Sayfa 337/442 İlkİlk ... 237287327335336337338339347387437 ... SonSon
Arama sonucu : 3536 madde; 2,689 - 2,696 arası.

Konu: İçelim, güzelleşelim!


  1. “Sen bilmezsin. O bilmez. Hiç kimse bilmez, bilemez. Hatta ben bile. Bir tek paşa gönlüm bilir.”
    Aşık Veysel Şatıroğlu


  2. “Sen bilmezsin. O bilmez. Hiç kimse bilmez, bilemez. Hatta ben bile. Bir tek paşa gönlüm bilir.”
    Aşık Veysel Şatıroğlu


  3. 1919-1920-1921 YILLARI MİNİ VATAN HAİNLERİ ANSİKLOPEDİSİ

    KERİM ÖZBEKLER
    GAZETECİ-YAZAR-ŞAİR

    VAHDETTİN
    (Osmanlı Padişahı)
    İngiliz ulusuna karşı beslediğim sevgi ve hayranlık duygularımı babam
    Sultan Abdülmecit’ten miras aldım. Ümidimi Allah’tan sonra
    İngiltere’ye bağladım.

    VAHDETTİN
    (Osmanlı Padişahı)
    Sultan Vahdettin, İngilizlerin Osmanlı topraklarında idareyi mümkün
    olduğu kadar süratle ellerine almasını istiyor. 1919
    * İngiliz Karadeniz Ordu Komutanı General Milne’nin Londra’ya İngiliz
    Genelkurmayı’na yazdığı rapor’dan
    Sadrazam Damat Ferit , Paşa İngiliz Amiral Calthorpe’e
    Padişah ve benim yegane ümidimiz, Allah’tan sonra İngiltere’dir.

    Sadrazam Tevfik Paşa:
    Tevfik Paşa İngiltere ile gizli bir anlaşmaya varılarak Osmanlı
    Devleti’nin İngiltere’ye bağlılığının sağlanmasını istedi. Yüksek
    Komiser Amiral Calt Horpe’un raporundan. 06.06.1919

    Ankara Serv antlaşmasını kabul etmelidir. 04.11.1920, A.İzzet Paşa
    kuruluna verdiği talimattan.

    Anadolu’yu boşaltmaları karşılığında, Trakya Yunanlılara
    bırakılabilir.
    19.09.1921, Bakanlar Kurulu

    Sadrazam Salih Paşa:
    İngiltere’ye direnip durmak gereksiz ve tehlikelidir.
    20.08.1921

    Hariciye Nazırı Mustafa Şerif Paşa:
    Kendim, kabinedeki arkadaşlarım, Sultan ve geniş bir halk kitlesi
    adına katiyet ve ciddiyetle temin ederim ki, umumun arzusu İngiltere
    tarafından idare edilmektir.
    16.12.1918, İngiliz Ordu Komutanı General Milne’ye..

    Hariciye Nazırı Sefa Bey:
    Osmanlı Hükümeti Ermenilere toprak verilmesini kabul ediyor.
    29.01.1921, İngiliz Yüksek Komiseri Rumbold’a..

    Adliye Nazırı (Medrese çıkışlı) Ali Rüştü:
    “General Paraskevopulos’un ordusu, şimdi sürat ve şiddetle harekata
    devam eyleyecek olursa, birkaç haftada Ankara önlerinde bulunacaktır.
    Yunan ordusunun başarısı için dua ediniz! Yunan ordusunun ilerlemesi
    hükümetimizin programına uygundur. Bu ordu bizim ordumuzdur!” –
    12.07.1920

    Nazır Rıza Tevfik:
    “Anadolu direnişi bir blöftür. Avrupa medeniyeti Anadolu’yu bu zararlı
    haşereden temizleyecektir. Hüküm galibindir. Medeniyeti temsil eden
    İngiltere gibi bir devlete itiraz etmek küstahlıktır.” – 1920

    İngiliz Muhipler Derneği Başkanı, Adliye Nezareti Müsteşarı ve yazar
    Sait Molla :
    İngiltere Osmanlı Devleti’nin yönetimine el koyarsa, saltanat ve
    hilafetin İngilizler elinde bulunduğunu gören Mısır ve Hindistan
    Müslümanlarının da İngiltere’yle dost olmanın gereğine inanacakları
    aşikardır.

