Sayfa 126/250 İlkİlk ... 2676116124125126127128136176226 ... SonSon
Arama sonucu : 1998 madde; 1,001 - 1,008 arası.

Konu: Türkiye Ekonomisi, Faiz, USD,BIST, Büyüme ve Makro Ekonomik Değerlendirmeler

  1. #1001
     Alıntı Originally Posted by selka Yazıyı Oku
    ....

    Doğru burada Sn.CB nımız herşeyi bilemez..

    Ancak sağalm bir danışman şunu dese idi

    "Efendim ekonomik modelimiz ithalata dayalı olarak kurulmuştur. Bu 100 yılda kurulan ekonomik modeli 3 ayda değiştiştirmek mümkün değildir.. Yükselen kur ekonomimizi çökertir.... Bu PAPAZ ın maliyeti en az 25 milyar USD olur "

    O vakit belki hasar daha az olurdu...

    Lakin nerden bakarsak bakalım bu İMAM ve PAPAZ olayı 10 yılımıza MAAL oldu....
    "100 yılda kurulan ekonomik modeli 3 ayda değiştirmek.." şeklinde bir düşünceyi mr erdoğan ın danışmanına atfetmiş sn Selka.. ancak yazının genelinden kendisinin de bu görüşte olabileceği sonucu çıkıyor.. umarım yanılıyorumdur..

    ilk olarak: bu 100 yılın 16 yılında zaten akp iktidarda.. 3 ayda değiştirmek gibi bir kavram oturmuyor.. aksine mr erdoğan ve ekibi ülkede kendilerinden önce yapılan her şeyi "babalar gibi sattılar", kendi ifadeleri aynen böyle.. her şeyi (tüm bu kötülüğü) bilinçli biçimde yaptılar..

    1923 ile başlayan süreçte resmen bir köy yapısı devralındı osmanlıdan.. bakın resmen köydük.. eğitim, sanayi, bankacılık aklına ne gelirse resmen sıfır seviyesindesin.. aynı dönemde batı ülkeleri bugunku anlamda da modern bir toplumu neredeyse her yonu ile oturtmuş durumdalar (üretim ve paylaşım)..

    cıumhuriyetin ilk 20 yılında üretim altyapısını batı ile karşılaştırıldığında ilkel sayılabilecek çimento, şeker, dokuma gibi fabrikalar yaparak arttırdılar ve okuryazarlığı tek haneli bir orandan %40-50 gibi seviyelere çıkarttılar..bu çok önemli bir başarıdır.. karşılaştırma açısından nufusun yarısının okuryazar olması seviyesi ingilterede 18. yy ortalarıdır..

    diğer yandan gelişmiş sanayi yapısını destekeleyecek altyapı süreci demirel le başlayan yılalrda ve ozalın döneminde devam etti.. barajlar (elektrik), demir çelik (eregli), temel beyaz eşya (arçelik vb), otomotiv (ford, tofaş, reno) aynı süreçte bir üretim yapısı ve kalite anlayışının oturması ve rekabetçilik açısından önemliydi..

    bu süreçte ithal ikameci yapılar da zaman zaman uygulandı ama esasen osmanlı döneminde kaybedilen zamanı telafi etme mantığı arka planda çok önemliydi, kalkınma planları buyuk oranda makul ve başarılı oldu..

    2002 sonrası ise tamamen farklı bir hikaye.. her şey satıldı.. kalkınma ile büyüme aynı şey sanıldı.. sadece büyümeye odaklanıldı.. inşaat, beton vb.. alanlara odaklanıldı.. fabrikaların satılması, bir çok alanda yabancılara imtiyazların verilmesi (modern kapitülasyon) nedeniyle üretim yapısı büyük oranda ithalata bağımlı hale geldi.. ihracatta ithal girdi oranı akp döneminde çok fazla arttı..

    bu düşüncelerin ışığında son 100 yılın suçlanması noktasında "akp li danışman" ın yanlış olduğu açıkça gözüküyor.. 2002 ile bağlayan süreç tamamen yanlış değerlendirildi.. öyleki bir sonraki sıçramayı yapmak için gerekli eğitim sistemi de çökertildi..her açıdan geri kaldığımız bir süreç oldu.. 2002 oncesi oluşan yapının meyvelerinin (eğitim + altyapı + fabrikalar ) alınacağı bir dönemdi ancak heba edildi bu fırsat akp döneminde..
    It is not because things are difficult that we do not dare, it is because we do not dare that they are difficult. (Seneca)

  2. Sn.Discretus açık olmam gerekirse asla mevcut hükümet ile aynı siyasi çizgide olmadığımı belirtmek isterim. Kendimi bir noktada tanımlamam gerekirse daha çok yelpazenin sağında merkeze yakın ULUSAL cı bir çizgim vardır..

