Sayfa 145/250 İlkİlk ... 4595135143144145146147155195245 ... SonSon
Arama sonucu : 1998 madde; 1,153 - 1,160 arası.

Konu: Türkiye Ekonomisi, Faiz, USD,BIST, Büyüme ve Makro Ekonomik Değerlendirmeler

  1. Sloganlarla konuşmaya devam edeceğine KomradCelal in yayınladığı belgeler yalandır, belgenin aslında doğrusu budur dersen benim açımdan daha faydalı bir tartışma olur.

    Adamın 11bin takipçisi olmuş Twitterda. Benimle uğraşacağına git KomradCelal in yayınladığı belgelerle uğraş. Böyle giderse takipçi sayısı kısa sürede 100bine ulaşır zaten.

    Neyse konuyu kapatalım artık, bu konuda bir daha yazmayacağım. Boş yere işgal ettik sayfayı.


     Alıntı Originally Posted by discretus Yazıyı Oku
    yunanlıların kalmalarını mı istiyordun ? bu mesele seni çok germişe benziyor.. neden ? hoşuna gitmedi mi yunanlıların defolup gitmesi.. ?

    tekrar soruyoruz.. zira kasıtlı biçimde dezenformasyn yapıyorsun.. "ağzındakini gevelemeden söyle" diye çağrıda bulunuyoruz..ama ısrarla kaçınıyorsun.. nedir problem.. tarihe farklı bak, araştır.. ama kendi yargını da söyle.. ki kim olduğun net ortaya çıksın.. kaçak güreşme..

  2. #1154
     Alıntı Originally Posted by sadecegrafik Yazıyı Oku
    Sloganlarla konuşmaya devam edeceğine KomradCelal in yayınladığı belgeler yalandır, belgenin aslında doğrusu budur dersen benim açımdan daha faydalı bir tartışma olur.

    Adamın 11bin takipçisi olmuş Twitterda. Benimle uğraşacağına git KomradCelal in yayınladığı belgelerle uğraş. Böyle giderse takipçi sayısı kısa sürede 100bine ulaşır zaten.

    Neyse konuyu kapatalım artık, bu konuda bir daha yazmayacağım. Boş yere işgal ettik sayfayı.
    yunanlıların kalmalarını mı istiyordun ? bu mesele seni çok germişe benziyor.. neden ? hoşuna gitmedi mi yunanlıların defolup gitmesi.. ? açıkça söyle..anlasın forum duruşunu..

    bu arada.. çapraz karşılaştırma yapman için ..Vahdettin kime sığındı ? İngiltere.. neden başka bir ülke değil de İngiltere ??
    It is not because things are difficult that we do not dare, it is because we do not dare that they are difficult. (Seneca)

  3. #1155
    ingilizlerle yunanlıların beraberliği eskilere dayanıyor..şu alıntı ibretlik.. 1827 navarin savaşını anlatıyor.. ingilizlerin osmanlıyı perişan ettiği savaş.. bu alıntıda ekonomik faktörlerin savaş kararlarındaki önemli etkisini gösteriyor.. elbette başka unsurlarda var.. ingilizler batı aydınlanmasında yunanlıları örnek model olarak görüyorlar ve idol gibi görüyorlardı..yetişmiş eğitimli kesim ciddi bir yunan sempatisi taşıyordu.. şimdi onların yunan sempatisi bizdeki bir kısım dincilere de bulaşmış gibi gözüküyor..

    -----------------------------------------------------------------------------
    Kaynak: Hayvanlardan Tanrılara - (Sapiens - A Brief History of Humankind) , 7. Baskı, sayfa: 322-323
    yazar:Yuval Noah Harari, Yayınevi: Kolektif Kitap

    Yatınmcılann çıkarları adına girişilen yegane savaşlar bunlardan ibaret değildi. Savaşın kendisi de, tıpkı afyon gibi meta hâline gelebiliyordu.

    1821 de Yunanlar, Osmanlı İmparatorluğu na karşı ayaklandılar. Bu ayaklanma İngiltere nin liberal ve romantik çevrelerinde büyük sempati topladı, hatta şair Lord Byron isyancılarla birlikte savaşmak için Yunanistan a gitti. Öte yandan, Londralı finansçılar burada bir fırsat da gördüler. İsyanın liderlerine Londra borsasında işlem görebilecek Yunan isyanı senetlerini teklif ettiler. Eğer bağımsızlık kazanılırsa Yunanlar bu senetleri faiziyle birlikte ödemeyi kabul edecekti.
    Bireysel yatırımcılar da kâr etmek için veya Yunanların davasına sempati duydukları için (ya da ikisi birden) bu senetlerden aldılar. Yunan isyanı senetlerinin Londra borsasındaki değeri, Yunanistan ın savaş meydanındaki başarılarına ve başarısızlıklarına göre inip çıktı.

