Sayfa 14/19 İlkİlk ... 41213141516 ... SonSon
Arama sonucu : 151 madde; 105 - 112 arası.

Konu: İmar bankası mağdurları tartışma ve protesto başlığı

  1. bimer e yazdığım bir yazı..

    15 yıl önce devlet yöneticileri cebren ve hülle ile imar bankası tasarruf sahiplerinin haklarını gasp ettiğinde hazine müsteşarlığını aramıştım, çıkan bayan nazik bir dille "beyfendi sizin haklarınızı gasp etme gibi bişey yok" demişti..

    buradan şunu anladım insan aklıyla kendini o derece kandırabiliyor ki hani diyelim bir serseri bir kadına tecavüz edip öldürse "ben ona iyilik yaptım" diyeblir.

    sende devlet aklı var, zorla banka sahibine husumetten dolayı çalışan bankaya el koyacaksın, üstelik bankaya el koymama gibi bir seçeneğin var, gerekli algıyı zaten yapıyordun dersin ki; ben bu bankadan istedğim haracı alamadığımı düşünüyorum o yüzden BANKAYI KURTARMIYORUM..

    devlet tahvili /hazine bonosu denilen yatırım aracının karşılığı olmayınca hak kaybolmaz o yatırımcıların aynen mevduat sahipleri gibi bankadan alacakları vardır.. alğı ile olay öyle bir duruma getirildi ki hazine kağıtlarının karşılığı yoksa kökten hak kaybolmuştur (buunu sözüm ona bu işi bilenlerden öğrenmek istiyorum)

    sen öncelikle bir bankaya BANKA muamelesi yapmazsan O BANKADAN VERGİ ALMAYA HAKKIN YOKTUR.. yani hem limuzin-hem cam kenarı seçeneği yok... bankayı var olduğundan bu yana 1tl fonlamayacaksın banka hakkında olumsuz her dedikoduya müsaade edeceksin (batmasından keyif alacağın için) oradaki tasarruf sahiplerinin hakları umrunda olmayacak..

    bankayı denetlemeyeceksin, hatta bankaya karşılıksız bono satması için tavsiye de bulunacaksın.. ee sonra BEN BANKADAN YETERİNCE VERGİ ALAMADIM... batan diğer 20 kusur bankadan ettiğin 60 milyar dolar zarara yeterince vergi aldığın içinmi katlandın?

    o bankalar zaten hortumlandığı için ZATEN BIRAK VERGİYİ ÜSTÜNE SÜREKLİ MERKEZ BANKASNIDAN PARA VERİYORDUM DESENE yüreğin doğruyu söylemeye yetmiyomu?

    sen aşağılık gaspçı, aşağılık hırsızsın.. bu uzanların mallarına ve parasına el koyduğun için değil tasaruf sahiplerinin haklarını gasp ettiğin için hiç bir hakkın yokken çalışan bankaya el koyup oradaki hak sahiplerinin 25-30 yıllık birikimlerini gasp ettin, kendi aklınla kendini kandırmaya devam edebilirsin ama orada uğranılan maddi ve özellikle manevi zarar akıl almaz boyutta.

    çeaş kepez e para var diye el koydun.. ya imar bankasına? imar bankasının şubelerinde kasalardan paramı fışkırıyordu? bir devlet bankaya neden el koyar, birde zararda olduğunu idia ediyorsa? amaç çok belli uzanların çok ciddi servetleri vardı, mevduatı traşlar , kanun çıkarır uzun vadeye yayar ve uzanların mallarına ve parasın bir kanun çıkarıp " bankasına el konulan banka sahiplerinin ve yakınlarının tüm mal varlığına, parasına el konulur" diyerek sözüm ona ödeyeceğin çok üstünde paraya ve mala çökmek...

    bunları kasıtlı, art niyetli ve bilerek yaptın... bunu aklına kazı.. ve kendini kandırmaktan vazgeç, siz akıl almaz aşağılık zihniyete sahip insanlarsınız...

  2. bugün imar bankasın da aşağılık yalancı t.c devletinin uydurduğu sahte yada fake "hortum" u biraz karalayayım diyorum.
    lerkes anlasın...

    nolmuş? imar bankası uzanlar tarafından hortumlanmış, nasıl hortumlanmış? uzanlar imar bankasındaki tüm tasarrufu kendni şirketlerine aktarmışlar. (devlet bunun kayıtları yok demiyor sadece uzanlar topladıkları tasarrufları kendi şirketlerine aktarmış diyorlar)

    peki hortum kağıt üstünde nasıl oluyor? şöyleki aşağılık zihniyetin yazdığı hukuk kitabı ve çıkardığı yasalar BİR BANKA ALACAKLARIYLA VE BORÇLARIYLA DEĞERLENDİRİLİYOR..

    yani kağıt üstünde imar bankasının uzan şirketlerinden alacağı yoksa devlet bu banka hortumlanmış diyor.. kağıt üstünde olmaması da esasen mümkün değil.. zira devletin PARANIN İZİNİ bilmemesi imkan dahilinde değil.

    offshore, hazine bonoları, mevduat hepsi toplandığında devletin açıklamalarına göre yaklaşık bugunkü parayla 10 milyar tl parayı uzanlar sistem içinde kullanmasına rağmen DEVLET BUNU FARKETMEMİŞ.. gülümsüyorum tabi gülünecek birşey değil ZİRA DEVLETİN BİLMEDĞİ HİÇBİRŞEY YOK.. nasıl oluyo derseniz.. DEVLET UZANLARIN TOPLADIKLARI MEVDUATLARI VS KENDİ ŞİRKETLERİNE AKTARMASINA ARTNİYETLİ, KASITLI VE BİLİNÇLİ OLARAK İZİN VERİYOR..

    türkiyenin şuanki ekonomik/finansal büyüklüğü 15 yıl öncesi türkiyenin büyüklügü ile en az 5 katıdır tahmin ediyorum (araştırmamdım)

    uzanların sözüm ona devletten BDDK,TCMB,SPK;HAZİNE vs kurumlardan gizledğini idda ettiği para 10 milyar tl.. bugünkü şartlarda yaklaşık 50 milyar tl yi uzanlar devletten gizleyebilmiş.. NE ZEKİ ADAMLAR YAW :D

    yada başka seçenek bugünün ekonomik büyüklüğü ile kıyasladığımızda uzanlar 50 milyar tl yi halktan t oplamış ve bir depo ya saklamış yani hiç kullanmamış...

    teknik olarak bunu jondowes daha iyi açıklar..