    İngiliz Muhipler Derneği Başkanı, Adliye Nezareti Müsteşarı ve yazar
    Sait Molla :
    “İngiliz mandası istediğinizi bütün itilaf temsilcilerine, hükümete ve
    gazetelere bildiriniz..”
    23.05.1919, Belediyelere genelgeden..
    “Anadolu’daki Milliyetçi hareket boşa gitmeye mahkumdur…” –
    01.05.1920

    Yazar ve Nazır Ali Kemal:
    “Avrupa ile başa çıkmayı asırlardan beri Asya’nın hangi kavmi başardı ki biz başarabilelim.” 06.02.1921

    Yazar ve Nazır Ali Kemal:
    “Bu ülkedeki yabancı askerler, Teşkilat-i Milliye’den bin kere daha
    iyidir.” – 23.04.1920
    “Ankara’dakiler Kars’ı almışlar. Demek ki işlemediğimiz bir hata
    kalmıştı. Ermenistan’a taarruz ile onu da tamamladık… Ankara yâranı
    nihayet meramlarına erdiler. Ermenistan’a yürüdüler. Kars’ı işgal
    ettiler.” 11.11.1920

    Yazar ve Nazır Ali Kemal:
    “Ankara’dakilerin Yunanlılara hala meydan okumalarına çılgınlıktan
    başka bir sıfat verilemez. Yunanlılarla aramızda akılca da, ilimce de,
    kuvvet bakımından ve her açıdan bu kadar fark varken onlarla
    muhabereye girişilemez.” 07.08.1920

    Yazar Refik Halit Karay:
    Anadolu’da bir patırtı, bir gürültü, kongreler, beyannameler falan,
    sanki bir şey yapabilecekler. Blöf yapmanın sırası mı? Hangi
    teşkilatın, hangi kuvvetin var? Bu ne hayal. Kuzum Mustafa, sen
    delimisin?
    1919

    Yazar Refi Cevat Ulunay:
    “Türkler kendi güçleri ile adam olamaz. İngilizler elimizden tutup
    bizi kurtaracak.” – 21.05.1919
    İstiklâl diye bağıranlar kötü niyetlidir.” 31.08.1919

    Yazar Refi Cevat Ulunay:
    “Tek çarenin galiplerle uyuşmak ve anlaşmak olacağı bu kafasızlarca ne
    zaman anlaşılacak?” – 23.03.1920
    Anadolu’daki Milliyetçi hareketi yok etmek, millet için var olma
    meselesidir… O alçaklara karşı çıkanlar, islama, halifeye,
    padişahımıza unutulmaz hizmette bulunmuş olacaklardır.- 04.04.1920

    Yazar Refi Cevat Ulunay:
    “Yunanistan kısa zamanda Mustafa Kemal kuvvetleri denen çapulcuları
    tamamen tepeleyecektir.” – 08.09.1920
    “Anadolu ile değil, Yunanistan ile anlaşmalıyız.” – 15.10.1920

    Jandarma Genel Komutanı Kemal Paşa:
    “Yunanla çarpışmaktan vazgeçiniz.
    Zira bu teşebbüsünüz beyhudedir.”- 3.08.1919

    Adana Valisi Abdurrahman’ın demeci:
    “Ayaklanma için sebep yoktur. Fransızlar bizim iyiliğimizi
    istiyorlar.” – 05.11.1920

    İzmir Valisi Kambur İzzettin’in genelgesinden:
    “Yunan kuvvetlerinin özel bir tören ve saygı ile karşılanması….” –
    26.05.1919

