Bana kalırsa.

[maltepe]

alicemal...boş boş bakıyoruz..eminim fikirlerinden faydalanmış bir çok insan da öyle...

[alicemal]

alicemal...boş boş bakıyoruz..eminim fikirlerinden faydalanmış bir çok insan da öyle...

Sağol maltepe, 1 haftalık bir gezim vardı. Döndüm ama hava öyle sıcak hale gelmişki, beden mevsim geçişine hazırlanıyorken bayağı bir uyuşuk oluyorsun.

---

Geçmişte devlet taraf tutarsa gelir dağılımı nasıl bozulur, vatandaşın çoğunluğu nasıl hızla fakirleşir harika bir örnekle anlatmıştım.

Aynı detayda olmasada aynı sonuca ulaşan benzer bir örneği yazayım. Benim sokaktaki bir gelişme, devletin bozuk olmasının sonuçlarını anlatıyor.

Sokakta bir kaç dönümlük boş bir arazi var. 10 yıllardır öyle atıl duruyor, sahibi kim ise ilgilenmiyordu. Arazi içinde bir tane büyük erik ağacı var. İlkbahar geldiğinde ilk meyve vermeye başlayan ağaçlardan biri erik ağacıdır. Çiçek açar, erikler oluşmaya başlar, erikler henüz daha zeytin büyüklüğündeyken mahallenin çocukları onları yemeye başlarlar.

Erkeği kızı bütün çocuklar farklı saatlerde gelir erikleri yerler. Bazen büyüklerde eşlik edeler. Ağaç büyük, yiyenler aç gözlü olmayınca mahallede haftalar boyu erik yeme şenliği olur. Kimse torba getirip erikleri torbaya doldurup götürmez. Tüm çocuklar faydalanır.

Derken 2 yıl önce arazi satıldı. Yeni sahipleri araziyi yüksek dikenli tellerle çevirdiler. İçine güzel bir ev yaptılar.

Bu senede erik ağacı aynı çoklukta meyve verdi. Önceki yıllardan farkı mahalleli çocuklar o eriklerden artık yiyemiyor. Bir kaç kez çitten atlayıp girdiler ancak büyük şehirden gelen yeni sahipleri hemen ilçe polisini arayıp mahalleye korku saldılar. Artık çocuklar erik ağacına ulaşamıyor, araziye yaklaşmaya da korkuyorlar.

Çocuklar her ilkbaharda hesapsız erik yiyebiliyorken, arazi birilerine verilince artık erik yiyemiyorlar. Çocuklar maddi anlamda fakirleştiler.

MAHALLENİN ORTAK KULLANDIĞI ÜRÜN, BİRİNE VERİLİNCE TÜM MAHALLE FAKİRLEŞTİ.

Yaşam kaliteleri düştü. Artık eriği para ile almak zorundalar. Hesapsız kitapsız her ilkbaharda neşe ile erik yerken, artık mahallede korktukları biri oldu. Korkmayı öğrendiler, yasak öğrendiler, ellerindeki bir şeyi kaybetmenin acısını yaşadılar, ellerindeki paranın artık eski mutlu hayatlarını aynı şekilde devam ettiremeyeceklerini öğrendiler. Zorlukla tanıştılar. En önemlisi ayrımcılıkla tanıştılar. Artık mahalleden bir aileye farklı gözle bakıyorlar. O bizden değil.

Araziyi çeviren aile bahçe kapısına kablosuz zil taktılar. O zil, meraklı çocuklardan biri tarafından alındı. Arazi sahipleri yakındaki çocukları çağırdılar ve zili çalanı gösterirlerse onlara çukulata vereceklerini söylediler. Suçlu çocuk yakalandı, zil geri alındı, arkadaşlarını ispiyonlayan çocuklar çukulata alarak, arazi sahibi aileye hizmet ettiklerinde refah seviyelerinin arttığını fark ettiler. Çocukların karakteri ağa maraba anlayışı doğrultusunda değişti. Çukulatayı yiyemeyen çocuklarsa, yiyen çocukları kıskandılar. Çocuklar arasında ayrımcılık oluştu. İspiyonlanan çocuk, ispiyonlayanlara karşı nefret geliştirdi, ispiyonlayan çocuk güçlüye hizmet ederse kendi ailesini bile satsa çukulata yiyebileceğini öğrendi. Seyirci olan büyük kalabalık çocuk grubundan ise bazıları bu aileden nefret etti, bazılarıda o aileye hizmet etmek için fırsat kollamaya başladı.

