Special Days Image
Sayfa 134/250 İlkİlk ... 3484124132133134135136144184234 ... SonSon
Arama sonucu : 1998 madde; 1,065 - 1,072 arası.

Konu: Türkiye Ekonomisi, Faiz, USD,BIST, Büyüme ve Makro Ekonomik Değerlendirmeler

  1. TR de bir ekonomik kriz yadsınamaz..
    Ama bunun en büyük nedenlerinden birisi de siyasi ve jeopolitik durumumuzdur..
    TR yıllardır bir seçim yap denilmekte ve ayak diretmektedir..
    Bunun neticesi olarak da bağımlısı olduğumuz yabancı sermaye yeteri kadar gelmemektedir..

    Klasik kriz bakış açısından bakmak doğru sonuçlar vermeyebilir..

    Selka hep "vatandaş dövizde işte dövizi yükseltmezler vatandaş para mı kazanacak" bakış açısındasın..

    Banka lara döviz çekme yasağı konduğu anda 1 doları olan ile 1 milyon doları olan aynı pozisyona düşeceğinden bu önerme doğru olmayabilir..

  2. Yıl 2007 o zamanlar cnbc-e vardı özellikle yabancı ekonomistler kriz olacak diye bas bas bağırıyordu. Ve 2008 yılı olduğunda neredeyse herkesin dillendirdiği kriz geldi. Şaşkınlık içindeydim ben de sn. selka gibi "Herkes kriz bekliyorsa kriz olmaz" diye düşünmüştüm. Yani sanılanın aksine özellikle büyük çaptaki trendler kitlesel halde olabiliyor.

    Öyle "Hadi şunlara bir oyun oynayalım da terse yatıralım" diye umacı aramaya gerek olmayabilir. Bu tarz oyunlar genelde hisse senedi piyasalarında daha çok oluyor.

    Dolar konusundaki en büyük yanılgı piyasada sabit sayıda olan hisse senediyle karıştırılması. Yani sabit sayıda olan hisse senedinde küçük yatırımcı çok fazla olduğunda o sığ hissenin spekülatörü silkeleyerek küçük yatırımcının elindeki hisseyi almadan büyük hareketler yapmaz ama Dolarda bu söz konusu bile değil. Çünkü sabit sayıda değil.

    Misal 2000 li yıllarda Güney Amerika'daki Ekvador ülkesinde halk kriz boyunca sürekli dolarize oldu ve her dolar aldığında doların değeri daha da yükseldi. Ekvador'un para birimi olan Sukre halk aldıkça değer yitirdi. Öyle ki artık ülkede dolarizasyon %100 e yakın seviyeye gelince Ekvador hükümeti Sukreyi tedavülden kaldırıp ülkenin resmi para birimini dolar olarak kabul etmek zorunda kaldı.

    Yani lütfen hisse senedi ile doları birbirine karıştırmayın. Evet genelde panik anlarında özellikle küçük yatırımcıların büyük kısmı yüksek fiyatlardan dolar alıp düşük fiyatlardan satabilir ama bu tamamen psikolojiktir birilerinin küçük yatırımcıyı dolarda oyuna getirdiği için değildir. Zaten döviz mevduat hesaplarına uzun vadeli olarak bakıldığında dolar fiyatının dth oranıyla doğru orantıda yükseldiği görülmektedir. Yani birilerinin küçük yatırımcıyı terse yatırdığı konusu uzun vadede dolar için pek söz konusu değil.

  3. Değerli Arkadaşlar tüm yazıları dikkatle okudum, kendimce nasiplendim...

    Yukarıdaki yazımın bir yerinde "Kriz kopmaz diyebilecek kadar bu piyasalarda tecrübesiz değilim." demiştim. Yani; kriz kopabilir, elbette beni yanıltarak ve ky cıya para kazandırarak.

    Lakin fikirlerimiz yazalım... Kopar, kopmaz o ayrı...

    Arjantini inceledim.. Türkiye'yi de..

    Makro açıdan, Değerlendirelim.

    Arjantin'in nüfusu 40 milyon Dış Borcu 145+57(IMF)= 202 Nüfus % 40 oran ile 50-54 yaş aralığında, ihracaat yıllık 50 milyar USD
    Türkiye'in nüfusu 82 milyon Dış Borcu 388 milyar USD, Nüfus % 40 oran ile 30-35 yaş aralığında, ihracaat yıllık 220 milyar USD

    Türkiye sadece Mayıs ayı içinde 18,6 milyar USD ihracaat yaptı... Arjantin ise yıllıkta, toplamda 50 milyar USD...