    Anzavur Ahmet (Kuva-i Muhammediye Birlikleri Komutanı):
    Göğsümde iman, başımda kuran ve elimde padişah fermanı olarak
    geliyorum. Başta Kemal olmak üzere Kuva-i Milliyeci subayların hepsini
    keseceğim, Kemal’in kafasını padişaha götüreceğim.1.10.1919

    Padişah tarafından paşalık verilen ve İzmit Mutasarrıflığına getirilen
    Anzavur Ahmet:
    Padişah Yunanlılarla harp edilmesine razı değildir. Yunanlılar bizim
    dostumuzdur. Padişahın emir ve rızası hilafına olarak, onlara silah
    çekmek küfürdür, isyandır.” – 1920

    Anadolu Cemiyeti’nin İstanbul’daki Yunan Başkomiserliğine önerisi:
    Amaç Ankara hükümetine karşı, Yunanistan’ın yardımıyla, Sultan’ın ve
    Yunanistan’ın himayesi altında bir Batı Anadolu devletinin
    kurulmasıdır… Kemalist kuvvetler bastırılacak; bütün Anadolu Mustafa
    Kemal’in elinden kurtarılacak. Bunun için kurulacak gönüllü Anadolu
    ordusunun talim ve silahlarından Yunan başkomutanı sorumlu olacak, bir
    miktar yunan subayının bu orduya katılması sağlanacak… Yunanistan,
    masraflarını karşılamak üzere cemiyete 100.000 Lira verecek.”
    – 9.12.1921 (Anadolu Cemiyeti Vahdettinci bir örgüt olup o aşamada
    Şeyhülislam Mustafa Sabri başkanlığı altında idi)

    Şeyhülislam Dürrizade Abdullah’ın Fetvası:
    Padişahın izni olmadan, yabancı askerlere karşı duranları, asker ve
    para toplayanları tek tek veya topluca öldürmek islamın gereği ve
    görevidir. Milliyetçileri öldürenler gazi sayılır, bu yolda ölenler
    şehit. 1920
    * Şeyhülislamın verdiği fetvalar İngiliz ve Yunan uçaklarıyla tüm
    Anadolu’da atıldı ve işbirlikçi yandaş gazetelerde yayınlandı.

    Şeyhülislam Mustafa Sabri Efendi:
    “Benim elimden gelse Türkleri Arap yaparım, diğer Müslümanları da.
    Bunların vaktiyle Araplaşmadığına da çok eseflenirim. Arap dili, ne
    Türk diliyle ne de Çerkez diliyle kıyas kabul etmeyecek derecede
    üstünlüğe sahip olduğundan, insanın, milliyetin küçüğüne sahip olup da
    onunla iftihar edeceğine büyüğüne sahip olarak onunla iftihar etmesi
    daha kárlı ve makul olur.

    Divitli Eşref Hoca:
    İngilizlere meydan okuyoruz.
    Bu en büyük küfürdür.” – 1920

    Delibaş Mehmet:
    “Halifenin müttefiki olan İngilizler Pınarbaşı’na doğru geliyorlar.
    Onlarla birlik olup Kuva-i Milliyecileri yeneceğiz”. – 1920
    “Kim Kemalci milliyetçilerle birlikte Yunana karşı gelirse şer’an
    kafirdir”. 1920

    Teal-i İslam* (İslamı Yüceltme) Derneği’nin bildirisi:
    “Yunan ordusu halifenin ordusu sayılır. Hiç de zararlı bir topluluk
    değildir. Asıl kafası koparılacak mahlukat Ankara’dadır.” 1920
    * Teal-i islam, Halifenin Yardımcısı Ulemalar Teşkilatı adıyla da
    anılmaktaydı.

    Medrese Hocaları Derneği (Cemiyet-i Müderressin):
    “Kuva-i milliyeciler kudurmuş haydutlardır.”

