imar bankası türkiye bankacılık tarihin de ilk defa devlet zoruyla planlı, organize ve art niyetle batırılan ve el konup tasarrufların gasp edilmesi amacıyla kapatılan/bankacılık izni kaldırılan TEK MEVDUAT BANKASI (bunun dışında bankasya var ama banka kapatılmadı ve tasarruflar birgün ve 1tl faizi gasp edilmeden ödendi bu bakımdan dikkate alınacak bir durum yok)
not: bank asyanın 15 temmuz olaylarından sonra kapatıldığını ve garanti kapsamının dışında kalan tasarrufların ödenmediğini düşünenler olabilir. şu net bir gerçek ; devlet başbakan ağzıyla "o banka batmış banka" dedi.. daha devletin hiç müdahalesi yokken. yani bu tasarruf sahiplerine "tasarrufunuzu bankadan çekin tavsiyesiydi" sonra devlet müdahale etti ve banka sanırım birkaç yıl açık kaldı. ve bu süre içinde banka sahibi fetöcülerle iktidar arasında akıl almaz düşmanlıklar olduğu ortaya çıktı..
işte bütün bunların ışığında 15 temmuz a olayına kadar bankadan parasını almayanlar %100 fetocüydü.. zira bankadan paraları çekseler dahi devlet bunların tüm mal varlıklarına el koyacaktı. bu yüzden bankadan paralarını alma gereği duymadılar.
ben bu olayla ilgili bütün tecrübelerimi dikkate aldığımda ASLA VE ASLA TÜRKİYE DE BİR MEVDUAT BANKASINDA SIRADAN İNSANLARIN TASARRUFLARIN BU ŞEKİLDE GASP EDİLECEĞİNİ DÜŞÜNMÜYORUM..
bunun bir çok nedeni var.. imar bankası tasarruf sahibine akıl almaz temeli olmayan bir düşmanlık vardı.. algı böyle işlenndi yada türk insanınnda genel olarak bulunan z ihniyeti bozuk olma durumu, çekememezlik, kıskkançlık vs vardı.
bu zengin, elit tabaka ve bazı siyasi çevrelerin algı mühendisliği ile birleşince rasyonel olmayan bir düşmanlık ortaya çıktı.
BİR ÇOK KİŞİ BU BANKAYA DEVLET ZORLA EL KOYSUN VE BU SAADET ZİNCİRİNİ KIRSIN... demeye başladı..
rasyonel olmamak işte bu noktada başlıyor.. insanlar çıkar için ve/veya ego tatmini için birilerine, bazı insanlara , topluluklara, toplumlara dini ve siyasi görüşü farklı olanlara DÜŞMAN olmayı isterler..
bunu bir devlet adına düşünelim,, mesela ırakta abd nin saddam a düşmanlığı esasen petrol temelliydi (bunu herkes bilir) yani irdelediğiniz de düşmanlığın temelinin maddi çıkar olduğu rahatlıkla görülür.
aydın doğanın uzanlara düşmanlığının temelinde de "çıkar" yatmaktaydı. uzanın yok edilmesi aydın doğan a menfaat sağlayacaktı.
imar bankasındaki tasarruf sahiplerinin haklarının gasp edilmesi esasen başka banka tasarruf sahiplerine yada türk halkına direk bir menfaat/çıkar sağlamamıştır.. dolaylı yoldan sağladığı düşünebilir. ama bu asla somutlanamaz.
irdelendiğin de türk halkının imar bankası tasarruf sahiplerinin haklarının gasp edilmesinin istemesinin nedenleri ; bankada parası olmayanların algı mühendisliğine kolayca inanması .. yani bankada parası olmayan bir insan esasen bankada parası olan herkese haset duyabılir ama algı oyunuyla siz bu doğal tepkiyi sadece bir banka üzerine çekerseniz o insanlar o banka tasarruf sahiplerine kinlerini/nefretlerini kusarlar.