    realite de hortum aşağlık zihniyetlere göre kağıt üstünde var (buna inanmak istiyorlar zira halkın 30 yıllık alınterine çökebilmek onlara akıl almaz bir haz verecek)

    tabi akla devletin ve kapitalist sistemin bankacılığa nasıl baktığı akla geliyor. esasen bankalar devlet adına tasarrufları toplarlar. yani devlet derki? BANA BAK SANA BU TASARRUFLARI TOPLAMA HAKKI /İMTİYAZI TANIYORUM BÜTÜN PARA HAREKETLERİN HERŞEY KONTROLUM ALTINDA YAMUK YAPMAYA KALKARSAN TASARRUFLARI ÖDERİM FAKAT BU İMTİYAZI ELİNDEN ALIRIM BİR DAHA BANKACILIK YAPAMAZ VE KAYMAKLI KADAYIF YİYEMEZSİN DİYOR.

    yani devlet tasarrufları korumaktan tamamen sorumlu, devlet o dönem de esasen uzanları değil hiç bankayı denetlemiyor, ne yaptıklarını biliyor , bankaların hortumlandığını biliyor fakat birşey yapmıyor.. muhtemelen o dönem de siyasileri banka patronları iktidara getiriyor ve iktidardan gönderiyor.

    zira banka patronları aynı zamanda tüm ulusal medyanın sahibi durumunda. böyle olunca bir "gebe" olma durumu var o yüzden istidğiniz gibi bankaları hortumlayabilirsiniz diyor.. fakat o dönem iktidarının farkı bilerek banka patronlarına soydurdukları bankalarda suçun tamamen kendilerinde olduğu bilinci var..

    bu yüzden soyulan bankaların yükünü 70 milyon vatandaşın üzerine yıkmanın dışında TCMB den sürekli milyarlarca lira fonladılar. bankalarda hortum devam ettiği TCMB nin bankalara aktardığı bu paralar da buhar olup uçtu. zaten bankalara el koyma kararı TCMB NİN SÜREKLİ BANKALARI FONLAMA DURUMUNDA KALMASI VE BANKALARA AKTARILAN BU KAYNAKLARIN DA BUHAR OLMASIYDI.. yani sürdürebilir bir durum değildi..

    imar bankasına döndüğümüzde TCMB UZANLARA BANKA GEÇTİĞİNDEN DEVLETİN BANKAYA ÇÖKTÜĞÜ ANA KADAR 1 TL FONLAMA YAPMIYOR.

    zira uzanlar böyle bir para tcmb den talep etmiyor.. (kendi yağıyla kavrulan bir banka (aslında devletin banka olarak görmediği bir banka)

    denetleme, tolanan paraların uzan şirketlerine aktarılması o dönem devletin umrunda değil zira devlet o dönemde TCMB den fonlamadığı bir bankayı kendisine göre EN OLMASI GEREKEN BANKA OLARAK DÜŞÜNÜYOR.

    çünkü diğer bankalar sürekli likidite sıkıntısı içinde ve tcmb tarafından sürekli fonlanma ihtiyacı duyuyor.. vergi-mergi zaten hak getire.

    DEVLETİN TEK DERDİ HORTUM DURSUN VE BANKALARA TCMB ÜZERİNDEN AKTARILAN PARALAR BUHAR OLMASIN..

    zaten devletin ilgili kurumlarının görevi olmasına rağmen imar bankasının reklamlarla yetkisiz hazine bonosuna ses çıkarmaması sözünü idda ettikleri "özel bir program" sayesinde imar bankasının gizlediği mevduatı rahatlıkla teknolojik imkanlarla görebilmelerine rağmen neden su yüzüne çıkmadığının bir başka kanıtı..

    kısaca tv ve gazetelerde yetkisiz bir banka hazine bonosu satıyorsa bunu engellemek devletin görevi bu görevi kasıtlı, bilinçli ve art niyetli olarak yapmıyor.. (nedenini bilmiyoruz yani ben biliyorum da

    tmsf,bddk nın RAF TEMİZLİĞİ adı altında kaleme aldığı BATAN 25 BANKAYA AİT DETAYLAR.da imar bankasının şubelerinde kayıtların gerçek olduğunu fakat uzanların merkez yatırım a.ş de bu kayıtların manipule edildiğini çok net söylüyor.

    en basit aklı olan insan şunu rahatlıkla düşünebilir (Kİ ZATEN PARA HAREKETLERİNDEN UZANLARIN TCMB YE GÖSTERDĞİ TOPLAM MEVDUATIN ÇOK ÜSTÜNDE PARA TOPLADIĞINI TCMB VE İLGİLİ KURUMLAR BİLİYOR) bir imar bankası şubesine ilglii devlet görevlisi gönderilir. bankadaki kayıtlar alınır.. ve merkez yatırım ve bddk ,tcmb vs kurumlarla karşılaştırılır..

    uzanlardan bu derece şüphelenen bir devlet in en basit denetleme yöntemimdir.. çoğu esnef bile kestiği faturalar ve muhasebesini tutan işletmedeki kayıtlarla vs eşleştirilir bir hata yada bilinçli bir vergi kaçağı varmı sorgulanır.

    BDDK,TCMB , SPK KISACA DEVLET UZANLARIN ÇOK ZEKİ OLDUĞUNU SÖYLEYİP "BENİM BU DOLANDIRICIYA YAPACAĞIM BİRŞEY YOKTU! DEMEYE GETİRİYOR. VE AĞLIYOR..

    gerçek şu ki devlet aklı uzanın aklından kat be kat üstün, bilgisi kat be kat üstün, teknolojik bilgisi de kat be kat üstün..

    bu nokta da uzan özellikle cem uzan devleti dolandırdım zekiyim diye sevinirken esasen embesil olduğunun farkında değil..

    zira CEM UZAN DEVLETİ ASLA DOLANDIRAMAZ DEVLET KENDİNİ ASLA DOLANDIRTMAZ PEKİ NE YAPAR?

    DOLANDIRILMASINA ANCAK İZİN VERİR.. DEVLET İZİN VERİRSE SEN ONU DOLANDIRABİLİRSİN..

    devlet in ilgili kurumlarının uzanlar ve diğer 24 banka sahibi yapılan işlemleri görmemesi, bilmemesi imkan ve ihtimal dahilinde asla değildi..

    TABİ CAN ALICI NOKTA İMAR BANKASINDA GERÇEK ANLAMDA BİR HORTUM YOKSA İMAR BANKASI TASARRUF SAHİPLERİNİN HAKLARI NEDEN GASP EDİLDİ..?

    bu bana hitler döneminde yahudilere yapılanları akla getiriyor. imar bankası tasarruf sahipleri diğer vatandaşlar özellikle diğer bankadaki tasarurf sahiplerinden ayrı tutuldu, farklı gözle bakıldı, farklı algılanması istenildi..

    yani gerçek anlamda hortumlanan bankalar da devlet bankaların soyulmasına izin verdiği olanak sağladığı için sorumlulğu üstüne aldı.. ama imar bankasın da bankadaki tasarrufların karşılığı banka sahibinde olmasına rağmen imar bankasına para yatıran insanların tasarruflarını gasp etmek istedi.. ve bunu yaptı..

