https://www.hisse.net/topluluk/showt...63#post6809063
Döviz piyasasında ne oluyor:
Zannediliyor ki döviz sorunu ortadan kalktı.
Sorunun tanımı nedir;
1 yıla sıkışmış; toplam dış borç 499.886 milyar dolara göre çok yüksek olan 225.544 milyar dolar olan kısa vadeli borç+ buna ilave olarak yüksek dış ticaret açığı ve cari açık+yerli bireysel ve kurumsalların dövizde pozisyon almaları ve merkez bankasının yetersiz döviz rezervleri.
Sorunun bir ödemeler dengesi krizine dönüşmemesi için ne yapıldı:
Bir yandan dış borcumuz çevrilirken ,taze yeni dış borçlanmaya gidildi,geçen yıl dış borcumuz 457.952 milyar dolardan 499.886 milyar dolara 42 milyar dolar yükseldi,bu şekilde dış borcumuz çevrilirken cari açık da finanse edildi.(2024 rakamları henüz yayınlanmadı)
Şimdi ne yapılıyor:
Londraya ve New York'a gidildi,yatırım bankalarına sunum yapıldı,denildi ki;biz döviz kurunu sabit tutacağız,siz de nominal TL faizi kadar dolar faizi kazancaksınız,dolar cinsinden yıllık kazancınız yıllk %50'yi bulacak ki,bu kazancı dünyanın hiç bir yerinde bulamazsınız.Böylece sıcak para ülkeye davet edildi.Ama gelen hedge fonlar bir miiktar DİBS alsalar da(1 nisan'dan bu yana 4.4 milyar dolar) esas olarak "carry trade" olarak çok kısa vadeli geliyorlar(1Nisandan bu yana 13.6 milyar dolar), ayrıca az miktarda da hisse senedi girişleri var(1 nisandan bu yana 0.6 milyar dolar)
"CARRY TRADE" nedir.Yabancı dövizini bozar,eline geçen TL'yi yerel bankalara kısa vadeli borç verir(1 gün,genellikle 1 hafta,az sayıda 1 aylık),karşılığında ise döviz teminat alır,bazen teminat almaya da gerek görmez,vade sonunda faizini alır,döviz kuru değişmediği için TL faizi kadar döviz getirisi elde etmiş olur.
Bu şekilde son dönemde merkez bankasının net döviz rezervlerinde önemli miktarda iyileşme oldu.Aslında gelen sıcak para ,Türkiyenin makro dengeleri için küçük bir rakam ama bu iyileşme nasıl oldu,çünkü sistem içindeki dövizin adresinde de değişmeler oldu.Bir kısım yerli bireyseller ve şirketler de "carry trade" yapmaya başladılar.Yani bu yerliler dediler ki; TL faiz negatif,enflasyonun altında kalıyor ama ekonomi yönetimi dövizi bu şekilde tuttuğunda 100 bin dolarımız 1 yıl sonra 150 bin dolar,100 milyon dolarımız 150 milyon dolar olacak diye, bu politikadan yararlanmak için kısa vadede dövizden TL'ye geçiş uyaptılar,bu dövizler de merkez bankasında toplandı.
Bundan sonra ne olacak:
Döviz sabit kaldığı için, dış ticaret açığımız ve cari açığımız giderek artacak,zaten artmaya da başladı.
Dış ticaret açığı(milyar dolar)
OCAK:-6,222
ŞUBAT:-6780
MART:-7,341
NİSAN:-9,900
Nisan ayında tüketim malları ithalatı %34.1 arttı.
https://www.ekonomim.com/ekonomi/tuk...-haberi-743016
Mart ayında cari açığımız 4.544 milyar dolar oldu.
Ocak:-2.667
Şubat:-3.644
Mart:-4.544
Giderek artan bir cari açık trendi var.
Ama gerçekte cari açığımızın bunun çok üstünde olması kuvvetle muhtemel.Çünkü cari açığın düşük gözükmesi için altın ithaline getirilen kıstlamalar yurt içi ve yurt dışı piyasalarda altının kg fiyatında 5 bin doları aşan müthiş bir arbitaj fırsatı oluşunca,altın ülkeye kaçak yollardan sokulmaya başladı ve bu şekilde yurt dışına giden döviz çıkışını ödemeler dengesi tablolarında "net hata ve noksan" kalemine yansımış olarak görüyoruz"
https://www.ekonomim.com/ekonomi/alt...oogle_vignette
"net hata ve noksan" kaleminde müthiş bir artış var:
Ocak:-1.707 milyar dolar
Şubat:-4.853
Mart:-9.557
Net hata ve noksan kaleminin de ilavesiyle Mart ayında sistemden yurt dışına 10.281 milyar dolar çıkış olmuş ve merkez bankası rezervlerinden karşılanmış.Yılın ilk 3 ayında sistemden yurt dışına çıkan ve merkez bankasınca karşılanan rezerv kaybı tam 22.718 milyar dolar.
Dış ticaret açığı ve cari açık çok yükselince "carry trade " yapanlar korkmaya ve diken üstünde oturmaya başlayacaklar,ve belli bir anda "kazandıklarımızı riske sokmayalım çok iyi kazandık bu kadar kar yeter "deyip çekip gidecekler ve bir anda sürü psikolojisi ile herkes dövize hücum edecek,sonucu da şiddetli bir devalüasyon ,geçmiş tüm kayıplarının da üzerinde döviz kurlarında bir döviz artışı.Döviz borçlu şirketlerin batışı...
Şu anda uygulanan politika sadece "günü kurtarma" politikasıdır.Ama daha da batağa sürükleyen bir ekonomi politikası...
Nereden biliyoruz.Çünkü bu filmi;1971,1980,1994,2001 defalarca seyrettik,sadece Türkiye'de değil,başta latin amerika ülkeleri çok sayıda başka ülkede de gördük.Aynı şeyleri yapıp farklı sonuçlar bekleyenler ancak aptallar olabilir.
Herkesin anlayabileceği basitlikte anlatmaya çalıştım.Umarım dün bu başlığa laf atan cahil de anlamıştır.
Yer İmleri