Sayfa 1286/2105 İlkİlk ... 286786118612361276128412851286128712881296133613861786 ... SonSon
Arama sonucu : 16833 madde; 10,281 - 10,288 arası.

Konu: ...:::vobelıt:::...

  1.  Alıntı Originally Posted by deniz43 Yazıyı Oku
    Bugün Moody's ,Türkiye'nin kredi notunu gözden geçirecek.Moody's in notu yatırım yapılabilir seviyenin 5 kademe altı ve görünüm de negatif idi.
    hocam bunlar da bizim notu fazla kırıyor gibi.
    Tamam sorunlar var ama bugüne kadar bizde kimin parası kalmış,
    yahut fabrika açan hangi yabancı mağdur olmuş.

    bize yatırıma gelen yabancı ne imtiyazlar alıyor. Arsasından tutup işçisine kadar her adımda teşvik var. serbest bölgeler var .

    ve hala ve hala bu ülkede kalifiye insan yetişiyor..

    hal böyleyken yatırım yapılabilirin 5 kademe altı aşırı insafsız bir değerlendirme bana göre.

  2.  Alıntı Originally Posted by Calibra Yazıyı Oku
    hocam bunlar da bizim notu fazla kırıyor gibi.
    Tamam sorunlar var ama bugüne kadar bizde kimin parası kalmış,
    yahut fabrika açan hangi yabancı mağdur olmuş.

    bize yatırıma gelen yabancı ne imtiyazlar alıyor. Arsasından tutup işçisine kadar her adımda teşvik var. serbest bölgeler var .

    ve hala ve hala bu ülkede kalifiye insan yetişiyor..

    hal böyleyken yatırım yapılabilirin 5 kademe altı aşırı insafsız bir değerlendirme bana göre.
    Reis'in de ayni fikirde olmali.

  3. #10283
    Friday May 27 2022 Actual Previous Consensus
    03:30 PM
    US
    Personal Spending MoM APR 0.9%
    1.4% 0.7%
    03:30 PM
    US
    Personal Income MoM APR 0.4%
    0.5% 0.5%

    03:30 PM
    US
    PCE Price Index MoM APR 0.2%
    0.9%
    03:30 PM
    US
    PCE Price Index YoY APR 6.3%
    6.6%

    03:30 PM
    US
    Goods Trade Balance Adv APR $-105.94B
    $-125.94B

  4. #10284
     Alıntı Originally Posted by deniz43 Yazıyı Oku
    Enflasyon muhasebesi uygulandığında sanayi şirketlerinin arsa,teçhizat ve duran varlıkları da değerleneceği için (amortisman hariç),sanayi şirketleri için durum daha iyi olmakla beraber,enflasyon nedeniyle şişen cirolardan reel olmayan kazançtan dolayı yüksek vergi ödemeleri nedeniyle onların da öz sermayelerinde bir aşınma gelmesi söz konusu.
    Bankaların ise pek duran varlığı yok,sermayeleri neredeyse tamamen para ve yüksek enflasyon ortamında ,enflasyonun üzerinde kar etmiyorlarsa sermayeleri aşınıyor demektir.Ayrıca bir de reel olarak etmedikleri kar üzerinden çok yüksek olarak vergi ödüyorlar.
    Denklem çok basit:Eğer bir şirket yıllık bilançosunda reel olarak kar ediyorsa,ettiği kar kadar şirketin özkaynakları artmış olur.BDDK raporuna göre ise bankaların özkaynaklarında çok büyük erime var.Bu ölçümü normal olarak enflasyon oranıyla yapmamız gerekiyor,ama yayınlanan enflasyon verilerine güvenilmiyorsa bilançoyu "hard currency" bir para ile düzenleyerek erimenin gerçek büyüklüğünü görebiliriz.