    Atatürk dönemi elbette inanılmaz başarılara mevcuttur. Hem askeri hem ekonomi...

    Atatürk'ün yerinde olsam bende Çimento, tekstil, gida tarım ve hayvancılıktan başlardım...

    Atatürk sonrası modelin seçimi ithalata bağlı bir model.. Burada 1950 ve 2002 Türkiyesine eleştirim yoktur..

    Elinde hammadde ve sermayesi olmayan geri kalmış ve cahil bir güruh var... Bende olsam FIAT ı, RENO yu TR ye ye getirmeye çalışır, yabancı sermaye ile büyüme modelini seçerdim...

    Çünkü; bahs ettiğiniz batılı ülkeler ile arada oluşan 200 yıllık kalkınmışlık seviyesini en hızlı bu şekilde kapatabilirsiniz...

    Aksi halde sermayenin oluşmasını hammaddenin üretimini beklemek aradaki farkın daha da açılmasından öte bir işe yaramazdı...

    Yazımda ki; eleştirisel noktayı ıskalamışa benziyorsunuz.. Amacım CHP yi yada ANAP ı yada DYP yada AKP yi vurmak değil...

    Amacım çok açık bir şekilde yazmak gerekirse;

    "Bu ne Perhiz Bu ne Lahana Turşusu"

    Sonuçta bir ekonomik model TR için seçilmiştir.. Yanlış yada doğru... Bu ekonomik model 1938-2018 arası 80 yıllık bir model..

    Bu ekonomik modelin temeli komşular ve batılılar ile iyi geçin...

    İyi geçindiğin sürece bu ekonomik model iyi çalışır... Çok mecbur kalmadıkça ilişkileri BOZMA...

    Kıbrıs için 1974 de belki ECEVİT bozdu...

    TR ambargoyu yedi ve ekonomik modelimiz çöktü...

    Benzin, Tüp ve yağ kuyrukları ile...

    Sonuçta doğru yada yanlış tarafında değilim.... Taraf olduğum nokta şudur...

    Eğer sen kabuğunu kırmak, batılılara haddini bildirmek istiyorduysan bunu modeli değiştirmek için 2002 den beri iktidardasın.. Neden modeli değiştirmedin?

    Ha model aynı ise batılılar ile neden aynı frekansta değiliz?

    Yani hem ordan hem burdan olmuyor... Olursa işte böyle cücük, kıtır piyoz sonuçlar pörtlüyor...

    Kastım bu idi.. Yoksa model doğru yada yanlış o ayrı...

  3. Ekonomik Kriz....

    Hala yapay bir ekonomik kriz olduğunu düşünüyorum... Hala adı konmayan yada konulamayan kriz..

    Tamam kriz varda bir adı yok mu? Mesela bankacılık krizi denir.. Yada mortgage krizi denir yada ne bileyim başka birşey...

    Kriz var deniliyor ama ne krizi var o irdelenmiyor..

    Deniyor ki; Enflasyon ve dış borç krizi...

    Arkadaş bu 2018 başında yokmuydu yeni mi çıktı? Yeni mi farkına vardık.. 3 ay önce mi?


    Lakin kriz krizdir... Yapay da olsa suni de olsa kriz krizdir.. Hep dedim ve demeye de devam edeceğim...

    İçinde bulunduğumuz durum 2001 yada 2008 krizi gibi değil, çok şiddetli bir fakirleşmedir.. Bunu kabul edebilirim...

    Bankalarda gerçek ve tüzel kişilerin 185 milyar USD lık DTH ları mevcut... Vadeli hesaplarda..

    Bu nasıl bir kriz...

    Borcunu ödeyemiyorsan DTH ını boz.. Boz ki hem memleket rahatlasın hemde sen ....

    Ama yok ben DTH larımı bozmam, borcumuda ödemem..

    Yok öyle 3 krş a 5 köfte...

    Lakin şiddetli fakirleşme olduğu muhakkak...

