Special Days Image
Sayfa 428/2100 İlkİlk ... 3283784184264274284294304384785289281428 ... SonSon
Arama sonucu : 16797 madde; 3,417 - 3,424 arası.

Konu: ...:::vobelıt:::...

  1. #3417
     Alıntı Originally Posted by Egeli Yazıyı Oku
    Deniz bey meraktan soruyorum. Neden bazı şirketler hem amerikan , hem Türkiye borsalarına açılırken bazıları sadece Türkiyeyi tercih ediyor. Yabancı bir şirket Türkiyede halka arz olabilir mi ?


    Tapatalk kullanarak iPhone aracılığıyla gönderildi
    -Türkiye'de de bir şirket borsaya arz yapmak istediğinde ;Sermaye Piyasası Kurulu ile sözleşme imzalamak zorundadırlar. Böylece SPK'nın denetimi ve kararlarına tabi olurlar. Şirket, SPK mevzuatına uygun hale getirildikten sonra halka arz edilebilirler. Bu işlemlerin gerçekleştirilmesi ile birlikte; aracı kurum, Sermaye Piyasası Kurulu'na ve Borsa İstanbul'a söz konusu şirketin halka arz işleminin başlatılması için başvuruda bulunur.Şirketin merkez binası, genel faaliyetleri, piyasa değeri gibi... özellikleri Borsa İstanbul ve SPK yetkilileri tarafından incelenerek bu kurumlara bilgi verilir. Bu verilerin uygunluğu kabul edildikten sonra şirketin halka arz işlemleri fiilen başlamış olur.

    -Bazı büyük şirketlerimizin hisse senetleri dünyanın önde gelen borsaları New York ve Londra borsalarında da işlem görüyor.Örneğin ABD'de bir şirketin işlem görebilmesi için SPK'nın ABD'li muadili SEC(U.S. Securities and Exchange Commission)'in onayını sağlayacak,şartların şirketlerce yerine getirilmesi gerekir.Bu şartlar arasında SEC'in şart koştuğu muhasebe standartlarının yerine getirilmesi,şeffaflık,düzenli yatırımcıları belirli kriterler altında bilgilendirme,kurumsal şirket yapısı,şirket yöneticilerinin nitelikleri,bağımsız muhasebe ve denetleme kuruluşları tarafından düzenli denetlenmesi gibi çeşitli şartlar vardır.

    -Londra ya da New York gibi prestijli borsalarda işlem görmek şirketlere ne sağlar:
    Belirli denetim ve muhasebe kriterleri yerine getirdikleri için abd ve avrupalı ülkelerin pazarlarına daha rahat girebilirler.
    Kredi notunun daha yüksek olmasına katkı sağlar.
    Şirketlerin daha uzun vadeli ve daha düşük maliyetli borçlanabilmesine katkı sağlar.
    Sanayi şirketleri üretimde kullanacakları ya da yatırım mallarını daha uzun vadeli ve daha iyi ödeme şartları ile temin edebilirler.

    -Yabancı bir şirket Türkiye'de SPK'nın onayı ile halka arz edilebilir.Bu arzu edilen bir şey ama -bildiğim kadarıyla- hiç bir yabancı şirketin şu ana kadar bu yönde bir talebi olmadı.

  2. #3418
     Alıntı Originally Posted by deniz43 Yazıyı Oku
    -Türkiye'de de bir şirket borsaya arz yapmak istediğinde ;Sermaye Piyasası Kurulu ile sözleşme imzalamak zorundadırlar. Böylece SPK'nın denetimi ve kararlarına tabi olurlar. Şirket, SPK mevzuatına uygun hale getirildikten sonra halka arz edilebilirler. Bu işlemlerin gerçekleştirilmesi ile birlikte; aracı kurum, Sermaye Piyasası Kurulu'na ve Borsa İstanbul'a söz konusu şirketin halka arz işleminin başlatılması için başvuruda bulunur.Şirketin merkez binası, genel faaliyetleri, piyasa değeri gibi... özellikleri Borsa İstanbul ve SPK yetkilileri tarafından incelenerek bu kurumlara bilgi verilir. Bu verilerin uygunluğu kabul edildikten sonra şirketin halka arz işlemleri fiilen başlamış olur.