Sonuca gelelim.
Erik ağacı olan arazinin, devlet arazisi olduğunu ve herkesin eşit faydalandığını düşünelim ki gerçekte de aynen bu şekildeydi tüm mahalle çocukları faydalanıyordu.
Sonra o erik ağacını devletin güçlü bir aileye sattığını düşünün. Güçlü aile polisi kullanmayı devlet olanakları kullanmayı biliyor. Devlet erik ağacını bir kişiye satınca, o kişi eriği para ile satarak daha da zenginleşti erik satabilir. Mahalle ise artık erik yiyemiyor yaşam kaliteleri düştü ve gençler arasında kin nefret tohumları ekildi.

Bu gerçek bir hikâye. Sadece sonuç olaylarını hızlandırdım. Bizde 100 yılda olan şeyi kısa süreye sıkıştırdım.

Devletin, halka ait arazileri şirketleri, madenleri vb. satması, işte böyle sonuçlar doğuruyor.

Neden futbol takımı taraftarları birbirlerinden nefret eder, neden siyasi partileri tutanlar birbirlerinden nefret ederler, neden çeşitli halk grupları birbirlerinden nefret eder, her fırsatta birbirlerine girerler.?
Neden.?
Yüzeysel sebep rakip oldukları için ama gerçek sebep ülkeyi yönetenler adaleti sağlamadığı içindir. Erik ağacını devlet halkın elinden aldı, ayrıcalıklı birine sattı(verdi demek lazım).

ÜLKEDE GÖRÜNEN HER SORUNUN TEMEL SEBEBİ, DEVLETİN YOLSUZLUĞUDUR. (bunu defalarca yazdım)
Devletin adaletsizliği, bazılarını kayırmacılığı, devlet erik ağaçlarını birilerine vermesi 1939 ve sonrası başladı, 1950 ve sonrası hızlandı.

Devletin, halka ait arazileri şirketleri, madenleri vb. satması, yolsuzluğa batmamış normal bir ülkede sorun yaratmaz. Devlet satıştan aldığı para ile yeni teknolojilere, yapay zekâya, kuantum ve uzay teknolojisine yatırım yapar ve o para katlanarak ülkeye faydalı olur. Halk zenginleşir. Bizim gibi yolsuzlukta OECD ülkeleri arasında hep ilk 5 te yer alan bir ülkede ise satıştan gelen para bazı güçlü ailelerce paylaşılır ve çoğu yurt dışına çıkar. Çünki yolsuzluk parasıdır, ülke içinde kalırsa kaybedilebilir. Sonuçta halk hızla fakirleşir, erik ağacını satanlarla alanlar zenginleşir, zili çalanı ispiyonlayanlarda(hırsıza hizmet edenler) talandan pay alırlar.

Ülkemizde erik ağacını alanlar, o parayı ahlâklı yolla kazanmamış oluyorlar. Örneğin devletin petrol ofisini aydın doğan denen siyonist ortağı iş bankasının ballı kredisi ile aldı çok ucuza ve cebinden kuruş çıkmadı.
demirören grubu, kanal D yi, cnn Türk'ü, Hürriyet grubu gazetelerini devlet bankalarının ballı kredileri ile aldı, yani cebinden kuruş çıkmadı.
Lübnan'lı hırsızlari Türk Telekom'u devletten banka kredileri ile aldı ve bu kredilerin kuruşunu ödemedi, toplamda 2017 parası ile 20 milyarTL civarında şirketi soydu gitti ve hesap sorulmadı.

Neyse örneği dağıtmayayım.

Çok basit sandığımız bir erik ağacının halkın elinden alınmasının sonucunu gördük. Bu milletin 1939 dan sonra neredeyse her şeyi teker teker ülke içindeki azınlıklarca, dış destek yardımı ile alındı.

Bugün o beğenmediğiniz halk, siyonistlerce şekillendirildi. nefret etmeniz gereken halk değil, çocukların erik ağaçlarını ellerinden alanlar.


