|
|
Kaya Ersoy
İthal ettikleri Sırp etini ucuz yiyeceğiz ya, günlük 6 ton dağıtılıyormuş. Yetkili marketler A101 ve BİM 'in toplam market sayısı 12.600. Yani market başına yarım kilo et; iki yüz elli gram kuşbaşı, iki yüz elli gram kıyma.
Gece marketin kapısında yatan ilk müşteri 7 lira 25 kuruş verip o uzaklardan gelmiş iki yüz elli gram kıymayı alabilir. Eğer Sırp etiyle bir kebap şenliği! yapmaya niyetlenirse, 7 lira 75 kuruş daha verip iki yüz elli gram kuşbaşı eti de alırsa, ikinci müşteri, Sırp eti yerine hava alacaktır. Artık o da bu gece marketin önünde yatıp, sabaha kadar bol bol yerli hava almalı, ertesi gün az kıymalı bir makarna yiyebilmek için.
Babacan Bakan Fakıbaba, "herkese ucuz et yedirmek gibi bir iddiamız yok" demiş. Adam haklı, et zaten zararlıdır, ucuz bulur da çok yersek sağlık harcamaları da artar. Ama sonra müjdeyi vermiş Fakıbaba. "Gerekirse (günlük) 6 ton olan kapasitemizi 10 tona çıkaracağızâ€. Gördünüz mü şimdi bolluğu; market başına günlük üç yüz gram et de yolda."
(Facebook alıntı)
Bu kaçıncı ofsayt durumu. Ama hakem görmüyor ki...
https://www.facebook.com/agirelmurat...6324951796029/
Çağımızın en önemli çelişkilerinden biri de, bir yandan insangücünü azaltan ya da ortadan kaldıran teknolojiler hızla geliştirilip uygulanırken, toplumlar (ekonomiler) işgücü istihdamı fazla olan sektörlerden, daha az işgücü gerektiren sektörlere doğru yoğunlaşırken, artan nüfusun yarattığı istihdam havuzunda takılıp bekleyen vasıflı- vasıfsız insanlara da iş bulmak zorunluluğu...
En azından devlet dediğimiz kurumlar, anayasalarında belirlenmiş, toplumsal barış ve huzurun temelini teşkil eden bu görevi bir şekilde yerine getirmek, ya da siyaseten de getirmiş gibi görünmek durumundalar.
Ekonomik krizlerin en belirgin ve iç yakan dışavurumu yığınların işsizlik ve açlıkla ayağa kalkmaları.
Buna çare bulmak konumunda (görev ve sorumluluğunda) olan kurum, ne yazık ki, sadece devlet olarak belirmekte.
Bir diğer önemli çelişki de, bir yandan hızla artan dünya nüfusu ve adaletsiz gelir dağılımı ve işsizlik tartışılırken diğer yandan da GDO lu yiyecekler temelinde ve yeni tarım teknojilerine itiraz edilmekte...
Peki geleneksel tarımla metodları ve el değmemiş tohumla bu nüfus nasıl doyurulacak?
Bu itirazcılar bir zahmet bunu da açıklasa ya...
|
|
Yer İmleri