    -Bazı büyük şirketlerimizin hisse senetleri dünyanın önde gelen borsaları New York ve Londra borsalarında da işlem görüyor.Örneğin ABD'de bir şirketin işlem görebilmesi için SPK'nın ABD'li muadili SEC(U.S. Securities and Exchange Commission)'in onayını sağlayacak,şartların şirketlerce yerine getirilmesi gerekir.Bu şartlar arasında SEC'in şart koştuğu muhasebe standartlarının yerine getirilmesi,şeffaflık,düzenli yatırımcıları belirli kriterler altında bilgilendirme,kurumsal şirket yapısı,şirket yöneticilerinin nitelikleri,bağımsız muhasebe ve denetleme kuruluşları tarafından düzenli denetlenmesi gibi çeşitli şartlar vardır.

    -Londra ya da New York gibi prestijli borsalarda işlem görmek şirketlere ne sağlar:
    Belirli denetim ve muhasebe kriterleri yerine getirdikleri için abd ve avrupalı ülkelerin pazarlarına daha rahat girebilirler.
    Kredi notunun daha yüksek olmasına katkı sağlar.
    Şirketlerin daha uzun vadeli ve daha düşük maliyetli borçlanabilmesine katkı sağlar.
    Sanayi şirketleri üretimde kullanacakları ya da yatırım mallarını daha uzun vadeli ve daha iyi ödeme şartları ile temin edebilirler.

    -Yabancı bir şirket Türkiye'de SPK'nın onayı ile halka arz edilebilir.Bu arzu edilen bir şey ama -bildiğim kadarıyla- hiç bir yabancı şirketin şu ana kadar bu yönde bir talebi olmadı.
    Vakit ayırıp bilgilendirdiğiniz için teşekkürler


    Tapatalk kullanarak iPhone aracılığıyla gönderildi
    O egeli ben değilim

  3. #3419
     Alıntı Originally Posted by deniz43 Yazıyı Oku
    Merkez Bankasının haftalık istatistiklerine göre geçen hafta;(1 Mayıs haftası)


    1-Merkez Bankası -altın hariç- brüt rezervi geçen hafta 1.204 milyar dolar azalarak 52.661 milyar dolardan 51.457 milyar dolara indi.Yılbaşında 81.240 milyar dolar olan altın hariç brüt döviz rezervleri böylece 24 Nisan itibariyle yaklaşık 4 aylık dönem içinde 29.783 milyar dolar azalmış oldu.

    2-Yurt dışı yerleşikler geçen hafta da 245.5 milyon dolarlık hisse senedi , 41.8 milyon dolarlık Hazine tahvili ,toplam 287.3 milyon dolarlık menkul kıymet sattılar.

    3-Yurt içi yerleşiklerin TL cinsinden mevduat hacmi , geçen hafta %0.37 arttı.

    4-Yurt içi yerleşiklerin döviz tevdiat hesabı geçen hafta :
    563 milyon dolar azaldı.(Gerçek kişiler 72 milyon dolar artış,şirketler 635 milyon dolar azalış(vadesi gelen dış borç ödemeleri))

    5-Geçen hafta TL kredi hacminde %1.85 artış oldu

    YORUM:


    -Yabancıların TL varlıkları satarak koşar adım hızla Türkiye'den çıktıklarını ve merkez bankası rezervlerinin hızla eridiğini geçen hafta da görüyoruz.
    Yılbaşından 24 Nisan tarihine kadar yaklaşık 4 aylık sürede ise;Yabancılar 2951.3 milyar dolar hisse senedi+5459.7 milyon dolar devlet tahvili toplam 8411 milyon dolar TL cinsi menkul varlığı satarak Türkiye'den çıkış yaptılar.



    6) Merkez bankasının son zamanlardaki para arzındaki dikkat çeken artışları nedeniyle bu kalemi de raporlamaya dahil ediyoruz:
    *1000 TL
    Bu hafta Önceki hafta haftalık artış yıllık artış
    MI Dolaşımdaki para:1,004,162,659 994,822,490 %0.94 %77.44

    M2 Dolaşımdaki para:2,919,332,512 2,912,184,459 %0.25 %35.93

    M3 Dolaşımdaki para:3,041,071,567 3,024,975,258 %0.53 %35.26

    NOT:Emisyon:217,398,221; haftalık artış:%3.67, yıllık artış:%61.25

    Tablolardan merkez bankasının parasal genişlemeye geçen hafta da devam ettiğini görüyoruz.Para arzının artması bir yandan bir bölümünün dövize gitmesi nedeniyle döviz kurlarına yukarı yönlü baskı yaptığı gibi,"Paramızın dünyayı dolaşan rezerv para olmaması nedeniyle" talep koşullarında biraz iyileşme olması durumda bollaşan para arzı enflasyonist baskı yaratacaktır.
    Merkez Bankasının haftalık istatistiklerine göre geçen hafta;(8 Mayıs haftası)