    DAHA SONRA HERKESİN ANLAYACAĞI ŞEKİLDE DEVLETİN İMAR BANKASI TASARRUFLARINDAN VERGİ ALMA HAKKI OLMAMDIĞINI ANLATMAYA ÇALIŞACAĞIM. ZİRA T.C DEVLETİ İMAR BANKASINI ASLA BANKA YERİNE KOYMADI.. İMAR BANKASINA PARA YATIRILAN TASARRUFLAR KORUNMAMANIN YANI SIRA ÖZELLİKLE "ŞEKLEN" HORTUMLANMASI SAĞLANDI BUNU DEVLET ARTNİYETLİ, KASILTLI VE BİLİNÇLİ OLARAK YAPTI.

    YANİ İMAR BANKASINA PARA YATIRANLAR UZANLARA ELDEN BORÇ VERMİŞ OLDU.. DEVLET ELDEN BİRBİRİNE BORÇ VEREN İNSANLARDAN VERGİ ALIYORMU?

    SAĞLICAKLA...

  3. BİR FORUMDA BİLEN-BİLMEYEN ARKADAŞLARA İMAR BANKASI VE UZANLAR KONUSUN DA YAZDIKLARIM..

    birkaç yıl geçmiş ama iktisat mezunu olarak öncelikle "taraf! tutmadan mürekkep yalamış birisi olarak yazdıklarınız için öncelikle tebrik ediyorum, dahası tahminlerinizin tutması da cabası

    uzan mallarından ve parasından hariç olmak üzere çarpıçı birşey söyleyeceğim T.C DEVLETİ BİLİNÇLİ VE KASITLI OLARAK DEVLET İÇ BORÇLANMA SENETLERİNDE "MÜLKİYET HAKKI" vermeyerek ANAYASAL SUÇ İŞLİYORDU (o zamanlar)

    yani bankalardan aldığınız dibsler sadece A4 kağıdının yarısı kadar değere sahipti, herhangi bir bankaya devlet kasıtlı yada kasıtsız el koyduğunda o bankadaki dibslerin ödenmesi mümkün değildi

    bunun yanında imar bankası dibs satarken yetkisi olmadığını devlet kurumları bankaya el koyduktan sonra dile getirdiler, yani banka reklamlarla dibs satarken devlet art niyetli ve kasıtlı olarak müdahale etmiyor.

    bu şartlarda devlet uzanlardan tmsf den ödediğini idda ettiği paranın karşılığını almasına rağmen türlü oyunlarla hazine bonosu alanların reel alacaklarının 2/3 ünü gasp etti.

    bu mahkeme kararlarının önüne geçmek için YASA/kanun çıkarmaları ve hakların gasp edilmesini taahhütname dayatarak imza altına almakla mümkün oldu.

    strateji şuydu; bu insanlar mahkeme sürecinde (5yıl) haklarının gasp edilmesinden dolayı çok zor duruma düştüler ve şunu anladılar ki devlet isterse bu davaları 10 yıl bile uzatabilir. bundan dolayı hak gaspını imza altına alan belgeleri (TAAHHÜTNEME) mutlaka imzalayacaklardır.

    ve tabi bu böyle oldu.. herkes imzaladı ve hakların 2/3 ünün gasp edilmesine razı oldu.

    tmsf yani tasarruf mevduatı sigorta fonu banka sahibinin mal ve parasından bağımsız olarak belli miktarda mevduatı sigortalar, veya imar bankası döneminde olduğu gibi mevduatın tamamını sigortalar.. ve banka sahibinin mal ve parasından bağımsız olarak sigortaladığı mevduatı ödemek zorundadır.

    tmsf imar bankasın da sigorta fonunu yok saydı.. yani sigorta fonunda biriken para yada kanun gereği fonda olsun yada olmasın ödenmesi zorunlu olan parayı yok sayarak uzanlardan tahsil edilen mal ve paralardan mevduatı ödemek istedi.

    tabi isteklerle kanunlar/yasalar bir olmuyor kanun faizleriyle tüm hakları tamamen öde diyordu DEVLETE devlet bunu aşmak için (benim ağabey imin mv arkadaşı vatısatıyla öğrendiğimiz) MEVDUATLARI TAKSİTLENDİRMEK İÇİN HAZİNE BONOLARINI ÖDEYECEĞİZ DİYELİM VE MECLİSTE TASARI TARTIŞILIRKEN HAZİNE BONOLARI ÖDEMELERİNİ TASARIDAN ÇIKARALIM VE MEVDUAT ÖDEMELERİNİ 3 YIL A YAYALIM.

    aynen böyle oldu.. yasa mevduatları faizleriyle hemen ödenmesini emrediyordu çıkarılan yasada çok küçük bir mevduat miktarı 1 yıl içinde ödenirken 50bin tl üstünde tasarrufu olanın kalan bütün parası 3 yıl sonra ödeniyordu. yani esasen 3 yıla yayma konusu tasarrufların 3 yıl sonra ödeneceği şeklindeydi.. tabi uyduruk hesaplamalarla bunlarda da reel anaparanın büyük birkısmı gasp edildi.

    hazine bonoların da devletin ciddi hizmet kusuru olması dolayısıyle dava kazanıldı, yani hukuk esasen hazine bonolarının hak gaspı yapılarak ödenmesini uzanlardan tahsil edilen para ile ilişkilendirmedi.. senin hazine bonoları satışında ciddi hizmet kusurun var dedi. ve bu bağlamda yasal faizi ile ödenmesine hükmetti.

    devlet yani hükümet bu ödemelerin önünü kesmek için yine yasa çıkardı yasa ile "imar bankasından alınnan devlet iç borçlanma senetlerinin vadesi, faizi, ödeme şekline bakanlar kurulu karar verir, süre gelen davalar da bu kanun hükümleri uygulanır" dedi.

    ve mahkemeler hemen çark edip çıkan kanuna işaret edip verdikleri kararları geviş getirip yuttular.. dibs ödemelerinde kendi içinde bile akıl almaz haksızlıklar, hak gaspları vardı..

