Sayfa 554/558 İlkİlk ... 54454504544552553554555556 ... SonSon
Arama sonucu : 4459 madde; 4,425 - 4,432 arası.

Konu: Hep Destek Tam Destek

  1. Fenerbahçe ve Galatasarayın Açıklama Savaşı: Gerilimin Dozu Yükseliyor



    Süper Ligde şampiyonluk için kıyasıya mücadele veren Fenerbahçe ile Galatasaray arasında FETÖ polemiği yaşanıyor. Galatasaray Başkanı Dursun Özbekin dün yaptığı açıklamalar, Fenerbahçe cephesinden başta eski başkan Aziz Yıldırım olmak üzere birçok kişinin tepkisini çekmişti. Fenerbahçe, bugün resmi sitesinden Galatasaraya cevap verdi, Galatasaray ise bir video paylaşımında bulundu.

    haber: ismail kahraman

    https://onedio.com/haber/fenerbahce-...eliyor-1208016

  2. aspor dalga geçti , mağlup takım yani ...

    İsmail Kartal Ekrandayken Kalorifer Peteği Temizleyicisi Reklamının Görülmesi Tepkilerin Odağında



    Ziraat Türkiye Kupası çeyrek finalinde konuk ettiği Fenerbahçe'yi 3-0 yenen MKE Ankaragücü, yarı finale yükseldi. Maç oynanırken 25. dakikada ATV ekranlarına yansıyan ve İsmail Kartal'ın görüntüde olduğu sırada kalorifer temizleyicisi reklamı çıkması ise sosyal medyada çok konuşuldu.

    Ted Lasso

    https://onedio.com/haber/ismail-kart...aginda-1207908

    antreman maçı havasında geçmesi beklenen maçta 3-0 lık net mağlubiyet

    ne bekeleniyor ki ?

    dalga geçilecek ortamı oluşturan ş..ler utansın...

  3. Teknik Direktörümüz İsmail Kartalın yardımcıları belli oldu



    Teknik Direktörümüz İsmail Kartalın Futbol A Takımımızda göreve başlamasının ardından teknik ekibinde görev yapacak isimler de belli oldu.

    Futbol A Takımımızın 2023-24 sezonundaki teknik kadrosu şu isimlerden oluşuyor:

    Teknik Direktör: İsmail Kartal
    Yardımcı Antrenör: Recep Karatepe
    Yardımcı Antrenör: Zeki Murat Göle
    Yardımcı Antrenör: Kemal Kurak
    Yardımcı Antrenör: Sercan Terzioğlu
    Kaleci Antrenörü: Haluk Kaplan
    Kaleci Antrenörü: Yasin Cirav
    Atletik Performans Antrenörü: Cengiz Sirkan
    Atletik Performans Antrenörü: Cihan Mert Cengiz
    Analiz Uzmanı: Melikşah Sezgin
    Analist: Kerem Güneş
    Analist: Mehmet Turhan Demir

    Basın Fotoğrafları

    https://www.fenerbahce.org/haberler/...ari-belli-oldu

    yahu birisi çıkıp anlatsın ,

    sahada uyur gezer gibi bir boka yarmayan topçular

    kendilerini antremanda göstemiyor mu ?

    orada aslan kesilip maç zamanı sahada mı uykuya mı geçiyorlar

    nasıl bir heyetsiniz ???

  4. Bu yazıyı sadece Odatv yayınlar çünkü: 'Bırakınız herkes yazsın' mottosunu benimser... Futbolun öldüğü akşam


    Arkadaşlarımın neredeyse yarısı Galatasaraylı; Sorbonneda okumuş olmamın doğal bir sonucu Kurucusu olduğum Piramid Sanatın çalışanlarının da yarısı Galatasaraylı yarısı Fenerbahçeli, bir de Beşiktaşlımız var! Milli Takımımızı da hep gururla savundum. Yurt dışında başarı kazanan tüm Türk takımlarını da canı gönülden alkışladım. Ezeli rakibimiz UEFA Şampiyonu olunca, sevinçten gözlerim yaşardı! Yani anlayacağınız ben öœeski Türkiye tipi bir sporseverim. Bu yüzden de birçok yeni kuşak fanatiği ile anlaşamıyorum.