    1-Merkez Bankası -altın hariç- brüt rezervi geçen hafta 308 milyon dolar azalarak 51.457 milyar dolardan 51.149 milyar dolara indi.Yılbaşında 81.240 milyar dolar olan altın hariç brüt döviz rezervleri böylece 8 mayıs itibariyle yaklaşık 4 aylık dönem içinde 30.091 milyar dolar azalmış oldu.

    2-Yurt dışı yerleşikler geçen hafta da 227.8 milyon dolarlık hisse senedi , 821.8 milyon dolarlık Hazine tahvili ,toplam 1049.6 milyon dolarlık menkul kıymet sattılar.

    3-Yurt içi yerleşiklerin TL cinsinden mevduat hacmi , geçen hafta %0.35 azaldı.

    4-Yurt içi yerleşiklerin döviz tevdiat hesabı geçen hafta :
    350 milyon dolar azaldı.(Gerçek kişiler 18 milyon dolar artış,şirketler 368 milyon dolar azalış(vadesi gelen dış borç ödemeleri))

    5-Geçen hafta TL kredi hacminde %1.69 artış oldu

    YORUM:


    -Yabancıların TL varlıkları satarak koşar adım hızla Türkiye'den çıktıklarını ve merkez bankası rezervlerinin hızla eridiğini geçen hafta da görüyoruz.Geçen hafta,bu kadar yüksek bir oranda yabancıların Türkiye'den çıkmasında düzenleyici kurulların aldığı swap kısıtlaması ve yabancı bankalara getirilen yasakların etkili olduğu gözüküyor.

    Yılbaşından 24 Nisan tarihine kadar yaklaşık 4 aylık sürede ise;Yabancılar 3179.1 milyar dolar hisse senedi+6281.5 milyon dolar devlet tahvili toplam 9460.6 milyon dolar TL cinsi menkul varlığı satarak Türkiye'den çıkış yaptılar.Bu durumda yabancıların Hazine tahvillerindeki payı rekor derecede düşerek %4.96'ya inmiş oldu.



    6) Merkez bankasının son zamanlardaki para arzındaki dikkat çeken artışları nedeniyle bu kalemi de raporlamaya dahil ediyoruz:
    *1000 TL
    Bu hafta Önceki hafta haftalık artış yıllık artış
    MI Dolaşımdaki para:1,037,070,314 1,004,162,659 %3.28 %79.37

    M2 Dolaşımdaki para:2,964,063,385 2,919,332,512 %1.53 %34.81

    M3 Dolaşımdaki para:3,099,054,364 3,041,071,567 %1.91 %34.90

    NOT:Emisyon:220,228,682; haftalık artış:%1.30, yıllık artış:%64.20

    Tablolardan merkez bankasının parasal genişlemeye geçen hafta da devam ettiğini görüyoruz.Para arzının artması bir yandan bir bölümünün dövize gitmesi nedeniyle döviz kurlarına yukarı yönlü baskı yaptığı gibi,"Paramızın dünyayı dolaşan rezerv para olmaması nedeniyle" talep koşullarında biraz iyileşme olması durumda bollaşan para arzı enflasyonist baskı yaratacaktır.

  4. #3420
     Alıntı Originally Posted by deniz43 Yazıyı Oku
    Friday May 08 2020 Actual Previous Consensus
    03:30 PM
    US
    Non Farm Payrolls APR -20500K
    -870K -22000K
    03:30 PM
    US
    Unemployment Rate APR 14.7%
    4.4% 16%

    03:30 PM
    US
    Average Hourly Earnings YoY APR 7.9%
    3.1% 3.3%
    03:30 PM
    US
    Average Hourly Earnings MoM APR 4.7%
    0.5% 0.4%

    03:30 PM
    US
    Average Weekly Hours APR 34.2
    34.2 33.7

    03:30 PM
    US
    Participation Rate APR 60.2%
    62.7%

    -Tarım dışı istihdam raporunda beklenen işgücü kaybı 20.5 milyon ile beklenenden düşük geldi,keza işsizlik oranı da piyasa beklentisi %16'ya göre %14.7 ile daha düşük geldi.