    şöyle ki; haziran 2002 de dibs alan bir kişi ile haziran 2003 te dibs alan bir kişiye aynı sözüm ona enflasyon farkı ödendi.. o dönemin enflasyonu ve faizi hesaplandığında bu 1 yıllık fark yaklaşık %60-70 düzeyinde yani imar bankasından dibs alan bir kişiye diğer kişiye göre %70 daha az para ödendi.

    işin trajikomik yanı hem %70 daha fazla hak gaspı yapılan kişi hak gaspına uğradı, hemde görece %70 fazla alan kişide hak gaspına uğradı.. bu iki insan da aynı bankada aynı anda bonozede olmuş insanlar..

    kısaca imar bankasında faiz konusuna da değinmek istiyorum; tabi herkes o dönemleri bilemez , o dönemdeki bancakılık sistemi, internetin henüz çok yeni olması hemen hemen sıradan hiç bir insanda olmaması , bilgiye erişimin çok kısıtlı olması, vs vs..

    imar bankası bazı bankalara göre zaman zaman yüksek faiz veriyordu fakat bu hiç bir zaman sıradışı bir faiz değildi.. bankaların yüksek faiz vermesi ya hortumlama amaçlı olabilir veya zorunluluktan kaynaklanabilir.

    uzanlar hortumcu değildi (imar bankası için söylüyorum) yani imar bankasının içini boşaltıp kaçmak gibi bir niyetleri yoktu. zira imar bankasından topladıkları mevduattan kar ediyolardı..

    imar bankasının bir miktar fazla faiz vermesi uzanların kredileri kendi şirketlerine kullandırmaktan kaynaklanıyordu.. normalde şirketler bankalar aracılığı ile kredi temin ederler uzanlar kendi bankalarından kredi kullandığı için maliyet oldukça düşüyordu,, buda mevduat faizlerine yansıyordu.

    o dönem mesela pamukbank %90 faiz verirken imar bankası %96 faiz veriyordu... başka bir neden TCMB dolayısye devletin uzanları , imar bankasını dışlamasıydı, devlet imar bankasına banka muamelesi yapmıyordu, fonlamıyordu hiç bir destek vermiyordu.

    tam tersine banka hakkında olumsuz görüşler yansıtılıyordu. bu tasarruf sahibinin bankayı daha riskli görmesine neden oluyordu böyle olunca imar bankası mevduat toplamak için görece faizleri yüksek tutmak zorunda kalıyordu.. bu esasen bu konjonktür de bile böyledir.. bir banka hakkında olumsuz görüşler sürekli belirtilirse (yada sahipleri) o banka görece bir miktar daha fazla faiz vermek zorunda kalır.

    bunun dışında esasen toplamda imar bankası devlet e ve diğer bankalara göre daha az faiz vermiştir şöyle ki

    o dönemler kriz dönemleriydi, bankalar 2001 krizinde günlük %7500 faize kadar çıktılar ve o kalbur üstü bankalar bu faizleri tasarruf sahiplerine ödediler, imar bankasında bu faiz olmadı..

    derviş bonosu çıktı 3 aylık net %34 faiz verdi yani 100bin tl paranız 3 ay sonra 134bin tl oldu,, çiller dönemin de çiller bonosu çıktı 3 aylık net %50 faiz verildi yani 500bin tl paranız tam 3 ay sonra 750bin tl oldu.

    bu faizlerin hiçbirini imar bankası vermedi daha doğrusu veremedi. peki neden?

    kriz çıktığında 2001 krizi ziraat bankasının 25 milyar dolar batığı vardı, (piyasa faizi %90 iken %40 la peşkeş çekilen krediler dolayısıyle) ve imf bir gün ipi çekti ve piyasaya böyle tl vermeyeceksin dedi TCMB ye

    ve ziraat bankası bu likiditeyi başka bankalardan karşılamak istedi böyle bir krizi fırsat bulan diğer SAYGI DEĞER bankalar faizi %7500 e kadar çekti.. YANİ EY ZİRAAT BANKASI SEN ZORDURUMDASIN BİR TEKME DE BEN VURURUM dedi.

    tabi imar bankası devlet tarafından dışlandığı için ziraat bankası imar bankasından para istemedi /talepte bulunmadı böyle bir faizi alamayan imar bankası tasarruf sahibine yıllık %90 dan başka faiz veremedi, vadesi gelenler çekip başka bankalara gittiler , vadesi gelmeyenlere imar bankası parasını vermedi (buna babamda dahildi)

    yani akbak,işbank,yapı kredi tasarruf sahipleri %7500 faiz alırken imar bankası tasarruf sahibi %90 faiz alıyordu.

    TOPLAMDA ASLA İMAR BANKASI TASARRUF SAHİBİ BAŞKA BANKADA OLAN TASARRUF SAHİPLERİNDEN FAZLA FAİZ ALMAMIŞTIR, Kİ O DÖNEM DE KURNAZ /ÇAKAL İNSANLAR BATACAK BANKALARA ÖZELLİKLE GİDİYORLARDI ZİRA BATACAK BANKALAR HORTUMLANDIĞI VE SONUNDA LİKİDİTE SIKINTISI YAŞADIĞI İÇİN FAİZLERİ A NORMAL ARTTIRIYORLAR BU DA TASARRUF SAHİPLERİNE YARIYORDU.

    İSTEYEN İSTEDĞİ HESABI YAPABİLİR BANKA BANKA DOLAŞAN , %7500 FAİZ ALIN 3 AYLIK NET %50 ALAN %34 ALAN İNSANLAR FAİZCİ OLARAK KODLANMADI, ve bunların tasarrufları bankaları hortumlanmasına rağmen tıkır tıkır ödendi..

    BU BİR ALGI OYUNUDUR, YANİ SADECE İMAR BANKASININ YÜKSEK FAİZ VERDİĞİ KONUSU..

    bu arada hortumlanmaya değinelim o zaman imar bankası harici 20 kusur banka battı, ve hemen hepsi hortumlandı, bu nasıl oldu? banka sahiplerinin türkiye de kayda değer yatırımı ve parası yoktu... böyle olunca topladığı mevduatı bir şekilde yurtdışına çıkarabilirse ve tmsf nin mevduatlara tam garanti vermesi durumu varken hortumladığı paraların tamamı cebine kalabilirdi.

    çok bariz bir örnek yahya murat demirel dir, hemen hemen hiç parası yatırımı yoktu, egebank vasıtasıyle paravan şirketler vs tanıdıkları (bunlara siyasilerde dahil) bankayı tamamen hortumlamıştır.. ve devlet yahya murat demirelden 1 tl bile tahsil edememiştir.

    fakat egebank taki tasarrufların tamamı 1tl kayba uğratılmadan faizleriyle ödenmiştir...

