Alıntı yaparak yanıtlaFETÖ teknokentten 300 milyon kaçırdı
FETÖ’nün Teknokent’ten yurtdışına 300 milyon lira kaçırdığı tespit edildi. Üniversitenin rektörü, işadamları ve emniyet yetkilileri gözaltına alındı
https://www.sabah.com.tr/ekonomi/201...milyon-kacirdi
Gümüş Üye
|
|
|
1 NİSAN ŞAKASI, KATLİAM GÜNÜ MÜ?
http://www.yenisakarya.com/m-1-nisan...u-mu-4835.html
Gümüş Üye
FETÖ teknokentten 300 milyon kaçırdı
FETÖ’nün Teknokent’ten yurtdışına 300 milyon lira kaçırdığı tespit edildi. Üniversitenin rektörü, işadamları ve emniyet yetkilileri gözaltına alındı
https://www.sabah.com.tr/ekonomi/201...milyon-kacirdi
Gümüş Üye
YÖK ve Üniversiteler de ne kadar FETÖCÜ varmış. Daha çok temizlik lazım!
Originally Posted by sadecegrafik
Gümüş Üye
Facebook'un veri skandalından 87 milyon kişi etkilendi
İlk olarak 50 milyon kullanıcı verisinin dışarıya sızdığı tahmin edilen Facebook, bu sayının 87 milyon olduğunu açıkladı. Facebook CEO'su Zuckerberg, haftaya çarşamba ABD Temsilciler Meclisinde ifade verecek.
https://www.dunya.com/sirketler/face...-haberi-410251
Gümüş Üye
Hala Facebook kullanan Google+ kullanan vb sosyal medya kullanan varsa salaktır! İfşa oldu sistem. İzleniyorsunuz!
Eğer bir şirket gelirini veriden kazanıyorsa sizinle ilgili her bilgiyi ifşa edebilir!
Gümüş Üye
ABD nin kucağından inip ÇİN in kucağına biniyoruz. Yeni çekik gözlü patronumuz hayırlı olsun!
Moğolistan ziyareti herhalde bunun için planlandı.
"Ruslar bize net teklifte bulundu. 'Çin, Rusya, Türkiye arasında kredi havuzu oluşturalım' dediler. Türkiye için 60-70 milyar dolara çıkabilecek yeni bir kaynağın oluşması için çalışma teklifinde bulundular.
Amerikan varlıklarından çıkan Çin parasının Rusya, Türkiye gibi ülkelere girmesi söz konusu. Yerel para birimlerinin kullanılması başta olmak üzere yeni kredi imkanlarının tanımlanacağı, Çin varlıklarının Türkiye ye daha hızlı gireceği bir dönemin kapısı açıldı"
https://www.aydinlik.com.tr/cin-ve-r...ari-nisan-2018
Gümüş Üye
değişiklik tam gaz devam...
Şangay Altın Borsası'ndan Borsa İstanbul'a ziyaret
https://www.dunya.com/finans/haberle...-haberi-410590
Bronz Üye
|
|
|
|
Türkiye'de ilk önlem olarak nüfus kontrolü lazımdır. Bu üreme işini kesinlikle durdurmak ve nüfusu stabil hala getirmek şarttır. Artan nüfus ile beraber kalitesiz ve kontrolsüz bir büyüme gelmektedir. Bu şuursuz büyüme, enflasyonu, TL nin itibarsızlaşmasını, yükselen faizleri ve de beraberinde hayat pahalılığını getirmektedir. Tüm bunlar günlük hayatta Türk halkı üzerinde anlamsız bir hayat telaşesi, hayatı ıskalama ve yüksek tempolu bir yaşam sunmaktadır...
Türk halkı günlük hayatta yaşıyor mu? Savaşıyor mu?
Tıpkı serengeti düzlüklerindeki yaşam gibi, savaşıyoruz.. Hem de her şey ile...
