EuroBOND mevzusu hakkinda sohbet..

[Epicurist]

Tanımlarken 2006'dan önce ihraç edilen diyor. Bu durumda önemli olan sizin alış tarihiniz değil, yani bu yıl da alsanız istisna geçerli.

Saygılar.

Akıllarda soru kalmasın diye vergi rehberinden bir örnek paylaşıyorum. Örnekte görüleceği üzere 2017'de alınan eurobond 2018'de satılmış yanına yıldız koyduğum satırda(aşağıdaki) istisnadan yararlanıldığını görülüyor.

[samreit]

Akıllarda soru kalmasın diye vergi rehberinden bir örnek paylaşıyorum. Örnekte görüleceği üzere 2017'de alınan eurobond 2018'de satılmış yanına yıldız koyduğum satırda(aşağıdaki) istisnadan yararlanıldığını görülüyor.

Bu örnekten sonra eurobond alirken düsünmek gerekir, eger sonuna kadar elde tutulmayacaksa (anladigim kadari ile).
Bay D dolar bazinda 9.800 $ kar yapmis ama 21.928 $ vergi ödeyecek

[Epicurist]

Bu örnekten sonra eurobond alirken düsünmek gerekir, eger sonuna kadar elde tutulmayacaksa (anladigim kadari ile).
Bay D dolar bazinda 9.800 $ kar yapmis ama 21.928 $ vergi ödeyecek

Primli eurobond olduğu için burada yazan alış fiyatı ($206) manipüle edilmiş bir rakam gerçek alış fiyatını bulmak için 2 kupona düşen prim miktarını eklemek gerekir.
Ekledikten sonra da kazançtan fazla vergi olabilir, hesaplamadım.

Örnekten bağımsız olarak ele alırsak çok önemli bir soruna parmak basmışsınız.

19 Eylül itibariyle :

1 yıllık dolar kuru artışı : %33

Bu rakamı takip etmesi gereken reel alım satım kazancı bedelini hesap ederken kullandığımız
ÜFE endeksi artışı : %11
yani teoride %100 takip etmesi gerekirken %33 takip ediyor.

Daha da beteri var aynı şekilde, bugün itibariyle, %33 artması gereken

Beyan sınırı : % 2 artış gösteriyor. (Kesin rakam için 2 enflasyon girdisine ihtiyaç var)

Biz fark etmeden her yıl daha yüksek gelir dilimlerine girip daha fazla vergi ödüyoruz.

Ya da gelirimiz azaldığı için daha düşük gelir dilimine girmemiz gerekirken giremiyoruz.

Bunu uzun vadeli sonucu olarak, yüksek gelirliler daha yüksek vergi dilimine giremedikleri ya da düşük gelirliler daha yüksek vergi dilimine girdikleri için, düşük gelirliler görece daha yüksek vergi ödüyor.

Konudan bihaber vergi uzmanı da diyor ki "zenginler dar gelirlilere göre az vergi ödüyor vergileri artıralım."

Devletçilik o kadar içimize işlemiş ki düşük gelirlilerden çok vergi alınması ihtimali adamın aklına bile gelmiyor.

Sonuç olarak Türk vergi sistemini sisteminin en büyük 2 problemi :

1-) Yukarıdaki anlattığım gibi adil olmaması

2-) Hiç vergi ödemeyenlere dokunulmaması

konuşulmuyor.

[discretus]

Primli eurobond olduğu için burada yazan alış fiyatı ($206) manipüle edilmiş bir rakam gerçek alış fiyatını bulmak için 2 kupona düşen prim miktarını eklemek gerekir.
Ekledikten sonra da kazançtan fazla vergi olabilir, hesaplamadım.

Örnekten bağımsız olarak ele alırsak çok önemli bir soruna parmak basmışsınız.

19 Eylül itibariyle :

1 yıllık dolar kuru artışı : %33

Bu rakamı takip etmesi gereken reel alım satım kazancı bedelini hesap ederken kullandığımız
ÜFE endeksi artışı : %11
yani teoride %100 takip etmesi gerekirken %33 takip ediyor.

Daha da beteri var aynı şekilde, bugün itibariyle, %33 artması gereken

Beyan sınırı : % 2 artış gösteriyor. (Kesin rakam için 2 enflasyon girdisine ihtiyaç var)

Biz fark etmeden her yıl daha yüksek gelir dilimlerine girip daha fazla vergi ödüyoruz.

Ya da gelirimiz azaldığı için daha düşük gelir dilimine girmemiz gerekirken giremiyoruz.

Bunu uzun vadeli sonucu olarak, yüksek gelirliler daha yüksek vergi dilimine giremedikleri ya da düşük gelirliler daha yüksek vergi dilimine girdikleri için, düşük gelirliler görece daha yüksek vergi ödüyor.