.

[h//g]

Alicemal =

[alicemal]

ÜLKEDE GÖRÜNEN HER SORUNUN TEMEL SEBEBİ, DEVLETİN YOLSUZLUĞUDUR.

- Kadınlar öldürülüyormu? .... .... .... Suçlu devletin yolsuzluğa batmış olması.
- Geçinemiyormusun, yaşam kaliten düşüyormu? .... .... .... Suçlu devletin yolsuzluğa batmış olması.
- Şort giyen kıza tekme atılıyorsa, türbanlı kadın aşağılanıyorsa, .... .... .... Suçlu devletin yolsuzluğa batmış olması.
- Boşanmalar artmışmı? .... .... .... Suçlu devletin yolsuzluğa batmış olması.
- Trafik kazaları artmışmı? .... .... .... Suçlu devletin yolsuzluğa batmış olması.
- Yunanlılar Ege adalarını teker teker alıyormu? .... .... .... Suçlu devletin yolsuzluğa batmış olması.
- Eğitim kalitesi düşmüşmü, dünya sıralamasında geriliyormuyuz? .... .... .... Suçlu devletin yolsuzluğa batmış olması.
- Spor başarılarında dünyada geriliyormuyuz? .... .... .... Suçlu devletin yolsuzluğa batmış olması.
- Hapishaneler doldu taştımı? .... .... .... Suçlu devletin yolsuzluğa batmış olması.
- Hastalıklar artmışmı? .... .... .... Suçlu devletin yolsuzluğa batmış olması.
- Sağlık hizmetini düzgün alamıyormusun .... .... .... Suçlu devletin yolsuzluğa batmış olması.
- Çalıştığın halde tatil yapamıyormusun, çocuklarına yeterli harçlık veremiyormusun? .... .... .... Suçlu devletin yolsuzluğa batmış olması.
- Gece korkmadan sokağa çıkamıyormusun? .... .... .... Suçlu devletin yolsuzluğa batmış olması.
- Ülkede bazı mahallelere korkudan giremiyormusun? .... .... .... Suçlu devletin yolsuzluğa batmış olması.
- Ülkeye dış saldırılar artmışmı, terör tırmanmışmı? .... .... .... Suçlu devletin yolsuzluğa batmış olması.
- Herkes gergin ve kavga bahanesi arıyormu? .... .... .... Suçlu devletin yolsuzluğa batmış olması.
- Ülke içinde saldırgan gruplar çoğalmışsa?- .... .... .... Suçlu devletin yolsuzluğa batmış olması.

Devletin ne kadar pisliğe batmışsa, yukarıdaki sorunları o kadar şiddetli yaşarsın.

[Rehab]

ÜLKEDE GÖRÜNEN HER SORUNUN TEMEL SEBEBİ, DEVLETİN YOLSUZLUĞUDUR.

- Kadınlar öldürülüyormu? .... .... .... Suçlu devletin yolsuzluğa batmış olması.
- Geçinemiyormusun, yaşam kaliten düşüyormu? .... .... .... Suçlu devletin yolsuzluğa batmış olması.
- Şort giyen kıza tekme atılıyorsa, türbanlı kadın aşağılanıyorsa, .... .... .... Suçlu devletin yolsuzluğa batmış olması.
- Boşanmalar artmışmı? .... .... .... Suçlu devletin yolsuzluğa batmış olması.
- Trafik kazaları artmışmı? .... .... .... Suçlu devletin yolsuzluğa batmış olması.
- Yunanlılar Ege adalarını teker teker alıyormu? .... .... .... Suçlu devletin yolsuzluğa batmış olması.
- Eğitim kalitesi düşmüşmü, dünya sıralamasında geriliyormuyuz? .... .... .... Suçlu devletin yolsuzluğa batmış olması.
- Spor başarılarında dünyada geriliyormuyuz? .... .... .... Suçlu devletin yolsuzluğa batmış olması.
- Hapishaneler doldu taştımı? .... .... .... Suçlu devletin yolsuzluğa batmış olması.
- Hastalıklar artmışmı? .... .... .... Suçlu devletin yolsuzluğa batmış olması.
- Sağlık hizmetini düzgün alamıyormusun .... .... .... Suçlu devletin yolsuzluğa batmış olması.
- Çalıştığın halde tatil yapamıyormusun, çocuklarına yeterli harçlık veremiyormusun? .... .... .... Suçlu devletin yolsuzluğa batmış olması.
- Gece korkmadan sokağa çıkamıyormusun? .... .... .... Suçlu devletin yolsuzluğa batmış olması.
- Ülkede bazı mahallelere korkudan giremiyormusun? .... .... .... Suçlu devletin yolsuzluğa batmış olması.
- Ülkeye dış saldırılar artmışmı, terör tırmanmışmı? .... .... .... Suçlu devletin yolsuzluğa batmış olması.
- Herkes gergin ve kavga bahanesi arıyormu? .... .... .... Suçlu devletin yolsuzluğa batmış olması.
- Ülke içinde saldırgan gruplar çoğalmışsa?- .... .... .... Suçlu devletin yolsuzluğa batmış olması.