    Türklerin zamanla savaşta üstün geldiği ve isyancıların yenilmesi an meselesi olduğunda, hissedarlar tüm paralarını kaybetme riskiyle karşı karşıya kaldılar. Onların çıkarı milli çıkar anlamına geldiğinden, İngilizler uluslararası bir filo hazırlayarak Osmanlı nın ana donanmasını 1827 de Navarin de batırdı. Sonuçta, yüzyıllardır süren boyunduruktan sonra Yunanistan nihayet özgürdü, ancak özgürlük ülkenin asla ödeyemeyeceği bir borç yükü karşılığında elde edilmişti. Bağımsızlıktan sonra Yunan ekonomisi, on yıllar boyunca İngiliz finansörlere bağımlı kaldı.
    It is not because things are difficult that we do not dare, it is because we do not dare that they are difficult. (Seneca)

  4.  Alıntı Originally Posted by sadecegrafik Yazıyı Oku
    KomradCelal taze fotoğraf yayınlamış. Nerden buluyorsa artık.

    Tamamda birader bu savaştan 8 yıl sonra 1931 29 Ekim kutlamalarında çekilen bir fotoğraf.
    İsmet İnönü de venizelos un eşinin koluna giriyor.

    Sonsuza dek Yunanistan ile savaşıp sürekli küs mü kalacaktık?

    Venizelos küçük Asya hezimeti sonrası İngiliz in oyununa geldiğini anlayınca bizimle dostluk kurmaya calismis birisiydi. Hatta Atatürk u Nobel Barış ödülüne aday göstermişti.

    Ayni zamanda Osmanlı vatandaşı idi ve GS lisesi mezunuydu.

    General Mobile 4G cihazımdan hisse.net mobile app kullanarak gönderildi.
    abdülselam özatak, fethi sekin, ömer halisdemir, turgut aslan, kaşif kozinoğlu...

  5. #1157
    Ahmetg Guest
     Alıntı Originally Posted by selka Yazıyı Oku
    Ağrı da dilucu diye bir bölge vardır.. Haritalardan da bellidir.. Doğuda aynen dilin ucu gibidir... Ermenistan toplarını deler ve Karabağa bağlantı olur. Atatürk Nahçıvanı bilir.. Gün gelir Ermeniler Azeri Türklerine vurursa buradaki Türkler Ada gibi yerde Ermeniler arasında kalmasın diye kendi parası ile 11 km uzunluğunda 3 km genişliğinde bir arazıyı satın alır.. Ve TC ne bağışlar..

    Gün gelir Ermeniler Nahçıvana saldırırlar, (1993) ve Azeriler dilucundan Türkiye'ye kaçarlar....
    Iranlilar o araziyi neden satmis hep merak etmisimdir. Bir ulke para karsiligi topragini neden satsin?

  6. #1158
    Ahmetg Guest
     Alıntı Originally Posted by sadecegrafik Yazıyı Oku
    KomradCelal bu konuda yeni vesikalar ve fotoğraflar yayınlamış... Yunanı denize dökmedik, onlar bizden tam 3 gün önce İngilizlerin emri ile güle oynaya Yunanistana evlerine gittiler... diyor. Kaynaklarını da vermiş. Fotoğraflarını da yayınlamış.

    https://twitter.com/komradcelal1/sta...002174978?s=21
    nacizane tavsiyem

    tarih kitaplarini okurken yazarlara kaynaga dikkat ediniz. Eger yazarin menfaati varsa veya tarafsa o kitaba itibar etmeyiniz

    Ornegin Kurtulus Savasi hakkinda bilgi edinmek istiyorsaniz Ingiliz yada Yunan kaynaklarina bakmak cok yanlis. Cunku kendi menfaatleri dogrultusunda yazacaklardir. Kurtulus Savasi esnasinda savasa katilmamis ulkelerin kaynaklarina bakmak daha dogru bir yol olacaktir

    Ornegin Rus yada Amerikan tarihcilerinin yazdiklari daha tarafsiz olur diye dusunuyorum. Comrad Celal in twitter sayfasini takip ediyordum cunku basta ilginc geldi. Sonra anladimki adam british foreign policy gibi savasta dusmanimiz olan ulkenin ne idugu belirsiz yayin organindan cimbizla secerek kopyaliyor. Bende Ingiliz olsam bende Ingiliz menfaatine uygun yazardim. Itibar etmeyiniz