bankada parası olmayan insanların , bankada parası olan insanlara haset/düşmanlık duymalarının esasen "doğal" sebepleri vardır. ve konusunda uzmanlar bunu çok iyi bilirler. bu bilgiye sahip olan insanlar birilerine çıkar için yalakalık yapıyorlarsa, bu bilgi ALGI MÜHENDİSLİĞİ İÇİN MÜKEMMEL BİR ARGÜMAN OLARAK KULLANILABİLİ.R
doğal nedenler bana göre insanın tanrı tarafından EŞİT şartlarda yaratılmasıdır.. insan aklı bu eşitliği bozar ve insan doğası bozulan eşitsizliğe tepki gösterir. insanın varoluşundan beri büyük akıllar tarafından yönetilmek istenen bu doğal tepkidir.
bu doğal tepkiyi yönetemediğiniz de kaos/kargaşa olur.. katliamlar başlar.. insanoğlu aklıyla bunu yönetebileceğinden emin olmadığı için güvenlik güçleri vardır yani asker ve polis... asker ve polis üstünün iyi veya kötü insan olduğunu düşünmeden emirleri uygular (zira doğal tepkiyi önlemek için bu şarttır)
üstler kanunun, yasanın anayasanın esasen haksızlık-hukuksuzluk yaptığını yorumlamadan aynen uygular (buda hayati önem taşımaktadır)
tabi birde menfaatler birleştiğinde bir insan ne kadar doğru-dürüst olursa olsun (ki böyle insan neredeyse yoktur) aşağılık zihniyet istediğni her koşulda yaptırır.
menfaate örnek: esasen menfaat sayılması bile abes olabilir, işten çıkarılma tehdi di kişinin ister istemez ailesi ve kendisini düşünmesine neden olur verilen emri istedği kadar yanlış bulsada (bu muhakeme gücü kendisinde olsa bile) emri uygular.
esasen imar bankasının devlet tarafından batırılması, el konulması ve kapatılmasında da benzer kurallar işlemiştir..
imar bankasını her yönden ortalama bir insanın (vicdan ahlak vs) batırmak istemesi, el koymak istemesi ve tasarrufları gasp etmek istemesi pek makul görünmemektedir.
zira çeaş-kepez le nakit akışı olduğunu bilen büyük akıllar çeaş kepez e el koymak akabinde banka ile olan nakit akışını kesmenin imar bankasının mevduat ödemelerini aksatabileceğini biliyorlar.
bunu ortalama yada üst düzey bilgiye sahip enerji bakanı ve bakanlıkta karar yetkisi olan diğer üyler de biliyorlar.
büyük akılların emriyle el koymanın polisiye bir olay olması , zorla olması ortalama akla, bilgiye sahip bir tasarruf sahibini panik yaptıracak ve bankaya vadesi gelmeden tasarrufunu almaya adeta koşturacak şekilde gitmesini sağlayacak özellikte olması isteniyor..
dahası bunun gazeteler ve tv lerde haftalarca yayınlanması isteniyor.. ki tasarruf sahiplerinin bir kaç gün tv açmayacağı ve gözden kaçırabileceği bile dikkate alınıyor..
beklenen tepki geliyor ve tasarruf sahipleri imar bankasına hucum ediyor.. bddk ın o dönem başkanı ve üyeleri bunun devletin eylem ve işlemleri sonucunda meydana geldiğini biliyor. yani banka doğal olarak zor duruma düşmüyor.
yapay bir şekilde devlet tarafından organize ve planlı olarak bu yapılıyor. ve akabinde tahminim bddk ya şöyle bir emir geliyor.. BANKAYA EL KONMASI İÇİN GEREKLİ ŞARTLAR SANA SAĞLANDI BANKAYA EL KOY VE DİREKT KAPAT..
bddk bankayı kapatmanın ne demek olduğunu iyi biliyor.. banka kapatılınca tasarrufların gününde ödenmesinin mümkün olmayacağını çok rahat görüyor. 1 yılı aşkındır bankanın hazine bonosu sattığını bu hazine kağıtlarının bankanın yetkisi olması ve karşılığı olması halinde de ödenmeyeceğini biliyor.. (en azından iktidarın yasal düzenleme yapması gerektiğnii biliyor)
benim burada kafama takılan konu şuydu; bddk bir gece önce 50 milyar tl olan garanti kapsamını sınırsız olarak değiştirdi. bunun imar bankasına özel yapıldığı çok net ti..