    Arjantin de 5 yıl sonra 50-54 yaş aralığı emekliye ayrılacak, borcu çevirmeye çalışacak, kalan çalışan nüfus yeni emeklilerine bakmak zorunda.. Ciddi bir vergi gelirlerinin erimesi... Yaşlanan nüfus vergi vermeyecek, sağlık giderleri artacak, azalan çalışan nüfusa daha ağır yük binecek... Kısaca Arjantin de emekli nüfus, çalışan nüfus oranında denge çok sert olarak EMEKLİ lehine kırılmak üzere...

    Bende bu ülkeye borç verirken 2 kere düşünürdüm...

    Türkiye eskisi gibi genç nüfus değil.. Yaş ortalamamız 32 dir.. Orta yaş.. EYT lilere emeklilik verilmedi.. En az 10 yıl daha çalışacaklar... Ve En azından Arjantin gibi 50 bandında değiliz.. Sözlerimi yanlış anlamayın ama Türkiye'de daha en az 20 yıl köle gibi çalışacak, eşşek yükü ile vergi verecek yığınlar var...

    Arjantinde bu olay 5 yıl sonra YOK.. IMF bu 57 milyar USD ı verirken herhalde bu nüfus demogojik yapsını incelemiştir....

    ARG de Kişi başına düşen borç 202/40=5050 USD....
    TR de Kişi başına düşen borç 388/82=4730 USD benzer gibi.... Ama bizim daha 25 yıl daha çalışacak 32 yaş ortalamamız var...

    TR çok dinamik.. 20 milyon konut, 22 milyar litre akaryakıt tüketimi var...

    TR nin kısa vadeli borcu 120 milyar USD civarında.. Durmuş bir ekonomide cari açık çok azalır yada verilmez.. İhracaat rakamları ile mükemmel.. Mayıs ayı 18,6 milyar USD geldi.. Ortalama ihracatımız 120 milyar USD ı geçer...

    Ekonomimiz durmasına rağmen Cari açığımız 20 milyar USD oldu diyelim.. Krizin kopması için bu açık olan 20 milyar USD ı çeviremememiz gerekir.. Yabancı para akışıda SIFIR dersek.. 20 milyar USD ı nerden bulabiliriz...

    Yukarıda dediğim gibi konut sayısı 20,000,000 adet.. Ofisler, dükkanlar hariçtir.... Emlak vergilerine ortalama yıllık 500 TL zam yapılsa 10 milyar TL ek kaynak eder.. Bu da yaklaşık 2 milyar USD...

    Akaryakıt tüketimi 22,000,000,000 lt dir. Yakıt fiyatları 1 TL artırılsa 22 milyar TL ek gelir de oradan.. Bu da yaklaşık 4 milyar USD eder..

    Turizimden bu sene sadece 35 milyar USD net gelir hedefleyen bir Maliye var..

    Artı trafik cezalarına ekstra herkese 500 tl yazılsa kimsenin buna itiraz edeceğini sanmam...

    Kısaca 82 milyonluk dinamik bir ülkede 20-30 milyar USD lık bir açığı çevirmek, borç geri ödeme dengemizi bozmadan ödemek fazla sorun değil gibi..

    Kaldı ki; gelir vergi dilimlerinde %1 lik artış yapılsa kimsenin ruhu duymaz ederi ise en az 5 milyar USD ı bulur.

    Arjantin in bu denli dinamik olduğunu sanmıyorum..

    Ama yine de kriz kopmaz demek, kriz kopar demek kadar zordur...

    Kısaca ben hala TR de kriz yerine " Şiddetli Fakirleşmenin Kaçınılmazlığı" diye yazımı bitiriyorum...

  4.  Alıntı Originally Posted by selka Yazıyı Oku
    Değerli Arkadaşlar tüm yazıları dikkatle okudum, kendimce nasiplendim...

    Yukarıdaki yazımın bir yerinde "Kriz kopmaz diyebilecek kadar bu piyasalarda tecrübesiz değilim." demiştim. Yani; kriz kopabilir, elbette beni yanıltarak ve ky cıya para kazandırarak.

    Lakin fikirlerimiz yazalım... Kopar, kopmaz o ayrı...

    Arjantini inceledim.. Türkiye'yi de..

    Makro açıdan, Değerlendirelim.

    Arjantin'in nüfusu 40 milyon Dış Borcu 145+57(IMF)= 202 Nüfus % 40 oran ile 50-54 yaş aralığında, ihracaat yıllık 50 milyar USD
    Türkiye'in nüfusu 82 milyon Dış Borcu 388 milyar USD, Nüfus % 40 oran ile 30-35 yaş aralığında, ihracaat yıllık 220 milyar USD

    Türkiye sadece Mayıs ayı içinde 18,6 milyar USD ihracaat yaptı... Arjantin ise yıllıkta, toplamda 50 milyar USD...