    AVM lerde insanlar, trafikte hususi araçlarda tek kişi kullanmalar, Starbucks ta 15 TL lik kahve için 15 dakika sıra beklemeler...

    Kabul, fakir ile zengin arasında makas açılabilir.. Pastadan dağıtılan payların oranlarında değişiklik olabilir.. Ama pasta bence hala aynı sadece büyümüyor ama küçülmedi de...

    O sebeple hala batacak firma yada kişileri kurtarma lüzumu yoktur batan batsın parası varsa bozsun bankalara ödesin....

    MB faiz kararına gelince ben herhangi bir müdahale beklemiyorum.. Mevcut oranlar korunup en az piyasa 2 ay izlenmelidir...

    Piyasa çocuk oyuncağı değildir, bir ay yükselt ertesi ay düşür...

    İşin ciddiyeti kalmaz...

  4.  Alıntı Originally Posted by selka Yazıyı Oku
    Ekonomik Kriz....

    Hala yapay bir ekonomik kriz olduğunu düşünüyorum... Hala adı konmayan yada konulamayan kriz..

    Tamam kriz varda bir adı yok mu? Mesela bankacılık krizi denir.. Yada mortgage krizi denir yada ne bileyim başka birşey...

    Kriz var deniliyor ama ne krizi var o irdelenmiyor..

    Deniyor ki; Enflasyon ve dış borç krizi...

    Arkadaş bu 2018 başında yokmuydu yeni mi çıktı? Yeni mi farkına vardık.. 3 ay önce mi?


    Lakin kriz krizdir... Yapay da olsa suni de olsa kriz krizdir.. Hep dedim ve demeye de devam edeceğim...

    İçinde bulunduğumuz durum 2001 yada 2008 krizi gibi değil, çok şiddetli bir fakirleşmedir.. Bunu kabul edebilirim...

    Bankalarda gerçek ve tüzel kişilerin 185 milyar USD lık DTH ları mevcut... Vadeli hesaplarda..

    Bu nasıl bir kriz...

    Borcunu ödeyemiyorsan DTH ını boz.. Boz ki hem memleket rahatlasın hemde sen ....

    Ama yok ben DTH larımı bozmam, borcumuda ödemem..

    Yok öyle 3 krş a 5 köfte...

    Lakin şiddetli fakirleşme olduğu muhakkak...

    AVM lerde insanlar, trafikte hususi araçlarda tek kişi kullanmalar, Starbucks ta 15 TL lik kahve için 15 dakika sıra beklemeler...

    Kabul, fakir ile zengin arasında makas açılabilir.. Pastadan dağıtılan payların oranlarında değişiklik olabilir.. Ama pasta bence hala aynı sadece büyümüyor ama küçülmedi de...

    O sebeple hala batacak firma yada kişileri kurtarma lüzumu yoktur batan batsın parası varsa bozsun bankalara ödesin....

    MB faiz kararına gelince ben herhangi bir müdahale beklemiyorum.. Mevcut oranlar korunup en az piyasa 2 ay izlenmelidir...

    Piyasa çocuk oyuncağı değildir, bir ay yükselt ertesi ay düşür...

    İşin ciddiyeti kalmaz...
    Krizin adı belli,

    Mesela şunlar olabilir...

    Hazıra dağ dayanmaz
    baba parasıyla borç ile buraya kadar ödeme vakti...

    deniz bitti...

    masaya gelen hesabı yiyen ödemeli

    sakın üretme...

    imzam linktedir...
    https://justpaste.it/78bvw
    Sırtlanlar diyarında yem olma dikkat et.

  5.  Alıntı Originally Posted by selka Yazıyı Oku
    Ekonomik Kriz....

    Hala yapay bir ekonomik kriz olduğunu düşünüyorum... Hala adı konmayan yada konulamayan kriz..

    Tamam kriz varda bir adı yok mu? Mesela bankacılık krizi denir.. Yada mortgage krizi denir yada ne bileyim başka birşey...

    Kriz var deniliyor ama ne krizi var o irdelenmiyor..

    Deniyor ki; Enflasyon ve dış borç krizi...

    Arkadaş bu 2018 başında yokmuydu yeni mi çıktı? Yeni mi farkına vardık.. 3 ay önce mi?


    Lakin kriz krizdir... Yapay da olsa suni de olsa kriz krizdir.. Hep dedim ve demeye de devam edeceğim...

    İçinde bulunduğumuz durum 2001 yada 2008 krizi gibi değil, çok şiddetli bir fakirleşmedir.. Bunu kabul edebilirim...