Devletin ne kadar pisliğe batmışsa, yukarıdaki sorunları o kadar şiddetli yaşarsın.

ali cemal yazıların düzelmiş, halkını sevmeye başlamışsın, halkı düşünmeye başlamıssın,güzel ,ışık görüyorum sende , herşeyin sıkıntıların devletten
olduğunu yazmışsın ,kısmen doğru ,ama kadın olayı farklı ,kadın anadır ,bacıdır, hayat ortağıdır ,sevilir ,adam işsiz kalıyor , kadın çalışıyor, tarlada ,temizliğe ,çaycılığa veya daha yüksek alanlarda devam ediyor ,adam iş aramıyor, gidiyor kahvede orda burda al papazı ver kızı, başlıyor maç muhabbeti ,siyasi parti eleştirmeleri ,önce adam olacaksın iş arayacaksın az çok demeden ,kadın bir müddet sonra kızıyor doğal olarak adam bu sefer dövüyor sövüyor ,boşanıyorlar ,ama adamın para kaynağı kesiliyor gidiyor kadını öldürüyor ,suç devlette mi ,erkekliğin yüz karası adam demeye bin şahit lazım olan bu kişilerde ,içki içene bir şey demem bende zamanında içtim sigarada öyle evet israf zarar sadece sigaram var ama sigara aldığım zaman çocuklarımada çukulata meyva alırım alamassam içmem ,velhasıl önce insan olacağız ,devlet konusunda ben parti tutmam ama devletimi çok severim ,eleştirim ise şu osman gazi edebali nasihati, halkını yaşat ki devlet yaşasın,sadece şunu merak ediyorum ben maaşımdan gelir vergisi veriyorum
neden zarurı ihtiyaç olan marketten yaptığım alışverişten kazanç elde etmediğim halde lüks olmadığı halde vergi ödüyorum ,karlarından az kar etsinler satan marketler ,bir de istanbul boğaz köprüleri yapımından belli bir süre sonra vergi alınmayacaktı ama hala geçiş vergisi alınıyor ,kadın konusunda karıncayı bile incitmeyen ben kadına şiddet uygulayan olursa dayanamayabilirm ,kadınlar o kadar duygusal hassas güzel varlıklar erkeğe armağan olarak verilmiş kıymetini bilelim ,şortlusuda tesettürlüsüde hepside güzel sevilmek için yaratılmışlar ,erkek kadını sever korur üzmez ,iş konusunda ise ben zamanında parasız kaldım ek iş gece garsonluk bile yaptım kısa bir süreydi ama zordu iki iş olunca ,ama gidip kahvede oturup kadınımı çalışmaya zorlamayı da düşünmedim kız çocuğunu çocuktan saymayıp miras damada gitmesin diye bir zihniyet yüzünden eşimin ailesi çook zengin olduğu halde hak yediler şimdi altlarından alınıyor ben yaratıcıma güvenirim ,kimseden istemem beklemem gerekirse lağım temizlerim gocunmam o bana verir veriyorda çok şükür

hayat ta trafik kuralları gibidir sen düzgün gidersen kolay kolay sana bir şey olmaz hasta bile olmassın istisnalar olabilir onlarında başka sebepleri vardır ,
tekrar edebali dediği gibi, halkını yaşat ki devlet yaşasın

[alicemal]

Hay allah yaw, rehab uğramaz sanmıştım. kitapçı aklıma geldi.
"Yazıların düzelmiş" demiş, teşekkür ederim, önceden bozuktu.