    Arjantin de 5 yıl sonra 50-54 yaş aralığı emekliye ayrılacak, borcu çevirmeye çalışacak, kalan çalışan nüfus yeni emeklilerine bakmak zorunda.. Ciddi bir vergi gelirlerinin erimesi... Yaşlanan nüfus vergi vermeyecek, sağlık giderleri artacak, azalan çalışan nüfusa daha ağır yük binecek... Kısaca Arjantin de emekli nüfus, çalışan nüfus oranında denge çok sert olarak EMEKLİ lehine kırılmak üzere...

    Bende bu ülkeye borç verirken 2 kere düşünürdüm...

    Türkiye eskisi gibi genç nüfus değil.. Yaş ortalamamız 32 dir.. Orta yaş.. EYT lilere emeklilik verilmedi.. En az 10 yıl daha çalışacaklar... Ve En azından Arjantin gibi 50 bandında değiliz.. Sözlerimi yanlış anlamayın ama Türkiye'de daha en az 20 yıl köle gibi çalışacak, eşşek yükü ile vergi verecek yığınlar var...

    Arjantinde bu olay 5 yıl sonra YOK.. IMF bu 57 milyar USD ı verirken herhalde bu nüfus demogojik yapsını incelemiştir....

    ARG de Kişi başına düşen borç 202/40=5050 USD....
    TR de Kişi başına düşen borç 388/82=4730 USD benzer gibi.... Ama bizim daha 25 yıl daha çalışacak 32 yaş ortalamamız var...

    TR çok dinamik.. 20 milyon konut, 22 milyar litre akaryakıt tüketimi var...

    TR nin kısa vadeli borcu 120 milyar USD civarında.. Durmuş bir ekonomide cari açık çok azalır yada verilmez.. İhracaat rakamları ile mükemmel.. Mayıs ayı 18,6 milyar USD geldi.. Ortalama ihracatımız 120 milyar USD ı geçer...

    Ekonomimiz durmasına rağmen Cari açığımız 20 milyar USD oldu diyelim.. Krizin kopması için bu açık olan 20 milyar USD ı çeviremememiz gerekir.. Yabancı para akışıda SIFIR dersek.. 20 milyar USD ı nerden bulabiliriz...

    Yukarıda dediğim gibi konut sayısı 20,000,000 adet.. Ofisler, dükkanlar hariçtir.... Emlak vergilerine ortalama yıllık 500 TL zam yapılsa 10 milyar TL ek kaynak eder.. Bu da yaklaşık 2 milyar USD...

    Akaryakıt tüketimi 22,000,000,000 lt dir. Yakıt fiyatları 1 TL artırılsa 22 milyar TL ek gelir de oradan.. Bu da yaklaşık 4 milyar USD eder..

    Turizimden bu sene sadece 35 milyar USD net gelir hedefleyen bir Maliye var..

    Artı trafik cezalarına ekstra herkese 500 tl yazılsa kimsenin buna itiraz edeceğini sanmam...

    Kısaca 82 milyonluk dinamik bir ülkede 20-30 milyar USD lık bir açığı çevirmek, borç geri ödeme dengemizi bozmadan ödemek fazla sorun değil gibi..

    Kaldı ki; gelir vergi dilimlerinde %1 lik artış yapılsa kimsenin ruhu duymaz ederi ise en az 5 milyar USD ı bulur.

    Arjantin in bu denli dinamik olduğunu sanmıyorum..

    Ama yine de kriz kopmaz demek, kriz kopar demek kadar zordur...

    Kısaca ben hala TR de kriz yerine " Şiddetli Fakirleşmenin Kaçınılmazlığı" diye yazımı bitiriyorum...
    Sayın Selka,
    Sorun Türkiyenin borcunda değil..Öderiz..En kötü zamanımızda ödedik (1923-1950 Osmanlı borçları).Sorun ekonomi-politik bakış açısında..Parlementer sistemin artık idarecileri denetleyememesi çok ciddi ekonomik ve politik sonuçlar doğuruyor. Başarısız olduğunu düşünerek istifa eden bir bakan yıllardır hatırlamıyorum. Mesela geçen yıl mayıs-ağustos arası dönem daha iyi yönetilemezmiydi. Haziran 2018 de kamu bankalarına düşük faizle kredi verdirilerek enflasyonun düşürülmeye çalışıldiğini hatırlayınız. Daha sonra da faiz artırmak için doların patlaması beklendi. Ekonomi yönetimi olayların peşinden değil öngörerek önceden alınan tedbirlerle yönetilmeli. Her konuda açıklanan günübirlik paketlerle bir yere gidebileceğimizi sanmıyorum. Üstelik sorun dış borç çevrilebilirliği meselesinden çıkmaya başladı. Ortada jeopolitik çok ciddi baska sorunlar da var. Bunların nereye evrileceği belli değil. Bunlara girmek istemiyorum. Beni sorunların büyüklüğü değil sorunların etkin ve akıllıca yönetilememesi korkutuyor. Çocuklarımıza zor bir gelecek bırakıyoruz. Allah sonumuzu hayır etsin.

