|
|
|
Çin "parti devleti" olan otoriter bir rejim.Yayınlanan bütün veriler Komünist partinin denetiminden geçtikten sonra yayınlanıyor ve Çin'i yakından takip eden batılı uzmanlara göre yayınlanan makroekonmik verilerin büyük çoğunluğu şüpheli,-örneğin elektrik tüketimi gibi - diğer verilerle uyumlu değil.Konsensüs görüş,Çin'in ekonomisinin resmi verilerden daha yüksek oranda yavaşladığı ve enflasyonun da resmi veriden çok daha yüksek olduğu şeklinde.Ekonomide büyüme hızının yavaşlamasının yanında Çin bankalarının yarısından çoğu Çin merkez bankasının yakın zamanda yaptığı "stress testi"nden geçemedi.Çin şirketlerinin borçluluk oranı çok yüksek,çoğu verimsiz çalışıyorlar,bu yüzden yakın zamanlarda ekonominin büyüme hızı da yavaşladığından ,bazı Çin şirketleri önemli tutarlarda borç faizlerini ödeyecek kadar nakit yaratamadılar ve temerrüde düştüler.Bu nedenle referans faiz oranlarının %4.35'den %4.15'e indirilmesi hem ekonominin büyümesine hem de şirketlerin borçlarını ödemelerini kolaylaştırmaya yönelik bir hamle.Çin merkez bankası ayrıca zorunlu karşılık oranını 50 puan indirerek piyasaya 115 milyar dolar daha bıraktı(800 milyar yuan) ve likiditeyi arttırdı.Originally Posted by metalurjist_88
Çin ekonomisi şimdiye kadar yüksek büyüme oranı elde edilmesi için şirketlerin yüksek oranda borçlanması teşvik edilerek, ve neyi ne verimlilikte üretildiğine bakılmaksızın kaynak aktarıldığından şimdi ticaret savaşlarının da etkisiyle global bir ekonomik yavaşlama olduğundan şirketler borçlarını ödeyecek kadar nakit yaratamıyorlar.Sorunun çözülmesi için Çin'in yapısal reformlara gitmesi ekonomiyi verimlilik ilkesine göre yeniden şekillendirmesi gerekiyor.Çin merkez bankasının bu hamleleri sadece günü kurtarmaya yönelik,ama bu arada bu hamlelerin , -gıda fiyatlarının sürüklemesiyle olsa da- %4.5' a kadar tırmanmış olan enflasyonun hiper enflasyon seviyelerine kadar yükselme riski yaratabileceğine de dikkat çekmek lazım..
Çin ile ne kadar da benzer yönlerimiz var değil mi? Bizim Tuik'in yayınladığı verilerin de güvenilirliği kalmamış durumda,şirketlerimiz Çin şirketleri ile birlikte dünyanın en yüksek borçluluk seviyesine sahip 2 ülkesi(gsyih'nın kabaca %70'i) ama bizim şirketlerimizin borç vadesinin daha kısa vadeli olması,daha yüksek faiz ödemek zorunda olmaları ve yabancı para cinsinden borç oranının daha yüksek olması gibi ilave sorunları var,2 ülkenin ekonomisinde de verimlilik çok düşük,ve 2 ülkenin de yapısal reformlara acilen ihtiyaç var,o zamana kadar 2 ülkenin de ekonomi yönetimleri günü kurtaracak kararlarla idare etmeye çalışıyorlar.Ama Çin'i bizden ayıran özellik ekonomilerinin imalat ve ihracat odaklı olmaları yıllık dış ticaret fazlalarının kabaca 379 milyar dolar ve döviz rezervlerinin 3.096 trilyon dolar olmaları ve nükleer santrallardan robot ve mikrolektronik uygulamalarına kadar geniş bir yelpazede yüksek teknoloji ürünler üretebilme kapasitelerinin de olması .
Sonuç olarak;Çin ekonomi yönetiminin bu adımları kendi iç piyasasına yönelik,bize ya da global ekonomiye kısa vadede bir önemli yansıması olmaz.Ama Çin ekonomisi bir krize girerse global ölçekte dünyanın en büyük imalatçısı ve emtia tüketicisi olduğundan,başta emtia üreticisi ülkeler olmak üzere global ölçekte bütün ekonomilerde türbülans yaratır.
Son düzenleme : deniz43; 02-01-2020 saat: 07:39.
Gümüş Üye
Üstat zorunlu karşılık işi nedir ?
Yıllık döviz faizi 1.75 yaklaşık. Bunun ne kadarı zorunlu karşılığa gidiyor. Devlet bundan binde 25 alırsa biz eksi faiz mi alacağız. Aydınlatırsan sevinirim
https://www.bloomberght.com/tcmb-dov...sliyor-2243188
Tapatalk kullanarak iPhone aracılığıyla gönderildi
O egeli ben değilim
Altın Üye
1000 dolar 25 dolar komisyon yılda
Diğer dövizlerde 10000 e 25 komisyon .