    Edirne Tem’in gazetesinden:
    “Müftü Hilmi Efendi, Selimiye camii’inde hürriyetin ve adaletin saygı
    değer temsilcisi olan Venizelos hazretlerinin sağlığı için güzel bir
    dua okumuş, ve hazır bulunanlar şükran duygularını belirterek duaya
    katılmışlardır.” 13.08.1920

    Konya’nın 27 köyünün eşrafının İngiliz temsilcisine başvurusu:
    Kemal elebaşılığındaki Milliyetçileri ezmek için İngiliz hükümetinin
    bize yardım elini uzatmasını talep ediyoruz.” 28.10.1920

    Milli Mücadelenin başladığı 1919 yılında Milli Mücadeleye karşı çıkan işbirlikçi parti ve cemiyetler:
    Bunların tamamı Osmanlıcı, Hilafetçi, Şeriatçı, Kürtçü ve yabancıların mandasını isteyen parti ve cemiyetlerdir.

    – Selamet-i Osmaniye Partisi (Şeriatçı, İngiltere’nin kontrolünde)
    – Kürdistan Teal-i Cemiyeti (Doğu ve G.Doğu’da Kürdistan kurulması için İngiltere ve ABD tarafından destekleniyordu.)
    – Teal-i İslam Cemiyeti (Şeriat isteyenler)
    – İngiliz Muhipleri Cemiyeti (İngiltere himayesi isteyenler)
    – Wilson Prensipleri Cemiyeti (Amerikan Mandası isteyenler)
    – Hürriyet ve İtilaf Partisi (Kendilerini Sevr’i savunan liberaller
    olarak tanımlamaktadırlar, ancak İngiltere’nin kontrolündedirler,
    Milli Kurtuluş Hareketine ve Mustafa Kemal’e en şiddetli tepkiyi bu parti göstermiştir. )
    – Mavri Mira Cemiyeti (Rum Patrikhanesi tarafından kurulmuş olup, Yunan hükümetinin kontrolündeydi. Amacı çeteler kurarak Milli Mücadeleye karşı çıkmak ve Anadolu’daki Yunan Ordusuna yardım etmekti.)

    Bu parti ve cemiyetlerin tamamı Sevr anlaşmasından yana Anadolu’nun
    işgalini savunmuşlardır. Bunlar tam bir işbirliği halinde Anadolu
    Hareketine cephe almışlar, tüm isyanları ve ayaklanmaları da desteklemişlerdir.

  4. Sn. Pert'in kadehine şerefe kaldırıyorum, var mı başka kadeh tokuşturan?

  5. #2694
     Alıntı Originally Posted by JAKO Yazıyı Oku
    Sn. Pert'in kadehine şerefe kaldırıyorum, var mı başka kadeh tokuşturan?
    Var.. Bilmukabil..

    Şerefe, şerefine...






  6. Göğsüme bir İstanbul çiziyorum
    Başparmağımla, kelebek biçiminde
    Çocukmuşum gibi aynanın önünde
    Yüzümü saçlarımı okşuyorum

    Kadıköyden herhangi bir deniz
    Tenha bir tramvay Şişliden
    Samatyadan belki Sultanahmetten
    İncir ağaçları anmsıyorum

    Göğsüme bir İstanbul çiziyorum
    Başparmağımla, kelebek biçiminde
    Biraz umutsuzum, biraz yorgun işte
    En çok gözlerimi seviyorum

    Ataol Behramoğlu
    (İstanbul..)

    “Sen bilmezsin. O bilmez. Hiç kimse bilmez, bilemez. Hatta ben bile. Bir tek paşa gönlüm bilir.”
    Aşık Veysel Şatıroğlu

Sayfa 337/442 İlkİlk ... 237287327335336337338339347387437 ... SonSon

Yer İmleri

Yer İmleri

Gönderi Kuralları

  • Yeni konu açamazsınız
  • Konulara cevap yazamazsınız
  • Yazılara ek gönderemezsiniz
  • Yazılarınızı değiştiremezsiniz
  •