Sonu ppf ye benzeyecek. Orada her gün bir bayram havası olurdu. Sonra bir gece halay çekerken şak diye vergiyi attılar kafalarına. Düğün yeri, cenaze evine dönmüştü. Bazı şeyler lüks kalmalı.
TA-1033 cihazımdan Tapatalk kullanılarak gönderildi
Sonu ppf ye benzeyecek. Orada her gün bir bayram havası olurdu. Sonra bir gece halay çekerken şak diye vergiyi attılar kafalarına. Düğün yeri, cenaze evine dönmüştü. Bazı şeyler lüks kalmalı.
TA-1033 cihazımdan Tapatalk kullanılarak gönderildi
Şahsi fikrim , tekrarlıyorum ama yurt içi yatırımcı eurobond'tan uzaklaştırılırsa zaten
çok sığ olan alıcılar ciddi şekilde azalabilir bu da eurobond faizlerini daha da arttırabilir.
Diğer yandan da yurt içi yerleşiklerin satın aldıkları eurobond eğer yabancıların sattığı bir eurobond ise
direk olarak yurt dışına döviz transferi anlamına geliyor ve cari işlemler dengesini bozuyor.
Bu nedenle devlet yurt içi yatırımcıyı eurobondtan uzaklaştırmak için aşırı sert ve detaylı bir vergi mevzuatrı zaten uyguluyor.
Ancak tam olarak ta yukarıda saydığım dinamikleri neticesinde piyasa derinliğinin yok olmaması için tümüyle yerlileri bu piyasadan kesmek istemiyor olabilir.
O nedenle eurobond işlemlerinde yerliler için ek bir vergilendirme pek beklemiyorum.
Ancak istisna kısmının yıllar içinde aşındırılma ihtimali yüksek.
Bu zaten devletin genel bir stratejisi. Son 5 senedir gelir vergisi kademelerini enflasyonun altında arttırarak
(özellikle üst dilimleri) ciddi bir vergi artışı salıyor.
Bu devam edebilir. Forumdaşların belirttiği gibi ufak bir ihtimal olarak görsem de istisnanın tamamen kaldırılması ve/veya epeyce budanması da olasılıklar dahilinde. Ama bence ana strateji istisna limitinin enflasyon oranında artırılmayarak genele yayılmış bir gizli vergi artışı olması yönünde. Özellikle dövizin yükseldiği dönemler için.
İlk örneğini araçların ÖTV'sinde yaşadık. Şu anda bugün itibariyle %60'lık dilime girebilen araç en ekonomik modeller de dahil olmak üzere kalmadı deniyor. Neredeyse tümü ÖTV limitlerinin enflasyon oranında güncellenmemesi neticesinde %80 dilime girmiş.
En güçlü veya en zeki olan değil, DEĞİŞİME en açık olan türler hayatta kalır...Charles Darwin
https://twitter.com/r_x_p_u
Bu aşırı sert vergi mevzuatı nedir acaba? Benim bildiğim kadarıyla alım/satımdan elde edilen gelirin ve yıllık 50bin tl üzerine çıkan kupon faizi gelirinin beyan edilmesinden başka bir şey yok.
Bunlar da pek sert değil hatta yıllık 50bin tl kupon faizi limiti gayet bal kaymak.
Yurtdışından hisse alanlar biliyorlar sert vergi nasıl olur
Şu haliyle eurobond kağıt üzerinde gayet mantıklı bir enstrüman. Bana göre bizdeki asıl risk yarın ne olacağı belli değil iken 2036 (ve üzeri) vadeli işlem açmak.
İtfa beklenmeden yapılan satışlarda kur farkının tamamının gelir vergisine tabi olması aşırı sert bir politikadır.
Zira çoğu kıymet için enflasyon mahsuplaşması da çok sınırlı şartlarda mümkün
(resmi enflasyonun %10 üzeri olduğu yıllar v.b gibi)
Bu kağıtlar çok uzun vadeli olabiliyor. 25-30 yıllık. İtfadan önce yapılan satışlarda kur kazancını vergilendirmek olabilecek en sert stratejidir zaten.