    Daha döviz cinsi kredilerde ne kadar batak olduğu konusuna ve bilançolardaki makyaja hiç girmiyorum.BBDK'ya göre tüm döviz kredilerindeki batak sadece 1.2 milyar dolar.Halbuki sadece Bis enerjideki batak 2 milyar dolar.
     Alıntı Originally Posted by deniz43 Yazıyı Oku
    BBDK aylık raporlarına göre bankaların özvarlıkları son 1 yılda yüksek enflasyon ve kur artışları ile erimiş.

    Bankacılık sektörü Toplam Özkaynaklar:


    2021 Şubat:83.407 milyar dolar
    2022 Şubat:58.026 milyar dolar.
    (Son yayınlanan aylık veri)

    Kaynak:BDDK

    https://www.bddk.org.tr/BultenAylik
    https://www.dunya.com/finans/haberle...-haberi-659114

    Garanti BBVA Genel Müdürü Baştuğ: Yüzde 70'lerde enflasyon sürdürülebilir değil

    Garanti BBVA Genel Müdürü Baştuğ, bankacılık sektöründe sermaye getirilerinin yüzde 40'larda, enflasyonun ise yüzde 70'lerde olduğunu belirterek, bunun sürdürülebilir olmadığını söyledi.
    Baştuğ, "Enflasyon oranının yüzde 70'e geldiği bir dönemde bankaların gelirleri mutlak değer olarak artıyor ama enflasyonun altında. Dolayısıyla böyle devam ederse bankacılık sermaye olarak ileriki dönemlerde zorlanacak" dedi. Baştuğ, "Çünkü banka karları, sermaye getirileri yüzde 40'larda, enflasyon yüzde 70, sürdürülebilir değil"
    Baştuğ, Türkiye'de enflasyon muhasebesi ile alakalı otoritelerde henüz verilmiş bir kararın olmadığını belirterek, "Biz lokal olarak enflasyon muhasebesini şu an uygulayamıyoruz. Fakat IFRS kuralları gereği BBVA enflasyon muhasebesi ile bizi konsollide ediyor. Yani biz Türkiye'de kendi bilançomuzu çıkarıyoruz, onlar buna enflasyonu uygulayarak konsolide ediyor" diye konuştu.
    Son düzenleme : deniz43; 27-05-2022 saat: 16:14.

  5. Değerli Deniz hocam,

    Kur şoku yediğimiz 2018 Ağustos tarihinden bugüne kadar, ülkemizin dış borcunda hemen hemen hiç artış olmamış gibi görünüyor. ( 448 milyar dolar 2018, 449 milyar dolar 2022 )

    4 yıldır, bakkal dükkanı öyle veya böyle açık vermemiş gibi duruyor. 128 milyar dolar vs muhabbetine girmiyorum o ayrı bir konu ( ekonomiden çıkmak isteyen paraya al paranı denmiş gibi duruyor anlaşma ile ) ama demek ki her ne kadar çok eleştirilse de, Babacan ve Şimşek dönemi politikalarin ülkeyi borçlu hale getirdiği, son 4 yıldaki politikalarin ise ek borç yaratmadığı öne sürülebilir mi?

    Dolayısıyla, yüksek kur ve yüksek enflasyon ile geniş halk kitleleri fakirlestirilerek Türkiye açığını kapattı / borç ihtiyacını an itibari ile azalttı dememiz doğru olur mu?

    Sizce bu şekilde devam edildiği takdirde borçların ödenerek cari fazla verilmesi mümkün olur mu?

    Ülkede çok ciddi yabancı çıkışı gerçekleşti, dış koşullarda iyileşme ve bir miktar ( seçim vs) güven sağlanır ise geri gelen para rahatlama sağlar mı?

    SM-N985F cihazımdan hisse.net mobile app kullanarak gönderildi.