Konudan bihaber vergi uzmanı da diyor ki "zenginler dar gelirlilere göre az vergi ödüyor vergileri artıralım."

Devletçilik o kadar içimize işlemiş ki düşük gelirlilerden çok vergi alınması ihtimali adamın aklına bile gelmiyor.

Sonuç olarak Türk vergi sistemini sisteminin en büyük 2 problemi :

1-) Yukarıdaki anlattığım gibi adil olmaması

2-) Hiç vergi ödemeyenlere dokunulmaması

konuşulmuyor.

"adil olmaması ve hiç ödemeyenlere dokunulmaması" ve

"Biz fark etmeden her yıl daha yüksek gelir dilimlerine girip daha fazla vergi ödüyoruz." :

böyle bir şey oluyorsa, ki oluyor, şunu düşünmemiz lazım : zenginlerin zaten vergi oranı en yüksek dilimden giriş yaptıklarından dolayı artmayacağı için "fakirlerin" vergi oranı sürekli efektif olarak arttırılıyor demektir.. peki neden ? örneğin iki yıl once vergi oranları yeterken şimdi neden yetmiyor ? sorusu önemli.. bunun cevabı ise israf ve rantabl olmayan projeler nedeniyle bütçenin açık vermesidir.. normal şartlarda cumhuriyet tarihinin en yuksek vergileri toplanıyor zaten ki buna 80 li 90 lı yıllarda olmayan ÖTV gelirlerini de ekleyin..

neticede bence Turkiye de hem zengin hem de fakir yuksek vergi ödemektedir.. hiç ödemeyenleri yakalamaması ise ayrı bir konu.. ama legal tarafta yer alıp vergisini ödeyen insanlar, zengin fakir farketmiyor, yüksek vergi ödüyor..adeta tamamen devlete çalışıyoruz, vergi, kdv, ötv filan derken..

[discretus]

ayrıca: bunun çözümü bence bazı avrupa ülkelerinde uygulandığı gibi flat tax rate.. veya en fazla iki kademeli.. mesela %15 flat rate..herkese aynı oran.. veya %10 vs %20 gibi en fazla iki kademe..

flat tax rate sözkonusu olduğunda bazı insanlar "bu durumda zenginler az vergi ödüyor" demek istiyor ama bu yanlış.. yıllık geliri 50 k olan %15 flat rate altında 7500 tl vergi öder.. 200 k olan 30 bin tl vergi öder.. yani flat rate olduğunda dahi "zengin" zaten yine reel olarak çok ödüyor..

şimdi toplumumuzda ilk örnek işçi olsun ikinci örnek senior mühendis.. bu mühendis şimdi aslında zengin mi?? yoksa çalışıp karşılığını aldığı geliri mi var?? bence zengin değil sadece karşılığını alıyor.. ama mevcut sistemde bu kişi belki %35 orandan vergilendiriliyor.. bu 200 k için 70 bin tl civarı ödüyor.. flat rate altında 30 k ödeyecekken.. bu işte tam anlamıyla bir zulümdür..

[discretus]

eurobond konusunda ve genel olarak gelir vergisi konusu konusunda tam bir karmaşa ve bürokratik hamallık var.. aşırı kompleks.. abd de herkes nisan 15 'e kadar kişisel olarak vergi beyannamesi dolduruyor.. basit bir sistem..

eurobondda Türkiye de mesela tam mükellef gerçek kişi (bizler) beyan sınırı üzerinden derecelendirilmiş vergiye tabiyiz.. bu elinde tuttuğun eurobond miktarına bağlı olarak %35-40 gibi rakamlara bile çıkabilir.. ölçeklendirme konusunda (eurobond miktarımızı arttırma konusunda) endişe verici ve caydırıcı bir şey..

oysa yine Turkiye de tam mükellef kurum eurobond taşıyorsa bunu kurum gelirine dahil ediyor ve şu anda %22 vergi ödüyor demektir..

işte burada da adaletsizlik var.. en iyi çözüm flat rate yapın.. toplum genelinde.. %20 olsun.. herkes rahatlasın.. bürokrasi azalsın.. vergi kaçırma azalsın.. loophole dediğimiz vergi kaçırma cinlikleri oluşmasın yıllar boyu yamalı bohça haline gelen vergi sistemi nedeniyle.. basitlik iyidir..

[samreit]

Primli eurobond olduğu için burada yazan alış fiyatı ($206) manipüle edilmiş bir rakam gerçek alış fiyatını bulmak için 2 kupona düşen prim miktarını eklemek gerekir.
Ekledikten sonra da kazançtan fazla vergi olabilir, hesaplamadım.