    Bankalarda gerçek ve tüzel kişilerin 185 milyar USD lık DTH ları mevcut... Vadeli hesaplarda..

    Bu nasıl bir kriz...

    Borcunu ödeyemiyorsan DTH ını boz.. Boz ki hem memleket rahatlasın hemde sen ....

    Ama yok ben DTH larımı bozmam, borcumuda ödemem..

    Yok öyle 3 krş a 5 köfte...

    Lakin şiddetli fakirleşme olduğu muhakkak...

    AVM lerde insanlar, trafikte hususi araçlarda tek kişi kullanmalar, Starbucks ta 15 TL lik kahve için 15 dakika sıra beklemeler...

    Kabul, fakir ile zengin arasında makas açılabilir.. Pastadan dağıtılan payların oranlarında değişiklik olabilir.. Ama pasta bence hala aynı sadece büyümüyor ama küçülmedi de...

    O sebeple hala batacak firma yada kişileri kurtarma lüzumu yoktur batan batsın parası varsa bozsun bankalara ödesin....

    MB faiz kararına gelince ben herhangi bir müdahale beklemiyorum.. Mevcut oranlar korunup en az piyasa 2 ay izlenmelidir...

    Piyasa çocuk oyuncağı değildir, bir ay yükselt ertesi ay düşür...

    İşin ciddiyeti kalmaz...
    Krizin adı reel sektör krizi sayın forumdaş. Eğer böyle devam ederse ve herhangi bir önlem alınmazsa bankacılık krizine doğru evrilecek.İşte o zaman ayvayı yediğimizin resmi olacak. Eğer bu şekilde günü döndürmek için alınan önlemlerle devam edersek çok sürmez bankacılık krizine evrilmesi maalesef.
    Y.T.D.

  6. TÜRKİYE VE TÜRKLER İÇİN AVRUPA BİTMİŞTİR

    Geçenlerde Hollanda'da idim... En az 10 defa avrupaya gitmişliğim vardır. Lakin, bu son gittiğim kadar sancılı olmadı...

    Kaldığımız yer ekonomik bir yer... Hotel değil, Motel gibi, pansiyon yer gibi.. Kişi başı 90 € ...Kuru 6,25 alsam ortalama altı vasat bir otel Maastricht te vasat altı bir yer.. Kahvaltı dahil 1 kişi 570 TL ye geliyor...

    Dışarı çıkarsın bir su 1,5€... Kardeş bir 0,5 lt su 10 TL....

    Yemek yesen 30-35€.. ( Nerdeyse vasat bir yemek 250 TL)

    Hamburger yesen 10€ (63 TL)

    Bu ülkeye 20 sene kış dememiş, kar dememiş, soğuk dememiş, yaz dememiş, sıcak dememiş, kamyon dememiş seyahat etmiş, dolmuş demiş ayakta gittimişim, araç bulamamışım baraja 20 km yürümüşüm..

    Bu ülkeye bu millete eşşek gibi, hayvan gibi çalışmışım didinmişim uğraşmışım...

    Aç kalmışım, sondaj başındaki işçi yemeğini yesin demişim.. Otele gitmemişim devlet zeval görmesin, naylon çadırda işçi ve amele ile kalmışım. Lokantada yemek yememişim harcıcah devlete kalsın ne olur ki? İşçi ile makina yağının yanmasından dolayı simsiyah kurum ile bağlanmış çaydanlıktan çay içer helva ekmek yerim demişim...

    Bu devlete minimum maliyet ve maksimum hizmet ile 20 sene çalıştım...

    Lakin bu son görev çok ağrıma gitti....

    20 yıllık bu devletin bir mühendisi Hollanda da okul bebelerinin bile yemek istemediği bir Hamburgeri yerken hesap ettim..

    Ne devlet tarafından verilen harcirah, ne de maaşımız.. Devede kulak....

    Utandım, ezildim, büzüldüm....

    Kaldığımız yerin az ilerisinde 3 yada 4 yıldızlı bir otel var...

    ABD liler kalıyorlar... Arkadaş bu ne özgüvenli bir toplumdur.. Bağrışmalar, çığrışmalar.. Ne ayıp diyen var, ne de terbiyesizlik diyen...

    Polis geldi hepsini götürdü...

    Bizi oralarda polis götürse yemin ederim TR de 1 ay sonra milletin haberi olur ve umursamazlar bile...