    Futbol, onca dert arasında bu ülkenin büyük keyfi. Rekabetlerin içinde dostça/tatlı sataşmalar, işin zaten tadı-tuzu. Mesela değerli dostum, Galatasaraylı Fuat Emonla neredeyse 30 yıldır sürdürdüğümüz bir geleneğimiz var. Bir maçta kim yenerse, diğer takımın mensubu eşli olarak çifti yemeğe davet eder! Bunlar futbolun güzellikleridir.

    Daha üç gün önceye kadar, bana Bu sene Fenerbahçe şampiyon olacak mı? diye soranlara hep şu yanıtı veriyordum: Evet olacağız! Kalan her maçı kazanıp şampiyon olacağız Ama geçen Pazartesi akşamından beri artık bu cümleyi kullanamıyorum. Çünkü Galatasaray-Antalyaspor maçında yaşananlar, yalnız Fenerbahçelilerin değil, adeta Galatasaraylılar dışında kalan tüm taraftarların Türk futboluna olan inançlarını bitirdi veya feci şekilde sorgulattı. Zaten yaşandığını bildiğimiz bir œkollama olayı birden boyut atladı, yedinci vitese geçerken aynı zamanda Türk futbolunun da içinden geçti. Galatasaraylı sporsever dostlardan bu yazıyı mümkün olduğu kadar soğukkanlı ve önyargısız okumalarını rica ediyorum. Sonuçta okuduktan sonra biraz düşünürlerse görecekler ki bu yazı aslında Galatasaray Spor Kulübü dahil herkesin yararına, bir sükunet ve barış çubuğu teklifi. Aslında Galatasaraya kazandırdığı zaman bile, artık fazlasıyla kaybettirdiği ortaya çıkmış bir mekanizmaya son verilmesi gereği üzerine bir düşünce paketi.

    PAZARTESİ AKŞAM NELER YAŞANDI


    Bu konulara yabancıysanız tabii ki çok abarttığımı düşünebilirsiniz. Ama inanın çok çok samimiyim. O akşamdan bu yana futbola olan sevgim de şampiyonluk düşüncem de öldü. Futbol, Pazartesi akşamı Türkiyede adeta vefat etti. Buna çok üzüldüm, çünkü spor rekabeti bu ülkenin aradığı huzurun harcı için çok önemli. Bu okuyacağınız yazı, bu vefatın üzerine bir reenkarnasyona gidiş mümkün mü, değil mi, onu da ele alacak

    O gün oynanan maçın doğrudan muhatabı aslında Antalyaspordu. Maçın akışı hakkında ne düşündüklerini onların da her bir oyuncusuna, teknik direktörüne, başkanına sorabilirsiniz
    Sahada ilk yarı biterken anladılar ki, gerekirse paraşütle penaltılar, kırmızı kartlar düşecek ya da hiç düşmeyecek, sipariş ofsayt çizgileri kayaktaki slalom hatları gibi çizilecek Ama bileklerini kesseler buradan puan alamayacaklar!


    VARdaki hakem Özgür Yankaya, tescilli bir Galatasaray fanatiği. Geçmişte bıraktığı œmeşhur izler arasında, Burak Yılmaz Galatasaray adına gol atarken -kendisi bir hakem olduğunu unutup- ayağıyla uzaktan, refleks destek yaparak adeta golün girişini sağlama alması bile var. Ama buna rağmen ısrarla Galatasaray maçlarında onu görevlendirmeye devam ediyorlar. Çünkü bu, œiçerideki kurulu düzenin hoşuna giden bir durum! Abdülkadir Bitigeni œtaraf bir Galatasaraylı olduğu için Başkan Ali Koç Fenerbahçe maçlarında görmek istemiyor. Bilmem bu noktadaki haklılığını şimdi anlayabildi mi herkes! Mesela Galatasaraylı Vinicius, 10 santim yaklaşarak hakemin suratına üç kez, herkesin bildiği o İngilizce küfrü ediyor. Sayın Bitigende tık yok! Kendisi FIFA hakemi, ama herhalde bunu övgü zannediyor! Halbuki Fenerbahçeli Fred hakeme sadece Portekizce konuşmakla yetindiğini söylemiş, ama buna rağmen doğrudan kırmızı kartı görüvermişti. Kullandığı dil veya kelimeler değildi yanlış olan. Fredin forma rengiydi.