Belediyeler, ne caddelere, ne sokaklara, ne parklara, ne hastahanelere ne okullara ne başka bir umuma açık hizmet veren bir yere yetişememektedirler...
Türkiye'de halkın %90'ı şehirlere gelmiş, şehirler şehir olmaktan çıkmış; uçsuz bucaksız KASABA hayatına dönmüştür... KASABA kültürü şehir ile köy kırsal yaşantısının bir sentezidir... Kasaba ne il dir, ne de köy..
Türkiye'de İstanbul ve diğer büyük şehirlerde KASABA kültürü vardır... Türkiye'de kırsalda, tarımda 10,000,000 insan çıkar mı? Bilemedim...
Şehir kültürü alafrangadır.. Opera ister, Operet ister, Tiyatro ister, Balo ister, sinema ister, frak ister takım suit ister..
Kırsal kültür alaturcadır.. Düğün ister, dernek ister, orta oyunu ister, köy kahvesi ister, ihtiyar heyeti ister, hayvan ister, buğday ister, şalvar, entari ister...
Ama biz ne şehirdeyiz, ne de köydeyiz.. Ekonomide de öyle.. Bir tuhaf yerde, araftayız...
Aslen Ankara'lıyım ama 20 senedir ANtalya'da yaşıyorum.. 1998 senesinde ANtalya'da sadece DOĞU Garajında tek bir trafik lambası vardı... Şimdi bir yerden bir yere trafikte gitmek imkansız...
Her sene Ankara'ya giderim. Yer, gök, ova, vadi, tarla, bahçe, arazi, plato, yamaç her yer İncik Boncuk Konakları, Bilmem ne LIFE Residience flan filan...
Bunların hepsi, elektrik ister, su ister, aş ister, doğalgaz ister, benzin ister, araba ister.. Dikmen Caddesi dikine yaklaşık 10 km Kızılaydan İlkere uzanan bir caddedir.. 2 şerit çıkış, 2 şerit iniştir.. Dikmen Caddesi üzerinde ikamet ederiz. Üşenmedim, gündüz 12 saat gece uyumadım 12 saat caddeyi izledim.. Bu 4 şeritli cadde hiç ama hiç boşalmadı. Sürekli arabalar yukarı sürekli arabalar aşağıya iniyor, çıkıyor..
Ankara'da Kızılay'ın altı komple Dikimevi, Abidinpaşa, Anıttepe ye kadar oyulmuş, kat ve kat.. Ankara'nın üstü gımıl gımıl insan seli; 3 kat altı daha fazla insan seli...
Ankara'da hiçbir kimse 1 kg Domates dahi üretmiyor.. Ama ellerde telefon, altlarda araba...
Bir ara Dikmen Caddesini seyrederken düşündüm... 20 senedir Akdeniz'de yaşadığım için....
Yahu; bu arabaların depoları "Deniz Suyu" ile çalışsa, yemin ederim Akdeniz'i depolarına bağlasan, AKDENİZ'i kuruturlar....
Durum vahimdir, ciddidir...
Tasarruf en önemli konumuzdur.. Öncelikle nüfus kontrol altına alındıktan sonra biz ne yapıyoruz? Nereye gidiyoruz? Çocuklarımıza nasıl bir ülke bırakıyoruz? Ekonomimizi nasıl sağlamlaştırmalıyız? Enflasyonu nasıl yenmeliyiz? Muassır medeniyetler seviyesine nasıl ulaşabiliriz? Eğitimde, Sağlıkta, gelirde kazançta, ulaşımda ABD ve Avrupa gibi nasıl olabiliriz? gibi sorulara cevap aramalıyız...
Tüm bu soruların cevaplarını bulduktan sonra, nüfusumuzu kontrollü bir şekilde artırıp yolumuza devam etmeliyiz.
Yoksa bu düzüne devam etmekte ısrar... Zenginin daha da zengin... Fakirin ise daha da fakirleşmesine neden olacaktır...
Kalın sağlıcakla...
Gönderi Kuralları
Yer İmleri