibi.
İyi de, demiş de ne demiş.
Ona göre ekonominin lokomotifi olan inşaat sanayiini güzellemiş gene.
Ve çerçeveletip duvara asacağınız bir laf etmiş.
"SANAYİLEŞMENİN OLMASI İÇİN İNŞAATLA ALT VE ÜST YAPINIZI YAPACAKSINIZ!"
Terminoloji falan hak getire.
Nedir alt yapı, nedir üst yapı... Marx herhalde mezarında takla atmıştır.
-
İki yıl önce şöyle yazmışım...
İnsan, içinde bulunduğu durumu, daha önce başkalarının tanımladığı belirtilere ve evrelere benzeştirerek, onlara bakarak tanımlar.
Mesela aşk öyledir...
İlk defa karşı cinsten birine gönlünü düşüren birini düşünün.
Nasıl tanımlayacaktır içine düştüğü durumu?
Kıskançlık, haset öyledir...
İnsanoğlu yaradılıştan sonra zeka sahibi olduğu andan itibaren hemen her şeyi icad etmiştir, keşfetmiştir.
Bugün Hürriyet Gazetesinde Mehmet Yılmaz yazısında şöyle demekte:
"La Rochefoucauld, aşk romanları olmasa aşkın bilinemeyeceğini söylüyor"...
Ne kadar doğru.
Bir o kadar da şaşırtıcı.
Düşündüğümüz ve üzerinde konuştuğumuz kadar biliyoruz bir çok şeyi...
-
Bıldır bu zamanlar şöyle demişiz...
" Babama 'Laz mıyız, Türk müyüz?' diye sordum. Büyük dedem, babama 'Müslümanım de geç demiş'. Mezhepçilik, ırkçılık, terör belasıyla karşı karşıyayız. Bizim tek dinimiz var İslam. Bizi birleştiren İslam. Biz İslam'ın bütünleştirici çatısı altında toplanacağız. 'Gelin birlik olalım' demenin anlamı bu."
-----------
Baş yönetici, Kutlu Doğum Haftası nedeniyle böyle konuşmuş...
Peki bu adam durmadan, seçim konuşmalarında, "'Tek Millet, Tek Bayrak, Tek Vatan, Tek Devlet' diye bağırmıyordu?
Ne oldu da "Bizi birleştiren İslam." demeye başladı...
Söz, bu adamda, aynen apdesti gibi.
Bir yellenmeyle bozuluveriyor.
-
21.04.2015
"Bilim adamlarının ağzını açmaya cesaret edemediği toplumlarda söz hakkının haddini bilmezlere kalması tesadüf değildir.
Adaletsiz hukuksuz toplumların hangisini otopsi masasına yatırırsanız yatırın; iç organlarından böyle "kendi kendine nevşi nema bulmuş" bir sosyal asalak mutlaka çıkar.
Bedenin öldüğü hallerde bile bağırsak kurtları günlerce yaşar. O ölü bedenle karınlarını doyurdukları için mutludurlar da."
( Selahattin Duman, Arda Turan'ın ta İspanya'dan buralar için, "Ekonomi çok iyi gidiyor" demesi üzerine yazmış)
Ellerine sağlık çok da iyi yazmış.
Emre abisi bir yanında Acun Ilıcalı abisi diğer yanında döndüğünde layık olduğu yere gider umarım...
----------------
Bu arada iyi yazar Selahattin Duman nerelerde acaba?
Türkiye bir değerini daha harcadı gitti.
Özledim Duman'ı...