    Eski ünlü hakem Ahmet Çakar, Bitigenin Galatasaray lehine yaptığı sekiz hatayı dehşet içinde üst üste sayarak tekrarladı. Bu hatalar arasında Vinicius, Zaha ve Torreiraya çıkarılmayan kırmızı kartlar var. Yani böylece Galatasarayın hafta sonu Beşiktaş derbisine eksik kadro ile çıkması engellenmiş oluyor. Bu arada aksi tesadüfe bakın ki, tersine İstanbulspor-Beşiktaş maçında kimse Siyah-Beyazlıların gözünün yaşına bakmıyor. Gedson Fernandes ve Zaynutdinov sarı kart alarak Galatasaray maçı öncesi cezalı duruma düşüyor. Bir başka eski büyük hakem Erman Toroğlu, Galatasarayın birinci penaltısı hakkında aynen şunları söyledi: œYapmayın ya! Gidin abi gidin! Yoksa bunların alayını kovacaksın! Aynı pozisyon Galatasaray ceza sahası içinde olsa VAR'daki vatandaş hakemi çağırır mı? Yüreği yeter miydi? Böyle bir penaltı verilebilir miydi?

    Bir başka tepki Antalyaspor Başkanından geldi. Başkan Sinan Boztepe, Galatasaray maçı için Türkiye önünde katledildik 16 kişiye rağmen bir oyun çıkardık, böyle bir saçmalık olmaz, lanet olsun artık, biz bugün sekiz gol atsak hakem dokuzuncuyu attıracaktı Maalesef o kadar haklı ki, ne ben ne de yakın dostum, değerli eski futbolcumuz ve yorumcumuz Abdülkerim Durmaz, ikinci yarıyı seyretme ihtiyacı hissettik! Çünkü zaten Antalya iki gol atsa, Galatasaraya hemen üç gol œverileceğinin farkındaydık.

    Birçok kişiden duyduğunuz cümle de şöyleydi: œKasımpaşa maçında Fenerbahçe kollandı, net olmayan bir penaltı kazandı; şimdi de Antalyaspor maçında Galatasaray kollandı, arada bir fark yok. Gerçekten böyle bir önyargılı yorumu kabul etmek mümkün değil. Bu maçları izlemiş olan birisi de böyle konuşuyorsa bilin ki son derece kötü niyetle yorum yapıyor. O gün Fenerbahçe, kimi yorumculara göre iki, kimi yorumculara göre üç penaltı kazandı. Bunlardan yalnız sonuncusu verildi. Fenerbahçenin kazandığı son dakika penaltısına isyan edenlerin ana derdi şuydu Hazır adamların iki penaltısı verilmemişken, son anda üçüncüyü niye veriyorsunuz? Galatasaray maçında ise tek yönlü bir infaz vardı; Galatasaray lehine alınmış 8 yanlış kararı o nedenle vurgulamıştı Ahmet Çakar. Bu yüzden Pazartesi gecesi yaşananlar ne Fenerbahçe-Kasımpaşa maçına, ne de daha önce yaşanan hiçbir hakem rezaletine benzemiyordu.

