Tweet bu:
https://twitter.com/KomradCelal1/sta...05128653217798
Alıntı yaptığı orjinal OXFORD ve CAMBRIDGE üniversiteleri basımı kitabı bu:
|
|
Kendisini şucu bucu diye tanımlayanların tam ters yönde hareket ettiğine şahidim. Konuyla bağlantılı ancak farklı olarak şunu ilave etmek isterim ki imparatorluk,küçük bir devlet yapısıyla yürütülemeyeceği gibi küçük bir devleti de imparatorluk gibi yapılandırmak,bana önemli bir yapısal sorun olarak görünüyor. Mesela ABD'nin eyaletlerinin birisi İtalyanlara,diğeri İngilizlere ait olsa ABD dünya imparatorluğuna soyunabilir miydi? Aynı şekilde elde kalan 780bin kilometrekarelik bir alana bir ulus yerine, yedi düvelden insanı toplamak ne kadar başarı sağlar? Bu nedenle armuta benzemediği için elmaya kızmak veya elmaya benzemediği için armuta kızmak saçma geliyor.
Öte yandan ulus devletten de imparatorluğa geçme idealini bir kenara atmanın da anlamı yok,yapılamaz değil,yapılmışı da var.Ama bunun da bir yolu yöntemi var,basit iş değil,sorun çözmek yerine sorunları arttırarak işi arapsaçına çevirerek,kültürü,sosyal yapıyı garabet haline dönüştürmek,hele bir de bu sahada güçlü rakipler varken ekonomiye nasıl yansıyacağını kestirmek güç değil. Ulus devlet gibi daha az karmaşık bir yapıda bile yeterli başarı sağlanıp sağlanmadığı kişiye göre değişir, başarısız görenlerin oynadığı ise büyük bir kumar. Tercihini gerçekleştirmek için doğru adımlar atılmazsa, neyi tercih ettiğinin de pek önemi kalmıyor,aynı piyasalardaki gibi.
Tweet bu:
https://twitter.com/KomradCelal1/sta...05128653217798
Alıntı yaptığı orjinal OXFORD ve CAMBRIDGE üniversiteleri basımı kitabı bu:
Sn.selka merhaba.iyi dilekleriniz için teşekkür ederim.Ben szie dolar şu anda Türkiye de 8-9 arası dersem ne dersiniz? Şu anda 8-9 dan işlem görüyor desem? Muhtemelen burada okuyanlar bu adam kafayı yemiş der.. Ama doların 3,80 lerde olduğu zamanlarda politika faizi 13-14 lerde geziyordu.Şu anda ise 20 lerde geziyor.2 yıllık gösterge tahvili ise 24 lerde. Yani doları 5-6 arasında tutmanın maliyeti %100 bir faiz artışı oldu.Ya dolar yükselişe devam edecekti, yada faiz yükselecekti.Faiz yükseltildi ve dolar buralarda geziyor.
Ama olay aslında bunlarda değil.Bunlar sadece hastalığın dışarıya yansımaları.Türkiye yıllarca düşük kur düşük faiz politikası gibi literatürde yürütülemiyecek bir politika yürüttü.Çünkü ülkeye diğer ülkelerin MB lerinin parasal genişlemesi nedeniyle sürekli para giriyordu.Yani bakkal müşterisine yüklü mal alma hakkı tanıdı.Ve veresiye defterine yazdı.
Türkiye sürekli açık veren bir ülke.ben sadece dış ticaret açığından da bahsetmiyorum.Tasarruf edememekten kaynaklanan birde iç borç açığımız var.Sürekli ürettiğinden çok tüketen bir toplum haline geldi. Eğer faizleri indirmeye kalkarsanız (FED nedeniyle bile olsa bile faizin reel seviyeye gelmek ve faiz kur dengelenmesini sağlamak için ) kur bir kaç ay içinde 8-9 bandına gidecektir.Zira psikolojik olarak da dolarizayona yakalanan bir halkımız var.
Türkiye enflasyon yalanına kanıp faizi indirmemeli.Reel enflasyonun çok daha fazla olduğu biline biline 18 enflayon var deyip faizleri indirirse hükümet inanın büyük kur sıçraması olur.Bu belki ilk etapta çok fazla olmayacaktır.Ama baz etkisi geçince faizler MB nin kontrolünden çıkacak reelde daha da yükselecektir.
Lütfen akıl vermeye çalıştığımı düşünmeyin.Size ayrı bir değer veririm .bilirsiniz. Sadece benim düşüncelerim bunlar. Yanlışda olabilir. Saygılarımla
Burdaki tüm yorumlarım yatırım tavsiyesi değildir.
Sn.Human o nasıl söz... Yanlış yada doğru, ne kadar güzel fikirleriniz ile katkıda bulunuyorsunuz.. Ayrıca bana akıl da verebilirsiniz. Çok hoşuma gider, bana değer verdiğinizi düşünürüm.. Aksine hiçbir şey yazmaz, fikir beyan etmez iseniz o zaman uçurumlar açılmış demektir. Ayrıca, Size alınmam olası değildir. Sizde beni bilirsiniz. Sizin yeriniz bende de ayrıdır..
