Sayfa 12/40 İlkİlk ... 2101112131422 ... SonSon
Arama sonucu : 313 madde; 89 - 96 arası.

Konu: Küresel ponzi

  1. #89
    NASDA Q bir türlü toparlanamıyor, biraz daha zorlama bir sayım....

    B si çok geri çekmiş, C si çok uzatmış, C sindeki ED nin 2 si kısa kalmış, bir zigzag. Hedefi 1 inci dalgayı örtme sınırında bitiyor.

    Meali, oraya olursa tabi, 4 or W koyduğumuzda, bir X mi ilerliyor 5 mi hiç bilemeyeceğiz, isterse, çok sert Y ye çevirebilecek, ya da bu korkuyu kullanarak 5 gelecekse kaldıraçlı yüklü alımlar engellenecek.

    YTD


  2. #90
    Erenler isterse...

    Titan toplantılarındaki gibi, hey, hey, hey...ytd

    Borsa...sürüyü yönetme sanatı..


  3. Ben de diyordum aşilus nerede?!

  4. #92
     Alıntı Originally Posted by BaşKara Yazıyı Oku
    Ben de diyordum aşilus nerede?!
    Buralardayım......ihtimalleri hesaplıYORUM.


  5. #93
    Mortgage krizinden sonra bankacılık sektörü komple mortu çekmiş görünüyor. Uzun bir süre alçak sürünme yapacağa benziyorlar. YTD


  6. Achiles hocam ve başlığı okuyan herkese merhabalar.

    Ukrayna-Rusya savaşı tüm acımasızlığıyla devam ederken büyük insani dramlar yaşanıyor.
    Bir yanda büyük güçler arasında sıkışmış kendi bağımsızlık savaşını veren bir Ukrayna, bir yanda ise emperyalist hayallerine doğru yürürken batı tarafından büyük bir tuzağa düşürüldüğünü belki de çok geç fark eden bir Rusya.

    Japon Amiralin 2.Dünya savaşında ki meşhur sözü akıllara geliyor "Korkarım uyuyan bir devi uyandırdık".

    Ben olaya askeri açıdan değil ekonomik açıdan yaklaşacağım müsadenizle.
    Savaşın tüm askeri sonuçlarından bağımsız olarak, Rusyayı çok büyük bir ekonomik yıkım bekliyor.
    Nasıl başardıysa neredeyse tüm dünyayı karşısına aldığı için bu durumdan kurtulması da hiç mümkün gözükmüyor.
    Rus halkı henüz durumun çok farkında olmasa da ekonomik bir atom bombası yediler ve çok uzun yıllar boyunca sadece fakirleşecekler. Belki on yıllar sonra bu ekonomik buhranın sonucu iç karışıklık ve yeni bir parçalanmaya doğru bile gidebilir.

    Tayvan'a yıllardır benzer bir şekilde müdahale etmenin yollarını arayan Çin şuan Rusya'ya yapılanları korku filmi izler gibi izliyordur. Sesleri bile çıkmıyor.
    Hatta olay o kadar abartıldı ki iş ekonomik yıpratmadan çıkıp cadı avına dönüştü ve batının elleri Rus Sanatçılara, Sporculara, öğrencilere kadar uzandı.

    Biz Türkiye olarak ta durumdan büyük dersler çıkartmamız lazım. Yarın öbür gün Yunanistan'la bir savaşa girersek benzer tarifeyi bize de uygulamaya çalışacaklardır. Hatta Ukraynayı ittikleri gibi Yunanistan'ı da bu yolda kurban edebilirler. En basitinden 12 mil kararı bizi savaşa sokmaya yeter.

    Ama olayın birde diğer tarafı var. ABD ve Batı en güçlü silahını kullandı bir kere.
    Şimdi Çin ve Rusya başta olmak üzere bizim gibi tarafsız kalmaya çalışan ülkelerde Batı sistemini kırmanın yollarını arayacak ve bir zaman sonra bulacaklardır.
    Swifte alternatif nasıl bir sistem oluşturulur bilemiyorum ama bu tarz zorlamalar her zaman bir çıkış kapısı aralar...


    Son olarak Rus borsası neredeyse 20 gündür kapalı. Açıldığında da ne Ruble'nin değeri kalmış olacak ne de oradaki hisse senetlerinin. Buradan da biz KY lere büyük dersler çıkar. Herkes yatırımını bunu dikkate alarak yapsın derim.