    -Ortalama saatlik kazançlarda adeta patlama şeklinde gelen sürpriz %4.7'lik aylık artış,yıllık artışı %7.9'a taşıyarak tahmin yapan analistleri şaşkınlığa uğrattı.

    -İşgücüne katılım oranı %62.7'den %60.2'ye düştü .(162.913 milyon'dan 156.481 milyon'a)

    -Raporun düzenlendiği tarih itibariyle işsiz sayısı 23.078 milyona çıktı.Rapora son 3 hafta yayınlanan haftalık işsizlik sigortası başvurusu sayısı 11.457 milyon kişi dahil olmadığı için,bugün itibariyle ABD'de işsiz sayısı yaklaşık olarak 34.535 milyon kişiye ulaşmış gözüküyor.Bu durumda işsizlik oranı da 34.535/156.481=%22.07 'ye yükselmiş oluyor.

    https://www.bls.gov/news.release/pdf/empsit.pdf
     Alıntı Originally Posted by deniz43 Yazıyı Oku
    Bu hafta da;
    günün ve haftanın en önemli verisi yi
    ne bugün gelecek haftalık işsizlik sigortası başvuruları verisi olacak.





    Bugün gelecek haftalık işsizlik sigortası başvuruları sayısında analistlerin tahmini yine geniş bir aralığa yayılsa da medyan ortalama tahmin 2.5 milyon civarında.

    Jobless Claims

    Released On 5/14/2020 8:30:00 AM For wk5/9, 2020
    Prior Consensus Consensus Range
    New Claims - Level 3,169 K 2,500 K 2,450 K to 2,600 K

    Veri medyan ortalama tahmin civarında gelirse ABD'de işsiz sayısı kabaca 37 milyona,işsizlik oranı da %23.6 civarına yükselmiş olacak.
    Jobless Claims

    Released On 5/14/2020 8:30:00 AM For wk5/9, 2020
    Prior Consensus Consensus Range Actual
    New Claims - Level 3,169 K 2,500 K 2,450 K to 2,600 K 2,981 K

    Haftalık işsizlik sigortası başvuruları bu hafta da analist tahminlerini aşarak 2.981 milyon oldu.Böylece verinin yayınlandığı tarih itibariyle ABD'de tahmini işsiz sayısı 37.5 milyon kişiye ,işsizlik oranı da kabaca 37.5/156.5=%24'e yükselmiş oldu.

  5. http://www.patronlardunyasi.com/habe...bitirin/235504

    Sayın Denz43 üstadım. Haberdeki operasyon gerçekleşirse sonuçları ne olur?

    Kamunun derdine -dengeler, açıklar açısından- ne oranda çare olabilir?

    Düşüncelerinizi merak ediyorum.
    Saygılarımla...

  6. #3422
     Alıntı Originally Posted by RONİN Yazıyı Oku
    http://www.patronlardunyasi.com/habe...bitirin/235504

    Sayın Denz43 üstadım. Haberdeki operasyon gerçekleşirse sonuçları ne olur?

    Kamunun derdine -dengeler, açıklar açısından- ne oranda çare olabilir?

    Düşüncelerinizi merak ediyorum.
    Saygılarımla...
    Şüphesiz,siz bir hukukçu olarak konuya çok daha hakimsiniz ,benim penceremden de görünen böyle bir işleme teşebbüs edilirse,bu Atatürk'ün 5 Eylül 1938 tarihli vasiyetine dayanan İş Bankası'ndaki CHP hisselerini Hazine'ye devretmek "Atatürk'ün vasiyetini iptal etmek" anlamına gelir. 11 Ekim 1963 tarihli ve 963/124 sayılı Anayasa Mahkemesi kararına göre "Atatürk'ün vasiyetini iptal etmek" mülkiyet haklarına, miras hukukuna ve anayasaya aykırıdır.