    Türkiyenin o geceden itibaren hissettiği şuydu: Futbol Federasyonunun Merkez Hakem Kurulu veya Tahkim Kurulu veya PFDK gibi kurulları içerisindeki Galatasarayın aleni ağırlığı, artık futbolu Türkiyede neredeyse oynanamaz hale getirmişti! Herkesin şok içinde yaşadıkları, üst üste penaltı olmayan penaltı, gol olmayan gol, verilmeyen kırmızı kartlar, rakibe verilmeyen penaltılar şeklinde gelişen akılalmaz senaryolardı artık. Adım adım Federasyonun içine işin rengini değiştiren bir sızma gerçekleştirdi, yıllar üstünden Galatasaray Aslında Başkan Ali Koçun kurullara girmeye karşı gösterdiği -iyi niyetli- mesafe/soğukluk, biraz herkesi kendisi gibi görmekten kaynaklanan bir durum. Bizim şampiyon olmak için bu kurullarda adamımızın olmasına gerek yok şeklinde tezahür eden bir inanç. Ama maalesef olaylar öyle gelişmiyor. Türkiyede futbolun yarattığı keyif, ilgi, inanç ve eğlence havası artık hızla yok oluyor.

    Sporda güç sarhoşluğuna düşmek kadar tehlikeli pek az şey vardır. Biz istediğimiz maçı kazanırız, istediğimiz zaman şampiyon oluruz, istediğimizi alırız-veririz şeklinde gelişen bir baş dönmesi getirir.

    Kontrol kaybedildiği zaman bu güç sarhoşluğu, güç istismarına/güven suiistimaline döner Görevi gereği tarafsız olması gereken hiçbir kurulun, hiçbir grubun, bir zümre lehine -adı konmamış bir gizli yapı oluşturarak- çıkar ve avantaj sağlamaya hakkı yoktur.

    ICARDI VAKASI

    Mauro Icardinin seyirciye hakaret dolu bir hareket yaptığı iddiasını gündeme getiren görüntüler karşısında Galatasaray, önce günlerce bu bir montaj dedi. Sonra olayın gerçek olduğu ortaya çıktı ve PFDK acil toplanarak kendisine yalnız tek maçlık bir ceza verdi. Tabi burada soru çok basitti: Bu bir montajsa niye ceza almıştı Icardi? Şayet montaj değilse niye yalnız tek maç ceza verilmişti? Benzer hareketlerden Türkiye’deki tüm büyük takımların büyük futbolcuları, yedi ay ya da dört-beş maç gibi cezalar almışlardı. Icardi’nin ayrıcalığı neydi? Doğruyu söylemek gerekirse biz tabii ki biliyorduk Icardi’nin ayrıcalığının ne olduğunu. Fakat bunu birbirlerine nasıl anlatabildiler o kurullarda, insan orasını çok merak ediyor…

    Ayrıca o kurullar neden Pazartesi günü, siyah alarm zilleri arasında, bir topçu için alelacele ve panik içinde toplanmıştı? Sanki konumuz, Milli Takım santrforunun eksik bir vizesi için gerekli belgeyi hazırlamak üzere bir araya gelmiş bir kriz kurulu toplantısıydı!

    Ardından Galatasaray teknik direktörü ve bir gün sonra da Galatasaray Başkanı basın toplantıları yaptılar. Çok komik bir şekilde suçu üzerlerinden atmak için gülünç bir yönteme başvurdular: Her ikisi de Icardi’nin cezasının bu maçta uygulanacağını kendilerine yalnız 7 saat önce bildirilmesinin “aleyhlerine bir olgu olduğunu ve maçın taktik ve teknik hazırlıkları bozduğunu ve mantıklı izah edilemeyeceğini†vurgulayarak, adeta bu karar nedeniyle açıkça “mağdur†olduklarını kamuoyuyla timsah gözyaşları içinde paylaştılar(!). Tabii olayların gerçeğini sağır sultan bile biliyordu: Galatasaray dostu PFDK, Icardi’ye yalnız tek maç ceza vermişti, Tahkim Kurulu da bunu alelacele onayarak Antalya maçına uyguladı ve böylece Icardi’nin, sezonun en zor maçlarından biri olan Beşiktaş deplasmanında sahaya çıkması garantiye alındı! Bunu Türk spor kamuoyunda bilmeyen yoktu. Ama buna rağmen Okan Buruk ve Dursun Özbek bu yönteme başvurabilecek kadar kendilerini kaybettiler! Bir sporsever, bir yurttaş olarak ömrümde hiç bu denli açıkça enayi yerine konulduğumu hissetmemiştim.