  7. #95
    Sn Rj16,

    Genel olarak söyleminize katılıyorum. Dünya tarihinde zamanca genişliği olan döngüler var, bu cycle'lar tamamlandığında bir anda ilginç gelişmeler yaşanmaya başlıyor. ABD uzun vadeli tahvillerine bakınca mesela büyük bir cycle' ın tamamlandığı gözlemleniyor. Yine borsalar ekseninde, bir limit fiyatlamaya ulaşıldığı, son dalganın aşırı köpürdüğü, sıfıra düşürülen para arz çarpanıyla sınırsız para yaratıldığı, elden nakit para dağıtıldığı, bir 15 yıllık cycle öncesinde ABD nin finans ve bankacılık sistemine, -biraz da savunduklarıyla çelişir vaziyette orantısız bir desteğinin/devletleştirmenin olduğu v.s. gözlemleniyor.

    Dolayısıyla yeni bir evreye geçiliyor. 'İşsizliği kontrol altına alabilmek için' görünümlü, eş zamanlı 'muhtemelen' oluşan servetleri eritmek de var gizli amaçların içerisinde, rezerv parayı kullanan tüm dünyaya gizli bir vergi dayatma da var, yüksek enflasyon yaratıyor. Yani, tüm dünya ABD' nin bastığı gümüş parayla ticaret yaparken, sikkenin içindeki gümüş oranını düşürüyor. Dünya da bundan kaçabilmenin yollarını arayarak ya ABD borsalarına hücum etti, ya da emtiaya, ama en nihayetinde zurna 'zırt' dedi.

    Bir gerilim yarattı/tetikledi, kimisine göre Rusya' yı tuzağa düşürdü, kimisine göre Rusya abartılı bir hamle yaptı çareleri tüketmeden, bana göre de Atlantik Paktına balans ayarı yaptı, Avrupa' yı hizaladı. Şimdi yüz milyarlarca dolarlık silah üretecek, satacak, sahip olduğu kaynakların fiyatını arttıracak, tekrar Avrupa' yı ziyaret ettiğinde Fransa Almanya 'yine' dirsek çıkartmayacak, v.s.

    Çin konusunda farklı düşünüyorum. Geçenlerde güzel bir TV programı vardı, oradaki anlatılar üzerinden gideyim, gerçi ben zaten o yönde düşünüyordum da, bizimkisi açık kaynaklardan elde edilen bilgilerle oluşan gelişen şeyler. TV programına bu sefer nasılsa konunun uzmanı, diplomasi, uluslararası ilişkiler konularında v.s. hocaları ağırladılar. Biri dedi ki, Çin' de düzenlenen Güvenlik Konferansı gibi bir faaliyete katılmış, Şi Cinping Tayvan konusunda beklendiği şekilde konuşunca büyük olay olmuş ülkenin iç dinamiklerinde, onların Akil Adamları/Aksaçlıları Şi Cinping' e çok sert çıkmışlar. Yani her ülkenin bir genetiği var, Çin' in genetiği de binlerce yıldır aynı, hatta Orhun Abidelerinde bile geçiyor yanılmıyorsam, sonuna kadar hazır olana kadar diplomasiyle, ticaretle ilerlemek, ve bu esnada kısa-orta-uzun vadeli planlara tutucu bir şekilde bağlı kalmak. Onların karar alma mekanizmaları Rusya gibi değil, kılı kırk yaran detaycı bir ortak akıl geçerli daha çok.

    Özetle, 2030, 2050 gibi hedefleri var, bu esnada askeri anlamda aşmaları gereken merhaleler var. Bir kuşak bir yol projenin ismi ancak, denizlere hakim olma, su yolları, liman projeleri önemli kısmı. Bence, Çin ABD ye önce Hint Okyanusunda, sonra da bütün denizlerde kafa tutacak bir deniz gücüne kavuşmadan, ani hamleler yapmayacak. Aynı şekilde halihazırda takip ettiği ekonomi modelini de, terk ederek alternatifine geçecek bir denkleme kavuşmadan mevcut çizgisini devam ettirecek. ABD şu an en çok Çin' in deniz gücüyle ilgili kaygılanıyor. Sayısal olarak dünyanın en büyüğü oldular bile, ama niceliksel olarak kendi söylemlerine göre, 2050 yılında tam anlamıyla bir küresel donanmaya sahip olacaklar, kabaca 10 tane uçak gemisine sahip olduklarında denebilir. İşin daha da ilginci ABD donanması da kan kaybediyor, yenilenmesi gerekiyor, hatta geçtiğimiz yıllarda bakımsız bir çok savaş gemisi görüntüsü düşmüştü medyaya, veya servis edildi. ABD nin 11 uçak gemisi var, İngiltere' nin 2, İtalya, Fransa birer, Rusya' da 1. Bir bu kadar da LHD denen küçük uçak gemileri var, özellikle dikey kalkış yapabilen F-35B gibi uçaklarla bunların da uçak gemisinden farkı kalmıyor. Bizim de İspanya türevi LHD TCG Anadolu envantere girdi girecek, F-35 leri alsaydık buraya konuşlandıracaktık, şimdi yerine SİHA v.s. geliştirilmeye çalışılıyor. Olsaydı mesela elimizde Libya operasyonlarına hava desteği sağlayabilecektik.