  4. Türkiye de devletin batmasını istemedği fakat hortumlanmaları yüzünden herşeye rağmen kurtaramadığı ödenen tüm tasarrufuların o zamanki 70 milyon üzerine yıkıldığı bankaların listesi... Ve tabi gerçekte hortumlanmamasına rağmen devletin zorla batırdığı ve tüm tasarrufları gasp ettiği ödediğini idda ettiği tasarrufların çok üzerinde banka sahibi ve yakınlarının mal varlıklarına el koyup t.c bankacılık tarihinde ilk defa t.c devletinin el koyduğu bankadan kar ettiği tek banka türkiye imar bankası....

    Egebank
    ınterbank
    iktisat bankası
    etibank
    toprakbank
    egs bank
    yurtbank
    bank ekspres
    esbank
    bank kapital
    pamukbank
    demirbank
    ulusal bank
    türk ticaret bankası
    yaşarbank
    sitebank
    tarişbank
    kentbank
    sümerbank
    bayındırbank
    marmara bank
    impexbank
    kıbrıs kredi bankası
    tyt bank
    ++++++++++++++ türkiye imar bankası.....

  5. bir günde ÇEAŞ için yazsana,imar artık yok ama barajlar var ve çalışıyorlar. 250k$ paramıza 2003 te el kondu tahta kapatıldı.

  6. mesajlarım da bolca bahsettiğim gibi... BİR BANKA ANCAK DEVLETİN İLGİLİ KURUMLARI İSTERSE GERÇEK ANLAMDA YADA FAKE/SAHTE ANLAMDA HORTUMLANABİLİR.

    bu anlamda bir banka hortumlanıyorsa devletin ilgili kurumlarının mutlaka bilgisi dahilindedir. bu esasen doğru/dürüst bir devletin işine gelmeyeceği için SİYASİ,BÜROKRAT, TEKNOKRAT VS insanların bu hortumlamalardan çıkar elde ettiğini net şekilde gösterir.

    yani banka hortumlanmaları DEVLETİN İLGİLİ KURUMLARININ ENGELLEYEMEYECEĞİ BİR DURUM ASLA DEĞİLDİR...

    DAHA ÖZETİ, BUNDAN ÖNCEKİ DEVLET YÖNETİMİ İMAR BANKASI SAHİPLERİNE ART NİYETLİ, KASITLI VE BİLİNÇLİ OLARAK BU BANKAYI İSTEDĞİN GİBİ HORTUMLAYABİLİRSİN DEMİŞLERDİR.. FAKAT BUNA RAĞMEN İMAR BANKASI SAHİPLERİ BANKAYI HORTUMLAMAMIŞ, TOPLADIKLARI TASARRUFLARI TÜRKİYE DE BULUNAN ŞİRKETLERİNE AKTARMIŞLARDIR.

    realite de asla bir hortum yoktur, devletin aşağılık zihniyetinin bunu hortum gibi göstermesi akıl alacak bir konu değildir.

    imar bankasın dan başka batan bankaların sahipleri O DÖNEM DEVLET YÖNETİCİLERİNİN "BANKALARI HORTUMLAYIN" TAVSİYESİNE UYMUŞLAR GERÇEK ANLAMDA BANKALARI HORTUMLAMIŞLARDIR..

    aynı devlet yöneticileri tasarruf sahiplerinin bir kusuru olmadğı için banka sahiplerinden tahsil edilemeyen bu paraları o dönem 70 milyon olan türk halkına ödetmiştir (BUNLARIN İÇİNDE İMAR BANKASI TASARRUF SAHİPLERİ DE VARDIR )

    devletin ilgili kurumlarının bankacılık konusunda bilgisi ve tecrübesi, teknolojik imkanları BİR BANKANIN ÇOK ÇOK ÜSTÜNDEDİR.

    uzanların özel programla şirketlerine aktardığı tasarrufları gizledği AŞAĞILIK BİR YALANDIR. O DÖNEMİN DEVLET YÖNETİCİLERİ DAHA ÖNCE SÖYLEDĞİM GİBİ BU DURUMU ART NİYETLİ, KASITLI , BİLİNÇİ VE ÇIKAR İÇİN BANKALARIN YAPMALARINI İSTEMİŞLERDİR.

    tabi bu usulsuz işlemleri çıkar için yapan devlet yöneticileri muhtemelen diger bankalar da olduğu gibi uzanlardan bunun karşılığını bir şekilde almışlardır.. (HİÇ BİR DEVLET YÖNETİCİSİ YADA MEMURU ÇIKARI OLMADAN RİSKLİ BİR İŞE ASLA GİRMEZ)

    başka bir görüş; GEÇMİŞ DÖNEM DE BANKALARI DAHA ÖNCEKİ DEVLE YÖNETİCİLERİ /İKTİDARLAR SOYDURDU, AKP NEDEN BUNUN FATURASINI ÖDESİN...

    tekrar etmek istiyorum, İMAR BANKASI ASLA SOYULMADI YAPILAN İŞLEM İMAR BANKASINDAKİ TASARRUFLARI HATTA OFFSHORE TASARRUFLARINI UZANLARIN TÜRKİYE SINIRLARI İÇERİSİNDE OLAN KENDİ TÜRK ŞİRKETLERİNE AKTARMASINDAN İBARETTİR.

    AKP-FETÖ İŞBİRLİĞİNİN YADA FETÖ NÜN YAPTIĞI AŞAĞILIK BİR ALGI OYUNUDUR..

    bu doğrultu da esasen akp-fetö yada fetö nün el koyduğu uzan şirketleri UZANLARIN DEĞİL BİZATİ İMAR BANKASI TASARRUF SAHİPLERİNİNDİR.

    BUDA AKP-FETÖ YADA FETÖ NÜN YAPTIĞI AŞAĞLIK BİR ALGI OYUNUDUR. YANİ EL KOYULAN ŞİRKETLERİN "UZANIN MALLARI-PARASI" GİBİ GÖSTERİLMESİ..

    UZANLAR DEVLETİN VERDİĞİ İMTİYAZLA DEVLET ADINA HALKIN PARASINI TOPLAMIŞTIR, TOPLADIĞI TASARRUFLARI YİNE DEVLETİN BOZUK ZİHNİYETİ YÜZÜNDEN KENDİ ŞİRKETLERİNE AKTARMIŞTIR.

    YANİ ŞİRKETLERİ SATIN ALMADA VE GELİŞTİRME DE HALKIN TASARRUFLARINI KULLANMIŞTIR.

    AKP-FETÖ YÖNETİMİ "BEN UZAN ŞİRKETLERİNE EL KOYUYORUM DERKEN ESASEN TASARRUF SAHİPLERİNİN TASARRUFLARINA EL KOYMUŞTUR

    TABİ TRAJİK DURUM, UZANIN MALLARINI BİRİLERİNE PEŞKEŞ ÇEKERKEN ESASEN TASARRUF SAHİPLERİNİN TASARRUFLARINI VADOFONE , DOĞAN HOLDİNG VS ŞİRKETLERE PEŞKEŞ ÇEKMİŞTİR.

