Sayfa 903/7020 İlkİlk ... 403803853893901902903904905913953100314031903 ... SonSon
Arama sonucu : 56156 madde; 7,217 - 7,224 arası.

Konu: Sanat Mozaik

  1. Amerikali tarihci ve yazar Henry Adams’in olum yildonumu (27 Mart 1918)



    “Ahlak, ozel ve pahalı bir lukstur.”




    “Bir ogretmen, sonsuzlugu etkiler. Etkisinin nerede son bulacagini asla kestiremez.”




    “Arkadaslik, yapilmaz; dogar.”




    “Felsefe: Cozumsuz problemlere verilen anlasilmaz yanitlardir.”

  2. Jamaica dogumlu Amerikali sair Louis Simpson’in dogum yildonumu (27 Mart 1923)



    Migferleri, silahlari, cikin ve kabanlari ile
    gectiler bir ormandan, ilerlerde bir yerde
    silahlar gumburdedi. Boynu cevreleyen cembercesine
    her yanda kirmiziya boyaniyordu gece.


    Durdular ve kazdilar. Birer kostebek misali
    agaclarin altindaki camurlu topraga coktuler.
    cok gecmeden siperlerde ki nobetciler
    fark ettiler ilk kari, donmaya baslamisti ayaklari.


    Ilk bomba gurultuyle dustu safak vakti.
    Taradi karli ormani bombalarla kursunlar,
    uzun gunler boyunca. Simsiyahti artik karlar.
    Kirmizi basliklari icinde cesetler dondular.


    O muharebeden en cok aklimda kalan
    gozlerdeki yorgunluk ve bir sigarayi saran
    ellerin nasil ince durdugu ve o parlayan korun
    nasil koruklendigi son nefeslerle geride kalan.



    Helmet and rifle, pack and overcoat
    Marched through a forest. Somewhere up ahead
    Guns thudded. Like the circle of a throat
    The night on every side was turning red.

    They halted and they dug. They sank like moles
    into the clammy earth between the trees.
    And soon the sentries, standing in their holes,
    Felt the first snow. Their feet began to freeze.

    At dawn the first shell landed with a crack.
    Then shells and bullets swept the icy woods.
    This lasted many days. The snow was black.
    The corpses stiffened in their scarlet hoods.

    Most clearly of that battle I remember
    The tiredness in eyes, how hands looked thin
    Around a cigarette, and the bright ember
    Would pulse with all the life there was within.

  3. Amerikali Sair Frank O'Hara'nin dogum yildonumu (27 Mart 1926)



    Nasil da matraksin bugun New York
    tipki Swingtime'daki Ginger Rogers gibisin
    ve St.Bridget'in biraz sola meyleden kulesi gibisin
    burada henuz atlamisim V-gunleriyle dolu yataktan disari
    (biktim usandim D-gunlerinden) ve mavisin sen orada hala
    kabullenirsin beni aptalca ve ozgurce
    butun istedigim bir odadir orada
    ve icinde de sen olacaksin
    ve trafik SIKISIKLIGI bile oyle kalin bir yoldur
    degil mi ki insanlar birbirlerine surtunup durur
    ve kilitlenir onlarin cerrahi gerecleri
    desteklerler birbirlerini
    geri kalan zamaninda gunun (amma da gun)
    bir slayt gosterimini denetlemeye giderim ve derim ki
    bu resim o kadar da mavi degil

    nerede Lana Turner
    yemege cikti
    ve Garbo sahne arkasinda Met'te
    herkes paltosunu cikariyor
    ki gosterebilsinler gogus kafeslerini gogus seyredicilerine
    ve kucukk cantalardaki taytlariyla ve ayakkabilariyla
    danscilarla doludur park
    ki SIKLIKLA West Side Y'de spor yapanlarla karistirilmislar

    neden olmasin ki
    bagiriyor Pittsburgh Pirates cunku kazanmislar maci
    ve bir anlamda hepimiz kazanmisiz maci
    yasiyoruz

