lütfi bergen
@BergenLutfi
İslâm ekonomisinin en önemli ilkesi israftan kaçınmak ve "istikamet" üzere yaşamaktır.
İstikamet: itidal, itaat, dürüstçe yaşamak, dinin emirlerine itaat etmektir.
İtidal üzere yaşamak: ölçülü olmak, dengeli yaşamak.
İslâm ekonomisi için öncelikle istikamet üzere yaşamayı ilke edinmiş bir toplumun doğması gerekir.
Bu toplumun modern zamanların "tüketim toplumu" olmayacağı açık değil midir?
1980 kuşağının dindarlık anlayışı kentlere talipti.
Çünkü kamusal alanda varlık bulmak için geleneksel "kanaat toplumu"ndan kopmak gerekiyordu.
Demek ki 1980 kuşağı aslında Tüketim Toplumu'na akmak isteyen modernlik tezahürlerine talip bir nesil olarak geçmişi reddediyordu.
Günümüzde muhafazakâr kesimlerde kapitalist toplumun "emtia alım araçları"nın kullanışlılığına hayranlık gelişmiş durumda.
"İyi yaşamak" ifadesinin muhafazakâr kesimde anlamı "değerleriyle yaşamak" değil artık. Maddi uygarlığın araçlarına sahip olarak yaşamak amaçlanıyor.
Muhafazakâr insanlar 1980'lerde kentlerin çeperinde "değerlerini kaybetmeme" mücadelesi veriyorlardı.
Şimdi artık "değerlerini savunma"ya dair söylemlerini dahi kaybettiler.
Türkiye'de dindarlık kapitalizmi ve sosyalizmi eleştiren bir ideolojik iddia ile ortaya çıktı.
Bütün gücüyle sosyalizme yüklendi.
Geldiği noktada kapitalizm, dindarlığı yutup tüketim toplumuna katıverdi.
................................................
Yazdiklarim yatirim tavsiyesi degildir...
Yer İmleri