Sn.Human TR piyasalarında ben bilirim demek, hiçbir şey bilmemektir. Sonuçta ikimizde öngörülerde ve tahminlerde bulanabiliriz. Dünya da haftalık politika faizlerine baktım. Sanırım TR ya 3.cü yada 4.cü sırada...
Haftalık politika repo faizi %24 den yukarı 2 yada 3 ülke filan var.. Arjantin ve Venezuela bunlara dahil... Papua filan Sudan filan bizden aşağıda, o denli...
Sn.Human sizin bankacılık geçmişiniz var.. Piyasayı ülkeyi insanları benden daha iyi tanıdığınız muhakkak ama Türkiye asla bir Papua nın altında olamaz, inanın bana eksiklerimiz olabilir ama bu kadar uzun boylu değil.
Günlük brüt %24 faiz ise USD ın yükselmemesi için verilen bir bedel... Sn.Human yatırım, kapitalizm biraz acımasız olabilir. Sonuçta bu çarklar arasında bizler en az erezyon ile kurtulmanın yolunu arayan yatırımcılarız..
USD alınabilir, TL satılabilinir.. Tam tersi de olur.. Ama her seçenek aslında bir vazgeçiştir.. USD almak, TL faizinden vazgeçmektir.. Oysa TR de son 25 yıldır USD taşımanın bedeli hiç bu kadar ağır olmamıştı...
Asla USD satın yada alın demek haddim değildir, sadece fikirlerimi yazıyorum. Sonuçta burada herkes diğerini etkileyebileceğini sanmıyorum....
USD bu şekilde yükselmez SN.Human..
Çünkü TR girmiş olduğu her krizin 1 gün öncesi tüm ekonomik aktivite tüm sıradanlığı ile devam etmiştir. Hiç kimse özellikle KY kriz olacağını öngöremeden, hazırlıksız PAT diye yakalanır...
Kriz BASKIN demektir.. Amansız milleti, ekonomiyi yakalar milleti silkeler....
Oysa, şimdi KY DTH larını 90 milyar USD dan 180 milyar USD a kadar doldurmuş, sipere yatmış, şarjörü doldurmuş, kurma kolunu çekmiş, baskını bekliyor...
Siz olsanız böyle bir baskını yapar mısınız?
Yabancı da öyle...
Bu baskın sonucundan fazladan aldığı 90 milyar USD ı 9 yada 10 TL den satıp yabancının parasını alacak; böylece TR de bir ilk gerçekleşecek ; ilk defa KY 90 milyar USD ı krizde satıp para kanazanacak demektir, USD alırım demek...
Olmaz mı? Olabilir... Aksini iddia edecek kadar tecrübesiz bir yatırımcı değilim, lakin SN.Human 18 yıllık TRADE hayatımda bu tecrübe, memlekette bir ilk olduğu kadar; bende de bir ilk olacak.....
KY nın TR de para kazandığı bir Ekonomik KRİZ, diye..
Benim tecrübem şöyle der...
Bir kriz olacak ise şöyle olur...
TR nin DTH ları ortalama 110 milyar USD dır... 180 milyar USD dth ile kriz olmaz...
USD ı 5,70-5,60-5,50-5,3 a kadar indirirler... Burada moraller bozulur.. Psikolojisi en güçlü olanın bile zor dayanacağı yerdir.
DTH lar çözlümeye başlar 180-160-130-100 milyar USD a kadar iner, vade cayır cayır faiz yazar...
Herşeyin normalleştiği düşünülmeye başlanır, herkes mesut mutlu iken bir allahın kulu KY gidip USD alayım diye aklına gelmez iken; akşam yatar sabah kalkarsınız USD 5,10 TL den 10 TL olmuştur...
Sn.Human burada amacım asla sizi etkilemek değildir.. Sadece, düşüncelerimi ve tecrübelerimiz paylaşmak istedim..
Saygılar...
|
|
Selam dostlar sayfaları incelerken yazılarınızı gördüm. Bir katkı da ben yapayım dedim.
Arjantin sevdiğim bir ülke herşeyi ile bize çok benziyor. Dünyanın öbür ucunda olsa bile. Populist yöneticiler dahil
Aşağıdaki yazıda Mauricio Macri adını Türkiyedeki eşdeğeri ile değiştirin..
2001 krizlerimiz bile aynı. Arjantinde neler oldu-oluyor internet kaynaklarından incelemenizi öneriyorum. Ekonomik sorunlarda genellikle çözümler aynıdır..