  6. #10286
     Alıntı Originally Posted by deniz43 Yazıyı Oku
    Eski yazılarımdan alıntılar koydum.Döviz mekanızmasının nasıl çalıştığını ,arzın ve talebin nasıl oluştuğunu anlatan.
    Çok sayıda değişken var,sadece cari fazla döviz ihtiyacını karşılamıyor çünkü kabaca 450 milyar dolarlık dış borcumuzun üçte birinden fazlasını ana borç ve faiz ödemesi olarak 1 yıl içinde ödememiz gerekiyor.İhracatımız içinde yüksek teknolojili ürünlerin imalat sanayi içinde payı sadece %2.9,kilogram başına ihracat kazancımız sadece 1.3 usd.İhracattan yüksek gelir elde etmemiz için yüksek katma değerli ürünler üretmemiz gerekiyor,müşteri olsa da mevcut kapasite sınırlı ,kapasite arttırım ve sıfırdan yatırımların yapılması gerekiyor,yeni yatırımlar malum sebeplerden çok düşük.

    -Kısa vadede gsyih'sımıza göre dünyada en yüksek oranlı dış borç ödemesi olan ülkeyiz,500'ü aşan CDS ile borcu yüksek maliyetlerle çevirmek el yakıyor,net dış borç ödemesi yapıyoruz,bu yol ile dışarıya döviz çıkışı oluyor,veriler 2 ay sonra geldiği için ancak 2 ay sonra öğrenebiliyoruz.
    -Hala dış ticaret açığımız çok yüksek Kasım ayında 5.326 milyar dolar ve turizm mevsimi de geçmiş durumda
    -Yabancıların portföy çıkışı hala devam ediyor,swap pozisyonları da çok azalmış durumda
    -Yerliler döviz bozmuyor aksine ilave döviz alıyor,çünkü %60 civarındaki enflasyon ile para TL mevduatta eriyor.
    -Güven azaldığı için küçük parada altın ve döviz,büyük parada ise yurt dışı hesaplara döviz transferi şeklinde sistemden çıkış gözleniyor(TL mevduatların azalıp döviz hesaplarının aynı oranda artmamasından,halbuki TL kredi ile yaratılan büyük miktarda TL mevduat var.)(Tahmini olarak),veriyi ancak 2 ay sonra görebiliyoruz.
    https://www.hisse.net/topluluk/showt...01#post5654501


     Alıntı Originally Posted by nosfecagri Yazıyı Oku
    Değerli Deniz hocam,

    Kur şoku yediğimiz 2018 Ağustos tarihinden bugüne kadar, ülkemizin dış borcunda hemen hemen hiç artış olmamış gibi görünüyor. ( 448 milyar dolar 2018, 449 milyar dolar 2022 )

    4 yıldır, bakkal dükkanı öyle veya böyle açık vermemiş gibi duruyor. 128 milyar dolar vs muhabbetine girmiyorum o ayrı bir konu ( ekonomiden çıkmak isteyen paraya al paranı denmiş gibi duruyor anlaşma ile ) ama demek ki her ne kadar çok eleştirilse de, Babacan ve Şimşek dönemi politikalarin ülkeyi borçlu hale getirdiği, son 4 yıldaki politikalarin ise ek borç yaratmadığı öne sürülebilir mi?

    Dolayısıyla, yüksek kur ve yüksek enflasyon ile geniş halk kitleleri fakirlestirilerek Türkiye açığını kapattı / borç ihtiyacını an itibari ile azalttı dememiz doğru olur mu?

    Sizce bu şekilde devam edildiği takdirde borçların ödenerek cari fazla verilmesi mümkün olur mu?

    Ülkede çok ciddi yabancı çıkışı gerçekleşti, dış koşullarda iyileşme ve bir miktar ( seçim vs) güven sağlanır ise geri gelen para rahatlama sağlar mı?

    SM-N985F cihazımdan hisse.net mobile app kullanarak gönderildi.