Şimdi o cümleleri tek tek açıklamam gerkiyorki rehab anlasın. Erik ağacı örneğini niye anlamamış.? Anlamış da devletlerin yolsuzluğu ile bağ kuramamış olabilir mi.? Sanırım bende gelişiyorum, örnekler gerçek hayatla bağlı olmalı. Bağlı olduğunu sanıyordum, daha ne kadar bağlı olabilir ki.?
Anladım bağ değil uyarlama sorunu oluşmuş. Olayı kadın olayına uyarlayamamış gibi. Veya mevcut bilgisinin dışına çıkmak istemiyor konforu bozulacak.. Başa döndük...
Her neyse rehab'ı bir kenara koyalım.

---

Buraya başka amaçla girmiştim, neredeyse unutuyordum.

Çin le ilgili bir haber var. Çin'in Türkçe yayınlanan sitesinde gördüm.
https://criturk.com/demir-ipek-yolun...onem-basliyor/

Diyorki Çinden Avrupaya demiryolu ağları yapıyoruz. Hem kuzeyden hemde İran, Türkiye üzerinden güneyden gidecek.
Geçen yıllardan hatırlarsanız, tayyip erdoğan Bakü ye giden tren yolunun açılışını yapmıştı. Aslında o tren yolu zaten vardı sanırım yenilediler veya eksik yeri varsa orayı tamamladılar. Bakü dende hazar denizini gemilerle geçip son durak Doğu Çin'e kadar gidiyor. akp bunu büyük cümbüşle günlerce yayınlamıştı.

2010 yılından önce sanırım 2009 du Kemal Kılıçdaroğlu ile mailleştik. O zaman sadece milletvekili idi.
Ona 5-6 tane proje gönderdim. Ülkemizi kalkındıracak projeler. Projelerden bir tanesi de Güneyden Çin'e demiryolu projesi. Bu projeyi yapın, biz AB'ye değil AB bize girmek isteyecek diyede açıklamıştım.

Tabi o zaman baykal ve kılıçdaroğlunun direk abd den emir aldığının farkında değildim. Çin'i düşman olarak gören abd, emrindeki chp ye bu tür işleri yaptırmaz. (yanlış anlama olmasın meclisdeki diğer partileri zaten abd kurdu. Bizzat kendileri söyleyecek kadarda cesurlar. chp'yi de sonradan ele geçirmişler.)

Çin'e demiryolu projem İstanbuldan başlayıp İran Hindistanı geçip Çin e varıyor. Dünya nüfusunun yarısı ve dünyayı geliştiren projeleri yaratan kuşağın ortası.(Dün abd ve batı ile ilgili bir haber okudum. Zaman kristallerini keşfetmişler. Detaya girmeyeyim olağanüstü bir buluş. Proje lider ve sorumlularına baktım, Hint isimleri, Çin ve İran isimleri. Yani batı buluşlarını bile orta doğulu ve asya lılar yapıyor. hangi projeye baksanız aynı. Ya proje lideri veya ekip elemanlarından biri veya bir kaçı Orta Doğulu yada Asya lı.) Mevcut sisteme benzemiyor, dev trenler dümdüz bir hat üzerinden gidiyor, çok az istasyon var ve istasyonlarda duruş süresi çok kısa. Bunun yolu da var.

Denizden 1 ayda, mevcut demiryolları ile yaklaşık 2 haftada yapılan taşımalar üç beş güne iniyor. Hattın düz olması(bolca tünel), istasyonların çok az olması bunu sağlıyor. Maliyet kısa sürede ticaretle çıkar.