  5. Sn.Adanadr çok haklısınız. Lakin ekonomiden ziyade bu tip sularda yüzmek politikaya giriyor gibi, bende işin açıkçası pek girmek istemedim, daha çok rakamlar ile konuşmak istedim. Hükümetin tavrı, uluslar arası ilişkiler, başkanlık sistemini yabancının beğenmemesi, yargı filan...

    Yabancı beğenmiyor, beğenmeyince de olmuyor...

    Lakin KY olarak bunları değerlendirebilme şansımız olabilir, ama değiştiremeyiz... Çocuklarımıza gelince.. Maalesef 3+1 odalı bir daire için hayatlarının en az 15 yılını vermek zorundalar.. Artı araba...

    Oysa birçok ülkede bu konular aşılmış, bizde hala sorun....

    Maalesef çocuklarımızda bizden farklı bir hayatları olacak mı? Ben ümitsizim....

    Umarım yanılıyoruzdur..

    İzleyip göreceğiz....

  6. 120 milyarlık ihracatla 120 milyar borç ödemek işi çözüyor mu? Bu 120 milyarlık ihracat net kar değil.Gelen 120 ile borç olan 120 yi ödedik diyelim sonra yeniden ihracat yapabilmek için hammadde ara mal falan almamız gerekecek,bunun için yeniden borç bulmak gerekecek.O nedenle asıl sıkıntı borç bulma tarafında,bulamadığımız zaman borcun sonraki taksidini ödeyecek ihracatı yapamayacağız.Zaten borç batağında anaparayı ödeyip düze çıkmak varken daha fazla faize gömülüp girdabın dibine doğru yol alıyoruz.Girdapa kapıldığı zaman önce farkedilmeyecek kadar yavaş yavaş dönmeye başlarsın,girdabın merkezine yaklaştıkça gittikçe hızlanıp kontrolü kaybedersin.Şimdilik girdabın hafif akıntısıyla gezintiye çıktık zannediyoruz.Millet var gücüyle küreklere asılıp girdaptan kurtulmaya çalışsa bu umut vadedici olurdu.Ancak elbet bir Rus veya Çin teknesi gelir bizi çeker veya akıntı tersine döner diye carpe diem demeye devam ediyoruz.
    Evet eski krizlerde herşey bir gecede olur biterdi ama belki bu seferkinde hükümet erken davranıp develüasyonu faizleri ayarlayamamış,hazırlıksız yakalanmış veya cesaret edememiş olabilir,geç kalınca da millet dövize yüklenip kendini garantiye aldıktan sonra iş işten geçmiş olabilir.Muhtemel ki seçimde de İstanbul'u kaybetmeyi öngörmemişlerdi,ekonomiyi de yeterince iyi öngörmemiş olabilirler.Üstelik seçimlerde yıllardır denememişi denemelerine bakılırsa, ekonomide de denenmemişleri deneyebilirler.

