Bitkisel Glukozamin ve Kondroitin
Merhaba!
Bu yıl arı sezonunu erken açtım. Şu ana kadar 19 arıya ulaştım. Son iki yıl arılar sayesinde(Şifa Allah'tandır.) ağrısız geçirdim çok şükür. Bu yıl 100 üzerinde arı uygulaması yapma niyetindeyim.
Biliyorsunuz daha önce hap şeklinde olan ve deniz kabuklularından elde edilen glukozamin ve kondroitin(köpek balığı kıkırdağı) den bahsetmiştim. Deniz kabuklularından elde edilen bu ürün bende alerjik sorunlar yaptığı için kullanamamıştım.
Şu an "S1 Glukozamin" likit kullanıyorum. Aslında "Frenk Üzümü" tüketsem de olur sanırım. Çünkü bunu üretenler frenk üzümünden sentezliyormuş. Kondroitin kaynağı olarak ise "Akgünlük Sakızı" ve "Kuşburnu Marmelatı" kullanıyorum. Bir başka kondroitin kaynağı da dana kıkırdağıymış.
Bunların yanında kıkırdak dokuyu yenileyebilmek için sülfür ihtiyacını günde bir yumurta tüketerek gidermeye çalışıyorum. Glukozamin ve kondroitinin daha etkin olabilmesi için vücutta yeterli sülfür olmak zorunda.
Umarım sizlere de faydası olur.
Saygılar...
Litozin-kuşburnu mucizesi
Merhaba dostlar!
Uzun zamandır yazmadığımı fark ettim. Bu süreçte kuşburnu kullandım/kullanıyorum.
Babam bir tanıdık vasıtasıyla kuşburnu kullanan birini bulmuş. Bu kişi 5-6 yıl önce trafik kazası geçirmiş ve leğen kemiği kırılmış. 3-4 parça platin takılmış. (Röntgen filmini de gördüm.) 2 yıllık ciddi bir tedavi süreci yaşamış. Çok acı çekmiş.
Yaşadıklarını ve araştırmaları sonucunda nasıl kuşburnuna gittiğini anlattı. Tedavi sırasında ve sonrasında birçok ilaç/ağrı kesici kullanmasına rağmen çektiği acı devam etmiş. Bundan kurtulabilmek adına araştırırken LİTOZİN ile karşılaşmış ve acıları son bulmuş.:) Bana LİTOZİN in hikayesini de anlattı:
Danimarka'da bir çiftçi eşi sevdiği için küçük bir alana kuşburnu dikiyor. Çıkan kuşburnunu eşi bol bol tüketiyor. Bir süre sonra eşinde daha önce olan romatizmal ağrıların geçtiğini fark ediyorlar.
Bir sonraki sezonda daha çok meyve topluyorlar ve ihtiyaç fazlasını çevreye dağıtıyorlar. Sırt, bel, eklem, romatizmal vb. ağrısı olan insanlardan olumlu geri dönüt alınca bunun sebebinin kuşburnu olduğu sonucunu çıkartıyorlar. Sonrasında adam soluğu bir üniversitenin romatoloji bölümünde alıyor. Karşısına çıkan en yetkili doktora durumu anlatıyor. Doktor onu dinledikten sonra "Biz burada onlarca araştırma yapıyoruz. Sen gelmişsin bize akıl veriyorsun. Öyle saçma şey olmaz." babında cevap vererek kapıdan yolcu ediyor.
Bunun üzerine çiftçi o yıl diktiği alanı çok daha genişletiyor ve ürettiği kuşburnunu bölgede yaşayan ve benzer ağrılardan şikayetçi binlerce insana dağıtıyor. Dağıtırken de eğer bundan ağrılarınız geçerse/rahatlarsanız bana hastalığınızı-ağrılarınızı ve size ne oranda iyi geldiğini belirten bir teşekkür mektubu göndermenizi rica ediyorum diyor.
Bir yıl sonra aynı doktorun karşısına çıkan çiftçi içinde binlerce teşekkür mektubu olan koliyi doktorun masasına bırakıp dönüyor.:agla:
İşte 1999 yılında patenti alınan LİTOZİN in hikayesi.:rules:
120 kapsüllük LİTOZİN internette 150-200 liraya satılıyor. Yaklaşık bir aylık kullanıma eşdeğer.
Bu hikayeyi anlatan arkadaş LİTOZİN' i açıp içine bakmış. Bildiğiniz kuşburnunu her şeyiyle(çekirdekleri-dikenleri) toz haline getirip kapsüllemişler. Bunun üzerine o da kuşburnunu toz haline getirip kullanmaya başlamış. LİTOZİN ile tanışması ağrılarının son bulmasına sebep olmuş.
Ben "Çayını ya da marmelatını da kullansak olmaz mı?" dedim. Net olarak hayır dedi. Kendisi denemiş. Aynı etkinin % 5 ini bile alamamış. Sıcaklık yararlı olan içeriğini yok ediyor dedi.
Ben ve babam yaklaşık 6 aydır kullanıyoruz. Çok büyük rahatlama oldu. Diğer kullandığım geleneksel halk tıbbı yöntemlerinin yanında yerini aldı. Ancak meyvenin iyi kurutulup hiçbir şeyinin ayrılmadan toz hale getirilmesi çok önemli. Yoksa özellikle çekirdekler vücuda girdiği gibi çıkıyor. Fayda etmiyor. Tahmin edeceğiniz üzere; denedim. :he:
Geleneksel halk tıbbı diyorum ama kuşburnu tozunu DANİMARKA patentleyip dünyaya satıyor. Akılda olsun.:rtfm::vk:
Umarım birilerine faydası dokunur. Olur ya belki hayır dua bile alırım.:party:
Saygılar...