    Söylemeyi unuttuğum bir nokta daha var: Galatasaray’a bir gün önce verilen Icardi cezasının o maçta uygulanacağını aslında “bir suflör†kulaklarına üfleyivermiş. Sonuçta, Galatasaray maçla ilgili duyuru görselinde Icardi’nin yerine Vinicius’u kullanmış! Pazartesi sosyal medya ve televizyonda bu bilgiyi aldığımda da bir tavana baktım, bir de ufka…

    Dursun Özbek basın toplantısında, Icardi üzerinden sahte mağduriyet senaryosunu anlatırken bir tek gazeteci çıkıp “Sayın Başkan bunları söylüyorsunuz ama bu sayede Icardi Beşiktaş maçında oynayacak, bu size çok daha avantajlı bir durum oluşturmuyor mu?†sorusunu soramadı. Yani anlayacağınız o Pazartesi, Türkiye’de yalnız futbol değil, futbol gazeteciliği de öldü.

    Fakat basın toplantısındaki raydan çıkışların zirvesi bu değildi. Özbek, hiç yüzü kızarmadan Ali Koç hakkında onun “bir proje†olduğunu söyleyebildi! Hangi Koç mu? Hani şu Gezi Parkı direnişinde, kolluk güçlerinin kontrolsüz şiddeti karşısındaki gencecik protestocular için Divan Oteli’ni sağlıklı bir liman olarak görüp açan, her zaman demokrasi, Atatürkçülük ve laikliğin merkez kalelerinden biri olan Ali Koç. Peki Hangi Özbek mi? Murat Kurum’un Türkiye için bir şans olduğunu basının önünde ve Galatasaray Kulübü’nde vurgulamakta bir mahsur görmeyen Dursun Özbek… Galatasaraylılara seslenmek istiyorum: Başkanınızın haddini aşarak hiçbir zaman Fenerbahçe’yle aşık atamayacağı siyasi konulara bu kadar pervasızca girmesine mani olun! İnanın, zararın neresinden dönseniz kardır. Özbek’in yine haddini aşarak FETÖ imalarıyla “ananas†iddialarına girmesi, Fenerbahçe’nin efsanevi eski başkanı Aziz Yıldırım’ın ağır bir yanıtının anında basına düşmesine neden oldu. O sert sözleri buraya almaya yerimiz yok ama kesinlikle okuyun! Yıldırım, FETÖ ile mücadele etmiş ve bu mücadeleyi fiilen ve hukuki olarak kazanmış bir Fenerbahçe’nin nerelerden geldiğini herkese hatırlatıyor! Benden de Özbek’e bir tavsiye: Zaten Ali Koç ile ekranda karşılaşmaktan kaçıyorsunuz, şimdi buna bir de Aziz Yıldırım’ı eklemiş olmayın. Bu şekilde “çamur at izi kalsın†politikasıyla nereye kadar gidebilirsiniz?

    Ama son günlerde Galatasaray maçının hakemleri ya da Galatasaray hakkında sosyal medyada çok sert bindirmeler yaşanırsa sakın merak etmeyin: Tarafsız ve güvenilir bir devlet kurumu olan RTÜK, yaptığı bir basın açıklaması ile onları yakın korumaya aldığını bildirmiş! Yani ahaliye diyor ki, “Gözüm üzerinizde! Size ceza yağdırabilirim ona göreâ€! Sarı-Kırmızılılar devlet koruması altında! Bak sen şu Allah’ın hikmetine…