Yani dolar net %2.5 faiz yoksa negatif faiz
iPhone cihazımdan hisse.net mobile app kullanarak gönderildi.
Merkez Bankasının sitesinde yabancı para cinsinden zorunlu karşılıklara ilişkin en son veri 29 Kasım tarihine ait ve yabancı para mevduatlar için merkez bankasında tutulan zorunlu karşılıklar 48.114 milyar dolar gözüküyor.
https://www.tcmb.gov.tr/wps/wcm/conn...679863-mZlHM9C
Merkez Bankası bunlardan yıllık %2.5 komisyon alırım diyor,yani güncel veriye göre 48.114*0.025=1.2 milyar dolar ediyor.
Yani merkez bankası diyor ki;hem sende açılmış döviz tevdiat hesaplarındaki tutarın %19'unu kasama "zorunlu karşılık" olarak koyarım hem de bu paranın %2.5'u kadar yani 1.2 milyarını komisyon olarak senden keser cebime koyarım diyor.
Bunun döviz tevdiat hesaplarının faiziyle doğrudan değil,dolaylı etkisi var .Kesinti mevduat hesaplarından değil ,bankalardan yapılıyor,bankanın da dönüp bu maliyeti döviz hesaplarındaki faizi düşürerek döviz hesabı açanlardan çıkarması isteniyor.
Eğer haber doğruysa,aptalca bir girişim.Halkın dövizde pozisyon almasının sebebi faiz getirisi değil,yönetime karşı kendini güvende hissetmemesi ve hayali enflasyon oranlarında reel olarak TL pozisyonlarında eriyen birikimlerini -reel getirisi olmasa da- reel olarak aynı düzeyde tutmak istemesi.
Bankaların son 1 yılda sendikasyon kredilerini çevirme oranı %65'e düşmüştü.Diyelim banka bu maliyeti faize yansttı ve dolar faizi %1'e düştü ve hala halk parasını dolarda tutmaya devam ediyor,o zaman hangi banka içeride %1 maliyetle dolar bulabilirken,dışarıdan %6-%7 faizle dolar borçlanır ki,sonuçta bankalar sendikasyon kredilerini çevirmek yerine "net borç ödeyici" olur ve yurt dışına borç ödemesi için çıkan milyarlarca dolarlarla içeride dolar likiditesi azalır,dolar fiyatı zıplar.Arzu edilen amacın tam tersine hizmet edecek aptalca bir girişim.Neden aptalca bir girişim;çünkü bileşik kaplar bir fizik kanunudur,eğer sermaye hareketlerinde bir kısıtlama yoksa, doların maliyeti nerede ucuzsa oradan temin edersiniz.
Gümüş Üye
Bilgi veren arkadaşlara teşekkürler.
Zaten amerikanın enflasyonu ve vergi nedeniyle reel faiz alamıyorduk. Üstüne TL’de de reel faiz yok. Devlet kendi harcadığı yetmezmiş gibi bizimde birikimlerimizi harcamamızı istiyor. Bu tünelin sonunda duvar var sanırım.
Tapatalk kullanarak iPhone aracılığıyla gönderildi
O egeli ben değilim
https://tr.sputniknews.com/ekonomi/2...planti-karari/
Merkez Bankası, yedek akçe hariç kâr dağıtımı için 20 Ocak'ta olağan üstü toplantı kararı aldı.
Türkiye Cumhuriyeti Merkez Bankası (TCMB) olağanüstü genel kurul toplantısı 20 Ocak'ta yapılacak.
Bankadan yapılan açıklamada, olağanüstü genel kurul toplantısının 20 Ocak 2020 Pazartesi günü saat 10.30'da Ankara idare merkez hizmet binasında gerçekleştirileceği belirtildi.
İki gündem maddesi ile toplanacak Genel Kurul'un, birinci gündem maddesi açılış ve toplantı başkanlığının oluşturulması olacak.
Bankanın 2019 yılı dönem karından avans dağıtımı yapılmasına ve son yıl kârından ayrılan hariç birikmiş ihtiyat akçesinin kâra katılarak dağıtılmasına karar verilmesi hususları, ikinci gündem maddesi olacak.
Dış ticaret açığı ivme kazanıyor:
Ticaret Bakanlığı geçici verilerine göre:
2019 yılı Aralık ayında geçen yılın aynı ayına göre;
İhracat, % 4.87 artarak 15 milyar 385 milyon dolar,
İthalat, % 20.05 artarak 20 milyar 105 milyon dolar,
Dış ticaret açığı %127.39 artarak 4.720 milyar dolar oldu.
Altın Üye
|
|
|
|
sevgili deniz43 değerli analizlerin ve paylaşımların için teşekkürler...
ÜYELİK : KASIM 2006
Gönderi Kuralları
Alıntı yaparak yanıtla
Yer İmleri