    ŞİRKETLERİ ÇALIŞTIRMAK VE ÇOK DAHA FAZLA PARA KAZANIP TASARRUFLARI HAKKIYLA ÖDEMEK YERİNE MAL VE PARALARI "UZAN MALLARI VE PARASI" OLARAK KODLAYIP..

    VİCDANINI RAHATLATMAK İSTEMİŞTİR.. BU AŞAĞILIK ZİHNİYETE İNSANLARIN DUR DEMESİ LAZIMKEN TÜRK HALKI TARAFINDAN YAPILAN İŞLER ALKIŞLANMIŞTIR...

    ayrıca hiç bir devlet yönetimi önceki yönetimden devraldığı borçları, sorumlulukları kabul etmem e luksune sahip değildir.. bu zihniyetin doğru oluduğunu kabul edersek, devlet önceki iktidalardan kalan akıl almaz DİBS borçlarını da ödememeliydi.. (en azından yerli yatırımcının) ama öyle olmadı imar bankası hariç önceki yönetimin tüm kusurları, sorumlulukları, borçları akp yönetimi t arafından kabul edildi ve eksiksiz yerine getirildi buna halk arasında DEVLETİN SÜREKLİLĞİ denir..

  7. devlet ve/veya çeşitli kurum ve kuruluşlar, ulusal tv lerin YARDIMA MUHTAÇ İNSANLARA (veya bu konuda rol yapanlara) yardım ettiği sıkça duyulur/görülür.

    bir devletin ve/veya insanların "yardıma muhtaç" (tırnak içinde) insanlara yardım edip, imar bankasındaki tasarrufları gasp etmesi , kurum/kuruluşlar ulusal televizyonlar ve vatandaş tarafından BU GASPIN DESTEKLENMESİ nasıl mümkün oluyor hep enteresan gelmiştir..

    tabi irdelendiğin de bunun tamamen ALGI ile ilgili olduğu ortaya çıkar (tabi başka nedenler de var) televizyona çıkıp kendisinin bir çok konuda mağdur olduğunu söyleyen kişinin çok zor durum da olmasa bile paraya ihtiyacı olduğuna az-çok emin olunursa yardım ediliyor..

    deprem mağdurları, başka nedenlerden de yardıma ihtiyaç duyan kişilere de benzer şekilde yardım ediliyor.

    peki İMAR BANKASI TASARRUF SAHİBİ YILLARCA SADECE ASGARİ ÜCRETLE YEMEDEN -İÇMEDEN ANCAK BİR KONUT BİRİKİMİ YAPMASINA RAĞMEN BU HAKLARI HAKSIZ VE HUKUKSUZ ART NİYETLİ , KASITLI VE BİLİNÇLİ OLARAK NEDEN GASP EDİLİYOR?

    ben bu nokta da türk insanının ve devlet yöneticilerinin (türk gelenekleri ile yetişdikleri için) MAĞDUR , YARDIMA İHTİYAÇ DUYAN İNSANI ÖZELLİKLE KENDİLERİNİN YARATMAK İSTEDİKLERİNİ VE SONRA SÖZÜM ONA BU MAĞDURİYETİ GİDERMEK İSTEDİKLERİNİ DÜŞÜNÜYORUM..

    tabi diyeceksiniz ki BU AŞAĞILIK BİR ZİHNİYET DEĞİLMİ? yani insan zor şartlar da uzun vadeli konut kredilerinin olmadığı bir dönem de 25-30 yılda eşiyle birlikte konut birikimi yapması halinde veya belli bir birikim yapıp bunun faiz getirisi ile hayatını idame ettirirebiliyorsa DEVLET ÖNCE BU İNSANLARIN DEVLETE MUHTAÇ OLMADAN HAYATINI İDAME ETTİREN İNSANLARIN DÜZENİNİ BOZMAK SONRA YARDIMA MUHTAÇ HALE GETİRİP 5 YIL SONRA HAKLARININ BÜYÜK BİR KISMINI GASP EDİP,

    KİŞİLERİN KENDİ BİRİKİMLERİNİ GERİ ÖDEDİĞİNİ DÜŞÜNEREK İNSANLARI BİR MAĞDURİYETTEN KURTARDIĞINI DÜŞÜNMESİ SİZCE ŞİZOFRENİ OLABİLİRMİ?

    devlet suriyelilere 3.5 milyon adet konut vereceğini söylüyor.. bu insanlar bu konutları hak edecek bir emek sarf etmemiş, (en azından türkiye de) kendi vatandaşının kira da otururken 30 yılda asgari ücretle eşi ve kendisi çalışarak yaptığı konut birikimini

    BANKA SAHİBİNDE BU TASARRUFLARIN FAZLASI İLE KARŞILIĞI OLMASINA RAĞMEN, BANKA SAHİBİ BUNLARI ÖDEYECEĞİNİ SÖYLEMESİNE RAĞMEN BİR MEVDUAT BANKASINI LİKİDİTE SIKINTISINA PLANLI ,ORGANİZE, ART NİYETLİ, KASITLI VE BİLİNÇLİ ŞEKİLDE SOKARAK.. BANKAYA EL KOYUYOR.

    TASARUFLARIN BANKA SAHİBİNDE OLAN KARŞILAKLARINA EL KOYUYOR, BU KARŞILIK OLMASA BİLE KANUNEN VE HUKUKEN BU TASARRUFLARI ÖDEMEK ZORUNDA OLMASINA KARŞIN ÖDEDİĞİNİ İDDA ETTİĞİ TASARRUFUN ÇOK ÜZERİNDE MALLARA VE GELİRE EL KOYUYOR.. AMA TASARRUFLARIN BÜYÜK BİR BÖLÜMÜNÜ GASP ETMEK İÇİN HER TÜRLÜ YASAL VE HUKUKİ ENGEL ÇIKARIYOR..