    GALATASARAY’IN TARİHİ KÖKLERİNE SAYGILI OLUN

    İnanın bunların hiçbirine gerek yok. Galatasaraylı kardeşlerimin böyle operasyonlara ihtiyaçları yok. Lig bir yıl alınabilir, bir yıl kaybedilebilir; ama hiçbir zaman herhangi bir galibiyet için hiçbir kurulun müdahalesine tenezzül etmemesi lazım köklü bir takımın. Sakın kimse çıkıp bütün bunlar abartılı/uydurma/halüsinatif demesin çünkü bu piyes kamuoyu önünde “halka açık†oynanıyor. Birazcık özeleştiri rica ediyorum, “Evet biraz abartmışız, bunlara gerek yoktu†şeklinde ve MHK’dan da bir gerekli “rötuşun†artık yapılacağına inanmak istiyorum… Galatasaray Spor Kulübü’nün acilen girdikleri bu yanlış yol ve yöntemlerden, futbolu içeriden yöneten mekanizmalardan kulüp olarak el çekmelerini ve tarihi köklerine ve geçmişine gölge düşürmeden yola devam etmelerini diliyorum. Ortada Türk Futbolu’nun en büyük başarılarına imza atmış ve bundan gurur duyan bir takım varsa, bu kulübün Atatürk’ün “Ben sporcunun zeki, çevik ve ahlaklısını severim†sözlerini de herhalde biliyor ve saygı duyuyor olması lazımdır. Herhalde bu kulübün üyeleri taraftarları yöneticileri bunun aksini söyleyemezler. Bazı gerçeklerle yüzleşmeler, özeleştiri ve kendine yeniden doğru bir yörünge saptama şansı getirir. Bütün Galatasaraylılara sesleniyorum: “Çıkarlarınızı kollama ekibiâ€nizin artık iyice abartarak raydan çıktığını kabul edin ve bu gidişata son verin. Böyle bir hal ve gidişat, böyle bir yöntem tercihi olamaz. Bu şekilde Galatasaray on sene üst üste kendisini şampiyon yaptırsa da bunun artık bir anlamı da olmaz, bir değeri de olmaz ve böyle bir hikayenin sürdürülebilirliği yoktur. Bırakın futbol yaşasın. Bırakın son zamanlarda iyice hırpalanan Fenerbahçe-Galatasaray dostluğu ve tüm dostluklar yaşasın! Kendi gücünüze ve tarihinize güvenin. Kurnaz operasyonların oluşturduğu hayalet yapılara değil! Bırakın Galatasaray neyi başaracaksa kendi gücüyle başarsın. Kendinizi küçümsemeyin. Unutmayın ki Türkiye’nin en büyük üç kulübünden birisiniz. Kimsenin size karşı bir koalisyon kurmaya ihtiyacı yok. Olsa olsa kendi içinizden türemiş kraldan daha fazla kralcı dallanıp budaklanmış bazı uzantılarınızdan kurtulmanız, Türk sporunu ve Türk futbolunu rahatlatacak, bu güzel sporun tekrar küllerinden doğmasını sağlayacak. Emin olun kimin kazanacağından emin olmadığınız bir maçı lehinize çevirdiğinizde çok daha büyük keyif alacaksınız. Umarım daha güzel pazartesilerimiz olur…

    Bedri Baykam

    Odatv.com

    https://www.odatv.com/yazarlar/bedri...ksam-120030677

  5. Futbol yayın ihalesi iptal edildi! TFF'den açıklama geldi...



    Süper Lig’in yayıncı kuruluşunun belirlenmesi için düzenlenen ihale iptal edildi. Türkiye Futbol Federasyonu konuyla ilgili açıklama yaptı.TFF Süper Lig ve TFF 1. Lig Müsabakaları Yayın Haklarının devrine ilişkin ihalenin 29.02.2024 tarihine kadar tamamlanması hedeflenlenmişti ama ihale iptal edildi.

    Türkiye Futbol Federasyonu ve Kulüpler Birliği temsilcilerinin yer aldığı Yayın İhale Komisyonu bugün son kez toplandı. 2024-2025, 2025-2026 ve 2026-2027 futbol sezonlarına ilişkin TFF Süper Lig ve TFF 1. Lig Müsabakaları Yayın Haklarının Devri hakkında düzenlenen ihalede Saran Medya ile beIN Sports yer alırken, Saran Medya'nın teklifi yıllık 150 milyon euroya yükselttiği ama bunu kademeli olarak ödemek istediği öğrenildi. Yayın İhale Komisyonu ve Saran Medya arasında yapılan görüşmede Saran Grubu'nun, ihale süresinin 3 yıldan 5 yıla uzatılmasını talep ettiği de belirtildi.Mevcut yayıncı kuruluş beIN ise 120 Milyon Euro'da kaldı. Edinilen bilgiye göre; TFF, beIN'den yıllık 185 milyon Euro'ya çıkmalarını istedi, dolar bazında bunun adı 200 milyon Dolar olarak konuldu. Bu teklif beİN tarafından kabul görmedi. TFF, Saran grubundan ise yıllık 150 milyon Euro'yu peşin istedi. Bu da kabul görmeyince ihale iptal oldu.

