Originally Posted by
Epicurist
Bende serzeniş çok.
Arkadaşlar bilmiyorum farkında mısınız. Son 1-2 yılda çifte vergilendirme sistemi oluştu.
Bir örnek vereyim. Bir etf aldık 3 yıl elimizde tuttuk. Bu arada dolar tl'ye karşı %50 değer kazanmış olsun. Etf'in içerik değerinin de aynı dönemde %50 arttığını düşünelim. 100 TL'lik etf'in değeri oldu 225 TL. Enflasyon endekslemesini uygulayalım. Ben uzun vadeli baktığımda dolar artışının %40'sini karşılıyordu. Yüzde 50'sini karşılasın. 100 TL'lik alış değerimiz (%50/2) 125 TL oldu, satış fiyatımız 225 TL olduğuna göre vergi matrahımız 100 TL. Bu matrahın miktarına %40'ına kadar vergi çıkıyor. Kabaca 40 TL'ye yakın bir vergi ödenmesi gerekebilir.
Parası çok olan bir kişi, genelde iş yatırım tercih ediliyor ama başka aracı kurumda olur, sadece kendine ya da eş-dost birleşip serbest döviz fonu kurdursun. Aynı etf'e yatırım yapsın. Döviz fonlarında dövizin değer artışı vergiye tabi değil. Döviz bazında değer artışının da %10'u kadar vergi veriliyor. Yukarıdaki örneğimizde mesela sadece %50 etf değer artışının yüzde onu yani 5$ kadar vergi veriyor, hadi satış günündeki kurun da %50 fazla olduğunu hesaba katsak vereceği 7,5 TL vergi.
Yani kendine fonu kurduran normal vatandaşın 5-6'da biri kadar vergi verebiliyor. Bu önceden de vardı ancak döviz fonu kurulması 2018 ile başladı, yani parası olanın avantajı katmerlendi.
Bu tip fonların sermaye piyasasının gelişimine katkısı da iddia edilemez çünkü bunlar kapalı fonlar, bazılarının sahibi bir ya da bir kaç kişi.
Eurobond için de aynı durum geçerli. Paranıza göre yıllık %0.2-0.4 gibi çok düşük yönetim komisyonları var.
Hatta döviz mevduat fonu bile var. Fon sadece döviz mevduat tutuyor. %18 yerine %10 stopaj veriyor. Vergiden kaçınma haricinde hiç bir özelliği yok.
Bana göre iki tam mükellef gerçek kişi arasında böyle bir fark olmamalı. Nasıl fona ister TL üzerinden ister dolar üzerinden vergi ver deniyorsa aynı hak sade vatandaşa da tanınmalı.