Pandemiden önce bende böyle düşünüyordum. Elimde iyide evler vardı. Sattım aldım sattım aldım derken 1 sene sonra uyandım bir baktım sermayemin yarısı gitmiş. İlk baştaki evlerimi tutsam yine kardaydım. Hatta biraz cesaret edip kredi çekip mal eklesem piramidin en tepesindeki %20 ye yaklaşmıştım. Ama kimse yada çok az bu kadar olacağını ön göremedi. Ayrıca konut kredisi verilmese bazı tüccar arkadaşlarım yarısı peşin yarısı taksitli ev satışı yapıyor. Kredi kartıyla bile ev alırsın. Konut kredisi şart değil. Piyasada engellemeler geldikte insanlar kaçacak delik buluyor.
O dönem öyle dedim. Sattığım evlerim oldu. Borsa-altın-eurobond-yurt dışı hisse senedi-fon gibi sepet yapmama rağmen 1 sene bu fikrimin yanlış olduğunu anladım. Şuan eskiden olduğu gibi 0.64-0.99 gibi konut kredilerinin geleceğini düşünmüyorum. Türkiye ye en az 300-350 milyar dolar para lazım. Bu para imf ile falan bulunacak paralar değil.
Uzuuun mesajınızın %90'ına katılıyorum. Gerçekten çok iyi gözlem yapmışsınız.
Katılmadığım nokta, asgari ücretlinin ev alamadığı kısım.
Bizim evin merdivenlerini silen kadın, hiç miras falan kalmadan sıfır daire aldı.
Ev alabilmek veya alamamak ayrımı tamamen zihniyetle alakalı.
Şu mesajınızdan alıntı yaptığım kısım, düşük gelirli insanların en yaygın ev alma formülüdür.
İyi yerde kirada oturan ve direkt iyi bir yer satın almak isteyen kibirli beyaz yakalılar "uygun koşulları" beklerken, asgari ücretli fakirler uyduruk yerlerde çerez parasına kirada oturarak para biriktirir, ve o parayla yine uyduruk bir ev satın alır. Muhtemelen kirada oturduğu yer farelidir, rutubetlidir. Satın aldığı evin de duvardaki sıvaları rutubetten dökülüyordur. Tavanından odanın ortasına "ramazan pidesi büyüklüğünde" sıva düşüyordur falan.
Sonra bir gün ne olur biliyor musunuz?
O dökük ev müteahhite verilir ve bir rezidansa dönüşür.
İşte para mal mülk böyle kazanılır.
Bu arada "saraylara layık" olan beyaz yakalımız hala kiradadır, ve bütün gün internette ev sahiplerine küfür ediyordur.
Adım gibi biliyorum, bunu okuyan bir beyaz yakalının aklına ilk gelen cümle "herife bak, bizi sıvası dökülen eve layık görüyor" olacak.
Eski ev şöyle dursun, yeni binanın giriş katını bile beğenmezler.
Bu yaşıma kadarki gözlemlerime göre..
|
|
Alın işte, "sıfır vizyona" sahip bir beyaz yakalı.
Madara edebilmek için mümkün olduğunca f/p'si düşük bir eski ev bulmaya çalışmış. (ki yine de örnekteki ev pahalı değil)
Bunu yapacağına f/p'si yüksek bir ev bulmaya çalışsa, eminim birçok fırsat yakalayabilirdi.
Ama asla yapmaz..
Fırsat kollamaz, her şeyi eleştirir sadece.
Her şeyi bildiğini zannettiği için, yeni bir şey öğretemiyoruz bu tiplere.
Ondan sonra ev bark konusu açılınca "sen o evleri çalışarak mı aldın sanki" diyerek akıllarınca "haram" iması yapıyorlar.
Hep öyledir zaten. "Kendi durumum kendi salaklığımdan" demezler.. Ev bark alana çamur atarlar..
İstedikleri kadar çamur atsınlar, sonuç değişmez.
Bir söz vardır. "Hayallerle yaşayanı, gerçeklerle s..erler"
Evi tutarken herkes iyidir. Yeni kiracı adayınız iyi birine benziyor olsa da, DAVA GEÇMİŞİNİ mutlaka isteyin.
https://www.milliyet.com.tr/ekonomi/...nir-mi-6994969
Yer İmleri