    TFF'DEN AÇIKLAMA
    TFF'den yapılan açıklamada ise şu ifadeler kullanıldı: "İhale için verilen teklif bedellerinin yetersiz bulunması dolayısıyla Yayın İhale Komisyonu'nca ihalenin iptali yönünde tavsiye kararı alınmıştır. Yayın İhale Komisyonu'nun gelen teklifleri yetersiz bulduğu gerekçesiyle aldığı ihalenin iptaline yönelik tavsiye kararı, TFF Yönetim Kurulu tarafından değerlendirilmiş ve bu doğrultuda Yayın İhalesi iptal edilmiştir.

    TFF Yönetim Kurulu tarafından alınan karar gereği Yayın İhale Komisyonu'nun önerileri doğrultusunda belirlenen yayın ihalesi muhammen bedeli ve diğer kriterlerin sağlanması şartıyla, Süper Lig ve 1. Lig yayın haklarının devrine ilişkin olarak tüm ilgililere 2 Mart 2024 Cumartesi günü saat 13.00'e kadar tekliflerini iletmeleri için süre verilmiştir. Süper Lig ve 1. Lig yayın haklarının kapsamı ve sağlanması gereken asgari şartlar hakkında bilgi almak isteyenlerin en geç 01.03.2024 saat 17.00'ye kadar Türkiye Futbol Federasyonu ile iletişime geçmeleri kamuoyunun bilgilerine duyurulur.

    SARAN MEDYA'DAN AÇIKLAMA GELDİ
    Yayın ihalesine katılan taraflardan biri olan Saran Medya, yayın ihalesinin iptal süreci ile ilgili bir açıklama yaparak TFF'ye tepki gösterdi. İşte açıklamanın tamamı...

    ''Kamuoyunun yakından takip ettiği TFF Süper Lig ve 1. Lig Yayın Hakları İhalesi’nin sonucunu büyük bir üzüntü ve şaşkınlık ile karşılamış bulunuyoruz. Adaletli, rekabete ve kamu vicdanına uygun bir yayın hakları ihalesi, tıpkı iki sene önce olduğu gibi maalesef yine gerçekleştirilememiştir. Öncelikle belirtmek isteriz ki, TFF İhale Komisyonu ile gerçekleşen yüz yüze toplantıda, tarafımıza mevcut yayıncı kuruluşun ihaleden diskalifiye edildiği net olarak beyan edilmiştir.

    Dolayısıyla bugün gerçekleşen “iptal†daha önce de olduğu gibi, Türk futbolunu esir almış olan mevcut yayıncı ile devam etmenin kılıfıdır. TFF tarafından yapılan açıklamadan anlaşılmaktadır ki, şartnameye uygun teklif vermemeyi alışkanlık haline getirmiş bir yayıncıyla devam etme arzusu, sayın TFF yönetimi ve kulüplerimiz için de bir alışkanlık haline gelmiştir.

    Saygıdeğer kamuoyunu, rekabete baştan aşağı aykırı ilerleyen süreçler nedeniyle, üç yıl sonraki ihaleye yerli ve yabancı hiçbir yayıncı ilgi göstermediğinde, Türk Futbolunun değerinin bugün alınan bu hukuktan uzak, TFF’nin kendi talimatlarıyla uyumsuz kararla nasıl etkileneceğinin takipçisi olmaya davet edeceğiz. Öte yandan, Saran Holding 30’dan fazla ülkede olduğu gibi Türkiye’de uluslararası spor organizasyonlarına ve liglerine yatırıma; sporseverlerin hak ettiği yayın anlayışını sürdürmeye devam edecektir. Ancak kamuoyu şunu da kesin olarak bilmelidir ki, grubumuz oynanan bu ihale tiyatrosunun dekoru olmayı daha fazla kabul etmeyecektir. İhale şartnamesine yegâne uygun ve üstelik içinde bulunduğumuz sezonun yaklaşık 60 milyon Euro üzerinde, açık ara en yüksek teklifi veren Saran Holding’in bu ihaleyi kazanmış olması gerekirdi.