Bu bilgiyi gönderdim, ancak Çin'in ithalatçısı olacağımızdan korkacaklarınıda hesaba kattım. Eğer böyle bir demiryolu olursa mevcut düşük kapasiteli siyasetçilerin elinde bize zarar verir. İthalatımız patlar ve kısa sürede batarız.(Hoş akp onu demiryolu projem olmadanda başardı. fabrikalarımızı kapattı, sattı, ağır ithalatçı ülke olduk.) Onunda yolunu gösterdim. Şimdi detay hatırlamıyorum ama anlaşmalar yapılır ve çok sıkı kurallar koyulur. Her ülkenin ithalatçı olmamasını aynı zamanda ihracatçı olmasını sağlayacak sıkı kurallar. Bu tür anlaşmalar ülkeler arasında yapılıyor ama ilgili kararları alacak siyasetçilerin ceplerine üç beş milyon dolar konunca işler değişiyor. İhracat yerine sadece ithalat yapılıyor. Ülkeniz halkı fakirleşirken anlaşmaları yapan siyasetçi ile siyasetçinin yanındaki ithalatçı firmalar zenginleşiyor. Örnek için afrikaya bakın. Bizimde öyle olma tehlikemiz var.

Nereye vardık?
Üstteki yazıma.

Devletin yolsuzsa, hiç bir şey düzgün gitmez çünki devletin asıl görevleri yerine getirilmez, devletin tüm kademeleri yolsuzluk yapacak veya izin verecek iş bilmeyen kapasitesiz insanlarla doldurulur ve halk her konuda ayvayı yemeye başlar.

Her neyse, ben bugünü taaaa 13 yıl önceden yazmışım hemde çok daha gelişmiş bir sistemle.

Sonuç:
Kılıçdaroğlu partide bu konuyu görüşeceğiz dedi ama 2011 seçimlerinde benim hiç bir projem kullanılmadı, sadece projelerimi anlatırken kullandığım bir kaç cümleyi slogan olarak kullandılar. Ama projelerimden 2 tanesini sonraki yıllarda başka partiler kullandılar.

Çin şu anki demiryolları projesini gerçekleştirirken sadece tekniğe dayalı davranmıyor, aynı zamanda siyaseti de göz önüne alıyor. Çok kırılgan bir dünya dengesi var, onu kırmayayım, bu yanlış anlamasın derken işler yavaş ilerliyor. O sebeple benim sadece tekniğe dayalı(hedefe odaklı) projemin yanında basit kalıyor.

[Rehab]