  7. Kurtuluş sonrası İngiliz Donanması'nın İzmir Limanı'nda kalmayı sürdürmesi Gazi Mustafa Kemal Paşa'yı çok tedirgin etmekteydi. İngiliz Donanma Komutanı ziyaretine gelir. Gazi konukseverlik gösterir. Amiral, kendi yurttaşları ile azınlıkların durumlarını sorar.. ++



    Gazi; suç işlemeyenlerin İzmir'de kendisi kadar güvende olacaklarını, suç işleyenlerin yargının önüne çıkacaklarını söyleyince konuşma gerginleşir. Donanma komutanı der ki:
    - Fakat Paşa Hazretleri, olağanüstü günler geçirdik. Yunan Ordusu'ndan yüreklenen güç alan bazı.. ++

    Rum ve Ermeniler şımarıklık yapmış olabilir. Bunlar, olağanüstü günlerin olaylarıdır. Hoş görülmesi gerekir. Eğer bu kimseler, halkın düşmanlığına bırakılacak olursa, bütün dünya size karşı ayağa kalkar! ++

    Son tümceye kadar gülümsemekte olan Mustafa Kemal Paşa,
    amiral gözdağına kalkışınca sözünü
    bıçak gibi keser:
    -Şu "Efendi Devlet" rolünü bir yana bırakınız Amiral! Uluslara da gözdağı vermekten vazgeçiniz! İngiltere ve müttefiklerinin ayağa kalkıp kalkmayacağını düşünmem! ++

    Bunlar ülkemin iç işleridir; kimsenin bu işlere karışmasına izin vermem!
    Amiralin yüzü kül gibi olur:
    -İngiltere Hükümeti'nin uyrukdaşlarını her yerde koruma hakkı, devletler hukukunun güvencesi altındadır. Avrupa devletleriyle birlikte arkaladığımız Rum ve Ermenilerin ++

    güven içinde bulundurulmasını yalnızca rica ettik. Yoksa biz bu güvenliği sağlayacak güçteyiz..
    İşte o zaman Mustafa Kemal Paşanın tepesi iyice atar:
    -Arkaladığınız Yunan Ordusu'nun denizde yüzen leşlerini sanırım görmüş olmalısınız! ++

    Türk Ordusu düzeni sağlayacak güçte olduğu gibi, limanı boşaltacak güçtedir de.. Donanmanızın en kısa sürede limanı terk etmesini istiyorum!
    Amiral ne yapacağını şaşırır ve şöyle der:
    -İngiltere'ye savaş mı açıyorsunuz?
    Paşa burada son sözünü söyler: ++

    -Savaş açmak mı? Siz yoksa Sevr Antlaşması'nın hala yürürlükte olduğunu mu sanıyorsunuz? Biz onu çoktan yırttık.. Karşımda oturuşunuzu, sizi konuk saymama borçlusunuz! Bizim gözümüzde "barış antlaşması yapmamış" iki devletiz. Savaş hukuku yürürlüktedir. ++

    Gemilerinizi hemen kara sularımızdan çekmeniz konusunda sizi uyarıyorum!
    Amiral kekeleyerek Affedersiniz! der ve
    Amiral odadan ayrılır.
    Görüşmeden sonra İngiliz Hükümeti, Türk Hükümeti'ne uyarı verir. Komutana söylenenlerin yazı ile gerçeklenmesini ister.. İstenen yapılır. ++

    Söylenenler yazılarak olduğu gibi gönderilir. Olay kentte de duyulur ve tedirginlik başlar. Ancak birkaç saat sonra İngiliz ve Fransızlar, kendi devletlerinin uyruğunda olanları gemilere bindirip sessizce çekip giderler.. ++


    Salih Bozok o anı şöyle anlatmaktadır:
    "Verilen zaman bittiğinde, büyük İngiliz
    donanmasının uzaklaşmasını izledik..
    O ise, bakmıyordu bile."

    Türk yazar ve iş adamı sayın
    Hanri Benazus’un Anılarla Atatürk'ün İzmir'i kitabından derlenmiştir..
    Okuduğunuz için teşekkürler.
    Saygılar

    https://twitter.com/Cansinn1907/stat...83795573645312
    Türkiye, kazığın her türlüsünü ayrı ayrı deneyimleyebilmek için mükemmel bir yer. Burada yetişen biri dünyanın başka bir yanında sıkıntı yaşamaz.
    Re-twittlediklerim katıldığım anlamına gelmez!