    YETMİYOR TAHHÜTNAME DAYATIYOR (ESASEN KİŞİNİN ALNINA SİLAH DAYAYARAK HAKLARINDAN VAZGEÇMESİ İÇİN İMZA ATTIRIYOR)

    türk gelenekleriyle, kültürüyle yetişmiş devlet yöneticilerinin insanların yardıma muhtaç olmalarını ve onlara yardım etmekten keyif aldıklarını sanırım herkes anlamıştır..

    fakat şöyle bir soru akla geliyor; peki devlet yöneticileri vatandaşları ayırmadan sıradan her insan için bunu düşünmeleri gerekmezmi?

    evet ilginç ama devlet yöneticileri her vatandaş için bunu düşünmüyorlar.. o zaman akla şu geliyor kör tuttuğunu ................

    türkiye cumhuriyeti devleti böylemi yönetiliyor? evet malesef böyle yönetiliyor..

    yani bir devlet insanların onuruyla , gururuyla şerefiyle yaşamasını istemeyebilir. bunu en azından ben anlayabiliyorum.

    peki bu durumu rastgele yaratması , yani bilinçsizce bu durumu yaratması normalmidir? işte buna hayır diyorum..

    bu ancak bir ortak aklın yada bir aklın bozulması ile mümkün olabilir akıl bozukluğu belki tıp dilinde şizofreni..

    türkiye cumhuriyeti devlet aklı aynen böyledir.. bir devlet hitler dönemin de oldğu gibi çok zalim de olabilir..

    din,renk, ırk ayrımı da yapabilir,, mesela alman devleti o dönem de yahudilere zulm yapmıştır.. fakat tutarlılık şurdadır.

    ALMAN VATANDAŞLARI ARASINDA ASLA AYRIM YAPMAMIŞTIR.. TÜRKİYE CUMHURİYETİ DEVLETİNİN NE YAPTIĞINI BİLMEDĞİNDEN O KADAR EMİNİM Kİ..

    SYG,,

  8. imar bankası olayını bir benzetme yaparsak şöyle rahatlıkla anlatabiliriz...

    öncelikle her vatanndaşın hırsız olabilme ihtimalinin olduğunu kabul edelim, zaten o yüzden polis /güvenlik güçleri vardır ve bu doğrultu da her banka sahibinin hortumcu/ vergi kaçıran vs olma ihtimali vardır. ve bu yüzden BDDK , spk vs vardır. BU İHTİMAL OLMASAYDI DEVLET BANKALARA SADECE BANKACILIK VE/VEYA MEVDUAT KABUL ETME YETKİSİ VERİR VE ASLA DENETLEME GEREĞİ DUYMAZDI..

    bddk,spk,tcmb vs polis olarak adlandıralım.. hırsız imar bankası sahipleri yani uzanlar.. zarar görebilme ihtimali olanlar halk olarak kodlayalım..

    polis yani devlet... hırsız olabilme ihtimali olan uzanların hırsızlık yapmasına izin veriyor , bunun ötesin de hırsızlık yapması için tavsiye de bulunuyor, bunun da ötesin de hırsızlık yaparken 20mt ileriden sigarasını, çayını içerken bu durumu izliyor..

    BDDK ve devletin ilgili kurumları bankaların hortumlanmamasını her koşulda sağlayabilir, o dönemde de devletin bu anlamda her türlü uzman elemanı , teknolojik gücü vs hepsi vardı..

    hırsız-polis örnedğin de oldğu gibi İMAR BANKASININ TOPLADIĞI MEVDUATI VE DİBSLERİ HATTA OFFSHORE TASARRUFLARI UZANLARIN ŞİRKETLERİNE KAYITLI YADA KAYITSIZ AKTARILMASINI ART NİYETLİ, KASITLI, BİLİNÇLİ VE PLANLI ŞEKİLDE SAĞLAMIŞ, DURUMU GÖZ GÖRE GÖRE İZLEMİŞ VE O DÖNEMİN SİYASİLERİ, BÜROKRATLARI, TEKNOKRATLARI VS BU DURUMDAN ÇIKAR SAĞLAMIŞLARDIR.

    YANİ BDDK VE DEVLETİN İLGİLİ KURUMLARININ UZANLARI SUÇLAMALARI TRAJİKOMİK BİR HADİSEDİR.. DEVLETİN İLGİLİ KURUMLARININ GÖREVİ BİZATİ BANKALARIN BU TÜR SÖZÜMONA USULSUZ İŞLEMLERİNİ HER DURUMDA TESPİT ETMEK VE BUNU ÖNLEMEK GEREKLİ CEZALARI VERMEKTİR.

    bddk ve ilgili kurumlar art niyetli , kasıtlı ve bilinçli olarak uzanların topladıkları mevduatları kendi şirketlerine aktarmalarını sağlamışlardır, BU SUÇTUR BDDK VE İLGİLİ KURUMLAR BU SUÇU MUHTEMELEN ŞAHSİ ÇIKARLARI İÇİN İŞLEMİŞLERDİR.

    trajikomik olan DEVLETİN VE İLGİLİ KURUMLARIN SÖZÜMONA UZANLARIN İŞLEDĞİ SUÇLARI KENDİLERİNİN ENGELLEMEK GİBİ BİR GÖREVLERİNİN OLMADIĞINI DÜŞÜNMELERİDİR.

    polis örneğinden yola çıkarsak; polis gözünün önünde cereyan eden bir hırsızlığı -gasp ı engellemek durumundadır.. böyle bir hırsızlık veya gasp vs suçu işleniyorsa ve polis bunu hiç birşey yapmadan izliyorsa ve hatta bu hırsızlığı teşvik ediyorsa hırsız sorgulanmadan önce POLİS SORGULANIR..

    meydana gelen zararı POLİS KANUN İLE VERİLEN GÖREVLERİ YAPMADIĞI İÇİN kendisi ödemek zorunda kalır.. veya hırsızdan alınır sahibine teslim edilir.

    uzanlar imar bankası aracılığı ile hırsızlık yapmamıştır, yani polis 20mt ileriden sözüm ona bir hırsızlığı izlerken esasen uzanlar halktan borç istemektedir, ve halk a verilen söz, SANA FAİZİ İLE BUNU GERİ ÖDEYECEĞİM..DİR.

    ve bankacılık yaptığı süre içerisinde uzanlar zamanında, 1tl faizini gasp etmeden vatandaşın parasını ödemiştir..

    devletin bu borç-alacak ilişkisinini HIRSIZLIK-HORTUMCULUK OLARAK KODLAMASI AKLA ZİYAN BİR TESPİTTİR.

    zihniyeti bozuk olan T.C devleti esasen vergi alamadığını düşündüğü için bu kodlamayı yapmış, bu kodlamayı yaptığında tasarruf sahiplerin de uzanların halkın parasını çaldığı algısı oluşacak ve devletten bunu ısrarla istemeyeceklerdir (en azından yaratılan algının meydana getireceği sonucun böyle olacağı tahmin edilmiştir)

    bilindgi gibi devlet kazanılan ücretler vs dolaşımda olan paralardan her aşamada vergi alır, yani uzanların imar bankası aracılığı ile halktan topladığı tasarruf ve vergileri devlete ödememiş olduklarını düşünsek bile şirketleri aracılığı ile yaptığı harcamalar vs telsim in lisans ödemeleri , söz edilmesine gerekli olmayan bir çok harcamalarında UZANLARDAN VERGİ TAHSİL ETMİŞLERDİR..

