Originally Posted by
JonDowes
Ticari bankalar, fon sahipleriyle kredi taliplilerini buluşturup bire bir aracılık hizmeti vermezler. Önce tüm fonları toplarlar, sonra da kredi dağıtırlar. Bu nedenle o şekilde bir bağlantı yok. Ne tip kredi batarsa batsın; bankanın özsermayesini eksiltir. Negatif özsermayeye geçip iflas eden bir bankada alacaklılar, ödenme sırasına göre paralarını geri alırlar. "TL mevduatçı TL sırasına geçsin" diye de bir şey yok. "En çok döviz kredisi battı o yüzden döviz mevduat sahipleri en sona geçsin" diye de bir şey yok. "Geri gelen döviz kredilerini DTH sahiplerine dağıtalım TL'ciler beklesin" diye de bir uygulama yok. Banka bir fon havuzudur. Aktifler ve pasifleri bire bir eşleştirmek diye bir şey yok (iflas hukuku açısından).
Özetle: NPL'leri ayıklayıp bakmayın. Zarar, zarardır. Mudisine göre sınıflandırma olmaz. Her kaynak, tüm borçlar açısından sorumludur ve her batık tüm kaynakların değerini azaltır. Diğer bir deyişle: tüm kaynak sahipleri tüm batıklardan müteselsil sorumludur.