  8. Mustafa Armağan aşağıdaki resmî belgeyi paylaşmış.

    https://twitter.com/mustafarmagan/st...87989233201154






     Alıntı Originally Posted by british Yazıyı Oku
    Kurtuluş sonrası İngiliz Donanması'nın İzmir Limanı'nda kalmayı sürdürmesi Gazi Mustafa Kemal Paşa'yı çok tedirgin etmekteydi. İngiliz Donanma Komutanı ziyaretine gelir. Gazi konukseverlik gösterir. Amiral, kendi yurttaşları ile azınlıkların durumlarını sorar.. ++



    Gazi; suç işlemeyenlerin İzmir'de kendisi kadar güvende olacaklarını, suç işleyenlerin yargının önüne çıkacaklarını söyleyince konuşma gerginleşir. Donanma komutanı der ki:
    - Fakat Paşa Hazretleri, olağanüstü günler geçirdik. Yunan Ordusu'ndan yüreklenen güç alan bazı.. ++

    Rum ve Ermeniler şımarıklık yapmış olabilir. Bunlar, olağanüstü günlerin olaylarıdır. Hoş görülmesi gerekir. Eğer bu kimseler, halkın düşmanlığına bırakılacak olursa, bütün dünya size karşı ayağa kalkar! ++

    Son tümceye kadar gülümsemekte olan Mustafa Kemal Paşa,
    amiral gözdağına kalkışınca sözünü
    bıçak gibi keser:
    -Şu "Efendi Devlet" rolünü bir yana bırakınız Amiral! Uluslara da gözdağı vermekten vazgeçiniz! İngiltere ve müttefiklerinin ayağa kalkıp kalkmayacağını düşünmem! ++

    Bunlar ülkemin iç işleridir; kimsenin bu işlere karışmasına izin vermem!
    Amiralin yüzü kül gibi olur:
    -İngiltere Hükümeti'nin uyrukdaşlarını her yerde koruma hakkı, devletler hukukunun güvencesi altındadır. Avrupa devletleriyle birlikte arkaladığımız Rum ve Ermenilerin ++

    güven içinde bulundurulmasını yalnızca rica ettik. Yoksa biz bu güvenliği sağlayacak güçteyiz..
    İşte o zaman Mustafa Kemal Paşanın tepesi iyice atar:
    -Arkaladığınız Yunan Ordusu'nun denizde yüzen leşlerini sanırım görmüş olmalısınız! ++

    Türk Ordusu düzeni sağlayacak güçte olduğu gibi, limanı boşaltacak güçtedir de.. Donanmanızın en kısa sürede limanı terk etmesini istiyorum!
    Amiral ne yapacağını şaşırır ve şöyle der:
    -İngiltere'ye savaş mı açıyorsunuz?
    Paşa burada son sözünü söyler: ++

    -Savaş açmak mı? Siz yoksa Sevr Antlaşması'nın hala yürürlükte olduğunu mu sanıyorsunuz? Biz onu çoktan yırttık.. Karşımda oturuşunuzu, sizi konuk saymama borçlusunuz! Bizim gözümüzde "barış antlaşması yapmamış" iki devletiz. Savaş hukuku yürürlüktedir. ++

    Gemilerinizi hemen kara sularımızdan çekmeniz konusunda sizi uyarıyorum!
    Amiral kekeleyerek Affedersiniz! der ve
    Amiral odadan ayrılır.
    Görüşmeden sonra İngiliz Hükümeti, Türk Hükümeti'ne uyarı verir. Komutana söylenenlerin yazı ile gerçeklenmesini ister.. İstenen yapılır. ++

    Söylenenler yazılarak olduğu gibi gönderilir. Olay kentte de duyulur ve tedirginlik başlar. Ancak birkaç saat sonra İngiliz ve Fransızlar, kendi devletlerinin uyruğunda olanları gemilere bindirip sessizce çekip giderler.. ++


    Salih Bozok o anı şöyle anlatmaktadır:
    "Verilen zaman bittiğinde, büyük İngiliz
    donanmasının uzaklaşmasını izledik..
    O ise, bakmıyordu bile."

    Türk yazar ve iş adamı sayın
    Hanri Benazus’un Anılarla Atatürk'ün İzmir'i kitabından derlenmiştir..
    Okuduğunuz için teşekkürler.
    Saygılar

    https://twitter.com/Cansinn1907/stat...83795573645312

Sayfa 145/250 İlkİlk ... 4595135143144145146147155195245 ... SonSon

Yer İmleri

Yer İmleri

Gönderi Kuralları

  • Yeni konu açamazsınız
  • Konulara cevap yazamazsınız
  • Yazılara ek gönderemezsiniz
  • Yazılarınızı değiştiremezsiniz
  •