    -Doğru.Son 3 yılda dış borç tutarımız yatay bir trende girdi.Niçin öyle oldu.AKP ilk iktidara geldiğinde Türkiye'nin dış borcu 129.3 milyar dolardı.Cumhuriyet döneminin ana akım siyasi hareketleri merkez sağ ve merkez sol partilerinden farklı bir çizgiden geldiği ve toplumun bir bölümünce derin kuşku ile karşılaştığı için ,geniş halk kitlelerinden yaygın bir destek alarak arkasındaki desteği sağlamlaştırmak ve toplumu kendi ideolojisi merkezinde dönüştürebilmek için "sahte refah" duygusu yaratmaya yönelik olarak,büyük ölçüde bir dış borçlanma yaptı.O tarihte IMF ile yürütülen bir anlaşma olması ve Avrupa Birliği ile üyelik müzakereleri başlatma kararı çıktığı için hem yüksek oranda dış borçlanma yapılabildi,hem de yoğun doğrudan ve portföy yatırımları girişi oldu.Bu yoğun döviz girişleri nedeniyle döviz kurları 2003-2013 arası neredeyse aynı kaldı ve paramız aşırı değerlendi.Bu nedenle yüksek enflasyon ile nominal gsyih artışına bağlı olarak dolar cinsinden de gsyih mız yükselmiş gözüktü,yüksek oranlı alınan dış borçlar nedeniyle dış borç/gsyih rasyomuz fazla yükselmiş gözükmediği için dış borcumuz hızla artmaya devam etti.

    -Bugün ise çok farklı bir tablo var.Türkiyenin Avrupa Birliğine üye olma teşebbüsünün,iktidar partisinin toplumu dönüştürme ajandası sırasında geçici olarak, konjonktürel olarak, avrupa birliğinin desteğini alma amaçlı olduğu netleşti.Hukukun üstünlüğü,demokrasi,temel haklar ve özgürlükler,güçler ayrılığı,bağımsız ve tarafsız yargı,özgür medya gibi gelişmiş demokrasilerin temel değerlerinden oldukça uzaklaşmış olarak ,avrupa birliği ile ilişkilerimiz kopma noktasına gelmiş durumda,ilişkilerin tamamen kopmamasının tek nedeni Türkiye'nin mültecilere ev sahipliği yapması.

    -Bu şartlar altında dış borcumuzun daha fazla artmaması,Hazinenin daha fazla borçlanmak istememesinden kaynaklanmıyor,yabancı finans kuruluşları yatırım yapılabilir not seviyesinin 5 kademe altında bir kredi notuna ve 700'ün üzerinde CDS risk puanına sahip bir ülkeye artık daha fazla dış borç vermek istemiyorlar,sadece yüksek risk puanı talep ederek çok yüksek maliyetle borcun çevrilmesini "şimdilik" uygun görüyorlar.Alınan dış borçların döviz kazandırıcı yatırımlarda kullanılmayıp,başta betona gömme olarak verimsiz alanlarda çarçur edildiğini ve geri ödeme kapasitesinin de zorlaştığını görüyorlar.Bankaların aldıkları sendikasyon kredilerinde de son 3 yılda vade 1 yıla kadar inmiş durumda,daha uzun vadeyi riskli görüyorlar.Zaten hesap-kitap yapmasını bilen özel sektör kuruluşları da bu kadar yüksek maliyetle dış borçlanmanın intihar olduğunu görüyor,mümkün olduğunca borcunu azaltabilmek için daha düşük bir rasyo ile borçlarını çevirmeye gayret ediyorlar.

    -Nasıl ilk dönemde aşırı dış borçlanma ile bir "sahte refah" duygusu yaratıldıysa şimdi de yabancı sermaye çıkışı ve net dış borç ödemeleri ile refah kaybı olduğu doğru.Ama gelir dağılımı çok bozulduğu için bu refah kaybı en çok emeği ile geçinen beyaz yakalıları etkilemiş yoksullaştırmış durumda,fakat herkese özellikle varlıklı kesime, eşit yansımamış durumda.