    DP iktidara geldikten sonra, 14 Aralık 1953 tarihli 6195 Sayılı bir kanunla CHP'nin -Atatürk'ün vasiyetiyle CHP'ye bıraktığı tüm varlıklar dahil- menkul, gayrimenkul tüm mal varlığını Hazine'ye devretti. Böylece Atatürk'ün vasiyeti iptal edilmiş oldu.
    Bunun üzerine CHP, "Vasiyetin iptalinin iptali isteği ile Anayasa Mahkemesi'ne başvurdu. Anayasa Mahkemesi, 11 Ekim 1963 tarihli ve 963/124 sayılı kararıyla Atatürk'ün vasiyetini iptal eden 14 Aralık 1953 tarihli 6195 sayılı kanunu iptal etti.
    Anayasa Mahkemesi gerekçeli kararında şöyle diyordu: "(CHP'nin) Atatürk'ten vasiyet yoluyla iktisap ettiği bütün malları, para, hak ve alacakları hiçbir ayrım yapmaksızın ve bedelini peşin ödemeksizin toptan Hazine'ye geçirtmekle mülkiyet hakkını tamamıyla yok eden bir durum yaratılmış ve Atatürk'ün vasiyeti iptal edilmiştir. Vasiyet de mülkiyet ve miras haklarının tabi sonucu olmak itibarıyla bu hal anayasanın 36. ve 11 maddelerine açıkça aykırılık teşkil eder."
    1963'te Anayasa Mahkemesi, CHP'nin tüm mallarını CHP'ye iade etti. Bunun üzerine, İş Bankası'ndaki Atatürk hisselerinin temsili de yeniden CHP'ye verildi.
    Yine bugün aynı şekilde benzer bir yasa çıkarılırsa,şu anda ülkemizde hukukun üstünlüğü , yargının bağımsızlığı ve tarafsızlığı rafa kaldırıldığı için,belki bu sefer anayasa mahkemesi iptal kararı almaz ama bizim hukukumuzun da uyma zorunluluğu olan uluslararası Lahey mahkemesinde evrensel hukuk normları ilkeleri çerçevesinde bu kararın yine iptal edileceği gayet açık.

    Bankanın kurulmasına temel olan para ise her ne kadar "Hint Hilafet komitesi" öncülüğünde olsa da tüm Hindistan halkının (O zaman Pakistan ve Bengaldeş de Hindistan'ın bir parçasıydı) Atatürk'ün şahsına gönderdiği bir para .Çünkü Çünkü o zaman Hindistan İngiltere'nin sömürgesi olarak halkı baskı altındaydı,defalarca yapılan özgürlük ve bağımsızlık ayaklanmaları şiddetle bastırılmıştı.1910-1920 lerde neredeyse afrikanın tamamı,asyanın büyük bölümü batılılarının sömürgesi durumundaydı.Böyle bir durumda iken, Atatürk'ün önce dünyanın egemen devletleri İngiltere ve Fransa'nın birleşik ordularına karşı Çanakkale'de büyük bir zafer kazanması,sonra denize dökmesi,esaret altındaki ülkelerde büyük yankı yaptı,umut verdi.Sonra da,mondoros mütarekesi ile teslim olan Osmanlı devletinin toprakları işgal edilmeye başlayınca ,işgalcileri vatan toprağından atmak için milli mücadele hareketini başlatınca Atatürk bütün esir halklar için umudun simgesi oldu.Hindistan halkından Atatürk'e gönderilen para,büyük yokluklar içinde mücadelesini yürütmeye çalışan Atatürk'ün şahsına duyulan güvenın,inancın ifadesi olup,onun şahsına gönderilen bir paradır.Biliyorlardı ki eğer Atatürk ve Türk ordusu başarılı olursa ,özgür ve bağımsız olarak işgalcilerden temizlenen devletlerini inşa ederlerse,kendileri için de bağımsız ve özgür bir millet olma umudu yeşermiş olacaktı.Nitekim Hindistan'ın ilk başbakanı ve Gandhi ile birlikte Hindistan'ın özgürlük ve bağımsızlık hareketini yöneten Nehru da,idolünün Atatürk olduğunu,kendilerine ilham verdiğini defalarca farklı ortamlarda ifade etmiştir.
    Dolayısıyla Atatürk kendi şahsına gönderilen bu paranın bir kısmını kurtuluş savaşı sırasında silah satın alma ve diğer lojistik ihtiyaçlar için kullanmış,sonra da ülke kalkınmasında kullanmıştır,kendi şahsı için hiç bir harcama yapmamıştır.Kendisinden sonra da kendi şahsına ait menkul,gayrimenkul varlıkların nerede ne şekilde kullanacağının takdiri sadece kendisine aittir.Miras hukuku evrensel bir hukuk olup anayasalar tarafından korunur,ancak kanunun, hukukun,yerleşik teammüllerin hiç olmadığı ilkel kabile devletlerinde çiğnenebilir.