    apartman dairesi bosaltildi eglence olsun diye
    tasraya tasinan escinsel bir cift tarafindan
    bir gun oncesinden tasindilar
    bicaklamalar bile yardimci oluyor nufus patlamasina
    yanlis bir ulke olsa bile
    ve butun bu yalancilar terk etmisler Birlesmis Milletler'i
    ickiye olan ihtiyacimiza oranla (ki cok hoslaniriz ickiden)
    artik ilgimizi cekmemektedir Seagram binasi
    ve yasli adam ustune oturabilsin ve bira icsin diye
    ve henuz gunes parildiyorken daha
    karisitarafindan gun ilerlediginde alasagi edilsin diye
    sarkuterinin hemen yanindaki
    kaldirima konmus olan su kucuk kutu

    ah tanrim nasil da harika
    yataktan cikmak
    ve o kadar cok kahve içmek
    ve o kadar cok sigara icmek
    ve seni o kadar cok sevmek

  4. Ingiliz yazar Arnold Bennett’in olum yildonumu (27 Mart 1931)

    “Zamanin en guzel tarafi, asla tamamini pesinen harcayamayacak olmanizdir. Bir sonraki yil , bir sonraki gun , bir sonraki saat hic bozulmamis ve bosa harcanmamis sekilde sizi bekler.”



    “The chief beauty about time is that you cannot waste it in advance. The next year, the next day, the next hour are lying ready for you, as perfect, as unspoiled, as if you had never wasted or misapplied a single moment in all your life.”




    “Yapilan bir hata, o anda yapilacak en iyi sey olduguna ictenlikle inanmaktir.”

  5. Dominikli-Amerikali sair, roman ve deneme yazari Julia Alvarez’in dogum gunu (27 Mart 1950)

    “Sonbaharda okula dondugumuzde yeni kitaplar dagitildi, kapaklarinda malum kisinin fotograflari kabartmali olarak basilmisti; icindeki yalanlarin kiminle ilgili oldugunu kor insanlar da anlayabilsin diye herhalde. Tarihimiz artik Incil'le ayni olay orgusune sahipti. Biz Dominikliler, yuzyillar boyu Efendimiz Trujillo'nun gelmesini beklemistik. Epey igrencti.”



    “When we got to school that fall, we were issued new history textbooks with a picture of you-know-who embossed on the cover so even a blind person could tell who the lies were about. Our history now followed the plot of the Bible. We Dominicans had been waiting for centuries for the arrival of our Lord Trujillo on the scene. It was pretty disgusting.”

  6. Gene Kelly ve Stanley Donen'in yonettigi, Gene Kelly, Donald O'Connor ve Debbie Reynolds'in rol aldigi Singin' In The Rain (Yagmur Altinda) filmi ilk kez 27 Mart 1952'de New York, Radio City Music Hall’de gosterildi.




  7. Irlandali yazar Patrick McCabe’in dogum gunu (27 Mart 1955)

    – Beni asacaklar mi, diye sordum Sosis'e. Umarim asarlar.
    – Bana bakti ve, uzgunum Francie, dedi, asmiyorlar artik.
    – Asmiyorlar mi? Tanri askina! Nereye gidiyor bu ulke!

    Kasap Ciragi



    – I said to Sausage: Will they hang me? I hope they hang me.
    – He looked at me and says: I’m sorry Francie but there’s no more hanging.
    – No more hanging? I says. For fuck’s sake! What’s the country coming to!

  8. 27 Mart 1957’de duzenlenen 29.Akademi Odul toreninde, 80 Günde Devri Alem (Around the World in Eighty Days, 1956. Yon: Michael Anderson, John Farrow), En Iyi Film; Ingrid Bergman, Anastasia: Carin Kizi (Anastasia, 1956) filmi ile En Iyi Kadin Oyuncu; Yul Brynner, Kral ve Ben (The King and I, 1956) filmi ile En Iyi Oyuncu odulunu aldilar.






Sayfa 903/7020 İlkİlk ... 403803853893901902903904905913953100314031903 ... SonSon

Yer İmleri

Yer İmleri

Gönderi Kuralları

  • Yeni konu açamazsınız
  • Konulara cevap yazamazsınız
  • Yazılara ek gönderemezsiniz
  • Yazılarınızı değiştiremezsiniz
  •