    -Yapısal reformlar yapılmadan cari fazla vermek mümkün değil,önceki sayfalarda bu konuda çok sayıda yazım var,linki tıkladığınızda bazılarını göreceksiniz.Üretim yapımız sorunlu,%70 ithalata bağlı,ihracat ürünlerimizin kg değeri 1.2 dolara kadar düşmüş durumda,yüksek teknolojili katma değerli ürünlerin payı çok düşük,innovasyon ve teknoloji geliştirmede çok gerilerdeyiz,bunun için nitelikli bir işgücü ve dolayısıyla nitelikli bilimsel bir eğitim ve çok sayıda yapısal reform yapılması gerekiyor.Döviz kurlarının rekabetçi olması da dış ticarette önemli ama tek başına yeterli değil.Bu nedenle yılın ilk 4 ayında 32.5 milyar dolar dış ticaret açığımız oldu,bu yıl da muhtemelen 50 milyar dolar civarında cari açık ile kapatacağız.

     Alıntı Originally Posted by deniz43 Yazıyı Oku
    Ticaret Bakanlığı geçici verilerine göre:

    2022 yılı Nisan ayında geçen yılın aynı ayına göre; ihracat %24,6 oranında artışla 23 milyar 364 milyon
    dolar, ithalat %34,9 oranında artışla 29 milyar 466 milyon dolar oldu. 2022 yılı Ocak-Nisan döneminde
    ise geçen yılın aynı dönemine göre, ihracat %21,7 oranında artışla 83 milyar 565 milyon dolar, ithalat
    %40,1 oranında artışla 116 milyar 73 milyon dolar olarak gerçekleşti.

    Türkiye'nin Nisan ayı dış ticaret açığı geçen yılın aynı dönemine göre %98.1 artarak 6.102 milyar dolar, Ocak-Nisan ayı yılın ilk 4 ayında dış ticaret açığı geçen yılı aynı dönemine göre %129.7 artarak 32.508 milyar dolar oldu.

    Yılın ilk 4 ayındaki dış ticaret açığını yıllıklandırırsak 97.5 milyar dolar oluyor,bundan ısınma amaçlı doğalgaz tüketimini 6 ay boyunca yapmayacağımız için kabaca 12 milyar doları çıkarırsak 85.5 milyar dolar oluyor, benim yıllık kabaca 85 milyar dolar civarında dış ticaret açığı projeksiyonumla şimdilik örtüşüyor.
    -Net dış borç ödemesi yapsak da değişken faizli borçlar nedeniyle yüksek faiz ödemeleri yaptığımız için borcumuz azalmıyor sadece aynı kalıyor,mevcut yapı değişmeden cari fazla veremeyiz dolayısıyla vereceğimiz cari fazla ile borçlarımızı azaltamayız.

    -Yatırımcılarda güven sağlanır ve dış koşullarda da iyileşme olur,geri gelen para olursa muhakkak bir ferahlama olur ama bu hemen olabilecek bir şey değil.Seçimlerde farklı bir iktidar da gelse ilk anda çoşku olabilir ama sonrasında gerçeklerle yüzleşme olunacak dolayısıyla hemen olabilecek bir şey değil.Para çok ürkektir,güven bir anda kaybedilebilir ama yeniden güvenin kazanılması uzun zaman alır.
    Son düzenleme : deniz43; 27-05-2022 saat: 20:11.

  7. #10287
    https://www.dunya.com/ekonomi/moodys...-haberi-659170

    Moody's, Türkiye'nin kredi notuna ilişkin güncelleme yapmadı

  8. Sn Hocam.
    Bankalardaki tahsili geçikmiş alacak tutarları durumu şuan nedir.
    Rakam bellimidir.
    Kişisel olarak o tarafta çok ciddi iyileşme olmuş olacağını düşünmekteyim.
    Bizi aydınlatırsanız seviniriz.
    Şimdiden Teşekkür ederim

    SM-G975F cihazımdan hisse.net mobile app kullanarak gönderildi.

Sayfa 1286/2105 İlkİlk ... 286786118612361276128412851286128712881296133613861786 ... SonSon

Yer İmleri

Yer İmleri

Gönderi Kuralları

  • Yeni konu açamazsınız
  • Konulara cevap yazamazsınız
  • Yazılara ek gönderemezsiniz
  • Yazılarınızı değiştiremezsiniz
  •