2001 Türkiye ekonomik krizi (diğer adıyla Kara Çarşamba), Türkiye'de gerçekleşmiş bir ekonomik kriz.
Millî Güvenlik Kurulu toplantısında Cumhurbaşkanı Ahmet Necdet Sezer ile Başbakan Bülent Ecevit arasındaki tartışma sonucu oluşan anayasa kitapçığı krizi, aynı gün içinde tüm ülkeyi etkisi altına alan ekonomik bir krize dönüşmüştür. Türkiye'nin Şubat 2001 ekonomik krizi; beklenmedik ölçüde ekonomik daralmayla sonuçlanmasının ötesinde, ülkenin orta vadedeki perspektifini değiştiren yeni koşulları da beraberinde getirmiştir. 2001 krizi ile birlikte; Türkiye öngörülemeyen, dar boğaza kadar giden, bir finansal krizin eşiğine geldi.
2000'li yılların başlarında Türkiye, hiper enflasyon sorunlarıyla baş edemiyordu. Uluslararası bir kuruluş olan IMF ile stand-by görüşmeleri aracılığıyla Türkiye yaklaşık 16 milyar dolarlık bir kredi desteği aldı. Krizle mücadele kapsamında Türkiye yabancı sermayeye yatırım yapılmasını ve 2002 Avrupa Birliği ile müzakereleri hızlandırma çabasına girdi. Türkiye'nin yabancı sermaye yatırımını yapabileceği en iyi yer; coğrafi yakınlık ve 1995'te aday ülke konumuna girmiş olması sebebiyle Avrupa Birliği'ydi. Avrupa Birliği üyeliğine kabul edilirse yabancı sermayeye yatırım yapmayı düşündü. Avrupa Birliği, Türkiye için bu dönemlerde gümrük birliği açısından önemliydi. 2001 yılında Milli Güvenlik Kurulu toplantısında yapılan görüşme ile piyasadaki sorunun daha derinlere gidecek bir ekonomik kriz yaşandı.[1] Milli Güvenlik Kurulu toplantısı sırasında Cumhurbaşkanı Ahmet Necdet Sezer'in, Bankacılık Düzenleme ve Denetleme Kurulu'nda başlattığı denetime Başbakan Bülent Ecevit'in tepki göstermesi üzerine tartışma yaşandı.[1] Bunun üzerine Sezer, Ecevit'e anayasa kitapçığı fırlattı. Ecevit'te bu duruma tepki göstererek toplantıyı terk etti. Ecevit'in toplantı çıkışında bekleyen gazetecilere, "Bu bir devlet krizidir" yönündeki açıklamalarının ardından piyasalarda sert satışlar yaşandı.[1]
Yer İmleri