    ABD lilere özenmedim dersem yalan olur....

    TR de oğlumu okula götüreceğim...

    Trafik aman allahım.. Millet trafikte değil meydan muharebesinde... Savaş alanı gibi ortalık..

    Yolda kaza var dediler.. Yolda 30 dakika araç içinde çocuklarım ile kalakaldık... Neyse polisler geldi ve çekiciler araçları çektiler..

    Yol açıldı.. Okula vardık. Lakin 20 dakika geç kalmıştık.. İşe ise 40 dakika...

    Ulaşım, sağlık, ekonomi..

    Herşeyde çok ucuzuz... Ucuz ki ne ucuz...

    Durum bu olunca bu ülkede yaşamak her geçen gün çok ama çok zor oluyor....

  7. Parayı boşverin. Çocuklarınızı sosyal medyadan uzak tutun.


    Danla Bilic, Kerimcan Durmaz, ve Enes Batur benzeri tipler yurtdışında özel eğitim almış seçilmiş kişilerdir. buna benzer beyin yıkama yapan sosyal medyadan çocuklarınızı uzak tutun. Aile hayatınıza sıkı sıkıya sarılın.

    http://www.cumhuriyet.com.tr/haber/y..._sucladi.html#

  8. PAPAZ KAÇTI OYUNU

    Türkiye'de vatandaş tam olarak ikiye bölünmüş durumda...

    Kimi kriz çığırtkanlığı yapıyor, diğer taraf güçlü Türkiye diyor...

    Pekala biz neredeyiz...

    Trollük yok, saçma sapan siyasette yok, hakarette yok...

    Türkiye ekonomisi güçlü mü değil mi? Buradan başlamak gerekir diye düşünüyorum.. Türkiye ithalata dayalı çok büyük bir ekonomidir. O sebeple; USD ın ne olduğu çok mühimdir.

    USD ı Türkiye'de TCMB belirleyemez.. Yurtiçi yerleşiklerde belirleyemez.. Yabancı fonlar belirlerler... Uluslararası ilişkilerde olumsuz şartlar bizlerde USD ı anında fiyatlar, ekonomi bir anda çöker...

    Mesela 10 milyar USD lık SOCAR rafinerisi tam bir TÜRKİYE EKONOMİsi yatırımdır.. SOCAR 10 milyar USD lık ederi ile devasa bir yatırımdır ancak girdisi PETROL dür.. Petrol varsa; SOCAR var.. Petrol yoksa SOCAR devasa bir HURDALIKTIR...

    Bunun gibi bizim ekonomimizi çeşitlendirebiliriz..

    Türkiye'de önceleri benim kabul etmek istemediğim sonradan kabul etmeye çalıştığım bir kriz olduğu muhakkak...

    Bu kriz ORTA gelir grubuna fatura edilmekte ve orta direk hızla ALT GELİR grubuna doğru evrilmektedir.. Oysa, ekonomileri ayakta tutamlar alt yada üst gelir grupları değil ORTA DİREK tir.. Asgari ücretliye son iki yılda nerdeyse %50 yapılan ücret artışına karşı beyaz yakalılara yapına toplamda %27 lik zam..

    Ayrıca; kamu maliyesinde bütçeyi tutturmak için trafik cezaalarına, alkole, sigaraya ve benzine yapılan zamlar... Alt gelir grubu trafikte toplu ulaşımı tercih ederler.. Ceza dertleri yoktur...

    Trafikte nerdeyse her hafta bir adet ceza yemeniz içtem bile değil. MTV ödemelerim yıllık 800 TL iken yıllık nerdeyse bundan fazla ceza ödeyebiliyorsunuz...

    Emlak alım satımı, MTV, gelir vergisi dilimleri...

    Orta direkt fazla dayanmaz hızlı bir şekilde alt lige gidiyor...

    Gelelim BORSA USD ilişkisine...

    USD 7,40 TL de çok pahalı demiştim... 6,40 olmuştu...

    6,40 TL olunca hala pahalı diyordum... 5,40 olmuştu...

    5,40 TL olunca hala pahalı diyordum ki; sağlaması olan BORSA ya bakınca bir türlü sağlamasını yapamıyordum...

    İlişki kaybolmuş, mantık yok olmuştu..

    7,40 TL den 5,10 TL ye gelen USD'a SELKA olarak hala pahalı diyemiyordum.. Oysa ucuzlamıştı...