    UZANLARIN İMAR BANKASINDA TASARRUFLARDAN TAHSİL ETTİĞİ VERGİLERİ DEVLETE ÖDEMEMESİ ÇOK DOĞRU VE HAKLIDIR..

    şöyle ki; devlet imar bankası bir mevduat bankası olmasına rağmen asla BANKACILIK SİSTEMİNİN İÇİNE FİİLEN ALINMAMIŞTIR.

    devlet imar bankasını bırakın banka olarak görmeyi zor duruma düşmesi için kendisi veya uzan düşmanları holding, ulusal medya vs tarafından hertürlü bankayı zor duruma düşürecek dedikodu, yorum ve haberleri desteklemiş, görmezden gelmiş ve engel olmamıştır.. BU BİR SUÇTUR..

    imar bankasının şu yada bu şekilde o dönem de olan ve şu anda halen mevcut olan bankaların birbirine olan desteği, tcmb desteği , bddk , spk denetimi vs hiç biri olmamıştır..

    İMAR BANKASI FİİLEN DEVLETLE, VE İLGİLİ KURUMLARIYLA HİÇ BİR İLGİSİ OLMAYAN "HALKIN TABİRİ CAİZ İSE UZANLARA ELDEN BORÇ VERDİĞİ" BİR YAPIYA DÖNÜŞMÜŞTÜR..

    İŞTE DEVLETİN BU YÜZDEN ASLA VE ASLA İMAR BANKASINDAN VERGİ ALMA HAKKI YOKTUR.. İMAR BANKASI DEVLETİN FİİLEN BANKA VE HATTA ŞİRKET OLARAK BİLE GÖRMEDĞİ BİR KURULUŞA DÖNMÜŞTÜR..

    böyle bir duruma getirilen imar bankasında ilk yapılacak iş MEVDUAT KABUL ETME İZNİNİN TEK TARAFLI KALDIRILMASI VE UZANLARIN TOPLADIKLARI MEVDUATIN YÜKÜNÜ KENDİLERİNİN ALMALARINI SAĞLAMAKTI.

    FAKAT FİİLEN TAMAMEN BANKA DIŞI GÖRÜLEN İMAR BANKASINI AŞAĞILIK ZİHNİYETE SAHİP T.C DEVLETİ BANKA OLARAK GÖRMEYİ TERCİH ETMİŞTİR VE PLANLI BİR ŞEKİLDE LİKİDİTE SIKINTISINA DÜŞÜRÜP BANKAYA EL KOYMUŞTUR..

    T.C DEVLETİNİN İMAR BANKASINI ZOR DURUMA DÜŞÜRMESİNİN VE EL KOYMASININ HEM UZANLARI TAMAMEN YOK ETMEK HEMDE ÖDEMEK ZORUNDA KALACAĞI TASARRUFUN ÇOK ÜZERİNDE UZANLARIN OLDUĞUNU DÜŞÜNDÜĞÜ MAL VE PARAYA ÇÖKME ŞANSI OLMASI BANKACILIK SEKTÖRÜNÜN TAMAMEN DIŞINA İTİLMİŞ İMAR BANKASINI TEKRAR BANKA OLARAK GÖRMESİNİN EN BÜYÜK NEDENİDİR.. (ESASEN UZANLARIN OLDUĞUNU DÜŞÜNDÜĞÜ MAL VE PARANIN HEMEN HEMEN TAMAMI İMAR BANKASI TASARRUF SAHİPLERİNİN VE ÇEAŞ KEPEZ HİSSE SENEDİ SAHİPLERİNİNDİR)

    biraz fikir jimnastigi yaparsak DEVLET VE İLGİLİ KURUMLAR UZANLARIN BU DERECE MAL VARLIĞI OLMASAYDI İMAR BANKASINA ASLA EL KOYMAZDI.. bu tespit %100 e yakın doğruluğu mümkün olan bir tespittir.

    en başta ki HIRSIZ-POLİS olayına dönersek; bir hırsızlık-gasp yada tecavüz-öldürme vs olduğun da o anda aynı ortamda bulunan ve durumu engellemeyen bu suçun işlenmesine destek olan ve suçun işlenmesinden çıkar sağlayan POLİS Mİ SUÇLUDUR, YOKSA BUNU YAPAN BİR İNSAN MI?

    BEN HUKUKÇU DEĞİLİM FAKAT BÖYLE BİR DURUM DA HIRSIZIN VEYA KATİLİN NE YAPTIĞI DİKKATE ALINMADAN POLİSİN BU DURUMA ENGEL OLMAMASININ DIŞINDA KASITLI VE BİLİNÇLİ OLARAK BU SUÇU İŞLENMESİNİ SAĞLAMASI VE BU İŞLENEN SUÇTAN ÇIKAR SAĞLAMASININ HIRSIZIN İŞLEDĞİ SUÇTAN ÇOK DAHA AĞIR CEZAYA KARŞILIK GELECEĞİNİ RAHATLIKLA ÖNGÖREBİLİYORUM.

    zira sıradan insan bu suçu işlerken çok büyük risk alır, devlet yada devlet görevlileri kanunları/yasaları sıradan insanlardan çok daha iyi bildikleri için İŞLEDİKLERİ SUÇLARDA KENDİLERİNİ KAMUFULE EDERLER (tıpkı bddk,spk,hazine ,tmsf vs imar bankasının kendi şirketlerine topladıkları mevduatı aktarmasın da kabahatlerinin olmadığını iddia etmeleri gibi)

    DEVLET BÖYLE DURUMLAR DA "HEM SUÇLUDUR-HEM GÜÇLÜDÜR" zira devletin elinde devleti savunacak türkiyenin hatta dünyanın en iyi hukukçuları algı yönetiminde kullanacağı türkiyenin veya dünyanın en iyi psikolog , sosyolog vb bilimle uğraşan insanlar hepsi vardır.

    DÜNYANIN HERYERİN DE BENZER OLMAK ÜZERE GERÇEKTE EN BÜYÜK DOLANDIRICI, EN BÜYÜK HIRSIZ, EN BÜYÜK GASPÇI, EN BÜYÜK KATİL, EN BÜYÜK TERÖRİST. DEVLETLERDİR..

    SYG

Sayfa 14/19 İlkİlk ... 41213141516 ... SonSon

Yer İmleri

Yer İmleri

Gönderi Kuralları

  • Yeni konu açamazsınız
  • Konulara cevap yazamazsınız
  • Yazılara ek gönderemezsiniz
  • Yazılarınızı değiştiremezsiniz
  •