2008 yılında kur 1.13 TL iken alınmış bir eurobond şu anda satılmak istendiğinde %10 enflasyonlu yıllarda dikkate alınsa dahi ne denli yüklü bir vergi çıkacağını hesaplayın.
Ve bu kıymeti taşıyan kişinin ilerleyen yıllarda bu paraya elzem olarak ihtiyaç duyacağı bir senaryoyu (sağlık harcaması , malüllük v.b elzem durumlar gibi ) düşünün.
Olay daha net anlaşılacaktır.
En güçlü veya en zeki olan değil, DEĞİŞİME en açık olan türler hayatta kalır...Charles Darwin
https://twitter.com/r_x_p_u
Kimsenin ileride aniden ihtiyaç duyabileceği bir para ile eurobond alacağını sanmıyorum. Yani inşallah öyledir.
İleride ihtiyaç duyulabilecek para ile dövizden başka bir şey alınmaz Türkiye'de benim tecrübeme göre ki, orada bile 1 yıl civarında terste kalmak mümkün.
Eurobond'da alım/satım da enflasyon düşülmeden vergilendirme olmasa bile aldığınız fiyata veya üstüne yeniden satabileceğiniz fiyata geri gelmesi yılları bulabilir.
Bu riski bilen birisi daha önce para yönetmiş ise ilk bakışta kendisini zora sokabilecek miktarların bağlanmaması gerektiğini anlayacaktır.
Eurobond'dan çıkış yapılacaksa döviz fazla şov yapmadan kısa süre içindeki dalgalanmalardan faydalanmak gerekir, o da denk gelise... Alıp unutmak gerekiyor. O zaman da işte yine... 2036+'ya kim öle kim kala. Yarın ne olacağız o belli değil.
Çok düşündüm bond işini ama 6%-7% temettü veren UK şirketleri daha bir mantıklı geldi bana. Dediğiniz gibi yurtdışı borsalarında bu enflasyon farkını düşmek mümkün. O farkettiriyor baya. Ülke riski de gelişmiş bir ülkenin görece sağlam bir şirketinin riski ile değişilmiş oluyor. Bence her türlü win.
En başta bahsettiğim koşul ydışı borsa için de geçerli bence, kenarda köşede insanın uç noktalardaki ihtiyaçlarını karşılayabilecek likit varlıklar olmalı her zaman. böyle "cins" yatırımlar insan kendini garantiye aldıktan sonra sahneye girmeli.
Sn rxpu, eurobond maliyet endekslemesinde 2006 yılı sonrası itfa edilen eurobondlar için, alım satım arasında oluşacak yi-üfe
enflasyonunun %10'u geçmesi gerekiyor diye biliyorum.
Aşağıda linkini verdiğim yazıya göre alım satım arasındaki yi-üfe farkı 3 ay da olsa 36 ay da olsa %10'u geçiyorsa endeksleme yapabilirsiniz, yani her yıl %10 şartı gözükmüyor hesaplamalarda :
https://www.sozcu.com.tr/2021/yazarl...esi-2-6299787/
Yukarıda yazdıklarım yatırım tavsiyesi değildir.
|
|
Teşekkürler, buradaki yazıda yıl sınırı belirtilmeksizin %10'u geçmesi halinde denilmiş ancak verilen örnekte her 3 yılda da üfe %10'un üzerinde.
KPMG'nin burada da paylaşılan vergi rehberinde sadece %10 ve üzeri enflasyona sahip olan yıllar şeklinde bir ibare vardı.
Ben tekrar kontrol edeyim. Ayrıca bu kural dahi tüm eurobondlar için geçerli değil diye biliyorum.
2005 öncesi ve sonrası için de farklı uygulamalar var enflasyon mahsuplaşmasında.
Ben tekrar kontrol edeyim. Bilgi için teşekkürler.
En güçlü veya en zeki olan değil, DEĞİŞİME en açık olan türler hayatta kalır...Charles Darwin
https://twitter.com/r_x_p_u
Yer İmleri