    Peki; gelelim Nasreddin Hoca hikayesine...

    USD ucuz ise, Borsa neden düşük?

    Yok Borsa düşük ise USD hala mı pahalı?

    Burada kopuyoruz.. Yabancıda kopuyor, yerlide...

    USD PAHALI MI? UCUZ MU?

    Geldiğimiz nokta hani derler ya "Zurnanın zırt dediği yer" diye...

    Ağustos- Eylül-Ekim-Kasım-Aralık-Ocak tam altı aydır USD dayak yiyor...

    Oysa BORSA da tık yok.. 6 ay sürekli düşen USD a karşılık BIST in şuan yeniden 120,000 olması gerekiyordu...Oysa 97,600 ler deyiz...

    Şimdi BORSA nın 97,600 ler den yeniden 120,000 olucak diyorsanız; USD ın 5,30 TL den 4,50 TL ye ineceğini düşünüyorsunuz demektir...

    Yada USD artık 5 li seviyeleri dip olarak görüp buradan artık 6 hatta yeniden 7 TL ye çıkacağını düşünüyorsanız o zaman BORSA nın 84,000 lere hatta yeniden 75,000 lere geleceğini düşünüyorsunuz demektir...

    Hükümete bakınca "PAPAZ KAÇTI" oynuyormuşuz gibime geliyor..

    Daralan ekonomi, azalan likitide sonucu iş yapamayan esnaf, sanayici,işadamı ve iş yapamayınca kazanç olamama ve kazanç olmayınca da borcunu ödeyememe...

    Borç ödenemeyince diğer kredi ile borcu kapama... Aldığın krediyi de bir başka yerden rücuu etme...

    Bankalar esnafa, esnaf bankalara, banka hazineye, hazine TCMB sına, TCMB sına Maliyeye...

    TCMB Nisan da aktarılması gereken kar payını OCAK ta MALİYEYE aktardı..

    Niye?

    PAPAZ elde kalmasın diye mi? Sonuçta ortada PAPAZ dönüyor.. Ve herkes bir kart çekiyor.. Esnaf, Sanayici, çiftçi, memur, maliye, TCMB, Hazine ve Hükümet...

    Allah sonumuzu hay'r etsin...

    Klüpler.. Biz bittik dediler... Re-Finansmaz... (Borcunu Borç verip kapatıp yeniden daha fazla borç ile borçlandırma)

    Çözüm mü? Halının altına bi'şeyleri süpürme öteleme mi?

    20 yıldır hergün BORSA yı takip ederim hiç bu denli yatayda dip 8 ay sürünen BORSA görmedim.. Üstelik USD ın tepe noktası olan 7,40 TL den 5,13 e %31 değer kaybetmişken, BIST te tık yok...

    Hal bu olunca sanki %51 ihtimalle USD 5 TL lerde dip BORSA 98,000 ler de TEPE diyesim geliyor...

    Ama bilmiyorum, sadece sesli düşünüyorum...

    Geçen sene BORSA 123,000 de iken USD 3,95 filan dı.. %25 faizi eklersek 4,95-5,00 bandına geliyoruz..

    Oysa BORSA 98,000 olunca zirve naraları atıyoruz...

    GARANTİ yi İspanyollar Çin'lilere satmayı(kakalamayı) planlıyorlar... Neden?

    Doğuş Grubu İspanyollara, İspanyollar Çinlilere.... Çinliler kime? PAPAZ ellerinde mi kalıcak?

    Bankalara da bu krizde çok yüklenildi...

    Sermayeleri devasa, ve çoğu sermaye artırmak zorunda kaldı... Yüksek enflasyon altında karlılık artmazsa Sermaye erir...

    Bankam olsa herhalde bende yabancı alıcı arardım?

    Dediğim gibi...

    Kısaca 5,15 TL leri USD da dip BIST te ise maalesef buraları zirve yada yakını noktalar görüyorum... BORSA elbette yükselir; Ama kimbilir belki yatayda 3 yıl gidecek...

    Bol Kazançlar...

Sayfa 126/250 İlkİlk ... 2676116124125126127128136176226 ... SonSon

Yer İmleri

Yer İmleri

Gönderi Kuralları

  • Yeni konu açamazsınız
  • Konulara cevap yazamazsınız
  • Yazılara ek gönderemezsiniz
  • Yazılarınızı değiştiremezsiniz
  •