Örnekten bağımsız olarak ele alırsak çok önemli bir soruna parmak basmışsınız.

19 Eylül itibariyle :

1 yıllık dolar kuru artışı : %33

Bu rakamı takip etmesi gereken reel alım satım kazancı bedelini hesap ederken kullandığımız
ÜFE endeksi artışı : %11
yani teoride %100 takip etmesi gerekirken %33 takip ediyor.

Daha da beteri var aynı şekilde, bugün itibariyle, %33 artması gereken

Beyan sınırı : % 2 artış gösteriyor. (Kesin rakam için 2 enflasyon girdisine ihtiyaç var)

Biz fark etmeden her yıl daha yüksek gelir dilimlerine girip daha fazla vergi ödüyoruz.

Ya da gelirimiz azaldığı için daha düşük gelir dilimine girmemiz gerekirken giremiyoruz.

Bunu uzun vadeli sonucu olarak, yüksek gelirliler daha yüksek vergi dilimine giremedikleri ya da düşük gelirliler daha yüksek vergi dilimine girdikleri için, düşük gelirliler görece daha yüksek vergi ödüyor.

Konudan bihaber vergi uzmanı da diyor ki "zenginler dar gelirlilere göre az vergi ödüyor vergileri artıralım."

Devletçilik o kadar içimize işlemiş ki düşük gelirlilerden çok vergi alınması ihtimali adamın aklına bile gelmiyor.

Sonuç olarak Türk vergi sistemini sisteminin en büyük 2 problemi :

1-) Yukarıdaki anlattığım gibi adil olmaması

2-) Hiç vergi ödemeyenlere dokunulmaması

konuşulmuyor.

Sizin kadar detayli hesaplamadim.
Ancak Bay D sonucunda, alim tarihi itibari ile 3 kez kupon almis (bu eurobondun 6 aylik kupon faizi %4, tesadüf olarak 2004'den bu yana tuttugum bir eurobond).
Kisaca 24.000 $ kupon faizi almis. Eger Bu kupon faizlerine %30 vergi verdigini düsünürsek eline 16.800 $ gecmis. Satistan elde ettigi 9.800 $ ile 26.600 $ gelir elde etmis. Verecek oldugu 21.928 $ vergiyide cikardiginiz zaman toplamda 4.672 $ net getiri (%2,22) elde etmis olacak (14 ay icinde) .

Her ne kadar totalde gelir elde etmis olsa da pek iyi bir yatirim olmamis. Daha da kötü olabilir ve üstüne ödemek zorunda kalabilirdi bu cesit vergilendirme ile.
TR'de YP birimlerininin cok hareketli (yukari) oldugu bir dönemde eurobonda yatirim riskli olabilir ve iyi düsünmek lazim itfa tarihini beklemek istemiyorsaniz.

Vergilendirme konusunda yazdiklariniza katilmamak elde degil. Ayni durum GER icinde gecerli. Vatandas hukümetlerin böyle populist söylemlerle aslinda kendilerinden daha cok vergi alindiginin farkina varmiyor.
Uzmanlar biliyor da, yedikleri mamalari kesilmesin diye hukümetlerin yaklasimlarinin akisinda yüzüyorlar.

[matac]

Yatırım fonlari üzerinden "flat rate" stopaja ulaşabilirsiniz malum. Belli bir vergi düzeyine ulaşıldıktan sonra fon tarafı daha cazip koşullar sunabiliyor.

eurobond konusunda ve genel olarak gelir vergisi konusu konusunda tam bir karmaşa ve bürokratik hamallık var.. aşırı kompleks.. abd de herkes nisan 15 'e kadar kişisel olarak vergi beyannamesi dolduruyor.. basit bir sistem..

eurobondda Türkiye de mesela tam mükellef gerçek kişi (bizler) beyan sınırı üzerinden derecelendirilmiş vergiye tabiyiz.. bu elinde tuttuğun eurobond miktarına bağlı olarak %35-40 gibi rakamlara bile çıkabilir.. ölçeklendirme konusunda (eurobond miktarımızı arttırma konusunda) endişe verici ve caydırıcı bir şey..

oysa yine Turkiye de tam mükellef kurum eurobond taşıyorsa bunu kurum gelirine dahil ediyor ve şu anda %22 vergi ödüyor demektir..

işte burada da adaletsizlik var.. en iyi çözüm flat rate yapın.. toplum genelinde.. %20 olsun.. herkes rahatlasın.. bürokrasi azalsın.. vergi kaçırma azalsın.. loophole dediğimiz vergi kaçırma cinlikleri oluşmasın yıllar boyu yamalı bohça haline gelen vergi sistemi nedeniyle.. basitlik iyidir..