  7.  Alıntı Originally Posted by cumartesi71 Yazıyı Oku
    120 milyarlık ihracatla 120 milyar borç ödemek işi çözüyor mu? Bu 120 milyarlık ihracat net kar değil.Gelen 120 ile borç olan 120 yi ödedik diyelim sonra yeniden ihracat yapabilmek için hammadde ara mal falan almamız gerekecek,bunun için yeniden borç bulmak gerekecek.O nedenle asıl sıkıntı borç bulma tarafında,bulamadığımız zaman borcun sonraki taksidini ödeyecek ihracatı yapamayacağız.Zaten borç batağında anaparayı ödeyip düze çıkmak varken daha fazla faize gömülüp girdabın dibine doğru yol alıyoruz.Girdapa kapıldığı zaman önce farkedilmeyecek kadar yavaş yavaş dönmeye başlarsın,girdabın merkezine yaklaştıkça gittikçe hızlanıp kontrolü kaybedersin.Şimdilik girdabın hafif akıntısıyla gezintiye çıktık zannediyoruz.Millet var gücüyle küreklere asılıp girdaptan kurtulmaya çalışsa bu umut vadedici olurdu.Ancak elbet bir Rus veya Çin teknesi gelir bizi çeker veya akıntı tersine döner diye carpe diem demeye devam ediyoruz.
    Evet eski krizlerde herşey bir gecede olur biterdi ama belki bu seferkinde hükümet erken davranıp develüasyonu faizleri ayarlayamamış,hazırlıksız yakalanmış veya cesaret edememiş olabilir,geç kalınca da millet dövize yüklenip kendini garantiye aldıktan sonra iş işten geçmiş olabilir.Muhtemel ki seçimde de İstanbul'u kaybetmeyi öngörmemişlerdi,ekonomiyi de yeterince iyi öngörmemiş olabilirler.Üstelik seçimlerde yıllardır denememişi denemelerine bakılırsa, ekonomide de denenmemişleri deneyebilirler.
    İşin borç bulamama kısmı bence imkansiz veya geçici diyelim. Çok büyük savaş gibi gelişmeler olmadikca dünyadaki para babaları Türkiye ye hep borç vereceklerdir diye düşünüyorum. Çünkü adamların tek derdi para bunların milleti dini vs yok. Essek gibi çalışan genç nüfusu olan ülkeye hep para gelecektir. Sn selka da bunu kastediyor sanırım. Borç bulucaz essek gibi çalışıp adamların ürünlerini alıp geri iade edicez geriye kısırlaşmis yaşlanmış ve nihayetinde bitmiş bir ülke olarak kalicaz, ne dolar artacak ne tl bitecek herşey tek bir amaç için bence. Ben su an bagimsiz bir ulke olmadığımızı dusunuyorum, oyle efelenerek de olmayacağız ancak savaşın dibine getiririz kendimizi, kurtuluş savaşında bağımsız olduk dedik ne oldu 100 sene sonrasi rusya abd ne derse onu yapiyoruz. Bizim once ekonomik bağımsızlığımızı kurabilmemiz lazim. Hersey paraya bakiyor maalesef. Savas ile is cozulse abd rusya devamli bir yere saldirirdi. Hizli yazdim cümleler hatali olabilir kusura bakmayın.
    Yatirim tavsiyesi icermemektedir. Her yatirim karari duyumlarla degil sahsi arastirmalar ile alinmalidir.

  8.  Alıntı Originally Posted by CPA Yazıyı Oku
    İşin borç bulamama kısmı bence imkansiz veya geçici diyelim. Çok büyük savaş gibi gelişmeler olmadikca dünyadaki para babaları Türkiye ye hep borç vereceklerdir diye düşünüyorum. Çünkü adamların tek derdi para bunların milleti dini vs yok. Essek gibi çalışan genç nüfusu olan ülkeye hep para gelecektir. Sn selka da bunu kastediyor sanırım. Borç bulucaz essek gibi çalışıp adamların ürünlerini alıp geri iade edicez geriye kısırlaşmis yaşlanmış ve nihayetinde bitmiş bir ülke olarak kalicaz, ne dolar artacak ne tl bitecek herşey tek bir amaç için bence. Ben su an bagimsiz bir ulke olmadığımızı dusunuyorum, oyle efelenerek de olmayacağız ancak savaşın dibine getiririz kendimizi, kurtuluş savaşında bağımsız olduk dedik ne oldu 100 sene sonrasi rusya abd ne derse onu yapiyoruz. Bizim once ekonomik bağımsızlığımızı kurabilmemiz lazim. Hersey paraya bakiyor maalesef. Savas ile is cozulse abd rusya devamli bir yere saldirirdi. Hizli yazdim cümleler hatali olabilir kusura bakmayın.
    Para babaları bugün Arjantin ve Venezuellaya da para verseler 1 koyup 3 alabilirler.Arjantin İngiltere'ye saldırdıktan sonra iflah olmadı.Not indirimleri vs. bizim için de bu çarkın aynı şekilde dönmeyeceğini söylemek istiyor.Ne kadar talepte bulunacaklarını ve bizim ne kadarına ses çıkarmadan kabul edeceğimizi bilmiyoruz.Mutabakat olur diye inanıp yaşamak da mümkün ama bundan emin olamayız çünkü çarkın aynı şekil dönmediğine dair sinyaller var.

Sayfa 134/250 İlkİlk ... 3484124132133134135136144184234 ... SonSon

Yer İmleri

Yer İmleri

Gönderi Kuralları

  • Yeni konu açamazsınız
  • Konulara cevap yazamazsınız
  • Yazılara ek gönderemezsiniz
  • Yazılarınızı değiştiremezsiniz
  •