Ermeni asilli Amerikali roman, kisa oyku ve oyun yazari William Saroyan'nin dogum yildonumu ( 31 Agustos 1908 )
" Herkesin her zaman bir burnu olmustur. Burun insan soyu icin daima bir utancvesilesi olmustur. Bazilari burnundan konusur. Cogu insan burnundan horlar, parmakla sayilacak kadari da burnuyla islik calar ya da sarki soyler. Bazilari burnundan suruklenir, baskalariysa merakini tatmin amaciyla oraya buraya burnunu sokar. Kuduz kopeklerce ve atesli ask sahnelerinde film kahramanlarinca isirilan burunlar da vardir.Kimi burunlara kapi kapatildigi gibi, kimi de yumurta cirpma telinin ya da otomatik pikabin arasina SIKISIR.Burun bir agac gibi sabittir, ama hareketli bir nesnenin, yani basin uzerinde yer aldigindan, engel teskil ettigi yerlere tasinmaktan dolayi agir cezalara maruz kalir.Burnun asil amaci havada bulunan seyleri koklamaktir.Oysa kimileri baskalarinin fikirlerine, davranislarina ya da gorunusune burun kivirir.Burunla ilgili, akildan cikarilmamasi gereken en onemli sey, bela getirdigi, savaslarin cikmasina, dostluklarin bozulmasina, pek cok mutlu yuvanin yikimasina yol actigidir. " Insanlik Komedisi
" People have always had noses. It has always been a source of embarrassment to the human race. Some people talk through their noses. A great many people snore through their noses, and a handful of people whistle or sing through them. Some people are led around by their noses, others use the nose for prying and poking into miscellaneous places. Noses have been bitten by mad dogs and movie actors in passionate love stories. Doors have been slammed on them and they have been caught in egg-beaters and automatic record changers. The nose is stationary, like a tree, but being on a movable object ¬ the head ¬ it suffers great punishment by being taken to places where it is only in the way. The purpose of the nose is to smell what's in the air, but some people sniff with the nose at other people's ideas, manners, or appearances. The most important thing about the nose is that it makes trouble, causes wars, breaks up old friendships, and wrecks many happy homes. "
" ' Bazi insanlar bir sey anlatmak istediklerinde konusurlar, bazilarinin bir sey anlatmak icin konusmaya ihtiyaclari yoktur. ' dedi annem.
' Hicbir sey soylemezsen nasil konusursun ki ? ' diye merakla sordum.
' Sozsuz konusursun. Biz daima sozsuz konusuyoruz. '
' Oyleyse kelimeler ne ise yariyor ? '
' Cogu zaman hicbir seye. Cogu zaman da asil soylemek istediklerini gizlemeye ya da bilinmesini istemediklerini saklamaya yararlar. ' "
' How can you talk if you don't say anything, ' I said.
' You talk without words. We are always talking without words. '
' Well, what good are words, then ? '
' Not very good, most of the time. Most of the time they're only good to keep back what you really want to say, or something you don't want known. ' "
Yer İmleri