    Atatürk 5 Eylül 1938 tarihli bir vasiyet mektubuyla ,iş bankası hisselerini neden hazineye değil "geliri dil ve tarih kurumlarına devredilmek üzere" kurduğu partiye devretti.Yaptığı,düşündüğü her işte olduğu gibi bunda da bir bilgelik var.Düşünsenize,Hazineye devredilse ne olacaktı, o para bugün inşaata ,betona,müteahhitlere,gösterişe debdebeye, müsrif kamu harcamalarına gidecekti.Atatürk demek ki bu riski çok önceden görmüş,çok önemsediği ve değer verdiği ülkenin dili ve tarihi için yapılacak çalışmalara aktarılacak finansmanı güvence altına almak için,bu işin bekçiliğini kurduğu partiye bırakmış ama gelirinden partinin faydalanamayacağını sadece dil ve tarih kurumlarının bu gelirden faydalanabileceğini özellikle vurgulamıştır.

    Şimdi "Kamunun derdine -dengeler, açıklar açısından- ne oranda çare olabilir?" sorunuza gelirsek;Bankanın kontrolu Hazineye geçerse ne olur:Diğer kamu bankalarının durumu ne olursa,iş bankası da o duruma düşer,diğer kamu bankaları gibi kısa zamanda sermayesi buharlaşır,yeniden sermaye takviyesine muhtaç durumuna düşer,verimsiz yatırımların yapılması,israf,gösteriş harcamaları için kısa vadeli kaynak olur,diğer taraftan iş bankasının bir çok sanayi kuruluşunda sahipliği var,buralar da akp ilçe teşkilatından gelen listelerle doldurulur çok sayıda kişiye gelir kaynağı olur,daha önce kar eden şirketler kar edemez hale gelir.
    Merkez bankasından transfer edilen "ihtiyaç akçası gibı" sadece günü(bu yılı kurtarır),sonrası yine karanlık..

  7.  Alıntı Originally Posted by deniz43 Yazıyı Oku
    Şimdi "Kamunun derdine -dengeler, açıklar açısından- ne oranda çare olabilir?" sorunuza gelirsek;Bankanın kontrolu Hazineye geçerse ne olur:Diğer kamu bankalarının durumu ne olursa,iş bankası da o duruma düşer,diğer kamu bankaları gibi kısa zamanda sermayesi buharlaşır,yeniden sermaye takviyesine muhtaç durumuna düşer,verimsiz yatırımların yapılması,israf,gösteriş harcamaları için kısa vadeli kaynak olur,diğer taraftan iş bankasının bir çok sanayi kuruluşunda sahipliği var,buralar da akp ilçe teşkilatından gelen listelerle doldurulur çok sayıda kişiye gelir kaynağı olur,daha önce kar eden şirketler kar edemez hale gelir.
    Merkez bankasından transfer edilen "ihtiyaç akçası gibı" sadece günü(bu yılı kurtarır),sonrası yine karanlık..
    Sanırım bankanın kontrolü hazineye geçemiyor, %28 temsil hakkı oluyor yeterli değil, iş bankası sandığının elinde %40 hisse var kalan halka açık, yani hazine kolay kolay kamu bankaları gibi kontrol edemez, hatta ben bu iş ilk çıktığında sandığın piyasadan %10 daha hisse toplayıp %51'i alabileceğini ve böylece yönetimde kontrolü garantilemesini tahmin etmiştim ama bu işe kalkışmadılar, belki de o kadar paraları yok. Yine de yönetim kuruluna hazineden atanacak dört kişi bankaya etki eder mutlaka.
    Benzer bir olasılık hazinenin kalan %22 hisseyi de piyasadan toplamaya çalışması, o zaman da hisse fiyatı müthiş artar.

  8. #3424
    Bu konuda chp’nin yapması gereken kendi üyeliklerini işbankası sandığının görüşü doğrultusunda atamaktır. İlla bir kanun çıkarılacaksa bu yönde olmalıdır.
    İşbankası kurucusunun kendisine verdiği görevi layıkıyla yerine getirmektedir.


    Tapatalk kullanarak iPhone aracılığıyla gönderildi
    O egeli ben değilim

Sayfa 428/2100 İlkİlk ... 3283784184264274284294304384785289281428 ... SonSon

Yer İmleri

Yer İmleri

Gönderi Kuralları

  • Yeni konu açamazsınız
  • Konulara cevap yazamazsınız
  • Yazılara ek gönderemezsiniz
  • Yazılarınızı değiştiremezsiniz
  •