Erhan Bey, temettünün lüzumsuzluğuna ilişkin bilgileri derli toplu bir arada bulabileceğimiz böyle bir başlık açtığınız için teşekkür ederim.
Gönderdiğiniz iletilerin epeyce bir kısmına bakma şansım oldu, bir iki nokta hakkında fikirlerimi söylemek ve bir soru sormak istiyorum.
1- Buffet ve benzeri yatırımcıların hareket tarzları ile ilgili olarak yapılan yorumlardan yola çıkarak; BİST ile Amerikan borsalarının temettü açısından karşılaştırılmasının çok uygun olmayacağını düşünüyorum. Oturmuş bir piyasa ve borsa anlayışı ile henüz 20-30 yıllık bir borsa elbette bir tutulamaz. BİST'teki şirketlere bakınca bize özgü kurumsallaşma hikayeleri, bize özgü patronlar ve bize özgü dalavereler maaselef sıklıkla karşılaştığımız durumlar. Bu yüzden bizim borsamızdaki küçük yatırımcının çıpalarının yabancı borsalardan ve büyük yatırımcılardan veya şirket sahiplerinden (53 nolu gönderinizde Rahmi Koç örneği vermişsiniz mesela bizim için pek uygun örnek olduğunu düşünmüyorum) farklı olması kaçınılmaz.
2-Bütün küçük yatırımcıların aynı düzeyde ekonomi bilgisine, aynı risk ve beklenti anlayışına, aynı seviyede borsa bilgi ve tecrübesine sahip olduğu ve benzer şekilde zaman ayırabileceği varsayımıyla çok alengirli hesaplamalar yaparak temettünün iyiliği veya kötülüğü üzerine fikirler serdetmek her zaman yararlı ve doğru olmayabilir. Ayrıca tasarruflarını borsaya yönlendirmek isteyenlerin sadece temettüye bakmaları ya da hiç dikkate almamaları gibi bir durumun söz konusu olduğunu düşünmüyorum. Az buçuk birşeyler okuyan herkesin yatırım kararını verirken oldukça karmaşık zihni süreçlerden geçtiğini düşünüyorum. Kimisi daha matematiksel olarak düşünüp şirketin temel/teknik analizini bir kuyumcu titizliğiyle ele alırken; kimisi tamamen şirketin değer hesabını yaparak mümkün olduğunca kelepir bir fiyata şirkete ortak olmak isteyebilir; kimisi de temettü ve büyüme odaklı beklentilerine göre karar verir. Bazıları da tamamen duygusal saiklerle hareket edebilirler. Bunun herhangi birisi tek doğru olsa idi buradaki arkadaşların %90'ının aynı 3-5 şirkete yatırım yapması kaçınılmaz olurdu.
Şimdi de bir sorum olacak: Alıntı yapacaktım ama ilgili gönderinizi tekrar arasam da bulamadım. İlk sayfalardan birinde borsada hisse alan birisinin ihtiyacı olduğunda hissesinin cüzi bir kısmını satarak ihtiyacını karşılamasının temettü beklemesinden daha evla olacağını yazmıştınız. Bu bağlamda;
Profesyonel borsa yatırımcıları için basit olabilir ancak herkesin anlaması için aklıma şöyle bir senaryo geldi: Manisa Demirci'de yaşayan bir çiftçi yeni oluşturduğu ceviz bahçesi için her yıl yaz aylarında 8-10 bin liralık ilaç ve gübre harcaması yapması gerekiyor ve bu durum cevizlerden güzelce verim almaya başlayacağı zamana kadar 7-8 yıl sürmesi gerekiyor. Yapacağı bu harcamanın finansmanı için 100000 TL'lik borsa yatırımı yapma kararı aldı.
A Senaryosu: Hektaş, Aksa veya bunlara benzer düzenli temettü veren *** bir şirketin hissesini alıp her sene yaz aylarında yapacağı harcamasını temettüden karşılayabilir. (***=Sizinde iletilerinizde belirttiğiniz gibi bu şirketlerin gelecek yıl temettü vereceğinin garantisi yok ancak yıllardır düzenli vermeleri aksi kanıtlanmadığı sürece bunun tekrar edeceğinin göstergesi olarak değerlendirilebilir)
B Senaryosu: Büyüme beklentisi olan ancak temettü geleneği olmayan başka bir şirket alabilir. Bu ikinci senaryoda alacağı şirketi seçmesi için oldukça karmaşık ekonomik analiz süreçlerini işleterek geleceği doğru tahmin etmesi gerekecek. Ayrıca her yaz ilaç ve gübre için ayırması gereken para kadar hisse satışı yapmak zorunda olacağı için şirketin fiyat yükselmesinin azalan lot sayısını amorti edecek kadar yüksek ivmeli olması gerekecek.
Bu durumda yekten A senaryosu gereksizdir B senaryosu bu kişinin daha menfaatinedir denebilir mi? Şayet B senaryosunun kişinin daha menfaatine olacağını düşünüyorsanız her yıl yapılacak satış kadar azalan lot sayısının yatırımcıya uzun vadede yeteri kadar kazandırmaya devam etmesi için neler yapmalıdır? (lütfen bu kısma cevap verirken karşınızda sürekli borsa ile ilgilenen kendiniz gibi birinin olmadığını düşünün karşınızdaki kişi Manisa Demirci'de yaşayan bir çiftçi -veya oluşturulabilecek başka başka senaryolarda emekli, işi başından aşkın doktor, öğrenci, ev hanımı gibi benzer kişiler olduğunu unutmayın lütfen-
Herkese sağlık sıhhat ve bol kazanç dilerim.
""Koyun verdi kuzu verdi süt verdi, Yemek verdi ekmek verdi et verdi,Kazma ile döğmeyince kıt verdi...
Benim sadık yârim kara topraktır" Koca Veysel
Yer İmleri