    Uzattım, Çin' in akil adamları Şi' ye neden stratejilerinin dışına çıkma eğilimi gösterdiği konusunda tenkitlerde bulunuyorlar hülasa. Gidebildikleri yere kadar bu sistemle gitmeye çalışacaklar, ABD de Ukrayna meselesinden anladığım kadarıyla Çin' i bir şekilde kışkırtmaya çalışacak, veya ABD komple Çin' in kadim stratejisine teslim olacak, bilmiyoruz.

    Ege Adaları, evet hassas karnımız, sözde Ermeni Soykırım dayatması, BOP ve paralelinde PKK meselesi, şimdi de tekrar tekrar gündeme geleceği anlaşılan Montrö konusu ülkemize karşı kullanılabilen zaman zaman ivme kazanan zaman zaman olgunlaşmaya bırakılan dinamikler. Tabi bunlarla mücadelenin tek yolu güçlü bir ekonomi ve güçlü bir orduya sahip olmakta. Bunlar da son 20 yılda hep batının hedefi oldu, sürekli baskıya maruz kaldı. Tabi hep dış mihrakları suçlamak bir yandan da sorumluluktan kurtulmaya çalışmaya hizmet ediyor. Son 20 yılda ne yaptık diye tahlil edildiğinde vaziyet kabak gibi ortada. Halihazırda ne yapıyoruz diye bakıldığında evlere şenlik durumlar var. İyi şeyler yok mu var elbette mesela savunma sanayimiz. Bence savunma sanayimiz bir patlama yapmak üzereydi, bu bugünkü iktidarla ilişkili değil evvelinden gelen 74 de başlayan bir hareket. 90 ların sonunda ivme kazanmaya, 2000 lerde umut vaadetmeye başlıyor. Ama ABD bu konuda da büyük bir baskı dayattı ambargolarla ve ekonomik sorunlarla. S-400 alma diyebilen/diyebilecek jargonlara sahip olan batı, üretme diyemiyor, onun yerine seni üretemeyecek hale getiriyor. Yani çok boyutu var da, mesela GPS güdüm kitleri, bunları üretemiyoruz almamız gerekiyor, herif de tek tek bunların nerede kullanılacağının beyanını istiyor. Ha keza üretsen de, GPS uydu ağın yok, isterse kapatır, isterse ülkene yönelik GPS datalarını bozar, yanlış veri gönderir. Alternatif sistemler geliştiriliyor, ANS gibi, ya da tam adını unuttum yeryüzü şekillerini tanıyarak yön bulan sistemler gibi v.s.

    Sürekli tekrar ettiğim bir söylem var, bizim en az bir 20 seneye ihtiyacımız var, mevcut koşullarla ve hassas karnımızı koruyarak ilerlememiz lazım, yoksası yok bunun, ülkeleri 'Taş Devri' ne çevirebiliyorlar bu güçleri var. Uzattım saygılar.

  8. #96
    Çiğ süt fiyatı alarm veriyor. Ulusal süt konseyi 1 TL artışla tavsiye satış fiyatını 5.70 e çıkarmış, malumunuz yılbaşından hemen önce yine büyük bir artışla 4.70 olmuştu.

    En iyisi grafikten kendiniz bakın.

    Kaynaklar
    https://ulusalsutkonseyi.org.tr/ulus...fiyati-4-3752/
    https://ulusalsutkonseyi.org.tr/yill...iyatlari-2194/




    Gerçi, çok da kaygılanmaya gerek yok, süt fiyatı %30 artınca peynir fiyatları %30 artmıyor mesela Yılbaşından önce TÜFE hesabına bir ara baktığımda 32 TL ye peynir vardı, inanamadım aynı fiyatı markette de gördüm.

    Antiparantez, 6-6,5 kilo tam yağlı peynirden 1 kilo beyaz peynir 11 kilodan 1 kg kaşar peyniri çıkıyor (normalde tabi), işlemden geçiriliyor, kutulanıyor, işletme bundan para kazanıyor, vergi veriyor, nakliyat masrafı, market karı, KDV si...ama nasıl oluyorsa 32 TL ye peynir olabiliyor. Son rakama göre peynirin sadece süt girdi maliyeti 34,2 TL.

    Süt ürünleri, et çeşitleri, yumurta, yağ, şeker, bakliyat, hepsinde çok yüksek bir enflasyon var, bunların doğrudan ve dolaylı sebepleri arasında artan enerji ve yem/gübre üretiminde kullanılan kimyasallar var.

Sayfa 12/40 İlkİlk ... 2101112131422 ... SonSon

Yer İmleri

Yer İmleri

Gönderi Kuralları

  • Yeni konu açamazsınız
  • Konulara cevap yazamazsınız
  • Yazılara ek gönderemezsiniz
  • Yazılarınızı değiştiremezsiniz
  •