    Zira, ihalenin mantığı, şartları sağlayan ve en yüksek bedeli veren şirket ile anlaşılmasıdır. Bir kez daha yaşanan bu hukuksuzluğu, son derece nezaketsizce sosyal medya üzerinden takip etmek durumunda kalmış bulunmaktayız. Hatırlatmak isteriz ki, TFF kamu adına Türk futbolunu yönetmekle görevlendirilmiş bir kurumdur. Bu vazifeyi yerine getirirken sadece Türk futbol camiasının haklarını korumayı hedeflemelidir. Bu ilkelere açık aykırılık içeren bu ihale sürecinin iptaliyle ilgili, tarafımızdan tüm hukuki yollara başvurulacaktır.

    Saygılarımızla ''

    https://www.sozcu.com.tr/futbol-yayi...-edildi-p26268

    vah vah Türk Futbolu müthiş değer kaybetti...

    oysa 3-4 sene önce bu zamanlar için kuluplerin beklentisi 500 milyon dolarlık yayın geliri idi..

    yine geldik aynı konuya futbol klüpleri bu borçları nasıl çevriecek ?

  6.  Alıntı Originally Posted by riko66 Yazıyı Oku
    Teknik Direktörümüz İsmail Kartalın yardımcıları belli oldu



    Teknik Direktörümüz İsmail Kartalın Futbol A Takımımızda göreve başlamasının ardından teknik ekibinde görev yapacak isimler de belli oldu.

    Futbol A Takımımızın 2023-24 sezonundaki teknik kadrosu şu isimlerden oluşuyor:

    Teknik Direktör: İsmail Kartal
    Yardımcı Antrenör: Recep Karatepe
    Yardımcı Antrenör: Zeki Murat Göle
    Yardımcı Antrenör: Kemal Kurak
    Yardımcı Antrenör: Sercan Terzioğlu
    Kaleci Antrenörü: Haluk Kaplan
    Kaleci Antrenörü: Yasin Cirav
    Atletik Performans Antrenörü: Cengiz Sirkan
    Atletik Performans Antrenörü: Cihan Mert Cengiz
    Analiz Uzmanı: Melikşah Sezgin
    Analist: Kerem Güneş
    Analist: Mehmet Turhan Demir

    Basın Fotoğrafları

    https://www.fenerbahce.org/haberler/...ari-belli-oldu

    yahu birisi çıkıp anlatsın ,

    sahada uyur gezer gibi bir boka yarmayan topçular

    kendilerini antremanda göstemiyor mu ?

    orada aslan kesilip maç zamanı sahada mı uykuya mı geçiyorlar

    nasıl bir heyetsiniz ???


    https://www.sozcu.com.tr/samandira-d...rebilir-p26337

    milyonları yutan gayya kuyusunun sözde teknik heyetinden bir moka yaramıyoruz itirafı...

  7. cin con'lar sosyal medya üzerinden sezon başında Fener'in elinden kaptıkları

    paragöz " zaha" isimli topçuya ağızlarına geleni saydırıyorlar...

    https://twitter.com/search?q=Zaha&sr...ertical=trends

    vay be adam bizim içimizden geçeni söylüyor





  8. bu fotoğraf için yorum yok...

    zaten her şey apaçık

Sayfa 554/558 İlkİlk ... 54454504544552553554555556 ... SonSon

Yer İmleri

Yer İmleri

Gönderi Kuralları

  • Yeni konu açamazsınız
  • Konulara cevap yazamazsınız
  • Yazılara ek gönderemezsiniz
  • Yazılarınızı değiştiremezsiniz
  •