Bu özellikle inek sütü içilmesini takiben daha sık görülen bir sorun. Orta yaş ve sonrasında da kazeinin sağlık sorunlarına yol açabileceğini düşünen geleneksel tıp uzmanları var. Bana göre sürekli, düzenli süt içmenin yaratabileceği sorunların en önemlisi oluşturabileceği kemik problemleridir.
Bu bilginin sizi bir hayli şaşırtacağını tahmin edebiliyorum ama elimizdeki verilere bakılırsa böyle bir ihtimal de oldukça yüksektir ve anlamı şudur:
Süt içerdiği yüksek kalsiyum nedeniyle kemiklerin kalsiyum yapısını destekleyeceği yerde proteinden yoğun yapısı nedeniyle vücudun asidik yapısını arttırarak kemiklerden kalsiyum çekmektedir.
Bu gözleme uyan pek çok kanıt var. Mesela hemen hemen hiç süt içmeyen fakir toplumlarda ya da çok az tüketen gelişme dönemindeki ülkelerde her yıl neredeyse 100 litrenin üzerinde süt tüketen ülkelerin kadınlarına oranla kemik erimesi problemine daha seyrek rastlanıyor.
Örneğin sütten fakir beslenen Meksikalı kadınlar osteoporozla neredeyse hiç tanışmazken, her yıl litrelerce süt tüketen Amerikalı hanımlar osteoporozdan kıvranıyorlar!
Günde bir bardaktan az süt içenlerle güne üç bardaktan fazla süt içenler kıyaslandığında çok süt içenlerde kalça kırığının % 60 daha fazla olduğu görülmüştür. Yalnız kalça kırığı artmaz, kadınlarda kalp krizinden ölme riskini % 15, kanserden ölme riskini de % 7 artırır. Günde üç bardaktan fazla süt içenlerin bir bardaktan az içenlere göre kanserden ölme riski % 93 daha fazladır
Ve süt ile ilgili birkaç olumsuz bilgi daha...
Sütte bulunan kazeinin kanser gelişimini hızlandırabileceğini gösteren hayvan deneyleri var.
Sütün kadınlarda yumurtalık kanserini, erkeklerde ise prostat kanserini arttırabileceğini gösteren yayınlar da yapılmış.
Sütün insan vücuduna uygun bir besin maddesi olmamasının en sağlam kanıtı, insanların yarısından fazlasında karın ağrısı, şişkinlik veya ishale neden olmasıdır. Bizim ülkede değişik rakamlar yayınlanmış olmakla birlikte yaklaşık üç çocuktan biri sütü hazmedemez.
Buna karşılık genetik yapıları uygun olmadığından 100 Çinlinin sadece 10’u sütü hazmedebilir. Aynı şekilde Kızılderililerin tamamı sütü hazmetmekte sorun çeker. Suriye, Irak gibi güney komşularımızda beş kişiden sadece biri sütü hazmedebilir.
İnek sütünü bizim için değil kendi yavruları, buzağılar için yapar. İnek sütündeki protein bebek için değil buzağının sindirim sistemi yapısına uygundur. Buzağının bağırsak sisteminde bulunan “kimozin” ismindeki enzim sütü lor haline getirerek bağırsakta uzun süre kalmasını ve emilmesini sağlar. İnsanlarda kimozin enzimi olmaması inek sütü emilimini engeller ve sonuçta sıkça şahit olduğumuz gibi pek çok çocukta kabızlık veya tam aksi ishal gibi çeşitli sağlık sorunları ortaya çıkar.
Çocukluk döneminde süt içen çocuklarda gelecekte alerji riski artar
Çok süt içen erkeklerde prostat kanseri, kadınlarda yumurtalık kanseri riski artar
Fazla süt içmek gençlerde akneye neden olur
Süt kolesterolünüzü yükselterek kalp damar hastalığı riskinizi artırır. Kalp krizi, felç geçirenlerin, şeker ve tansiyon hastalarının süt ve süt ürünlerinden uzak durması gerekir.
Pastörize Süt
Hayvanlar üzerinde yapılan araştırmalar bu zararları destekler nitelikte sonuçları ortaya çıkarıyor. 1930'larda Dr. Francis M. Pottenger tarafından kediler üzerinde yapılan 10 yıllık araştırma, çiğ süt ile pastörize sütün etkilerini açıkça ortaya çıkarıyor. Çiğ süt ile beslenen kediler büyüyüp sağlıklı ve aktif bir şekilde hayatlarına devam ederken pastörize süt ile beslenen kedilerde kısa süre sonra durgun halin ve normalde insanlarla ilişkilendirilen kalp krizi, böbrek yetmezliği, tiroit bozukluğu, solunum rahatsızlıkları, diş kaybı, kemik zayıflığı, karaciğer iltihabı gibi kronik rahatsızlıkların ortaya çıktığı görülüyor. Açıkçası sütü çok seven kediler de bile bu denli problemlere yol açan işlenmiş süt, hayatımızda bir tehlike olmaya devam ediyor.
Yer İmleri