oturduğum mahallede erik kiraz ıhlamur ağaçları var .sokak ağaçları devlete ait muhtemelen ben çocuklarımla ailemle geçerken almak istemesinler ,devletinde olsa ,haketmedikleri için alışmasınlar diye gidip parasıyla marketten alan biriyim ,ben biraz farklı biriyim alanada bir şey diyemem boşa gidiyor çünkü ,işyerinde de öyle elma çıkar bazen çoğunluk hakları bir adet olmasına rağmen 2 3 alırlar ben almam belki benden sonra gelene yetmez,o yüzden bu kadar hassas olan ben yolsuzluk vs bunları anlayamam ,biz yaratıcıyı unuttukça ,kendimizi maddi manevi geliştirmeye çalışmadıkça ,bu sıkıntılar artarak devam edecektir ,neden dolar yüksek desem ekonomi falan şu bu tabiki doğru ama abd dolarının üstünde yazan we trust god kelimesinin biz Allaha tanrıya güveniriz demek olduğunu bilir biraz ingilizcesi olan ,adamlar bir dine ve tanrıya inanıyorlar ve genelde de tutucu insanlar ama kiliseyede gidiyorlar hatta düğünleri bile kilisede oluyor ,ben bütün sorunların bireysel hatalarımızdan kaynaklandığını zannediyorum,eğer işimizi layıkıyla dürüstçe yapar sevgiyle yaklaşır kimseye zulmetmessek harama el sürmessek Allaha tanrıya güvenirsek işte herşey o zaman güzel olur ,siyasetten anlamam ama bildiğim bir şey var eskişehirde annemin teyze kızı var çok yaşlılar şimdi çocukluktan beri giderim eskişehir başkanı helal olsun onunda kısıtlı bütçesi vardı belki siyasi görüşü tam bilmiyorum ama chp ye yakın olmalı tahminen masal şehri gibi olmuş ,ne olursan ol işini sevgiyle layıkıyla(çok çalışarak) dürüstçe yapan her zaman kazanır,benim düstürum budur ,herkes böyle olmalı ,tembellikte var bizde biraz kızacak belki birileri çiftçi biriyle konuştum zamlardan önceydi dedim ki durumunuz kötüymüş kazanamıyormuşunuz olurmu dedi biz tembeliz o yüzden mesela martta kiraz ekecen iki ay sonra mahsul alacan yeter deyip devam etmedikleri için oluyor dedi haziranda patates sonra eylülde lahana devamlı çalışırsan kazancın karsılar demişti tarih ve sebzeler örnektir tam tarihini ekme zamanını unuttum ,
sen düzgün olursan her işin düzgün olur ,ben aşıdan çok kaçtım olmak istemedim işten ayrılma noktasına gelince çin aşısı oldum komplo teorisi olabilir ,kesin olarak şunu bilirim Allaha güvenen ,çalışan çabalayan seven kimseyi incitmeyen birine hiç bir şey olmaz ne şikayet eder ne morali bozulur vahşi hayvan bile bir şey etmez dost görür kendine ,başıma bir şey gelse işim ters gitse ben hatayı hep kendimde ararım ,birinimi incittim hak mı geçti nedir diye ,dünyada yıkılsa her türlü komplo teoriside gerçekleşşe ,böyle insana hiçbir zarar gelmez ,ölünce mezarı bile görenlere huzur verir ,elin amerikalısı bile parasında allaha güvenecek ,ben Allaha da kendimede ,halkımada ,devletimede güvenmeyeceğim olacak iş mi ,futbol takımı gibi seviyorsan renklerini klüp kötüde gitse maça gideceksin destekleyip düze çıkmasına yardım edeceksin ,benim renklerim kırmızı beyaz ,ayyıldız bayrağım hep destekleyeceğim kötü zamanında da yanında olacağım ,elbet düze çıkacaktır parti olarak söylemiyorum bakın ,kendi adıma yapabileceklerim yaşım geçti ama çağırırlarsa askere severek giderim ,çocuklarıma iyi eğitim sağlamak ,aileme hayırlı olmak , çalışmak çalışmak ,kitap okumak spor yapmak ,kan bağışı,maddi manevi moralimi yüksek tutmak ,gezmek avm değil doğal yerler müzeler vs mutlu olacağın az paraylada gezebileceğin yerler kişiler vs ,devletin işleri ağır yürür ama elbet düzelir ,devletten sorumlu olanlar gereğini yaparlar yapamıyorlarsa bayrak değiştirirler seçim zamanı ,ama ben aileme faydalı olmalıyım ,kendime faydalı olmalıyım önce ki topluma ve devlete faydalı olabileyim ,sevgiyle kal kardeşim yazmana devam

[alicemal]

Yılmaz Özdil bugünki yazısında yine beni veri ile doğrulamış. Son 2 yılda bunu bir kaç defa yaptı. Dolaylı verilere dayanarak çıkardığım sonuçların doğru olduğu yıllar sonra ortaya veriler ile çıkıyor.

Ülke kötü yönetiliyorsa, ülkede pek çok kötü gelişme olur.:
Sporda gerilersin, hırsızlık patlar, fuhuş artar, tarikat sayısı hıza artar, gruplaşmalar oluşur ve gruplar arası nefret başlar, devletin ezdiği kalabalıklar hayata tutunabilmek için tarikatlara, adaleti sağlasın diye mafyaya koşmaya başlar, eğitim sistemi bozulur, namuslu halk mecburiyetten namussuz olmaya başlar, dış ülkeler ülkene üşüşür ve arazilerini şirketlerini paylaşmaya başlar, iyi eğitilmiş gençlerin her fırsatta ülkeden kaçmaya başlar, geçim derdi sebepli boşanmalar, kavgalar cinayetler artar, vs. vs.

Yüksek enflasyonda kötü yönetim sonuçlarından biridir. Epey üstte yazdığım suçu hep devlete bağladığım yazımın veri ile onaylanması.

Özdil bugünki yazısında, enflasyonun halk üzerindeki etkisini veriler ile açıklamış. Daha doğrusu bu araştırmayı yapan batılı bir ekibin araştırma sonuçlarını yayınlamış.

https://www.sozcu.com.tr/2022/yazarl...uctur-7175313/

Sonuçta anlamamız gereken şu... Yazmıştım sildim.
Bunu yazarsam siyasilerle mahkemelik olabilirim o sebeple yazmadım.