"Arjantin ve Türkiye’de popülizmin faturası"
Ekonomik kriz denince ilk akla gelen ülkelerden biri olan Arjantin geçen hafta borçlanma faizini %40’a yükselterek piyasaları şaşırttı. Finans piyasalarının en riskli Yükselen Pazar(YP) ülkesi olarak gördüğü Arjantin’de merkez bankasının uzunca bir süre direndikten sonra faizleri artırmaya başlaması ülkeden para çıkışını önleyemeyince merkez bankası 5 milyar dolarlık döviz rezervini eritti ama bu önlem de ters tepti, ülkeden para kaçışı hızlandı. Son çare olarak uygulanan ve faizleri %40’a yükselten geçen haftaki faiz şoku Arjantin pesosunun bir miktar toparlanmasını sağladı ama ‘hastanın’, yani Arjantin ekonomisinin sağlık durumu vahametini koruyor.
Arjantin ekonomisindeki hastalığın temel nedeni, Arjantin’i “popülizm illetinden kurtarıp normal bir ülke†haline getireceğini vadederek 2015 yılında iktidara gelen Devlet Başkanı Mauricio Macri’nin, iddialı reform programını zamana yayarak durumu idare etmeye çalışması. Bütçe açığının büyümesini ve cari açığın tırmanmasını önleyecek reformları savsaklayan ve yükselen enflasyona set çekemeyen Macri piyasaları oyalamaya çalışırken, son haftalarda ABD dolarının yükselişe geçmesi, en riskli ülke olarak görülen Arjantin’den sermaye kaçışını hızlandırdı. Pesonun değer kaybı hızlandı ve ülke yeni bir krizin eşiğine geldi.
Piyasalar, reformları sulandıran ve ekonomik istikrarı sağlayamayan Macri’yi cezalandırırken krizin eşiğine gelen ülkede halkın Başkan’a verdiği desteğin de azalmaya başladığı belirtiliyor.
Arjantin’den sonra Türkiye mi?
Küresel finans piyasaları, Arjantin’den sonra en yüksek riskli YP ülkesi olarak Türkiye’yi görüyor. YP ülkelerinin risk sıralamasıyla ilgili her değerlendirmede bu sıranın değişmediğini görüyoruz. ABD dolarının değer kazanmasıyla birlikte YP ülkelerinin yükselen riskleri tartışılırken de Arjantin’den sonra ilk akla gelen ülke Türkiye oldu. Financial Times gazetesi önceki gün, “Fırtınalı hava yükselen pazarları vuracak†başlıklı başyazısında şunları yazdı: “Arjantin’den sonra ilk akla gelen ülke Türkiye. Türkiye’nin de büyük bir yapısal cari açığı var ve enflasyon oranı yükseliyor. Arjantin’de olduğu gibi Türkiye’de de yatırımcılar merkez bankasının bağımsızlığı konusunda kaygılı. Türkiye’nin buyurgan Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın Merkez Bankası’na emirler yağdırdığı biliniyor.â€
Geçen yılın başından beri Türkiye’de uygulanan popülist ekonomi politikalarının piyasalardaki kaygıyı beslediği ve Türkiye’nin riskini artığı görülüyor. 2017 yılında ekonomiyi canlandırmak ve büyümeyi hızlandırmak için uygulanan kredi genişlemesinin ve çeşitli kesimlere sağlanan diğer desteklerin cari açığı büyüttüğünü, enflasyonu azdırdığını ve kamu maliyesini zorlamaya başladığını herkes görüyor. Petrol fiyatındaki yükselişin kalıcı olması halinde bunun da cari açığı büyüteceği ve Türkiye’nin büyüyen cari açığı finanse etmekte zorlanacağı da biliniyor. Türk lirası en hızlı değer kaybeden YP parası sıralamasında en başlarda yer alırken dolar bazında borçlanmış olan Türk şirketlerinin sorunlar yaşayacağı da konuşulan konular arasında. Erken seçim kararı sonrasında çeşitli kesimlere yapılan cömert vaatler de popülist uygulamalarda ipin ucunun kaçtığını ve ekonomideki dengesizliklerin artacağını düşünenlerin kaygılarının artırıyor.
TARİH: 09 Mayıs 2018 https://www.dunya.com/kose-yazisi/ar...aturasi/414799
Bir yıl önce yazılmış bir yazı...Perşembenin gelişi Çarşambadan belli demekki. Geçen bir yılı hep birlikte ekonomik felaketle yaşadık.
Burada belirtmek istediğim husus Arjantinde halkın bankalarda ciddi miktarda döviz hesabı varken %105 devaluasyon gerçekleşti. Yani herkesin dolarize olması paranın değer kaybı için engel değil. Arjantin bu yazının tarihinden 1 ay sonra yani haziran 2018 de IMF ile anlaşmaya gitti..ve halen çırpınıyor kurtulmuş değil...Gelelim bize: Türkiye için de IMF ile anlaşmaktan başka yol yok. 2019 yılında 200-210 milyar dolar dövize ihtiyacımız var. Herşeyin en iyisini bilen yönetimimiz mucize enerji kaynakları altın vb bulamazlarsa yolumuz Arjantin yolu..Herkese sevgiler..
Yer İmleri