bunu yapmasında birkaç neden olabilir aklıma gelenler şuydu; devlet bankaya el koyduğu için garanti kapsamını sınırsız yapmasa bile davalarla vesaire tasarrufların tamamını ödemek zorunda kalacak, üstelik bu ahim e giderse manetvi tazminat bile söz konusu olabilirdi.. böyle olursa devlet çok daha büyük bir bedel ödemek zorunda kalabilirdi.
başka bir neden 50bin tl üstünde tasarrufu olan çok mudi varsa 400bin insan bürokratlar, teknokratlar, siyasiler için ciddi hayati tehdit oluşturabilirdi.. (zarara uğratılan insan sayısı ne kadar çoksa bu konudaki risk o derece artar)
başka bir neden o zamanki bddk başkanı ve üyelerinin sadece kendileri için böyle bir kararın tehdit oluşturabileceğiydi..
yani biz böyle bir karar verirsek bağımsız bir kurum larak (kağıt üstünde) hayati riskin tamamını başkan ve üyeler olarak biz almış oluruz.
başka bir neden, tasarruf sahipleri içinde hatırı sayılır insanların yer almasıydı (siyasilere bürokratlara, teknotratlara vs devlete yakın insanlar)
bunlar birleşince garanti kapsamını sınırsız yapmak bence bir gereklilikti..
iyi niyetli düşününler için şunu söylemek isterim.. diyebilirler ki bu böyle olmamıştır, bu kadar da tasurruf sahibine kasıt olmaz..
ŞÖYLE SÖYLEYEYİM; DEVLET İSTESEYDİ BÖYLE BİR OPERASYONA BAŞLARKEN (YANİ İMAR BANKASININ ZOR DURUMA DÜŞÜRÜLMESİ) RAHATLIKLA ÇEAŞ-KEPEZ E EL KOYARKEN İMAR BANKASI TASARRUF SAHİPLERİNİ HEDEF ALARAK BİR AÇIKLAMA YAPABİLİRDİ.
NE DİYEBİLİRDİ; UZANLARIN KULLANIM HAKKI OLAN ÇEAŞ KEPEZ ELEKTİRİK A.Ş YE DEVLETİN MÜDAHALESİ HİÇ BİR ŞEKİLDE İMAR BANKASI TASARRUF SAHİPLERİNİ PANİĞE SEVK ETMESİN.. BANKALAR BİZİM SORUMLULĞUMUZDA VE GÜVENCEMİZDE.
BU ANLAMDA İMAR BANKASI MEVDUAT TOPLAMA YETKİSİ OLAN VE BİZİM SORUMLULUĞUMUZDA VE GÜVENCEMİZDE OLAN BİR BANKA..
bu esasen devletin 1 tl harcamadan imar bankasını ayakta tutma bildirisi olurdu.. finans piyasalarında da tcmb olsun diğer devlet kurumları olsun algı yönetimi ile sadece bir açıklamayla bir çok zararı vs engelleyebilirler..
söylemek istedğim büyük akıllar imar bankasını art niyetli, kasıtlı ve bilinçli olarak batırdı. batması için elinden gelen herşeyi yaptılar, medya yı bu konuda harekete geçirdiler bilinçli ve kasıtlı görüntüler servis ettiler.
soru şu; t.c devleti imar bankası tasarruf sahibinin düşmanımıydı? bence temelsiz olarak evet.. tabi onlar biz devletin zarara girmemesi yada kar etmesi için kamu yararı için bunu yaptık diyeceklerdir.
kamu yararı demişken, kamu kim? türkiye deki kapitalist sistemin oyuncularımı? sömürülen halk mı? yoksa ikiside mi?
benim bildğim kamu dibine kadar imar bankası tasarruf sahibi.. kamu yararı için kamunun hakkı gasp ediliyor. size ilginç gelmiyormu?
Yer İmleri